• sene: 2006
    yer: nevizade
    bilgi üniversiteli liboş eceler ve berkeler beni ti'ye alıyor. "tehlikenin farkında mısın yaf? şeriat geliyo kaç kaç" diyorlar. "sende kemalist kişilik bozukluğu mu var yhaa?" gibisinden laflar. hepsi de ahmet altan okuyor, can dündar atatürk belgeseli çekiyor. atatürk'e hakaret etmek bir entellik belirtisi adeta. ekşi'nin ağır abilerinden otisabi de bu kerizlere hoş görünmek için atatürk'u övdüğü entrylerini bir bir siliyor, o derece sikko bir ortam var.
    kafamdaki tek düşünce: kesin bi şekilde avrupa'da para edecek bir meslek edinmeliyim, yazılımcılık vb. gibi

    sene: 2016
    yer: helsinki marina hatta şurası
    forbes top 10daki bir yazılım şirketinde çalışıyorum. bir gün işsiz kalsam bile sadece işsiz maaşım bu keriz liboşların 4 katı. ben frozen margaritamı yudumlarken bu kerizler de sultanbeyli'den ve metrobüsten ağlayarak girdikleri facebook'ta can dündar'ın vurulma videosunu "gözyaşları içindeyim" diye paylaşıyorlar.
    kafamdaki tek düşünce: üzüldüm lan. zuhahahahahaa şaka lan ne üzülcem beter olun :) daha dur bebişim daha dur. bilal'in ayağını yıkayacağın günler gelecek. kilis'ten beter dümdüz edilebilir o güzel mahellen, hiç belli olmaz. ağla bebeyim.

    not: her gün bu başlıkta liboşlarla taşak geçmek boynumun borcudur.
  • işte o döneme ait bir liboş entrysi: (bkz: #11075320) caps
    bu tür entryler korumaya alınmalı, steril ortamda saklanmalı ki müze gezer gibi arada gelip inceleyelim, ileride çocuklarımıza hayvanat bahçesi gibi gezdirelim. atalarımızın maymundan geldiğinin bir kanıtı adeta. ortalama şempanze zekası buna tekabül ediyor.

    --- spoiler ---

    "şimdi ben diyorum ki bu slogan bir fırsattır aslında. bunu tüm cumhuriyetçi kemalist laikçi ulusalcılarımız ciddiye alsa, hatta geriye dönülemiyecek bir raddeye geldiğine inansa "tehlike"nin, aman şeriat geliyor paniğiyle yurtdışına gitseler, kurtulsak. kürdü, türkü, dincisi, ateisti, hristiyanı hepimiz rahat rahat yaşıycaz gibi sanki."
    --- spoiler ---

    şu üslubun güzelliğine bakar mısınız? varoşluk paçalarından akıyor. 8 yıldır entry girmemiş. doğal seleksiyona uğramış olabilir. akp artık bunu skmiş midir sabaha mı bırakmıştır bilemiyoruz. hahahah

    --- spoiler ---

    "o sebepten diyorum valla tehlike acaip duruma gelmiş durumda arkadaşlar. kesin geliyo şeriat söylemedi demeyin. malı mülkü satıp bir an evvel çıkmak lazım ülkeden. "
    --- spoiler ---

    malı mülkü satmadan çıktım sekerim, bi yandan da kira geliyo mis. götünde bomba patlamadıysa sen de çık derim. hep beraber rahat yaşıyorlar ülkede sanırım şu an :)

