• çadır dağıtmasındaki mantığı anlayamıyorum. arkadaşım yıllardır türkiye'de depremler, heyelanlar, seller oluyor. türkiye'nin bu konularda vatandaşının yardımına koşacak ilk kurum sizsiniz, yani biraz tecrübeli olmanızı bekliyoruz. çadır dağıtmak nedir? niye dağıtıyorsun?

    gidersin afet bölgesine, yer, zemin etüdü yapar, belirlediğin alanlara bünyende barındırdığın elemanlarla çadırkent kurarsın. daha sonra yine bünyende bol miktarda var olan diğer bir ekip de bu çadırlara insanları yerleştirir. tırla çadırı getirir, belirlediğin alana kurar, aileleri yerleştirirsin.

    çok zor olmasa gerek, sen niye elindeki çadırı dağıtıyorsun arkadaşım? yıkılan ev sayısını belirle, açıkta kalan insanların tahmini rakamını sapta, ona uygun çadır miktarını belirleyip, önceden tespitini yaptığın alana çadırı kur, sonra başka bir bölgeye geç. mal gibi bütün elemanlarını çadır dağıtma, çadırları koruma, la durun la durun diye bağırmaya ayıracağına bu dediğimi yap.

    çadır alanı belirleme ekibi, kriz masası ile eşgüdümlü çalışan açıkta kalan insan sayısı belirleme ekibi, çadır kurma ekibi, çadıra insan yerleştirme ekibi. yemin ediyorum bana 3 ay verin, kızılay'ın afet durumlarında barınak tesis etme işini krallar gibi organize edeyim. kaç yıllık kurumsunuz hala bir barınma işini halledemiyorsunuz.

    her afette millet arkanızdan beddua ediyor bilesiniz. belki de onun yüzünden dikiş tutturamıyorsunuz bir türlü.
  • güvenlik ve birden fazla çadır alınmasıyla ilgili olarak:
    "bunlar güvenlik güçlerimizin görevi, bizi enterese etmiyor.."
    dedi bu kurumun başkanı..

    hmm hadi haklısınız diyelim de, bu üslup nedir?
  • birileri artık türk kızılayı'nı kötülemekten vazgeçse iyi olur, çünkü 23 ekim 2011 günü de türk halkı ve dünya bir kez daha görmüş oldu ki türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde meydana gelen başta afetler olmak üzere, olağanüstü durumlarda türk kızılayı daima bölgeye ilk intikal eden kurum olma niteliğine sahip oluyor.
    bu durumdan memnun olmayanlar bir an önce farkına varsınlar ve anlasınlar ki türkiye cumhuriyeti varoldukça türk kızılayı daima varolacak ve gücünü aldığı türk halkının yanında ve yardımında olacaktır.
  • "bizi enterese etmez" diyebilen ****** kişiler tarafından yönetilen kurum.

    çadır sayısı konusunda avrupada 2. sıradaymışız. 10.000.000 nüfuslu ülkelerle karşılaştırılıyor 70.000.000 küsurluk ülkemizi.

    bu gece öğrendik ki olası büyük çaplı bir felakette yarrağı yediniz.

    başınızın çaresine bakın.
  • huseyin celik demis ki;

    "kizilay iyi bir sinav veremedi"

    kizilay 99 da depreme osmanli tulumbacisi gibi mudahele etmis gunlerce bu basiretsizligi konusulmustu. 25 yas uzeri olanlar net hatirlar eminim.

    senin partin her yerde demiyo mu dunya liderligine oynuyoruz, basbakanimiz dunya lideri diye?
    secim oncesi antalya milletvekili adayiniz ile tokalasan tayyip erdogan in resmini koymustunuz, tayyip erdoganin in altinda "dunya lideri" milletvekili adayiniz altinda "avrupa baskani" yaziyordu... yahu siz avrupa'yi cidden taniyor musunuz yoksa orada yine kendi kucuk cemaat evlerinizde kendi aranizda sohbetler edip geri mi dondunuz?
    sizin her ortamda coken kizilayinizla o begenmediniz, baskani oldugunuz avrupanin kizilhaci arasindaki farki tahmin edebiliyo musunuz? binlerce basliktan bir tanesinden bahsedeyim;

