the dance of eternity
-
lakabı "müzisyen katili"dir.
-
5/8, 14/16, 15/16, 11/4 gibi ölçüler, şarkının sonsuza kadar aksayarak gideceğini hissettiriyor zaman zaman. hani çalmak çok önemli değil de [önemli tabii amına koyim], yazarken nasıl beyinleriniz akmadı aga, o konuyu çözemiyorum ben hiç.
-
içindeki 22 farklı time signature, şarkı boyunca 123 defa değişiyor ki, daha fazla yorum yapmak istemiyorum.
-
dream theater'in en sevdigim sarkisi.
sarkinin yapiminda en buyuk tesekkuru tabi ki james labrie hak ediyor, bizleri o viyaklamalarindan mahrum biraktigi icin.
bundan sonraki en sevdigim dt sarkisi stream of consciousness'tir ki o sarki da enstrumantaldir. -
dream theater'dır ne yapsa yeridır diye dinlediğim şarkı. adamlar araya osuruk koysa yadırgamayacağız artık. niye? çünkü hıyar herifler onu bile kulağa hoş getirmeyi başarıyorlar, yuh be abiler.
-
bu şarkının 4:01-4:30 arasındaki combo, dream theater'ın varoluş nedeninini özet geçmiştir.
-
1:27'de rambo giriyor ortama. medley'lerin birinde daha vardı rambo.
-
mike portnoy'un scenes from a memory albümünün kaydını bitirdikten sonra, liquid drum theater'da ilk defa tamamını kesintisiz çalmayı denediği ve beceremediği şarkı.
(bkz: live scenes from new york) (bkz: commentary) -
ragtime kismina hasta oldugum, teknik acidan cok ustun olup da ruhsuz hissetmedigim nadir dream theater $arkilarindandir.
-
ders çalışma esnasında arada dinlenip, adama 6 dakika boyunca saçma sapan davul simulasyonu yaptirim gücüne sahip ve o 6 dakikanın nasıl geçtiğini anlamamamıza yol açan bir acayip şey.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap