• seviyorum utangaç insanları. hele ki, herkesin ''işini'' bildiği, çakal olduğu bir ülkenin insanı olunca utangaç insanlara değer vermemek elde değil.

    aslında utangaç olmak hoş bir şey olmayabilir, doğrudur utangaç insan çok çile çeker. bunalır, iki büklüm olur çoğu zaman. ama öyle bir zamandayız ki, bütün dünyanın çıldırmışçasına tepindiği bir zamanda yüzü kızaran bir insan gördüğümde şu an tarif etmekte sıkıntı yaşadığım duygular kaplıyor ruhumu.(bu son cümle yanlış anlaşılmasın :)

    özlemişim, utangaç insanları. özlemişim, herşeye kurt gibi atılıp çemkirenlerin her yerde olduğu bir dünyada çekingen bir insan görmeyi.

    utangaç insanlar, sizi itham edenler, ezik olarak algılayan kişiliksizler de gün gelecek utanmanın ne kadar da güzel bir duygu olduğunu görecekler. seviyorum lan sizleri :) ergen gibi bitirmiş oldum entryi, olsun....
  • "öyle utangaç bir çocuktum ki dünyadan özür diler gibi gülüyordum. ağaçlara bakmak utandırıyordu beni ya da bulutların yavaş yavaş hareket etmesi. iki köpek öpüşse kaçacak delik arıyordum. öteki çocuklar sokakta biraz fazla gürültü yapsa, ben saklanıyordum."*
  • sourberrynin "dinleyiciler arasında anonim görüneyim" bölümü işaretlendiğinde istatistiklerde nickiniz yerine görülen bilgi.
  • söz & müzik: şebnem ferah

    bugün çıkan od albümünden... 5 yıl önceki "ben hem utangaç hem utanmaz olabilirim" sözlerini hatırlatan.. gülümseten...

    http://www.youtube.com/watch?v=acd1cnvzpli

    "nasıl oluyor da bir sana söyleyemiyorum
    tüm dünyaya söylediklerimi, bir sana söyleyemiyorum

    nasıl oluyor da bir sana anlatamıyorum
    şarkılarda anlattıklarımı, bir sana anlatamıyorum

    söyle nasıl oluyor hem böyle utangaç
    söyle nasıl oluyor hem böyle utanmaz

    yıldızlar kayıyor saçlarım altın taç
    sonra sönüyor; yorgun, susuz ve aç
    hem utanmaz, hem utangaç

    nasıl oluyor da yanında ben olamıyorum
    bir yabancıyla en yakın olurken, yanında ben olamıyorum

    nasıl oluyor da ilk önce binlerce insana çığlıklarla
    seni sevdiğimi ilk önce sana söyleyemiyorum

    söyle nasıl oluyor hem böyle utangaç
    söyle nasıl oluyor hem böyle utanmaz

    yıldızlar kayıyor saçlarım altın taç
    sonra sönüyor; yorgun, susuz ve aç

    ışık yılları geçerken...
    yolculuk salıncaktayken...
    yerden göğe el sallanırken...
    dünyayla sevişirken...

    söyle nasıl oluyor karşında utangaç
    söyle nasıl oluyor dizlerim titriyor

    yıldızlar kayıyor saçlarım altın taç
    sonra duruyor, yorgun susuz ve aç
    nasıl?
    hem utanmaz, hem utangaç"
  • kaldırımda yürürken şu camlı otobüs duraklarından birine denk geldiğinde, içinde oturanlar varsa, önünden değil de arkasından geçmeyi tercih edendir..
  • utangaç hallerimin en güzel tamamlayıcısı şarkı. evet, biraz utanmaz da olabilirim, kim değil ki...

    utangaç yanım utanmaksızın haykırıyor:
    "nasıl oluyor da bir sana söyleyemiyorum
    tüm dünyaya söylediklerimi, bir sana söyleyemiyorum..."
    daha da gelmem bu başlığa...
  • kulaklarinin kizardigi belli olmasin diye uzun saçini asla baglamayip fürülü fürülü serbest birakan insan modeli..
  • yanılmıyorsam 17 yıl önceki durma'dan sonra solosu şebnem'e ait olan ikinci parça.
  • valla bu soloda bir yeri var, milyon defa dinlemiş olabilirim: https://www.youtube.com/…uto&feature=youtu.be&t=263

    video linki uçarsa 4:25. bu gitar davul aynı şeysi resmen bayılıyorum.
  • dinlemeye doyum olmayan bir göksel baktagir parçası.
    http://www.youtube.com/watch?v=abb5gbrglwo
hesabın var mı? giriş yap