• “dışarıdan yeterince uzaktan bakıldığında doğumum kaza sonucu, hayatım amaçsız ve ölümüm önemsiz gibi görünüyor. ama içerden bakınca hiç doğmamış olmanın neredeyse hayal edilemez, yaşamım muazzam önemli ve ölümüm de felaketmiş gibi geliyor.” sözlerinin sahibi yazar.
  • deneyim bilgisinin yalnızca o deneyimin içinde bulunanlara açık olduğunu iddia eden birisi.

    bir yarasanın, diyor mesela, bir sürü özelliğini bilebiliriz, ama hiçbir zaman bir yarasa olmak nasıl bir şeydir bilemeyiz.

    nagel'ın yarasa örneği bana her zaman hüzün vermiştir.

    amaaan...
  • ateistir ama materyalist değildir hele natüralist hiç değildir. türkiye'de 'alayı bir' şeklinde algılandığı için, ateist bir adam materyalizmin ve neo-darwinizmin yanlışlığı ile alakalı en ciddi eleştirileri neden getirir, bu niçin bu denli büyük tartışmalara neden olur ipleyen de yok haliyle.
  • aşağıdaki metinlerine, bir yazısından çeviri ile oluşturulan bir makalede yer verilmiş şahsiyettir:

    "...eudaimonia insanın sahip olduğu en fazla tanrısal olan şeyin aktivitesinde gerçekleşir."

    "eudaimonia bütün insan yaşamını ve eylemlerini kapsar ki bu aynı zamanda ahlaksal erdemleri ve pratik bilgileri de içerir."

    "bir zürafa tek bir organizmadır ve onun işleyişi son derece doğru bir biçimde organize edilmiştir. onun mükemmelliği tek tek mükemmelliklerin birlikteliğinden oluşmaz; fakat bu tek tek mükemmelliklerin zürafanın sahip olduğu sistemin içinde en iyi bir şekilde çalışmasından oluşur."

    "...aklın mükemmel ve katışıksız uygulanımı ile gündelik yaşam arasında hiçbir bağıntı yoktur. kısaca aristoteles şuna inanır: insan yaşamı insanların yaşamlarını onun üzerinde harcayacakları kadar önemli değildir. birey yalnızca kendi bireysel kaygılarını aşmaya çalışmakla yetinmemeli; o aynı zamanda toplumun veya insanlığın gündelik kaygılarının da üzerinde olmaya gayret etmelidir."

    not: "aristoteles'in eudaimonia üzerine düşünceleri" başlığı ile, 1980 yılında yayımlanmış kitabından hatice nur erkızan tarafından çevrilerek ağustos/98'de yayımlanan makalesinden, yazımı aynen korunarak alınmıştır.
  • 1937 yugoslavya/belgrad doğumlu amerikalı felsefeci.

    "what is it like to be a bat?" adlı makalesi zihin felsefesinde* bir mihenk taşıdır, kilometre şeysidir.
  • "what does it all mean" diye de bir kitabı vardır.
  • eğer şimdi yapacağımız sey bir milyon yıl içinde önemli olmayacaksa, o zaman aynı belirti ile bir milyon yıl içinde geçerli olacak hiçbir şey şimdi önemli değildir.
    (bkz: absurd)
  • sadece siyah ve beyazlardan oluşan bir televizyonu var mary’nin ve sadece siyah ve beyazdan oluşan bir odada yaşıyor. ama ona kitaplar veriliyor ve mary renklerle ilgili bilinebilecek istisnasız her şeyi biliyor. ama bu sefer de mary’;i dışarı çıkarıp kırmızı domates gösteriyoruz, renklerle ilgili herşeyi bilmesine karşın kendisi oha felan oluyor. yani tecrübe ediyor, ki esasen bu fizikalizmi çürütmüyor, bulandırıyor.

    thomas nagel’;whats like to be a bat diye metni var. kısa bi makale. tecrübe dediğimiz şeyin fiziksel modelleşmesi olamaz.
  • zihin ve evren kitabını okumakta olduğum düşünür.
hesabın var mı? giriş yap