    edit: bu tarih oncesinden kalma teyzemizin şu anki nicki bir takim dis mihraklar . ekşiden kapidan kovulup başka nickle bacadan geri dönmüş. baktım son derece mutsuz, gece gündüz tayyibe saydırıyor. nicki bile tayyibe saydırmak için özenle seçmiş o derece. hani kürdü dincisi hıristiyanı mutlu yaşayacaktınız bebişim noldu? :))
  • olga (rus, 36):
    nasıl oldu anlayamadan bölünüverdik. ya ben çok duyarsızdım ya da herşeyi ortak yaşamaktan sıkılmıştık. herkes farklılaşmak istiyordu. yaşadığımız şehirlerde karneler vardı. ben bilmem ne şehrinde yaşamalıydım, bir gece moskova'da kalsam, polis yakalasa cezası vardı. haa yakalanmazsın diye düşünme, sık sık çevirmeler, kontroller vardı. az kazanıp, az harcanıyordu, insanlar arası çekişmeler çok yoktu, hayat daha standartizeydi. dağıldı rusya. ben göçtüm oradan, bir fransızla evlendim, güzelim diye aldı beni. üstelik farklıydım diğer avrupalı kızlardan, kapitalizmle büyümemiştim. 3 çocuk yaptık, vatandaşlığımı aldım, çocuklarım rusya ve fransızca konuşuyor. şimdi herkes ruslardan yakınıyor, çok kabalarmış da, çok görmemişlermiş de... evet bazıalrı aniden zenginleşti, mafyalaştı. tehlikenin farkındaydı herkes ama yapılacak yoktu. kimileri zenginleşmenin okullardan geçmediğini, okullar bitince anladı. görmediğimiz bir sürü şeyi, yemediğimiz bir sürü yiyeceği gördük, merak ettik. zorundaydık, tehlikeli miydi bizim için bilemiyorum.... herkes ülkesine, etnik kimliğine kavuştu. ama biraz da geçti sanırım, bizimkiler özbekistan yakınlarında yaşamaktalar, ancak özdillerini sadece çok yaşlılar konuşuyor, rusca konuşulmakta. herkes ayakta durmaya çalışıyor, kör topal.

    liyan (çinli, 31)
    mao öldüğünde çocuktum. biz çinliler emperyalist değiliz, japonlar emperyaliğst mesela ama tayvan'a, tibet'e de özgürlüklerini vermek istemeyiz. siyasi alanda güçlüyüz, herşeyi ucuza üretiyoruz, dünya ekonomisi bize ihtiyaç duyuyor şu aşamada. çabuk öğrenip, ucuza mal ediyoruz. diğer ülkeler, tayvan'ı, tibet'i tanırsa mal kotası koyup onları tanımamaya zorluyoruz. tehlike var mı bilmiyorum ama ben göçtüm çin'den. hepimiz aynıydık, hepimiz eşit, hepimiz çekik, hepimiz farksız. avrupa'ya geldim, daha niceleri gibi. nüfusu kontrol amaçlı, tek çocuk politikası vardı onu kaldırdılar. avrupa'da ölen çinli yok mesela. mafyalar cesedi yok edip ölenin pasaportuyla yeni bir çinli getiriyorlar avrupa'ya. tehlikenin farkında mı avrupa bilmiyorum. görüyoruz, öğreniyoruz, buralarda işe girip bilgi teknolojisi çalıyoruz. çin'de şirketlere yabancı ortak almıyoruz mesela. ucuz üretip, kar payı yüksek oranla satıp bunu yabancı şirketlere yedirmiyoruz. ama biz de öğreniyoruz, mc donald'a bayılıyoruz, makyaj malzemesine tapıyoruz.

    miroslava (sırp, 39)
    savaş kötüydü. yakınlarımı kaybettim. kimliğimi kaybettim, yugoslav olarak anılırken hırvatistan'da kalan bir sırptım artık. ayrımcılığa tabi tutuldum ama gidemedim de sırbistan'a. hayatı burada kurmuştum, bir hırvatla evlenmiştim. dükkanım hırvatistan'daydı. göz göre göre geldi savaş, göz göre göre yaşadık. bitmiş olsa da ayrımcılığa tabiyim şimdi. tehlike her zaman, her yerde var sanırım.

