• karşı takımın ulusal marşı çalınırken ıslıklamak gibi bir huyları var.böyle bir terbiyesizliğin eşi benzeri varmıdır bilmiyorum. takım yenilmeye başlayınca destek olacaklarına dönüp kendi oyuncularına küfür ederler.akıllarının ucundan geçmez yenilmek..işi çirkefliğe vurarak sahaya çakmak-bozuk para atanları vardır.yenilgi kaçınılmaz olunca milli marşını ıslıkladığı takımı bu sefer alkışlamaya başlarlar. dengesiz,psikolojisi hamura dönmüş bir kitle olarak tabir etmek yanlış olmayacak sanırım.

    (bkz: 11 kasım 2011 türkiye hırvatistan maçı)
  • genel olarak konuşmak gerekirse, "ama hakem..." diye başlayan cümleler ve aşırı takım sevdaları ile beraber objektif bakış açısını tamamen kaybetmeleri nedeniyle bana gereksiz yere hiçbir futbol tartışmasına girmeme kararı aldırmış olan topluluk.
  • a$iri derecede hayal peresttir. alinan oyuncu, galaksinin oyuncusu, atilan gol asrin golu, yapilan bi bacak arasi bir daha yapilamayacak kadar iyidir.
    bunlar hadi neyse. avrupada e$le$ilen her takim her daim eski gucunde degildir. adam realle e$le$se, "adamlar son 10 (misalen) yildir avrupada final gormediler, nerde o zidane li madrid" der. adam bi takimla e$le$ir, gecen sene avrupada adam yari final oynamis (hatirlatmaya gerek yok sanirim ama 1 kere final gormusuz ulke olarak takim seviyesinde) biz hala gecemezsek zaten gitmeyelim derdindeyiz. gider litvanyadan, macaristandan bi takimla e$le$ir, 5 atar doner. gazetedeki ilk yorumlar hedef avrupa $ampiyonlugu.
    sonuc olarak, akli 1 kari$ filan degil, bariz fezada filan takilan bir taraftar topluluguyuz.
  • taraftarı olduğu klübü savunmak ve rakibi boklamak için argüman üretmekten başka bir işe yaramayan, ülkemizdeki futbolun katili kitle. genelleme yapacak olursak ki en sağlam genellemelerden biri bi grup için yapılabilir, ortak özellikleri şunlardır:

    - futbol konuşmazlar. futbol bilgileri de yok denecek kadar azdır.

    - rakip takım taraftarları onlar için teröristtir, şikecidir, alçaktır, namussuzdur.

    - kendi camiaları hep ezilen, haksızlığa uğrayan olmuştur, karşı taraf ise hep kollanan.

    - kendi yöneticisi birini tehdit ederse "adam"dır, "delikanlı"dır, rakip yöneticisi aynısını yaparsa "mafya"dır, zaten "o camia" hep böyledir.

    - kendi futbolcusu sahada çirkeflik yaparsa, şiddet uygularsa, futbol dışına çıkarsa "can"dır, klübü savunandır, rakip futbolcusu ise zaten onlar hep öyle bir camiadır, onlardan adam çıkmaz.

    - "ama" bağlacını çok severler. "sizin maçta şu oldu" dediğinde hemen "ama sizinkinde de.." diye başlayan bir cümle ile karşılaşırsınız. önemli olan "doğru" değildir, bir şekilde kendi takımını savunmaktır.

    - 2 sene avrupada başarı sağlayan "ülke puanını sırtlayan" olur. bir ara bjk asıl avrupa fatihi idi mesela, bir ara galatasaray avrupa fatihi idi, 1-2 puan fazla toplayınca şu anda fenerbahçe. bjk li görmez mesela 5 sezon sıfır çektiğini, gs li görmez 5-6 sezon 4 4 4 yiyip döndüğünü, fenerli görmez mesela 0 puanlı şl leri.

    - hepsi tarihin bir yerinde birileri tarafından kollanmıştır, hepsi şikeye bulaşmıştır, hepsinin lehine ciddi hakem hataları vardır, ama hepsi mağdurdur. (hakkını yemeyelim bu konuda bjk'nin cidden mağdur olduğu dönemler çok daha fazla)

    - o kadar hakem konuşurlar, hakem takımları için yanlış bir karar verince yeri göğü oynatırlar. haksız bir lehte kararda ise yazacakları şey şudur: "ağla".

