• merak edenler başlığındaki entrileri okuyarak ne olduğunu öğrenebilirler. sözlüğün bu özelliği yeni çıktı, çok kullanışlı.
  • ya kurban olayım şuraya kuru kayısı, kuru incir falan satmaktan ibaret sitelerin linklerini koyup bizi heveslendirmeyin, tazedirekt'in muadili bu mu allah aşkına?

    bakın ben size, şu site üstünden yola çıkıp, beslenme sorunumuzu anlatayım; şöyle mükemmel ülkeyiz, böyle tarım deposuyuz, aman da büyük gücüz diyenlere, kolay biçimde sağlıklı beslenmekten bile ne kadar aciz olduğumuzu göstereyim:

    meyve, sebze, süt, yoğurt --> bakın bunlar en kolay bozulan, raf ömrü en kısa, ama bir yandan da bize en çok lazım olan ürünler. kolay bozulduğu için çoğu yer bunların işine girmiyor. zaten tarım başlı başına zor bir iş, ailede kendi yiyecek diye saksıda domates yetiştirene bile sorun, "çok zor" der size. mesela burada yoncadan'ın yoğurdu satılıyordu ve çok güzeldi, market yoğurtlarından daha lezzetliydi. "lezzetli istiyorsan kendin yap!" demeyin yahu, kendim ekmek ya da yoğurt yapmakla da uğraşmak istemiyorum. isteğim çok basit: içine koruyucu katılmamış sütten yoğurt yapsın birileri, ben de bunu satın alayım. arkadaşlar hicap duyuyorum bunu söylemekten, ama birileri bir şeyi üretsin ve ben de satın alayım demek ayıp/yanlış/sorunlu değil. her yediğim, giydiğim, kullandığım şeyi niye kendim yapayım yahu, manyak mıyım ben? her şeyin uzmanı olamam ki hayatta, bırakalım yoğurt da başka birinin işi/uzmanlığı olsun yahu!

    süt-yoğurdu semt pazarı da çözmüyor, ama hadi diyelim meyve sebze için semt pazarlarına gideceğiz, âlâ. 1- çalışan insan olduğum için hafta içi semt pazarına gitme şansım yok. herkes ev hanımı- ev beyi değil. 2- benim oturduğum semtte pazar kurulmuyor. en yakın semt pazarı, 3 semt ötemde, kesinlikle yürüyerek gitme-onca poşetle dönme imkanınız yok. e ne yapacağım? otobüsle her hafta semt pazarına gidip 15 poşetle dönme çilesini yaşamak ister misiniz? taksi desen, taksiciye de mesafe kısa geliyor, küfrediyor, hem de ciddi bir meblağ tutar her hafta, her hafta... arabayla gidersem bir de ona park yeri arıyorum. bak daha gitmenin sıkıntısı bu, daha varmadık bile. hadi vardım. taze, ucuz ürün yok mu semt pazarında? var tabii, olmaz mı. ama iyisini bulmak için sabahtan gitmem lazım. çalışan bir insanın hafta sonu sabahını semt pazarına gitmekle harcamak yerine uyumayı isteme şansım yok mu? insaf yahu! (bakın semt pazarındaki ürünün tohumu, suni gübresi, zirai ilacı olayına hiç girmedim bile fark ederseniz.) hadi bunu da kabul ettim diyelim. semt pazarına gittin, seçtin, aldın, geri göndün, nerden baksan en az 2 saat demek. az mı? bunu biri benim yerime yapsa, ben onun emeğinin parasını ödesem olmuyor mu? isteyen gene gitsin yani semt pazarına da, ben kendim gitmek yerine bu hizmeti parayla satın almayı seçemez miyim? mesela deterjan, tuvalet kağıdı, çöp torbası gibi şeyleri de migros sanal market'ten alıyorum, çünkü zaman kaybetmek istemiyorum; aynı şekilde migros'ta bulunmayan düzgünlükte meyve sebzeyi, manda yoğurdunu, güzel zeytinyağını da alabileceğim bir yer olmalıydı, bu da tazedirekt'ti ve bana vakit harcatmadan kapıma getiriyordu. bunun adı hizmet talebi. işte ben bu hizmeti satın alıyordum, sadece domatesi salatalığı değil.