    hani dunyada somaliye bir tek biz yardim ediyoruz diye yine millete masal okuyordunuz, thy kumbara ile para topluyordu, ramazan dediniz islam dediniz, o kadar tehlikeli laflar ediyordunuz ki..
    neyse italya ve fransada da yardim toplandi.( gozumle gorduklerim)
    kizilhac topladi, musluman ac somaliler icin ama oyle heryerde basbkanalari falan car car bunu konusmadi. hani iyilik yap denize at demisler, adamlar sonucta ulkeyi perdeci dukkani idare eder gibi, esnaf gibi yonetmiyorlardi.

    sehir meydanina bir ihtiyac listesi asildi bir de ekran, evinizdeki tv kadardir.

    her gelen yardima barkod yapistirdilar,
    ekranda da ihtiyac limiti yaziyordu

    ornek; toplanan ayakkabi miktari ihtiyaci gecmistir, tesekkurler

    bir allahin kulu da kizilhac yetkilisine "ya getirdik o kadar alin" " ne demek ya sen kim oluyosun benilm getirdigim ayakkabiyi almiyorsun" demedi

    3 gunde toplandi gitti, sonra merak ettim, bu barkod sistemi ile bilgi italya kizilhacinin merkezine gidiyormus. merkeze de barkodlu esyalar geliyor (misal ayakkabi, bebek bezi kac adet oldugu da sistemde mevcut) tikir tikir..

    simdi sayin huseyin celik,

    siz yaklasik 10 yillik iktidarinizda, yandas, cemaatci vs vs ile devlet kurumlarini/ sozde bagimsiz kurumlari dolduracaginiza isini iyi yapan insanlarla doldursaydiniz kizilay yine boyle olur muydu?

    su deniz feneri kadar kizilaya onem verseydiniz biz bugun italyan fransiz televizyonlarinda yuzumuz kizararak cadirlara saldiran insanlar gorur muyduk?

    bir barkod sistemi yapmak zor mudur? onceden sistemi hazir etmek arada bunun bir tatbikatini yapmak, bir devlet icin (dunya liderligine oynayan..) ne kadar zor olabilir?

    99 depreminden sonra yine halk kiyafetler ayakkabilar neler neler gondermis sonra onlarin dag gibi bir yere toplandigini, satildigini, "ihtiyac yok" diye atildigini gormustuk, hele ki van da kizilayin dolduramadigi boslugu bireysel doldurmaya kalkan, o bosluktan faydalanan insanlar halkin iyi niyetini suistimal etmeyecek mi? bunun sorululugu kimde olacak?

    cok mu zordu tikir tikir makine gibi isleyen bir kizilay yapmak...

    sirf bu yuzden yuzbinlerce insan yardim etmiyor, bunun sorumlugugu (guvenin olusmamasi) kimde?

    somaliye yardima en cok sevinenlerden biriyim ama ileride bu ulkelere daha saglikli daha verimli yardimlar yapabilmemiz icin ilk once kendi ulkemize yardim etmemiz gerekmez mi..
  • tırt bir kurum.

    çadır abi çadır. alacaksın stoklayacaksın, yeri ve zamanı geldiğinde kullanacaksın. atla deve mi amına koyayım? çadır, deprem kuşağı ülkemizde yeri gelir yemekten, sudan bile önemli hale gelir. 99 depreminde çadırların delikti şimdi yetmiyor.

    allah aşkına sen nasıl yardım kurumusun? biri izah etse de bilsek..
  • suriye, somali, gazze ve myanmar başta olmak üzere yurtdışında birçok insani yardım operasyonuna imza atan bu dernek, taksim gezi parkı olayları karşısında yaralıları görmezden gelmiş, ölü taklidi yapmış, kuruluş amacına aykırı olarak kamu yararını değil de hükümet yararını güden bir kurum olduğunu bir kez daha göstermiştir.
  • filistin'de filandır herhalde.
  • çadırları bir şekilde birilerinin eline geçiyor, sonra para ile satılıyormuş.

