the defiant ones

• amerikan sinema tarihi acisindan siyah bir oyuncunun basrolu paylastigi beyaz oyuncu ile ayni ucreti almasi ve de onunla esit gorulmesi sebebiyle bir ilki teskil eden filmdir. ayrica tony curtis ve sidney poitier filmdeki rolleri ile en iyi erkek oyuncu oscar odullerine aday olmuslardir. gerci tony curtis'in " oscar'i bir yahudi ve bir siyaha vermeyeceklerine gore tamamen gostermelik bir adaylikti bizimkisi" demis olsa da film iki heykelcik ile kazanmistir.
• dr. dre tarafını zaten ezberlemiştim. arada kaçırdığım şeyler varmış elbette üstünden geçiyorum.
  ama jimmy tarafını kulaktan dolma biliyordum. bu belgesel sayesinde leziz şarkıları hikayeleri ile birlikte birebir insanların ağzından öğrenmek çok güzel.
  hbo'ya para verecek halim yok. internetten korsan izliyorum ama siz virüslere bol bol dikkat edin.
• 'iki adam üzerinden son 40 yılın müzik tarihi özeti' diye de adlandırılabilecek, bir müzikseverin kesinlikle izlemesi gereken belgesel. isteseler çok rahat 10 bölüm olurmuş. makul tutmak istemişler demek ki. şahsen de belgesel öncesinde tanımıyor olduğum jimmy iovine'in müzik dünyası için ne kadar etkili bir adam olduğunun daha fazla kişi tarafından bilinmesi gerek. burada bile hakkında 4 entiri var, ki ilki 2015'te yazılmış.
• iki oscarlı film 1950’lerin amerika’sında siyahların hala aşağılandığı bir dönemde eşitlikçi tavrıyla dikkat çeken bir film. stanley kramer farklılıklarımızdan değil benzerliklerimizden hareket etmemiz gerektiğini çarpıcı bir şekilde anlatıyor. tony curtis ve sidney poitier’in oyunculukları ise muhteşem.
• geçtiğimiz son 30 yılın müzik piyasasını, gelişimini ve dönüşümünü, hip-hop'un doğuşunu anlatan 4 parçalık belgesel serisi. hbo ve netflix ortaklığıyla çekilen belgesel müzik endüstrisinin iki ismi jimmy iovine ve dr dre'nin yaşamları üzerinden müzik endüstrisine bakıyor, rap müziğin ticari tarafına da odaklanıyoruz.
  
  yukarıdaki bazı yazarlar gibi ben de hip hop veya pop müziği gençliğimde kulağıma çalınan ve popüler olan şarkılar dışında pek bilmez ve ilgilenmezdim de. bu müziğin arkasında oldukça etkili olan isimleri görmek farklıydı doğrusu. çok fazla şey öğrendiğimi düşünüyorum, sanat ve pazarlama adına. şahsen sanata karşı ilgim var ancak bunun pazarlamayla olan ilgisinin sanata verdiğin emekten daha fazlasını vermek gerektiğini hiç düşünmemiştim. aksine sanatın yeterince değerli ve anlamlı olursa insanlar onu bir şekilde bulur diyordum. (tabii bulurlar ama 100 yıl sonra, (bkz: vincent van gogh)
  
  beats'in pazarlanması ve apple tarafından satın alınması sürecini de yakından izlediğimiz bu belgeseldekilerin bir çoğunu biliyordum. özellikle sanatçı ve sporculara para verilip reklam yaptırıldığını ve kulaklıkların aslında öyle o kadar da kaliteli olmadığının farkındaydım. fakat adamlar nasıl bir pazar oluşturmuşsa 3.2 milyar $ değerine satılıyor babuş, müthiş para. senin benim ulaşmamızın çok zor olduğu paralar. ama nasıl olduğunu da görüyorsun bu belgeselde. çalışmak, çalışmak, çalışmak.
  
  bundan daha kaliteli belgeseller elbette vardır, kurgusuyla, sinematografisiyle, hikayesiyle. buna rağmen the defiant ones belgeselinin de güzel bir şekilde kurgulandığını, hikayenin kronolojik olması sebebiyle akıcı olduğunu söylemem gerek.
  
  müzikle ilgilenenler, bu sektörün içine girmek isteyenler için baş ucu yapılabilecek bir eser bana kalırsa. işin sadece yaratıcı kısmıyla alakalı olmadığını da öğrenmiş oluyoruz böylece.
  
  izlenebiletisi yüksek belgesel.
  
