• gitmesiyle akşam akşam tüm tadımı kaçıran yazar.

    şimdi bazı arkadaşlar bazı kötü yazarlara yalakalık yaparak "biz aslında sözlüğün eleştirel yönünü ortaya çıkarıyoruz" diyolar. hayır sadece ayıp ediyorsunuz. gerçekten... yaptığınızı hiç ahlaklı bulmuyorum. koskoca adamların bu kadar çiğ olmasını aklım hafzalam almıyor. gene birtakım yazarlar saçma sapan bir biçimde bilmemne pislik yapma şirketi adı altında eğlendiklerini sanarak, sözlükte sazan avı diyerek ekranlarının karşısında yaptıkları numaralara düşenlere gülüyolar. nedir amacınız diye sorduğumda "biz bir birliğiz sen anlamazsın" diyorlar. şimdi ben telvin başlığına albümü çıkmış adam yazsam doğal olarak herkes bunun altına bişeyler yazar. bu bir meziyet, bir komiklik değildir. hadi diyelim yazarlar böyle... moderasyona ne diyeyim ben, yanlış davrananları, hakikaten sözlüğe ayıp edenleri. cin fikirli olmayıp "nıhahaha bak görüyor musun olm heriflari nası sinir ettik" "ahahah sazan bunlar ya" ekseninde ekşi sözlüğü zurna kanalına çevirenlere ses etmeyip; "herkes kendine baksın önce" diyor. aynı moderasyon bkz ile yazılan kural dışı olmayan bir entrye ceza kesiyor. ben bunu anlamıyorum. aklı başında insanlara az da olsa değer verilmeli. yoksa kaptanın dediği gibi "deniz toprağı eninde sonunda geri alacak...çaresi yok bunun...batan bütün memleketler gibi... allah sonumuzu hayır etsin". kimse kendini kandırmasın "düzen bozuluyor" ve bunu ekran başından çiğ bir adam ve taifesi yapıyor.

    telvin'e yazık oldu. başkaları iyi dediği için değil hakikaten iyi bir adam. buralar eskisi gibi değil. mayıs 2004ten beri aldığım tadı kaybettim. telvin kardeşimin gidişi tuz biber ekti. frackman reloaded için de geçerlidir bunlar.

    artık ayıp etmeyin yahu! lütfen...
  • bunla, ahretliği agk, kafayı ciddi ciddi behzat ç ile bozmuşlar. ne muhabet etsek konu oraya geliyor. adamların içtiği biralardan içip, gittikleri mekanlara gidiyolar. yakında toyikiden birer ufak telsiz alıp sokaklarda gezerler diye tahmin ediyorum. beybazarı akıl hastanesini aradım gelip alacaklar bunları...
  • hayatımda gördüğüm en ballı adamlardandır.
    agk ve telvin arkadaşlarıyla beraber güzel bir gece geçirmiştir. alkollüdürler biraz da. eve gitme vakti gelmiştir. telvin arabayı kullanmaktadır. seyir halindeyken agk ilerdeki istanbul yolu sapağını gösterir.

    telvin: olm polis olmasın istanbul yolunda saat daha bir.
    agk: yok len ne polisi yaaa.
    t: olm vardır lan.
    a: yoktur olm yaaaa!
    telvin istanbul yoluna sapar, viyadüğü geçer geçmez kontrol noktasıyla yüzleşirler.
    t: senin kafanı sikiiimmm!
    polis dur işareti yapar, duran arabanın yanına elinde alkokmetre ile yanaşır evrak bile sormadan alkolmetreyi uzatır.
    polis: alkol testi gençler şuna bi üf... alkol aldık mı?
    t: yok abi almadık.
    p: niye almadınız?
    t: hemen alıp geliim istiyosan abi.
    agk <içinden>: aha sıçtık mına koyimm.
    polis: heheheh hadi len gidin o zaman görmesin gözüm...
  • halden hale, renkten renge girme. bir ânda bütün ikiliklere ulaşabilme, iki zıt uç arasında metronom misali salınma. sırası gelince kendini tanrı sayma, varım diyebilme; sırası gelince toprak seviyesine inme, zillete ulaşma, yokum demedir telvin. her an başka bir yolda, her an başka bir durakta* olmadır. temkinli olarak telvin ile tevil arasında salınanlar için (bkz: yorum bilgisi)
  • kelime manası renk..renkler demek. bu renkler karakter anlamında. kırmızı, yeşil ama. bu yeşilin ya da kırmızının içindeki ton farkı ona karakter veren özellik, o manada renk. tasavvufi anlamda da bununla ilişkili, halden hale geçme:her saniyeden, yaşadıkların, öğrendiklerin, yaptıkların, karakterin...hallerden hallere geçme olayının adı ''telvin''. yunus'un insan karakterlerini renklerle anlatan bir şiirinin adı da telvin. bir gidişat, ama durağan değil. bir hedefi var, ama ulaşılamayan bir hedef. onun da adı var o da: (bkz: temkim)
  • başkent üniversitesi televizyonu'nda gördüm bu adamı. şimdi burda ne var diyeceğniz açıklayayım. kendisi iletişim fakültesi tanıtım reklamında oynamaktaydı. oranın öğrencisi gibi derste görüntülenmekteydi. bu yetmemiş olacak ki yalandan kamera tutmaktaydı. üstüne bir de radyoya girmekteydi... bu filmde kendisi iletişim fakultesinden memnun bir öğrenciyi canlandırmakta, aday öğrencileri kandırmaktaydı. kandırmaktaydı diyorum çünkü kendisi hukuk fakultesinde okumakta bildiğim kadarıyla. ha belki yan dal yapıyordur. kamera tutma topluluğundadır bilemem. fakat ben şimdi mehmet haberal'a, kanal b'ye ve dahi başkent üniversitesi'ne nasıl güveneyim?

