• şu beyin çok enteresan. sabah gök gürlemesine gözümü açtığımda aklımdan ilk geçen tesseracttı. bunu bize göstermişlerdi diye sayıklayarak kalktım. 4d hypercube.
    istediğin kadar formülize et, algılarımızdan sonsuza kadar uzak kalacak 4d evren ve diğerleri. haksızlık.

    üniversite yıllarında, "aman boş işler bunlar, adamın teki canı sıkılmış uğraşmış işte" diyen insanlar tanıdım, bunu diyenlerin daha önemli ve somut işleri vardı dünya üzerinde. "maşrapan küçük diye deryayı suçlayamazsın" diyemedik tabi o vakitler. sen erişemiyorsun diye neden yok sayıp hakaret ediyorsun ki?

    her neyse, bunların hepsini aslında bir kitap bakınızı vermek için yazdım.
    (bkz: flatland) okuyun.
  • meraklısını farklı bir açıdan 3 boyutu hali için şuraya davet ediyoruz.
  • türkçe adı dorduncu boyut olan, epsilon tarafindan basilmis olan alex garland kitabi. arka kapagi soyle der:
    "ustalıkla kurgulanmış, gerilim yüklü bir roman olan ‘dördüncü boyut’, bir yanlış anlama yüzünden başlayan ölümcül bir kovalamacada, kaderleri birbiriyle kesişen üç grup insanı anlatıyor. ticarette deneyimsiz bir ingiliz denizcisi olan sean, harap bir manila otelinde filipinli bir mafya lorduyla adamlarını beklerken; banliyöde bir anne çocuklarını yatırmaya hazırlanmakta ve ilk aşkını hatırlamaktadır. aynı dakikalarda varlıklı bir psikolog, daha sonra kendilerini gangsterlerin kovalamacası içinde bulacak olan sokak çocuklarının rüyaları üzerinde çalışmaktadır.
    dördüncü boyut, insanoğlunun hiçbir anlaşılır nedeni olmaksızın yaşadığı trajedilere ve bunları dine, mitlere veya psikolojiye sığınarak ya da bilimsel yollara başvurarak açıklama çabasına göz atıyor. dine karşı bilimi, kadere karşı iradeyi denge unsuru olarak ortaya koyarken, ‘kavramaktan çok uzak olduğumuz bir dünyada olaylardan bir anlam çıkarmayı nasıl başaracağız’ şeklinde zor bir soru soruyor."
  • 8 temmuz 2019’da zorlu psm‘de konser verecek grup.
  • 3 boyutlu dünyada açıldığında 8 adet küp olur. 2 boyutlu dünyada açıldığında ise 48 adet kare. 1 boyutlu dünyada açıldığında ise bir sürü çizgi.
  • polaris albümü ve bu yaz yayınlanan smile single'ı üzerinden söyleyecek bir çift lafım olabilir. şurası net; bu arkadaşlar artık daha basit cümleler kuruyorlar. genel olarak o parlak soundlarının çekiciliği dışında grubu benim için şaşırtıcı ve değerli kılan tüm detaylar azalarak bitiyor. aslında polaris'in kötü bir albüm olduğunu düşünmüyorum ki, gayet lezzetli birkaç besteyi de bir çırpıda sıralayabilirim. ancak vokalist haricinde değişen başka şeylerin de olduğu aşikardı. smile tam da bu düşüncemi destekler türde bir dönüş oldu. oysa altered state gibi inanılmaz yoğun ve kompleks bir albüm kaydetti bu arkadaşlar. haliyle beklentiler bambaşka oluyor.
  • yeni albümleri ile beklentilerin altında kalmayan prog/djent grubu.

    kendilerini acley kahney'in bedroom producer iken sevenstring forumlarında takıldığı dönemden beri takip ediyorum ve yeni albümleri hakkında bir kaç kelam etmek istiyorum (kafayı bulup yeni albümü 45 dakka göz kırpmadan duvara bakarak dinledim).

    bir kere albüm olmuş onu söyleyeyim. elitist metalci kafalarında bir insan hiç olmadım ama ne dinlediğini bilen bir insanım. dan'in vokalleri yeniden gruba müzikal bir derinlik kazandırmış. grup saf progresif ve matematik'ten ziyade daha ruhsal ve ambians içerikli bir albüm hazırlamış. dan'in vokal derinliği altered state'den guruba yeniden uydurmuşlar. grubun yaşını göz önüne aldığımızda biraz olgunlaşmak istemelerini normal karşılamak lazım. altered state'e tapan bir insansanız albümün gaz yönünü sevdiyseniz bu albüm size biraz yavaş gelebilir.

    vokaller ve pad'ler herhangi bir şarkıda sizi aniden sarabiliyor. lirikler yine yerinde abartılı bir şey yok tam olması gerektiği kadar.

    gitarların parlak tonlarını çok sevdim özellikle bass gitarın tonu her zaman olduğu gibi mükemmel. reampler cidden çok başarılı olmuş. enstrümanların hepsi birbirine girmiş. yine o tesseract ile sevdiğimiz mid ağırlıklı gitar tonlarını bol bol üstümüze atmışlar sağolsunlar. 2 tane breakdown var tüm albümde onun dışında şarkıların hepsi giderek büyüyen, build up şarkılar. structure sağlam. giriş gelişme sonuç bütün şarkılar. pek bir tekrar yok.

    davullar harika yazılmış yine. davul tonu çok naturel. özellikle o snare ne öyle aga? son zamanlarda bu kadar çiğ olup şarkılara bu kadar yakışan bi snare duymamıştım kappa.

    albümde diğer şarkılara nazaran hafif şarkıları tease edip böyle güzel bi albümle gelmeleri beni şaşırttı açıkçası.

    mükemmel bir live albümü bütün albümü baştan aşağı bir nefeste live'da çalabilirler bence.

    seviyorum lan sizi.
  • 4. boyutta var olan cisim bizim 3 boyutlu evrenimizle kesiştiği zaman göreceğimiz izdüşümü bu şekil gibi oluyormuş. 3 boyutlu dünyaya hapsolduğumuz ve beynimiz buna göre geliştiği için orjinalini gözümüzde canlandırmamız olanaksız. yamuluyor da olabilirim.
  • concealing fate ile akıl alıp "geliyorum" diyen ve one adlı albumuyleyse de "geldim" demiş olan djent grubu. albumu dinleyince ben de geldim, kısa ve net. atmosfer ve duygu aktarımı açısından bakıldığında djent standartlarının çok ötesinde bir grup kesinlikle tesseract. hissedebildigim kadariyla adamların zaten "abi biz djentciyiz" gibi bir dertleri yok. gayet rahat prog metal olarak bile adlandırılabilir yer yer muzikleri ama tabi ki her parca bir sekilde o djent background'unu hissettiriyor.

    djent'te aranan kan olan duygusal ve melodik yapıyı müziklerine başarıyla yedirebilmeleri neticesinde kendilerine djent dunyasının zirvesinde riverside ve fates warning'in izdüşümü tadında bir yer edineceklerini düşünüyorum. yillardir bu grubun hayalini kuruyormuşum da haberim yokmuş...

    başlarına eleman değişimi, deprem, tsunami gibi abuk subuk işler gelmezse çok büyüyecekler.

    edit: one adlı albümlerinin kapanışındaki eden isimli şarkıları için sayfalar dolusu methiyeler düzmek gerekli, unutmadan not düşeyim ve böylece sayfalarca yazıyı tembel bir adam olarak bir cumleye sığdırmayı deneyeyim affınıza sığınarak.
hesabın var mı? giriş yap