  78/100.
  
  bir sonraki mike’tan film yorumlarında görüşmek üzere.
  
  daha önceki incelememe ulaşmak için;
  * waiting for the barbarians (bkz: #113771947)
  
  edit: linkler.
• çok akıcı, keyifli ve şaşırtıcı bir netflix belgeseli.
  aslında jimmy iovine'in pratik zekası, ileri görüşlülüğü ve inanılmaz pazarlama yeteneğiyle piyasayı böyle domine etmesine şaşırmamak lazım ama izlerken özellikle parlattığı ve çıkarttığı şarkıcıları gördükçe her seferinde "bu da mı" oluyor insan.
  dr. dre'ye gelirsek.. compton gibi bir yerden çıkmasına rağmen beladan uzak durup sadece müziğini yapmak istemesi ve işinde en iyisi olması özellikle rap camiasında inanılmaz bir saygı görmesini sağlıyor. e sonuna kadar da hak ediyor.
• sırf hbo yapımı diye izleyeyim dedim, çakıldım kaldım... harika bir documentry örneği. dört bölümde dr. dre, jimmy iovine, snoopy dog, tupac ve gangsta rap'in ne olduğunu çok iyi anlıyorsun. ki ben hip-hop'tur rap'tir sevmem, alakam da yoktur, ama beni bile deli gibi içine çekti.
  
  adamlar nasıl sıfırdan zirveye çıkmış, ne gibi anlamsız hareketlere girişmişler, başarısızlığı da zirveyi de nasıl görmüşler; yapımcılar kimlerle çalışmış, nasıl kayıtlar almışlar, 90'lar, 2000'ler, mp3'ler, kulaklıklar... ilginiz varsa kesinlikle izleyin, asla pişman olmazsınız.
• sidney poitier ve tony curtis oyunculuk nedir dersi veriyorlar.
  
  daha da ilginci algı yönetimi açısı.
  
  amerika’da zencilere eşit haklar verilmeye daha başlanmamışken toplum buna filmler yoluyla hazırlanmış ve zencilere sempati arttırılmış.
  
  hapisten kaçarken birbirine zincirle bağlı kalan iki mahkumun bu hikayesine ciddi psikolojik unsurlar da eklenmiş.
  
  işte reform böyle yapılır.
  
  toplumun ön yargılı kesimlerini yumuşatmak için reformlar öncesi bu tür kaliteli filmlerle ortam hazırlanır.
  
  bu adamlar bu işi biliyorlar azizim.
  
  neyse bana ne büyüklerimiz anlar bu işlerden. yeni kavun kestim bal gibi oturup yiyeyim bari.
• jimmy iovine üstadın nasıl bir deha olduğunu yeniden göstermiş olan hbo yapımı. gwen stefani, nine inch nails, lady gaga, 2pac gibi birbirinden o kadar farklı isimlerle o kadar ilginç hikayeleri var ki kendisinin, özellikle son iki bölümü ağzım açık izledim açıkçası. dr. dre yatsın kalksın kendisine dua etsin. izleyip izlettirmek gerek, kaliteli iş. straight outta compton ertesi izlenirse daha bir makbule geçecektir gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?
• muazzam bir netflix belgeseli.. bu iki adamın hayatımızı ne denli etkilediğine şahit oldum.. adamlar dünyayı tek başlarına yaratmışlar.. respect
  (bkz: dr.dre)
  (bkz: jimmy iovine)