    safiye (türk, 37)
    böyle değildik, biraz daha az konuşup, iyi geçindiğimizi sanırdım. geçenlerde chate girdim. sen kürtsün, sen yobazsın, sen öylesin... insanları hep ayırır olmuşlar, kendisine benzemeyeni, yargılar, aşağılar olmuş milletim. ankara, kürdistan'a verilecekmiş, kürtler ayrı ülke istermiş, lazlar pontusu kuracaklarmış, antalya'dan mini germany doğacakmış... kadıköy mü? orada da fenerbahçe cumhuriyeti olacakmış. herkes herkese karşı kin duyar, nefret besler olmuş. tolerans diye bir şey kalmamış, herşey abartılmış. tehlike var evet, abartı tehlikesi.
  • yazsam bir türlü yazmasam bir… öyle zamanlar oluyor ki insan kendinden şüphe ediyor, okuduğundan, anladığından, hafızasından, yaşadıklarından, gördüğünden, bildiğinden şüphe ediyor. “yahu” diyorum, ” herkes aptal da bir ben mi akıllıyım? görmek istediğim gibi mi görüyorum herşeyi?” peki ne biliyorum ben? ne görüyorum? ne okuyorum? okuduğumdan ne anlıyorum? kimim ben?

    1. bildiklerim: (gerçekler)

    mesela iran devrimi’nin bir günde yapıldığını biliyorum. mollalarla komünistlerin el ele verip şahı devirdiklerini, ayetullah humeyni’nin fransa’da bir sürgün olarak bindiği uçaktan iran’da iran islam cumhuriyeti başkanı/ruhani lideri olarak indiğini biliyorum. ondan sonra iran’da olanları da gayet iyi biliyorum. iran’ın dünya’nın öbür ucunda bir ülke olmadığını, kapı komşumuz olduğunu da biliyorum.

    fethullah gülen denilen adamın türkiye’den

    -“adliye’de, mülkiye’de mevcut olanlar mevcudiyetlerini korumazlarsa, arkadan gelenlerin mevcudiyetini koruyamayız. bir taraftan o kanun ve kuralları, diğer taraftan da kanun ve kural adamı olma imajını kullanmalıyız. yani sizi gören, ‘bunlar kurallara harfiyen riayet ediyorlar’ demeli.”

    - “taa ilerilere gitmeli, can damarları içinde dolaşmalıyız. cepheleri öğrenmeleri lazım arkadaşlarımızın. hukuk sistemini didik didik etmeliler. sistemin püf noktalarını bilmeleri lazım. biz de çalışıp onları istifade edecekleri mevkilere getirmeliyiz.”

    - “dikkatli olmalıyız. erken harekete geçersek, tepemize binerler. durmadan hazırlanmalıyız. zamanı gelince, uygun boşluk bulunca maratona geçeriz. devlet memuru arkadaşlarımız kahramanlık yapamazlar. erken vuruş yaparlarsa dünya başlarını ezer. bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım erken sayılır.”

    ifadeleri nedeniyle kaçan bir adam olduğunu, cemaatinin ne kadar geniş olduğunu, ve genişlemeye devam ettiğini biliyorum.

    - çiçeği burnunda cumhurbaşkanımız abdullah gül'ün refah partisi'nin kayıp trilyon davasında hüküm giymekten dokunulmazlık sayesinde kurtulduğunu ve o dokunulmazlığın kendisini hala koruduğunu, eşi hayrunisa gül'ün türbanla üniversiteye giremediği için türkiye'yi aihm'e dava ettiğini, davanın reddedilmesine, türk devleti'nin haklı bulunmasına rağmen ( komiktir, abdullah gül o sıralar dışişleri bakanı olduğundan türkiye'yi eşine karşı savunmak kendisine düşmüştür) "haklı" davasında ısrar ettiğini de biliyorum.