    peki bunun üstüne "bu güvenlik görevlilerinin işi, bizi enterese etmez" demek ne demek? o zaman hangi yüzle çıkıp da "çadır yok, şu kadar çadıra ihtiyacımız var" diyebiliyorsunuz?
  • *
    türk kızılayı kullanılmış elbise almıyormuş!

    türk kızılayı'nın kullanılmış elbise almamasının sebebi türk kızılayı'na giyisi yardımı yapanların bu yardım kampanyalarını daha çok sahip oldukları kullanılamaz durumdaki yırtık,vb. giyisilerinden(çöplerinden) kurtulabileceği kampanyalar olarak anlamasından kaynaklanmaktadır.
    bağışlanan giyisiler giyisiye ihtiyaç duyan kişileri onursuz insanlar olarak düşünülerek yapılmıştır!
    "giyisileri yokmuş,yazık...benim yırtıklardan,deliklerden tıkalım hemen bir çuvala canım ne olacak temizlik bezi olacağına giyerler işte insancıklar." düşüncesi ile verilen kumaş parçalarıdır.
    türk kızılayı daha önce düzenlediği bağış kampanyalarında ne zaman ikinci el giyisi kabul etse önce o giyisileri kategorilendirip kullanılabilir durumda olanlar varsa ayırıp,yıkatmak ve ütületmek zorunda kaldı.kullanılamayacak durumda olanlar ise türk kızılayı'nın başına dert olarak kaldı.
    konu ile ilgili olarak gelmesi muhtemel cevaplara yönelik olarak;kampanyalar esnasında bağışlanmak istenen kıyafetleri önce kontrol edip sonra teslim almak ne yazık ki mümkün değil.adam getirmiş evinden beş çuval giyisi otur bunları tek tek açıp bak bağışçı ile birlikte,düzgün düzgün değil diye ayır...günde kaç çuval geliyor meçhul...getirdik bir de beğenmiyorlar derler.

    *
    kan bağışlamaya gelen insanlara fahişe misiniz diye selamlamak olarak nitelendirilebilecek soruların cevapları kan bağışlamak için uygun değilse boş yere kan torbası,test,zaman,vb. kayıpların önüne geçmeyi sağlamaktadır.
    türk kızılayı insanları fahişe,vs. olarak gruplandıran bir kurum değildir.

    *
    kampanyadan toplanan paralar ile cami yaptırılması konusunda ise türk kızılayı eğer kamp yönetimi sorumluluğunu üstleniyorsa kampta yaşayacak insanlara beslenme,su temini,haberleşme,sağlık,banyo-çamaşır,sosyal,psikososyal,eğitim,din hizmetlerinin sağlanabilmesi sorumluluğunu da üstlenmiş olur.
    kampta yaşayan insanlar kampta yaşamalarına sebep olan olağanüstü durumdan önce sahip oldukları imkanlarına ne kadar erken ve kolay erişirlerse bu o insanların içinde ve etkisinde bulundukları olağanüstü durumdan o kadar çabuk kurtulup kendi ayakları üzerinde durabilecek duruma gelebilmeleri için gerekli ortamı hazırlar.
    türk kızılayı'nın kampında yaşayan insanlar yaşadıkları olağanüstü olaydan önce de hangi dine mensup olurlarsa olsunlar ibadetlerini gerçekleştirebilecekleri ibadethanelere sahiptir.
    türk kızılayı yönettiği kamp için seçilen barınma tipine uygun olarak cami,kilise,sinagog inşa edebileceği gibi çadır tipi barınma seçeneğinde de ibadethane için ibadet çadırı da kurar.
    türk kızılayı yönettiği kamplarda kütüphane de oluşturur,meslek edindirme kursu da düzenler,ilkyardım eğitimi de verir.

    *
    kızılay dünyada sadece bize ait(tescilli) olmadığı için türk kızılayı kullanılmaktadır.

    *
    türk kızılayı araçlarının üzerinde arapça harflerle dini şeyler değil hizmet verdiği ülkenin dilinde türk kızılayı yazar.

