• baykuş; ismi ayrı tuhaf, kendisi ayrı tuhaf olan bir kuştur.
    geceleri avlandığından ve genellikle çıkardığı sesleri işitip de kendisini göremeyişimizden ötürü gizemli bir hâl de almıştır.

    özellikle harry potter serilerinde gözümüze gözümüze sokulduğu üzere büyücülere ve sihirli dünyaya en çok yakışan kuşun kendisi olduğunu görmüş olduk.

    eskiden ölmek üzere olan hastaların yattığı evlerde sabaha dek yanan ışıklar neticesinde bu ışıklara börtü böceğin hücum etmesi ve bu börtü böceği gören baykuşun da aynı yere gelmesi sonucunda, sabah saatlerinde vefat eden kişinin " ölüm habercisi " olarak görülmüş ve uğursuz olarak nitelendirilmişse de baykuşlar, mitolojik açıdan pek de öyle değildir durum.

    eski türkler, baykuşa " ugi " adını vermişlerdir. bu kuş, bilgeliğin ve fedakârlığın sembolü olmuştur uzun süre.
    eski türkler'in kadına ve anneliğe verdikleri önem mâlumdur. başta manas destanı olmak üzere birçok sözlü ve yazılı eserde " baykuş ana " diye bir varlıktan bahsedilir. fedakarlığı simgeleyişindeki efsanevî inanış ise şu sebeplidir;

    yavru baykuşlar uçma çağlarına gelince annelerinin üzerine tırmanmaya çalışırlarmış. annelerinin başının üzerinden yuvaya atarlarmış kendilerini. işte bu tırmanma sırasında çoğu kez yavruların tırnakları anne baykuşun gözlerine batıp kör olmasına sebep olurmuş.

    türk kültüründe hz. süleyman ile ilgili anlatılan kıssalarda da baykuş, kuşlar meclisinin en bilgin kuşu olarak tasvir edilmiştir. bu bilgelik bağı sebebiyle şaman kıyafetlerinde de kartal ile birlikte baykuş pençelerinin de kullanıldığını görürüz. ayrıca başlıklarında baykuş tüyü de bulunmaktadır.

    gece avlanan ve gündüz görmenin pek mümkün olmadığı baykuş hakkında bu sebeple doğan mitlerden biri de bu kuşun hz. süleyman tarafından ödüllendirildiği ve hiçbir zaman yiyecek aramadığı inancıdır. günümüzde hâlâ kullandığımız " baykuşun kısmeti ayağına gelir " atasözü de buraya dayanır.

    türk mitolojisinde bazen bilge bazen uğursuz olarak görülmüşse de günümüzde neredeyse tamamen uğursuz bir hayvan olarak görülmektedir halk arasında.
    aradan binlerce yıl geçmesine rağmen türk halkının hiçbir zaman vazgeçemediği kapı eşiğinde oturmak, nazar boncuğu takmak gibi kadim hurafelerimizden biri de baykuşun ölüm habercisi olduğudur.

    gizemli ve ağır abi tarzında bir kuş olduğu ise tartışılmaz bir gerçektir.
  • büyük baykuş gök tanrısının kendisi veya kızı sayılırdı, oğuzların bayat boyunun simgesi baykuştur.

    kaynaklarda, türklerin baykuş inancı ile ilgili şu bilgiler yer almaktadır :
    tatarlarda kutsal
    kazaklarda kutsal
    avarlarda ölüm habercisi
    kumuklarda ölüm habercisi
    gagauzlarda ölüm habercisi
    makedonya türklerinde ölüm habercisi
    bayır bucak türklerinde ölüm
    suriye türklerinde ölüm habercisi
    hazar türklerinde uğursuz
    kalmuklarda kutsal
    kıbrıs türklerinde iyi ya da kötü haber

    karadeniz yöresinde bir manide şöyle tasvir edilmiş :
    karağaç dalinda
    bayguşlar bağıruyi
    domuz gocan ölecek
    eceli çağıruyi

    anadolu'da söylenen bir bilmecede yine uğursuz olarak anlatılmış:
    dam üstünde kedi gibi
    gözleri var cadı gibi
    fincan gibi gözleri var
    acı acı sözü var

    konya, sivas ve kayseri yöresinde baykuş hayırlı bir hayvan olarak anlatılır:
    her baykuşa, her akşam, allah tarafından nasip olarak bir serçe gönderildiği inancı vardır , baykuşun kısmeti ayağına gelir sözü buradan çıkmış olabilir.

