• metropolden münezzeh bir işle geçimini sağlayan biri için (grafik tasarımcı, çevirmen vs.) enfes bir yer.

    bizim gayseri'yle arasında 70 kilometre var; ama insanları bile değişik. ikisi de insanın gadasını alıyor; lakin ürgüp'ün insanlarında bir yaşam enerjisi, bir mutluluk var. kayseri'ye gitsen somurtan, sorutan, sürekli "onuynan nöööğrecağan yat aşşa" diyen bir zihniyet mevcut. belki de benim çevremdeki insanların içi küflendiği için böyle hissediyorum.

    yemişim bodrum'unu, gümüşlük'ünü, ayvalık'ını, ölüdeniz'ini...

    neyleyim denizi, ırmak istiyom
  • koskoca boşluk... taşlardan oluşan hınca hınc kalabalık, her yerde gunesin batısının yurege batması, uzum tanesi, sevgilinin eli ve esekli amca... bu memleket insana cılgınca ruyalar gorduruyor. 2 gun yollarda oraya buraya gittikten sonra, bir gece sevdiceginize;" eger sevdigin kisiyle 3 gun ust uste gun batımını gorursen, onunla hep birlikte oldursun" diyiverirsiniz, 3. gun yine tesadufen super gun batımında siz yoldasınızdır, o arabayı saga ceker, yoldan kaplumbaga gecer, esekli amca koyune doner, sen gunese bakarsın, bakar bakar aglarsın, ay içine batar... ruya...
  • bundan onbes yil once kapadokya denince akla gelen ilk yerken, vizyonsuz ve beceriksiz belediye baskanlari sayesinde bu ozelligini cevre ilcelere kaptirmis, guzel memleketim.
  • adım başı rastladıgınız çeşit çeşit şarap satan dükkanlarıyla insanın şarap iştahını kabartan şirin,güzel ilçe.iç anadolu nun muhafazakarlıgından arınmış turistik mekan.1,5 saat mesafedeki kayseri de bırakın içkili mekan, migros ve tekel bayii dışında içki bulmak pek mümkün degilken,ürgüp de hemen her restoranda istediginiz türden içki bulabilirsiniz.cografi konum ve buna baglı olarak kıyaslama imkanı vermesi bakımından turizmin sosyal gelişim üzerindeki etkilerinin en güzel örneklerinden biri.
  • ne zaman gitsem derin bir huzur hissettiğim yer. eminim herkeste aynı duyguyu yaratıyor. insanlar sıcak. tanımadıkları kişilere bile günaydın diyen(ama içten) yaşlı amcaları var mesela.
  • buraya gidip de merkez pastanesinin dondurmasini yemeyen cok sey kaybeder.
  • nevşehir'in 20 km. doğusunda olan ürgüp, kapadokya bölgesinin en önemli merkezlerindendir. göreme'de olduğu gibi tarihsel süreç içerisinde çok sayıda isme sahip olmuştur. bizans döneminde osiana (assiana), hagios prokopios - selçuklular dönemi'nde başhisar; osmanlılar zamanında burgut kalesi; cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren de ürgüp adıyla anılmıştır.

    ürgüp ve civarındaki ilk yerleşim, antik adı tomissos olan damsa çayı'nın doğusundaki avla dağı etekleridir. daha geç dönemlere ait en önemli kalıntılar ise ürgüp kasaba ve köylerinde bulunan roma dönemi'ne ait kaya mezarlardır.

    bizans döneminde de önemli bir dini merkez olan ürgüp, köy, kasaba ve vadilerindeki kaya kiliselerin ve manastırların piskoposluk merkeziydi.
    1515 yılında osmanlı topraklarına katılan ürgüp, 18. yüzyılda osmanlı sadrazamı damat ibrahim paşa'nın kadılık makamını doğduğu kent olan nevşehir'e (muşkara) taşıması nedeniyle ilk kez ikinci planda kalır. şemsettin sami 1888-1900 yıllarında yazdığı kamus-ül alam adlı tarih ve coğrafya ile ilgili eserinde ürgüp'te 70 cami, 5 kilise ve 11 kütüphane olduğunu belirtir.
    ürgüp'ün tarihten bu yana şarapçılığı meşhurdur. bölgede tekel şarap fabrikası dahil 8 şarap fabrikası vardır.
  • kalbi bir diyar.
  • her köşesi tarih kokan taş kaplı ilçe. eğer yolunuz düşerse temenni tepesine gidip çay içmeli, zeytin cafe ve ev yemeklerinde annenizin yemekleri tadında yemekler yemeli, merkez pastanesinde big babol tadında dondurmadan tatmalısınız. ürgüp halkı diğer turistik bölgelerdeki gibi gelen turistleri kazıklayalım düüncesinde insanlar değil. herkes çok içten bir yerde oturup yemek yiyorsanız çevrenizde dört dönüyor ve arkadaşça muhabbet ediyor. bu açıdan hiç yabancılık çekeceğinizi sanmıyorum.
  • şehir olmayan ama şehir gibi cıvıl cıvıl olan yer...
hesabın var mı? giriş yap