    2. hatırladıklarım: (bunlar da gerçek)

    - 12-13 yaşında ortaokul öğrencisiyken fethullah gülen cemaatine bağlı etüt abilerimizin bizleri ders çalıştırma bahanesiyle bir takım evlere götürüp, atari oynatıp, yemek yedirip, sonra da namaz kıldırmaya çalıştığını gayet net hatırlıyorum. bazı arkadaşlarımın yıllarca bunların elinden kurtulamadığını hatırlıyorum. ben sigaraya ve içkiye başlayınca ümidi kesmişlerdi allahtan…

    - başbakan recep tayyip erdoğan’ın demokrasiyi nasıl yorumladığını gösteren sözlerini, tramvay benzetmelerini, amaç/araç takiyyelerini gayet net hatırlıyorum. benzer ifadeleri cumhurbaşkanı’mız abdullah gül’ün de kullandığını duydum, hatırlıyorum. akıl hocaları necmettin erbakan’ın “kanlı mı kansız mı” ifadelerini de hatırlıyorum. “imam hatipler bizim arka bahçemizdir” dediğini de hatırlıyorum.

    3. gördüklerim: (işte burda kopuyorum)

    ne mi görüyorum? çok basit..80 yıl dayanabildik laik cumhuriyete. biz hariç bütün dünyanın istediği oluyor yavaş yavaş, hatta oldu bile. türkiye artık bir ılımlı islam cumhuriyetidir. devletin dini temellere dayandırdığı uygulamalarını vatandaşın günlük hayatına yavaş yavaş soktuğu bir ülke oluyor burası. ya insan her allahın günü bir saçmalık görür mü? okur mu? biri çıkıp “ankara’daki kuraklıktan ahmet necdet sezer sorumludur” der, diğeri “allah’a elimizi açıp yağmur duasına çıkalım” der. öbürü yediği yemeğin içinde şarap olduğunu öğrenince valiyi görevden alır. türban zaten çoktan normalleşti, modernize etmeye çalışıyoruz canhıraş bir şekilde.

    sözün özüne geleyim mi artık canlar?

    sizlerle gurur duyuyorum, ne zaman şu sözlükte faşizan bir ifade görseniz yerin dibine sokmakta tereddüt etmiyorsunuz. sonuna kadar her konuda muhalif kalmayı seçenler, cebinden milyon tane “ben demokratım” diyen adamı çıkaracak bir sürü insan var aranızda. hatta ne yalan söyliyim, benden katbekat zeki ve bilgili olduğunu düşündüğüm yüzlerce yazar okudum şurda 8 yılda. keşke ben de onlar kadar bilsem dedim.

    ama benim bildiklerim bu kadar işte, yazdım hepsini.

    demokratlık, çokseslilik, çeşitlilik adına yobazlığın, dinciliğin yanında durmayın. onlar sizin için aynı şeyi yapmazlar çünkü, yapmayacaklar.

    tüm kadroları doldurdular, gelebilecekleri en üst pozisyona da geldiler. hoca efendilerinin emirlerini bir bir yerine getirdiler işte. onların istediği düzen derken hırsızlık yapanın kolunun kesildiği, zina yapanın recmedildiği şeriat’ı kastetmiyorum merak etmeyin, daha beterinden, daha korkuncundan, demokrasi kisvesi altında normalleştirilen bir din devletinden bahsediyorum ben. onların istediği düzende oruç tutmuyorsanız dayak yersiniz, yediğinizle kalırsınız, tacize uğrarsanız tahrik eden siz olmuş olursunuz, taciz edildiğinizle kalırsınız, evinizde beslediğiniz hayvan bile “günah” olduğu için siz ya da kediniz/köpeğiniz evi terkeder, türbanlı bir hemşire/doktor size bakmayı “inancı” gereği reddettiği için hastanelerde perişan olursunuz. anormalsinizdir çünkü.

    aklımın başında olduğunu bildiğim hepitopu 20 yıl boyunca gördüklerim, yaşadıklarım bunlar benim.