    ayrıca kamerayı ne de eğreti tutuyordun be abi. ayna grubundaki cemil gitarı nasıl tutuyorsa öyle sarıldıydın kameraya bir marangoz gibi.
  • ayılıkla prim yapma derdindeyiz son günlerde.
    pahalı ve pek sofistike bir mekana gidilmiş ufak tefek bir şeyler atıştırılmış yanına da rakı yuvarlanmış, bu pek arabesk kaçtığımız mekandan çıkılıp başka mekana doğru yol alınıyor.

    telvin: hesap da çok geldi lan, kol gibi, abartı yani.
    agk: dayı herif o mekanın sadece iç mimarisine 4 milyon dolar harcamış.

    <20-30 saniye sessizlik, telvinden "hmmm, haaaa, hmmm" gibi anlaşılmaz sesler>

    telvin: gaçtan almış doları?

    agk: <yarıl yarıl anırarak gül yarıl arabayı kullanama>

    telvin: dayı biz bunlara böyle gülüyoz ama millete hiç komik gelmiyo bence.
  • hayatı bok gibidir. mutlu değildir hiç bir zaman. ankara gibidir. hep bok vardır hep mutsuzluk. hayatın " ta amına koyim " diye hisseder. çok güler az ağlar. yalnız ağlar. esasında ağlamaz da içine bi boklar yapar. içine işler. içine işer. kendine bile anlatamaz. kendini savunamaz. kendi söküğünü dikemez. ancak incelikli haytadır güzel içer. su içer. ne bok varsa onu içer. anlatmaz. intihar etmeyeceksek bari içelim der agk ile birlikte.
    korkuyorum bir gün bu adamla ölecez diye. ğer ki olursa trafik kazasında gitti dersiniz. ya da alkol kolmasından. içmek güzel şey la. kafamız güzel olsun. içiyoz biz ya .

    ne derdim varsa kendimle. yaptığım yanlışlarla. sadece isteğim kendimle. her soruyu kendime sorup cevap alamamakla. aldığım cevaplarla yetinememekte. yarın.

    herşeyin başı yarın...

    kendi içimde en kötü olma hedefindeyim. becerebilecek miyim ? yaşayıp görmek gerek. alkol alın la. bırakın kontrolü. bir gün herkes alkol alacak. söyleyin bana zaman zaman. neyse siktir edin.

    ne güzel şey yaşamak. bilinmeyeni. yeni değildir bilinmeyen.
  • 3 gün güzelce gezmiş tozmuşuz, kürkçü dükkanı ankara'ya dönüyoruz.
    3 gün boyunca sadece uyurken susmuş, dönüş yolundayız. makineyi ben kullanıyorum, bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor, sis çökmüş ve yol sathı çok bozuk. yavaş gitmeyeceğimi de bildiği için belli ki sürerken beni uyanık tutma gayretinde, konuştukça konuşuyor, konuştukça güldürüyor. cd değişiyor, beni oldukça etkileyen, "duygusal bir çalışma" çalmaya başlıyor. duygusal ama müzikal anlamda bazı yerleri oldukça gaz. ben şarkıya kaptırmışım, makine de bana kapılmış, biraz bana, biraz makinenin marifetlerine biraz da inanmadığımız allaha emanet ilerliyoruz. telvin efendi coşmuş, hayvan gibi espriler yapıyor şimdi detayına girmeyelim. gülüyorum ama çok ayar oluyorum. sonunda "müdür bi sus mına koyim bi sus la şarkıyı dinlicem" diye kükrüyorum. "tamam la tamam gidene kadar konişmicam, tamam la bişi olursa anam diye bağırırım o kadar tamam" diyor. bunu dediğinde saate bakıyorum; 22:31. şarkıyı başa alıyorum, 22:33'te "mınakoyim" kısmı anlaşılan gerisi anlaşılmayan bir cümle kuruyor. içime batıyor, "la konuş" diyorum konuşmuyor. trip mi yapıyon espri mi diyorum, "bunları konuşma saymazsan konuşmayacağamı hatırlatmak isterim" diyor. saat 22:38'de ankara' istikametine giden mersin seyahat firmasının otobüsüne sollarken telvin dayanamıyor; "herkes gider mersine bu gider tersine" bu tuhaf espriye ayı gibi gülüyoruz. sonra normal hayatımıza dönüyoruz, o anlatıyor ben gülüyorum. beraber bir şeylere küfrediyoruz, sonra o tekrar güldürüyor. vurucu bir şarkı başlıyor, telvin şarkıyı bile güldürüyor. yol bitiyor, hayat geçiyor. biz vazgeçmiyoruz.
  • kendisi moderasyon tarafindan geri dondurulmemi$ mucize kabilinden kullerinden yeninden dogmu$tur. moderasyon tarafindan ucan birinin geri dondurulmesi izah edildigi uzere mumkun degildir. moderasyon ise hatasiz ve mukemmeldir.
hesabın var mı? giriş yap