tatlı meleğim

• son sahnesini çok sevdiğim film.
  
  --- spoiler ---
  türkan şoray: bana bakmayı bırakmayacak mısın?
  ediz hun: fiyat biçiyorum
  t.ş. : ne verirsin?
  e.h. : bütün ömrümü
  --- spoiler ---
  ^{* * *}
• yıllardır ne zaman izlesem keyfimi yerine getiren film. bunun sebebi, salon komedisi olmasının yanısıra artık sokaklarda pek duyamadığımız nostaljik yeşilçam nezaketi ve çevremizde pek göremediğimiz adab-ı muaşeret dolu samimi ve sahici diyalogları sanırım.
  
  örneğin annesinin leyla'yı kilo konusundaki uyarısı öyle şefkatli ve latiftir ki:
  leyla (bir tabak makarnayı silip süpürdükten sonra): eline sağlık anacım, pek de güzel olmuş.
  anne ^*: afiyet olsun yavrum ama kızma sakın, çok yiyorsun, bir tanem.
  leyla: can boğazdan gelir demişler tatlım.
  anne: fazlası zarar ama. şimdiki kızların endamları dal gibi. yakışıyor da hani incelik.
  leyla: eksik olsun öyle yakışmak. dediğin kızların mideleri sırtlarına yapışmış sıskalıktan. boş ver anne. halimden memnunum ben.
  
  film boyunca şık bir argo da vardır ayrıca:
  
  kuzen ^*: duman oldum bugün iş aramaktan.
  leyla: buldun mu?
  kuzen: hah! nerde bende o şans? tabanlarım çatladı, gene hava, gene hava.
  leyla: basma havayı oğlum, lastik şişti, beni de postaladılar işten.
  kuzen: haaa...hani senin kadar hızlı daktilocu yoktu?
  leyla: gene yok evelallah. ama fındıkçı çok. öyleleri makbul. takma kafanı sen.
  
  ***
  
  leyla, kilolu olduğundan işe alınmaz. söverek geri dönerken kapıda muratla ^* çarpışırlar.
  leyla: önüne baksana be adam, gözün kör mü?
  murat: afedersiniz. bir yeriniz acıdı mı hanımefendi?
  leyla: takma kafanı...ama iş için geldiysen hava alırsın. kadro tamammış. ben üç kurs bitirdim, dakikada doksan beş kelimeyi gözü kapalı yazarım, yine de kapıyı gösterdiler. eğer göğsün doksan, belin elli beş, kalçan da doksansa işe alınırsın.
  murat: iş aramıyorum hanımefendi.
  leyla: belli zaten, façan düzgün, çarık da kuvvetli.
  
  ***
  leyla (hippi kılığında sorar) : istemek, sen de yapmak her şey...neden yapmak?
  murat: aşk kızım aşk...amuuurrr, amurrrrr.
  
  film, modern folk üçlüsü'nün üç sesli, en güzel deriko yorumuyla açılır.
  hippi sahnesinde çalan parça santana'ya aittir.
  
  canım çekti ya hu. izleyeyim biraz.
• suzan avcı'nın iyiler tarafında olduğu az sayıdaki türk filminden birisi.
  diğerleri için (bkz: aşk mabudesi) (bkz: hasret)
• kanımca türkan şorayın en güzel oldugu filmlerden biridir bu lakin efes otelinin merdivenlerinden inme sahnesinde bir şapkası bulunmamaktadır kendisinin. aksine röfleli saçları kabartılmıştır ve halka kocaman küpeleri vardır. güzel sahnedir vesselam.
• filmin kilit noktasi güzellesen türkan sorayin bir noktada izmir'e gelen ediz hun'un pesinden gelmesi ve "efes otelinin merdivenlerinden" son derece güzel bir kiz olarak inmesidir.. ediz hun hastasi olur tabii ki.. ayrica türkan soray in güzelligi kocaman audrey hepburn sapkasi ile taclanmistir o tas merdivenlerden inerken.. sapkasi oyle boyle degildir, bir nevi yardimci karakterdir. hatta donemin altin portakal jurilerinden aziz nesin en iyi yardimci kadin oyuncu ödülünü sapkaya vermek istemis ama jurinin geri kalani tarafindan püskürtülmüstür..
• yamulmuyorsam, efes otelinin merdivenlerinden inerken ayakları çıplaktır. yamuluyo olabilirm. ama ayakları çıplak olsa fena olmazdı ehuu.
• sapkasiz, rofleli turkan soray'in efes oteli merdivenlerinden inerken ciplak ayaklarini zarif bir halhalin susledigi film
• türkan şoray'ın koca bir tabak makarnayı, annesinin endişeli bakışları altında hunharca yemesiyle başlayan film. insanın canı kesinlikle makarna istiyor bu sahneden sonra. bir tabak makarna eşliğinde izlenmeli.
  
  feminist açıdan bakacak olursak, filmde leyla toplumun ideal kadın formuna girebilmek için kendini değiştirmeye çalışmaktadır, bunda da başarılı olur. daha önce yüzüne bakmayan patronu, bu değişimden sonra leyla'ya aşık olur. buradan male gaze konusuna da giriş yapılabilir tabii ama makarna ile başlayan bir entry için fazla entelektüel olur sanıyorum. sonuç olarak, güzel bir filmdir, yeşilçam filmleri seven insanların arşivinde mutlaka bulunur.
• türkan şoray'ın sadece sauna ve jimnastik ile 4 günde zayıflayarak guiness rekorlar kitabına yazıldığı filmdir.
• flmin adı "takma kafanı" olsaymış iyiymiş ama film melek filmdendir ve şirket de filmlere melekli adlar koymayı sever.