    yalnız mıyım?

    yoksa paranoyak mıyım?

    tehlikenin farkında mısınız?
  • hsdsffs libos mericler damlamış "ama sayılmaz kii şeriat değil otokrasi geldi, iran değil pakistan olduk sayilmaz kiii sayilmaz kiii" diye sayıklıyor göt beyinli. madem çok memnunsun git çocuğunu ensara ver bebişim seni tutan yok.
  • zamanında "ehehehe bakın kemalistler şeriat bugün de gelmedi :)" denilerek dalga geçilmiş soru cümlesi. bunu diyenler de dinci ve akp'liler değildi ha, çok özgürlükçü takılan tatlı su solcularımızdı. bu kadar öngörüsüz olursan, elin siyasal islamcısından demokrasi beklersen sonun bu olur tabii. bugün gelinen noktada hiç birinin ağzını bıçak açmıyor.
  • 2006 yilinda, tehlikenin kapiya dayandigi zamanlarda ortaya cikmis, o tehlikenin gote girmesi ile bir realiteye donusmus olan cumhuriyet gazetesi slogani.
  • zamanında bu soruyla taşak geçen liberallere bugün çamaşır suyu içirseler müstehaktır.
  • tam 10 yıl önce bu reklam televizyonda yayınlandığında şu an hala büyük çoğunluğu bu mecrada yazmaya devam eden kullanışlı aptallar bizlere şunları söylemişti:

    (bkz: darbeciler)
    (bkz: kemalistler)
    (bkz: kafatasçılar)
    (bkz: solcular)
    (bkz: inönistler) (bu ne demek bilmiyorum amk, bunu bile dediler)
    (bkz: postal yalayıcıları)
    (bkz: ırkçılar) (ne alaka amk)
    (bkz: elitistler)
    (bkz: cahiller)

    biz sadece özgürlüğü, modernliği, bulunduğumuz çağa yakışan bir hayat tarzını savunduğumuz için edildi bu laflar bize. şimdi bu kullanışlı aptallara bakıyorum, serzenişteler.

    size bir şey söyleyeyim. bundan sonrası hep yokuş aşağı. benim içim ve vicdanım rahat. iyi niyetim ve tüm samimiyetimle elimden geleni yaptım, yaptık. şükürler olsun ki, sizler gibi aşağılık ve yüzsüz olmadık hayatımız boyunca. ailelerimizin verdiği eğitim ve kişiliğimiz buna izin vermedi. abi bu sitede üniversite mezunu orta sınıfa "elit" ve "jakoben" bile dendi amk, ömrümde gördüğüm en yüzsüz ve en aptal kesimdir bu herifler. kullanıldınız ve kenara atıldınız. geçmiş olsun.

    tekrar söylüyorum, içimiz rahat. siyasal islammış vs miş onu bilmem de, sizin bu haysiyetsizliğiniz unutulmayacak.
  • bu uyaridan 3-5 yil sonra;

    hukuk ve gucler ayriligi denen seyin anasi sikilmis, tum emniyet kadrolari bizden degil diye komple yer degistirilmis (hatta bazilari iki kere yer degistirmis), turk bayragi gostere gostere askerin onunden indirilmis, oss den tut ygs, ales, tus, polis okulu sinavlari vs. hemen hepsinde en az bir ayyuka cikmis ve ispatlanmis (sehven ! yersen !). tirlarla sevkiyat yapamayan mit'i diger kolluk kuvvetleri sikertmis bayiltmis, devletin tum isleyen mekanizmalarinin amina koyulmus ve turkiye cumhuriyeti uluslararasi arenada tassak oglanina dondurulmus..

    ve hala amina kodugumun bagzi denyolari buraya gelip israrla paranoya rerero solcu bildiri zart zurt diyor.

    beyninizin noranlarini sikeyim amina kodugumun salaklari. dol israfi pezevenkler.
hesabın var mı? giriş yap