    gelelim başka şeylere, mesela peynirler için mandıralar var denmiş. elbette var. ki ben de, babam da yıllardır aynı mandıranın dükkanından alıyoruz peynirleri. (ben gidemezsem babam gidince alıyor, ben sonra ondan alıyorum, hallediyoruz bir şekil.) zaten tazedirekt'ten alışveriş yaparken de almaya devam ediyordum. ama mesela tazedirekt'ten sebzemi meyvemi alırken, mandırada bulamayacağım ithal peynirleri de sepete atıveriyordum. bu sayede ithal peynirler için ayrıca macro ya da metro'ya gitmenize gerek kalmıyor. olay yine ne, pratiklik. ben zamanımı bu tarz şeylere harcamayı tercih etmiyorum, çünkü ne sipariş edeceğim belliyse, niye illa markete gidip alayım, isterim getirirler. olay tamamen tercih meselesi yani.

    pratiklik demişkeeeeeen... mesela kullandığım zeytinyağı markasının internetten satışı var, ben onu ayrıca alabilirim. tercih ettiğim makarna, hububat, salça vs. paketli ürünleri de internetten ayrı ayrı sipariş edebilirim. ama bakın ne dedik, ayrı ayrı. herbiri için kargo ücreti ödeyeceğim. herbiri için kargo bekleyeceğim. (yurtiçi kargo ile sinirlerim oynayacak mesela hepsi için ayrı ayrı. yazık lan bana!) çalışan bir insan olduğum için kargo da ben çalışırken gelecek evime, kapıma not bırakacak, ben bir de kargo iade olmadan kargo şubesine yetişmeye çalışacağım! yani aslında elime ulaşmayan, gidip kendim alacağım bir koli için para bayılacağım, ne tatlı di mi? bitti mi, bitmedi. kiloluk zeytinyağı şişeler, toplamda birkaç kiloluk hububat-şeker-salça bilmem ne içeren son derece ağır kolileri kendim taşıyacağım evime. kargo aracından indirilip kapıma çıkarılması gibi de olmayacak bu, çünkü evimin etrafındaki tüm kargo şubeleri, yokuşun dibinde, ben o kolilerle yaklaşık 500 basamaklık bir yokuş çıkmalıyım, çünkü iyi beslenmek istiyorum, düzgün şeyler yemek istiyorum, bunun için normalden fazla para ayırmaya da razı olmuşum, ama rahat rahat evime ulaşmasını isteyemiyorum, ıyy pis burjuva, benim ne hakkım var yaa bir hizmetin parasını verip evime ulaşmasını istemeye? püü, allah kahretsin beni!

    işte böyle bir hizmet kalmadı tazedirekt'in kapanmasıyla, bu yüzden çok üzgünüz. diğer hiçbir satış kanalı kendi araçlarıyla evimize göndermiyor ürünlerini. yemek istediğim her şeyi ayrı ayrı sipariş etmek, hepsiyle tek tek uğraşmak, bunun için de kargo şirketleriyle boğuşmak, semt pazarında vakit kaybetmek zorundayım. istediğim şey ne? düzgün yiyeceklere kolayca ulaşabilmek, hepsini topluca sipariş verebilmek, market market- pazar pazar gezmek zorunda kalmamak, akşam evde olduğum saatte düzgünce kapıma getirilmesi... internet devrinde bu kadar basit organize edilebilecek bir şeyi istediğim(iz) için de salağız, evet, bravo arkadaşlar.

    çok sorulanlar edit'i: zeytinyağında ne tercih ettiğimi de çok soran oldu, pina alıyorum, organik olanı ve olmayanı var. internetten satışı olduğu için onu o şekilde temin edeceğim, kargo derdi çıkaracak ama napalım... bakliyat için orvital tercihim, o da metro'da var, başka nerde var bilmiyorum. internetten kargoyla gönderiyorlar ama. (başlığında hep tavukları anlatılmış, ama pirinç bulgur falan da üretiyorlar.) "buldunuz mu tazedirekt'in alternatifini?" diye de çok soran oldu, şu kargo derdi yüzünden maalesef bulamadım, ama yersiz yurtsuz sağolsun şöyle bir mesaj attı, ben deneyeceğim, belki sizlerin de işini görür diye buraya kopyalıyorum. "tohumdansofraya.com bu arkadaşlar köylerden alıp ürünleri istanbul içine kendi araçlarıyla, hatta bizzat kendileri teslim ediyorlar ürünleri."