    şimdi bu yazdıklarımın başına hangi takımı koyarsanız koyun cuk oturacağını göreceksiniz. bu kitle böyle olduğu sürece sığır gibi güdülmeye devam edecektir.
  • ekseriyetle malız ama şu tipteki insanlarımız da yok değil.

    düşünün;
    ispanya'da maç oynanıyor, futbolcuyla kaleci çarpışıyor ve adamın dişi kırılıyor. bizim insanımız da bein sports'un türkçe sitesinde bu haberin altına gelip "geçmiş olsun, çok kötü durum" tarzında yorum yazıyor. ulen bunun adı temiz yüreklilik mi, cahillik mi, saflık mı, boş konuşma mı, tam olarak nedir ben çözemedim ama insanda çok güzel bir tebessüm oluşturuyor.
  • sürekli birbirlerini gömmek arzusuyla yanıp tutuşan öfkeli kalabalıklardan oluşur.
    okumuşu *nicel verilerle, cahili de *kaba kuvvet ve şiddetle üstünlük kurmaya çalışır. bugün özellikle 4 büyükler olmak üzere bütün kulüplerin birbirine belli zaman dilimlerinde üstünlük kurmuş olmaları muhtemel ve hepsi aynı değirmenden geçtiğine göre hepsinin aynı pis sulardan geçtiği de bir gerçek olarak ortada dururken sürekli kedi köpek gibi didişmenin ötesinde döğüşmenin mantığı nedir hiç anlayamıyorum.

    gerçi, adı üstünde taraftarlık bu. insanlardan adil ve tarafsız olmasını beklemek ne derece doğrudur ki. bu aidiyet duygusu, sahiplenme hissi ve üstünlük kurma isteği insanları taraftar yapan en önemli etkenler belki de. sidik yarışında geride kalmama arzusu da heyecanı her daim diri tutmanın, insanın adrenalin ihtiyacının bir dışavurumu olsa gerek.

    neyse, biraz daha yazmaya devam edersem akil insan profilim ile yazmaya başladığım bu yazıdan, ezeli rakiplerimize söverek ayrılacağım. lanet olsun sana futbol taraftarlığı, hakkında yazmam bile yetti.
  • uzun yıllar önce delikanlılığı kaybetmiştir.

    klasik ortadoğu mantığında linç kültürüne sahiptir. iletişim çağındaki günümüzde dahi sözüm ona düşman oldukları tribünle tenhada belli kurallar çerçevesinde kapışacak göte bile sahip değildirler.
  • taraftarlığı yanlış anlamış,dünyada fair play görgüsünden nasibini alamamış,en saygısız,en iğrenç taraftardır. maça sallamayla , döner bıçağıyla gider.gittiği otobüse trene,deplasmanda deplasman şehrine bölgesine maddi-manevi zararlar verir ve bunların hepsini maharetten sayar.maç esnasında sahaya elindeki telefonu atacak kadar bilincini yitirir.fakat bu insanların bırakın karşısına rakibine saygı duymayı her şeyden önce kendilerine ve uğruna adam yaralayabilecek kadar sevdikleri takımlarının imajına saygısı yoktur.

    (bkz: tribünler ülkelerin aynasıdır)
  • üst not: gelecek tespitler genellemedir.

    pozisyon pozisyon duruşu değişir. maçtan önce full destek verip "yeneceğiz, parçalayacağız" diye desteklemeye başlar. lakin futbolcunun ilk basit hatasında sövmeye başlar. ana avrat küfrettiği futbolcu, bir gol atsa yerlere göklere sığdıramaz, methiyeler yazar.

    türk taraftarı sadece "taraftar" olmanın hakkını verir. at gözlüğüyle izler maçını. edebi, saygıyı, vefayı unutur.

    birini sevmiyorsa, o kişinin geçmişte kulübe kattıkları ya da söylediklerinin doğru olup olmadığına bakmaksızın her fırsatta linç girişiminde bulunur.

    örnek olarak arda turan'ın selçuk inan açıklamasına bakabilirsiniz. her ne kadar arda turan umrumda olmasa bile, öylesine başlığa girip birkaç yorum okudum. yorumlara bakarsanız; arda turan galatasaray'ı bölmeye çalışıyor ve saçma sapan şekilde bir açıklama yapıp selçuk'a destek çıkıyor. gerçekte olan ise klasik arda turan imla hataları ile dolu, selçuk'a saygısızlık yapıldığını söyleyen sıradan bir açıklama.

    ama instagram ve ekşi'deki yorumlar o kadar sığ ve dar bir bakışla yapılmış ki 4-5 senedir süper ligi takip etmeyen bana bu yorumu yazdırdı.

    özetle, ağzınızla kuş tutarken rövaşata ile gol atsanız ve 5 dk sonra hatalı pas verdiğinizde geçmişte attığınız 259 golün ve 300 asistin önemi kalmayacak, üst üste oynadığınız 2 formsuz maç sonrası takımdan ayrılmanız için linç girişimleri başlayacaktır.

    türk taraftarı böyledir ve böyle b*ktan bir ligi izlemeye müstahaktır. 30 lira bile etmeyen maçları 70 lira verip izlemek zorunda kalmasının sebebi kendisidir ama bunu düşünecek sağ duyu yoktur.
  • çoğunlukla seviyesizdir
hesabın var mı? giriş yap