    anadolu'nun diğer yörelerinde beddua olarak evine baykuş tünesin denir.

    baykuşa anadoluda verilen diğer isimler şöyledir:
    ügi, yapakulak, koburga, puhu, kukumav, altınbaş, altunbaş, bagu, buva, devletli, devlet kuşu, dıkmavuk, dikguluk, dot, döleli, dölehli, dövlet guşu, dövletli, duguk, dukdugan, dukkuk, gılınkuş ,dukdugan, dukkuk, gonguluk, guggu, guggumavak, gugguş, hacımurat, hacıkuşu, hahor, hohor, hahore, hümmatun, ibuk, kanguluk, kavalak, kılın, kokumak, korov, kor yapalak, körüvü, kuğuruk, kuku, kulukulu, kuvalak , malkadın ,manguk, mididin, muratkuşu, muratçık, pılavıcık, poğuç, ulukuş, vekvekviyan, vikvikviyan

    kaynak: baykuş kelimesi ve baykuşla ilgili inançlar üzerine/sevda gülakan kaman
  • iyi güzel bilgiler de neden ayrı başlık açılıyor? gir türk mitolojisi başlığının altına yaz. burada kim arayıp da bu başlığı bulacak, debeye girmese görmezdim.
  • diğer mitolojilerde durum ne alemde? diyenler için (bkz: #74291576). hoş.

    ilave olarak:

    mimar sinan'ın eşsiz eserlerinden selimiye camii, süleymaniye camii ve mihrimah sultan camii'de görülebilecek gizlenmiş baykuş figürleri var yine..

    baykuşlar yunan kültüründe bilgeliğin, eski mısır’da ise uygarlığın temsilcisiydi.
    dünya tarihindeki birçok kültür ve uygarlıkta farklı anlamları olan baykuşun anadolu'da ise ölüm habercisi ve uğursuzluk sembolü olduğuna inanılırdı.

    oysa baykuşlar sadece eskiden ağır hasta olan evlerde ışıklar genelde sabaha kadar yandığından o evlere ya da ışık alabildikleri elektrik direklerinin yakınlarındaki hanelere konar ve böylece ışıkta avlayabileceği hayvanlar hareketli olduğundan daha net görürdü.

    ama evdeki hasta öldüğü zaman da ihale ona kalırdı. "baykuş kondu, baykuş öttü ondan oldu, ondan öldü" vs vs..

    inançlar, hurafeler hep böyle neden aramalar, hayaller ve yakıştırmalar üzerine çıkmamış mıdır zaten? mimar sinan, eserlerinde bilgeliğinden mi, sevdiğinden mi yoksa yunan mitolojisindeki sanat, akıl, barış ve savaş tanrıçası athena gibi dünyaya indiği zamanlar ölümlülere baykuş olarak görünmek istediğinden mi bilinmez, baykuş formlarını hep işlemiş; bizlere de eserlerindeki bu akıl almaz incelikleri hayranlık ve saygıyla selamlamak kalmıştır*.
  • 80'lerde babam nakliyecilik yapardı. akşam bir köye yük çekti, dönüyoruz, ormandan geçerken önümüzden bir baykuş havalandı... 2-3 dk geçmeden lastik patladı!

    batıl inancım yoktur ama sıradan bir kuş değil bu. en kötü habercidir be!
  • bolluk bereket simgesi
  • baykuş, kadim kültürlerden itibaren günümüze değin bilgi, sezgi ve belleğin simgesi olmuştur. kuşlar, eski türk topluluklarında simge olarak kullanılmıştır. bu bağlamda, eski türklerde kuşlar “ongon” olarak geçmektedirler ve her topluluğun bir ongonu ya da kuşu bulunmaktadır. dolayısıyla da, kuş simgesi bir totem olarak kullanılmamaktadır, kuş o boyu simgelemektedir. eski türklerden, bayat boyunun simgesi “baykuş”tur. bayat boyunun diğer boylar arasında tanınmasını sağlayan simge kuştur. baykuşun, eski türklerde adı “ügi” olarak geçmektedir. yusuf has hacib’in, ünlü yapıtı “kutadgu bilig” de baykuş “ügi” olarak “2314”beyitte yer
    almaktadır. reşit rahmeti arat’ın çevirisiyle “arslan gibi hamiyeti yüksek tutmalı, baykuş gibi geceleri uykusuz geçirmelidir.” önerisi doğrultusunda, geceleri uyumayan, keskin görüşüyle çevresini izleyen, sezgileri, erdemi ve bilgeliği ile örnek alınması vurgulanmaktadır. bahaddin ögel’in “türk mitolojisi” adlı yapıtında, oğuz boylarının “ongun kuşları” ndan söz etmektedir. burada kayı boyunun kuşu olarak “doğan” alka boyunun kuşu “atmaca” yazır boyunun kuşu “doğan” avşar boyunun kuşu “lâçin kuşu” kızık boyunun kuşu “sarıca kuşu” cebni boyunun kuşu “hüma kuşu” birkaç örnek sayabiliriz. kırgızların dünyaca ünlü “manas destanı” nda da
    baykuşun adına rastlamaktayız. manas destanında, manas’ın annesi çıyırdı, kocası cakıp han’a seslenerek, oğlunu niçin sahrada yalnız başına bıraktın, senin manas’tan başka kimin var, ben baykuş ana oldum diyerek sitemini dile getirmektedir. burada, baykuş ana olmak, baykuş yavruları uçmayı öğrenmek için annelerinin gözlerini oyarlarmış. baykuş ana ile bir annenin fedakârlığı dile getirilmektedir.

    paganlarda her tanrıyı simgeleyen bir hayvan figürü yer almaktadır. tanrıları simgeleyen bu hayvanlar kutsal kabul edilmektedir. mısır mitolojisinde, özellikle de mısır alfabesinde yer alan “m” harfi baykuşu simgelemektedir.

    baykuş birçok kültürde kötülüğün, uğursuzluğun ve ölümün simgesi olarak da yer almaktadır. wolfram eberhard’ın, “çin simgeleri sözlüğü” adlı yapıtında, hintlilerin ve eski mısırlıların baykuşu, ölüm kuşu olarak simgelemektedirler. çinlilerin ise baykuşu uğursuz olarak kabul ettiklerini ve şans kuşu hüma kuşunun karşıtı olarak gördüklerini belirtmektedir.

    kemalüddin demiri’nin en önemli yapıtı olan “hayat’ül hayvan” da hayvanların yaşantılarını ya da hayvanlar âlemini anlatmaktadır. kitapta yer alan baykuş efsanesine göre; kral peygamber olan ve bütün hayvanlarla konuşabilen ve iletişim kurabilen, hz. süleyman ile baykuş arasında geçen sohbet çok önemlidir. hz. süleyman döneminde, tekke-i mürgan “kuşların tekkesi” adı verilen bir tekke varmış. bütün kuşlar senede bir kez buraya gelirler ve sohbet ederler dertlerini birbirlerine anlatırlarmış. burada yer alan kuşların padişahı “anka kuşu” imiş. anka kuşu görevini bırakınca yerine baykuş padişah olmuş ve kuşların başına geçmiş. hz. süleyman eşi, kuş tüyü yastıklar yapıyormuş ve bütün kuşlardan tüylerini istemiş.
    baykuş, hz. süleyman’ın huzuruna çıkarak, biz kuşların tüylerimizden başka hiçbir şeyimiz yok demiş. hz. süleyman, baykuşun sözünü çok beğenmiş ve bundan sonra kuşların “bay” ı ol demiş ve bay-kuş olmuş. halk inanışlarında, baykuşun hz.süleyman tarafından bilgece konuşması ödüllendirildiğinden, hiçbir zaman yiyecek aramadığı, yiyeceğinin tanrı tarafından ayağına geldiği söylenmektedir.
hesabın var mı? giriş yap