    *
    türk kızılayı'nın sağlık kuruluşları her konuda en ucuz hizmeti veriyoruz iddiasını taşımamaktadır.
    savaşta türk kızılayı'nın askere verdiği hizmet ile olağan zamandaki hastaya verilen hizmeti kıyaslamak ilgisiz.

    *
    8 mart 2010 elazığ depremi'nde de kullanılmış olan 1900'lerden kalmış görünümündeki türk tipi olarak adlandırılan çadırların özellikleri:
    5 kişilik bir ailenin barınma ihtiyacını sağlayabilecek 14m2 kapalı alana sahip,kullanma talimatına uyularak kullanıldığı taktirde %100 pamuklu iç astar ile yine %100 pamuklu,su geçirmez tavan ve duvara sahip,tabanı pvc kaplı polyester kumaştan,her biri yan duvarlarında bulunan 2 pencere ve 1 kapısı olan,tamamen türk kızılayı tarafından üretilen çadırlardır.
    gördük bu çadırları,iyi biliriz diyenler:bir çadır torbasının içerisinden neden kullanma talimatı çıkar?

    *
    17 ağustos 1999
    türk kızılayı yurdumuzda meydana gelen afet vb. olağanüstü durumlarda illerde valinin,ilçelerde kaymakamın emrinde görev yapar.
    mülki idare amirleri ise kriz zamanında ihtiyaç tespiti yapılmadan ya da sözde tespitlere dayanarak türk kızılayı'na emirler yağdırır.
    en büyük sıkıntı da geçici barınma konusunda yaşanır.genellikle geçici barınma imkanı sunmak için elverişli alan yoktur,varsa da bilinmiyordur,olağan zamanda tespit edilmemişlerdir.
    ülkemizde geçici barınma alanlarının belirtildiği il ve ilçe acil durum planları genellikle ya yoktur ya da yıllar öncesine aittir.
    türk kızılayı birçok valilik,kaymakamlık ve belediyelerden olağanüstü durumlarda ihtiyaç duyulacak geçici barınma alanlarının belirlenmesi talebinde bulunmuştur ancak bu taleplerin çok azına gerçek tespit çalışmaları yapılıp türk kızılayı'na geri bildirimde bulunulmuştur.
    türk kızılayı'nın ülkemizde meydana gelebilecek tüm afetlere ve olağanüstü durumlara karşın acil durum planı hazırlanması için verdiği mücadeleden halkımızın haberi yoktur.
    geçici barınma konusu her zaman hafife alınmıştır ve kolay görülmektedir ancak türk kızılayı çadırkent planlarken iki çadır arasında özel hayatın gizliliği için gereken asgari mesafe,alan,vb. çok önemli ancak bilinmeyen,önemsenmeye ya da görmezden gelinen detayları hesaplar.
    kriz zamanlarında vali ya da kaymakam örneğin bir deprem sonrasında kriz masasında ilçede 2bin aile 10bin kişi yaşıyorsa(her aile 5 kişi) 2bin çadır emrini verir.aslında 2bin aile depremden etkilenmemiştir,ihtiyaç bin aile içindir ancak kaymakam söyleyeceğini söylemiştir.
    peki ilçede bin çadırın kurulabilmesi için yeterli ve elverişli alan var mı?
    olsun ya da olmasın barınma(çadır) türk kızılayı'nın sorumluluğundadır.
    çadırlar deprem bölgesine gelecek,kurulacak alan bulunamayacak,yağmur başlayacak.basın yağmur altında ıslanan halkı çekecek,halk türk kızılayı'nın tırlarını gösterecek,çadır getirdiler ama kurmuyorlar diyecek.nerede bu devlet? diye soracak.kaymakam gelecek bölgeye,geçecek kameraların önüne türk kızılayı sorumluluğunu yerine getirememektedir diyecek,suçu türk kızılayı'na atacak.türk kızılayı yine sınıfta kalacak.
    peki suç gerçekten de türk kızılayı'nda mı?
hesabın var mı? giriş yap