the carrie diaries

• --- spoiler ---
  
  sonunda samantha jones'un katıldığı dizi. bence carrie'yi ve sam'i canlandıran oyuncular bütün satc sezonlarını güzel özümsemişler. çünkü hareketleri ve mimikleri aşırı benziyor ya da ben benzetiyorum ve bu çok hoşuma gitti.
  
  --- spoiler ---
• carrie bradshaw'un sex and the city'den önceki hallerini (ergenlik, ailesi vb.) anlatan candace bushnell kitabı. bir de devamı vardır summer and the city adında.
• carrie bradshaw'ın 17'lik halindeki sevgilisi sebastian kydd'e yaptıklarının benzerlerini, 40'lık haliyle mr. big'e de yapmış olduğunu hatırlayınca, insanın yedisinde neyse yetmişinde de o olduğu gerçeğini bize göstermiş dizi. ulan carrie yapılır mıydı, o güzelim çocuk sebastian'a, çocuğun tek hatası senin gibi birini sevmiş olmak... evet sözlük son derece gereksiz bir diziyi yorumladım... utancım sonsuz... ^*
• kitabı ile ortak karakterler barındırmakla birlikte gidişat açısından kitaba pek bağlı kalmayan dizidir.
  
  --- spoiler ---
  spoiler daha çok kitapla alakalı. kitapta carrie'nin annesi birkaç yıl önce ölmüş, ve dorrit dışında bir kız kardeşi daha var. en yakın arkadaşlarının içinde lali diye bir arkadaşı daha var ki aslında polis kızı olan o maggie değil. ayrıca kitapta bu lali, sebastian'ı elinden çalıyor. sebastian burda kalbimizin yağını eritsin diye carrie'nin etrafında uzunca bir süre kalacak gibi dursada, kitapta puştun önde gideni olarak, önce carrie'nin en yakın arkadaşıyla, sonra da o kızın kız kardeşi ile birlikte oluyor. carrie böyle her hafta staja new york'a gitmiyor ve interview dergisi ile bir ilgisi yok. liseyi bitirdigi yaz new york'ta bir yazarlık kursuna katılma hakkı kazanıyor ve ilk new york deneyimi ve "the city" efsanesi böyle başlıyor.
  
  o degilde kitabın sonunda ağzımı kulaklarıma vardıran hadiseyi paylaşmak istiyorum asıl. carrie, new york'a ilk vardığında soyulduğunu fark ediyor, elinde ne para ne de adres var. donna la donna'nın new york'a gidince kuzenimi mutlaka ara diye verdiği telefon numarasını buluyor bir yerlerde ve arıyor… telefonun diğer ucunda kim var dersiniz? samantha jones!!! (evet donna'nın kuzeni)
  
  --- spoiler ---
  
  bu son gerçekten mutlu etti beni resmen… sex and the city'li günleri özledim sanırım.
• karakterlerin hangi sahnede hangi kıyafeti giydiğini hatırlaycak sürüyle izleyicisi olan bir dizinin başrolünün geçmişiyle ilgili dizi çekiliyorsa; dizinin aslında verilen bilgilere sadık kalınmalıydı.
  
  carrie 5 yaşında babası tarafından terk edilmişti ve kendisi baba-kız ilişkisinin erkeklerle olan ilişkideki temel öğe olduğu teorisini fazlaca basit bulsa da bu terk - bahsedildiği üzere - belki de carrie'nin işinin çıkış noktasıydı.
  
  - baban sizi niye bıraktığını söylemeden gidiyor ve sen hayatın boyunca erkeklerle ilgili sorular soruyorsun.
  
  dizide ise standart külkedisi masalı kıvamı prensesin annesi yok ama sevgi dolu bir babası var.
  
  carrie bradshaw işçi sınıfından gelme ve ne kadar fakir bir halde new york'a geldiğini, çocukken nasıl da hiçbir şey alamadıklarını, imkansızlıklarını vurgulayan bir karakter.
  
  carrie diaries'deki carrie'nin maddi durumu gayet yerinde görünüyor.
  
  harcamaların fütursuzca olduğu bir dizinin fanları için carrie'nin gençlik yıllarındaki babasız ve yoksulluk dolu hayat mücadelesini yapsaydınız olmazdı tabi ama bu kadar rahat ve güçlü bir baba figürüyle büyümüş bir kızın da ilerde bizim bildiğimiz carrie bradshaw olacağını düşünmek saçma.
  
  tutarsız.
• beni ilk bolumde asiri rahatsiz eden iki yanlisi olan dizi, eger sex and the city'deki carrie bradshaw'un gencligiyse bu
  
  1. carrie satc'nin bir bolumunde vogue'daki patronuna babasinin annesini ve kendisini birakip gittigini ve bir daha kendisini hic gormedigini anlatir. the carrie diaries'de is annesi olmus, babasi ve kiz kardesiyle yasiyor.
  
  2. carrie bradshaw solaktir, bu dizideki kizimiz ise saglak.
  
  seyredemeyecegim galiba.
• kadın erkek ilişkilerini eğlenceli olarak anlatan bir dizi olmuş. dizi başladığı zaman 1984 yılında geçiyordu. sonrasında 1985 yılına geçti. bu detayı vermemdeki sebep şudur; dizide kullandıkları teknoloji ürünlerine bakarsak eğer, o günün amerikası aslında yine günümüz teknolojisini kullanıyor. sadece o zamanlar cihazlar daha kabaymış ve baya zengin olan şahıslar kullanıyormuş.(bilgisayar, cep telefonu gibi...) diziyi izlerken, ister istemez türkiye ile karşılaştırıyorum ve içten içe üzülüyorum. biz ülke olarak o dönemlerde nelerle uğraşıyorduk diye.
• 80'leri yeniden yaşatan dizi.
  
  sex and the city zaten hoştu. onun havasını 80'lere taşıması değişik olmuş.
  lakin en çok merak ettiğim şey, samantha'nın 80'lerdeki hali. acaba görebilecek miyiz?
• itiraf ediyorum bu sebastian yüzünden kaç yaşında insanlar yeniden havuz fantezisi yapmaya başlayacağız. yeter artık havuz dışında başka yerlerde buluşun öff... ne olur ıslak ıslak durma öyle sebastiyan! öhm..
• zack efron'dan sonra yeni guilty pleasureım bu dizideki sebastian denen aşırı sevimli şeydir.
  
  (kendisinin^* 1991 doğumlu olduğunu utanarak eklemek isterim.)