    yıllar sonra editi: gün oldu devran döndü, tazedirekt satıldı ve o eski tazedirekt olmaktan çıktı. o yüzden artık nadiren bir şeyler söylüyorum. pina da battı mı ne olduysa artık gitti güzelim yağlar. kürşat alıyorum şimdilik, tam aynısı değil ama bu da güzel. markette tire yoğurdu da buldum mu benden mutlusu yok.
  • operasyon maliyetleri (özellikle lojistik) çok yüksek bir firmaydı. her gün kamyonlarla bir çok taze ürün üretildiği yerlerden istanbul'a getiriliyordu. aynı gün satılmayan taze ürünler daha sonra tekrar satışa sunulmuyordu. yani işlerini gerçekten hakkını vererek ve çok yüksek maliyetlere katlanarak yapıyorlardı. türkiye ekonomisinde ne yazık ki çok zor bir iş modeliydi. yazık oldu.
  • konuyla zerre alakası olmayan bir başlıkta gelip hala kendi ucube gıda tercihlerini millete dayatmaya çalışan, buna uymayanları geri kafalılıkla suçlayan ve gdo'lu gıda yememek hakkının dalga geçilecek ya da küçümsenecek bir şey olduğunu düşünen denyo gdo savunucularını görmemizi sağlamış hadise.

    yahu adam git başka yerde öv gdo'nu.
    ateizm forumunda kuran incil propagandası gibi bela mısın nesin arkadaş?
    biz mutluyuz kardeşim gdo yemediğimiz için. sana ne? sen dilediğin gdo'lu gıdayı ye sana bir şey diyen mi var?
  • bugün kadıköy'deki evime sipariş verdiğim umut vadeden oluşum. nerde iyi et var, sebze nerde taze olur diye çırpınmadan buradan alabilirsek ne mutlu. teslimat saatlerinden şüpheleniyordum ama, gece bile getiriyorlar. yarın geliyor sipariş, memnuniyet durumuna göre bu entry büdütlenecektir.

    ha bir de, siteleri ne güzelmiş yahu.

    edit 1: entry'yi yazmamın ardından 5 dakika geçmeden aradılar. siparişi doğruladılar, hoşgeldiniz falan dediler. aptal aptal mutlu oldum :). güzel iş çıkarıyorlar vesselam.

    edit 2: 20-21 arası dedim, 20:01'de geldi siparişim :) yanına bir de biberiye koymuşlar, el yazısıyla da güzel bir not. siparişi getiren abi dünya iyisiydi, bir kasada getiriyorlar torbaları da, hakikatten çiftlikten gelir gibi. insan kendini çok iyi hissediyor valla böyle değer verilince. bu ufak tefek şeyler, bu memlekette görmeye çok da alışık olmadığımız şeyler. ne diyelim valla, helal olsun arkasında kim varsa!
  • kapanma açıklamasının gerçekçiliğini sorguladığım sitedir. zira, piyasa koşulu ve operasyonel denge sebebiyle kapanacak bir yerin, ilk önce atacağı bir kaç adım vardır. kargo ücreti almaya başlayabilirdi, 5-10 tl kargo var diye almaktan vazgeçmezdik. ya da en azından belli mesafelerden uzaktakilere kargo ücreti alınabilirdi. ürünlerini her gün teslim etmek yerinde sadece haftanın belli günleri topluca teslim seçeneğine gidebilirdi. en kıytırık olsa da denenebilecek yöntem, fiyatları arttırabilirdi. müşteri sayısında, sipariş sayısında sorun var mıydı ya da dağılım nasılsı bilmiyorum tabii ama siparişi az olan bölgeleri belirleyip bazı bölgelerden çekilebilirdi (astarı yüzünden pahalıya gelenleri elemek). bunlar ilk aklıma gelenler.
    diğer yandan, başka siteler kapanırken gördük, bunun da bir yolu yordamı var. bir kaç hafta önceden bilgi vermeye başlarsın kapanacağız diye. şu tarihten sonra yeni sipariş almayacak sadece verilmişleri teslim ve müşteri iadeleriyle ilgileneceğiz dersin.
    bu sabah siparişimi vermişim, 3 saat sonra site kapanıyor, olur mu böyle saçmalık! üstelik, şu an bekleyen siparişlere ne olacak (iptal mi yoksa onlar teslim edilecek mi) bilgi de yok gönderilen mail içinde.
    komplo teorisi deyin isterseniz, bence işin içinde bir gariplik var. şirketi takım elbiseli adamlar basıp, kapattık haydee demiş gibi geliyor bana.
    diğer yandan, kapanmasa iyiydi. laf etmezsem dayanamam, sitenin entellikle falan da alakası yok. her yerden eti, sebzeyi alıp pişirip farkını anlayabiliyorsun. migros'ta fesleğen kaç paraysa burada da aynı paraydı. hatta parmesan peynir migros'ta daha pahalıydı. sadece organik kafası değildi site, bilmeden laf sokulmuş. artı, yerli esnafı savunmaktan geçeli çok oldu, esnaf bizim onları savunduğumuz kadar bizi koruyup kollamıyor. mahallemdeki bakkal, sokağın karşısındaki zincir marketten 3 kat fazla fiyat çekerken aynı marka kolonyaya (bak et değil, süt değil, öyle köyden özel getirtilen ürün değil yani seni kazıkladığı), komşuluk beklemesin benden. merhabaya günaydına vakit harcamayan, suratına bakmayan gözü tok esnafı düşünüp, kendi ekonomimi zorlayıp, illa da onlardan alışveriş yapamayacağım, kimse de kusura bakmasın. esnafın genelinin sorunu vardır evet, ama bunun sorumlusu tazedirekt, getir, kapgel gibi uygulamalar değil, verdikleri oylarla gelen ekonomi bakanları ve onların kabinelerinin ekonomik kararlarıdır. illa bok atacaksanız, bari doğru yere atın.
  • gidislerine cok ama cok uzuldugum firma! bu ulkede bu kadar basarili ve kaliteli hizmet sunabilmek herkesin harci degildi.

    veda email'lerini paylasiyorum!

    merhaba,

    biz 2014 yılının aralık ayında bir hayalden yola çıkarak, herkes sağlıklı gıdaya ulaşabilsin diye tazedirekt’i kurduk. ilk günden beri işimize inanarak ve sahiplenerek çalıştık… sizlerle ve tüm tazedirekt ekibiyle birlikte kocaman bir aile olduk. birbirimize tutunduk. büyüdük, büyüdükçe öğrendik, öğrendikçe paylaştık. tazedirekt’e olan inancımız ve sevgimiz her geçen gün arttı.

    bugün size karşı dürüst olmak ve sizinle bir kararımızı paylaşmak istiyoruz. piyasa koşulları ve operasyonel dengeler sebebiyle bugün itibariyle tazedirekt’i kapatıyoruz.

    bu hayali sonlandırdığımız ve sizlerden ayrıldığımız için çok üzgünüz.

    sizlere bizim hayallerimize ortak olduğunuz, bu yolda elimizi tuttuğunuz için çok teşekkür ederiz!

    tekrar bir yerlerde görüşmek dileğiyle,

    hep taze kalın,

    sevgiler,
    tazedirekt ailesi
  • milleti sömürmeyen, kazıklamayan, aldatmayan, zehirlemeyen, onurlu bir tüccar gibi hareket eden çok sevdiğim bir gıda servisiydi. kapanmasına üzüldüm.
  • bu kadar ani bir kapanış gerçekten çok ilginç.

    ben üzüldüm; çünkü etleri, yumurtaları, sütleri, ürünleri hakikaten güzeldi. bazı arkadaşlar çıkın semt pazarlarını gezin, mahallenizi dolaşın, oraya buraya gidin demiş. zaten sorun da bu ya! artık çoğu kişi karı, koca çalışıyor. ben bekarım o ayrı ama eve gelişim 7 yi 8i buluyor, bir hafta sonum var tatil olarak bana kalan onda da o pazar senin bu pazar benim gezmek neden istiyim?

    tazedirekt gibi yerler evinize, ayağınıza, istediğiniz saatte, ürünleri soğuk olarak getiriyor. inanılmaz bir hizmet kolaylığı ve bunun karşılığında tabii ki parası biraz yüksek olacak. yoksa ben de bilirim köy köy gezip en iyi ürünleri toplamayı!

    ben oldukça seviyordum, keşke kapanmasaydı, bu kadar emeğe yazık olmuş.
hesabın var mı? giriş yap