• kendisi bazen maçtan kopup başka alemlere gider..

    -trabzonsporda oyuncu değişikliği yapılacak. oyuna 4 numaralı formayla.. (duraklar) evet değerli dinleyiciler tabela kaldırıldı, ama bana verilen resmi listede trabzonspor kadrosunda 4 numaralı oyuncu yok. nasıl bir değişiklik olacağını merak ediyorum.

    meğersem hakem maça 4 dakika ilave etmiştir.
  • "basarisizligin tarifi nasil yapilir" gibi bir soruya cevap olarak verilebilecek bir abidir. birinci kusak spor spikeri olmasina ragmen, kendisinden cok sonra bu ise baslayanlar spor programi, magazin programi, han, hamam vb. sahibi olmus, ancak bu abi 25 yilda zerre kadar ileri gidememistir... turkiye'de bircok kisinin alkolik olmasi belki de onun yuzdendir...

    yillar sonra gelen edit:
    evet, ben de kadehimi kendisinin serefine kaldiriyorum...
  • beğenmeyenlerin emre tilevlere, sabri uganlara, ertem şenerlere layık olduğu efsane spor spikerlerinden.

    öyle ya, daha orta sahada pas yapılırken kıçını yırtan, oyuncunun adını arka arkaya 15 defa söylemeyi bir şey sanan, anadolu takımlarına ecnebi deplasman takımı muamelesi yapan spikerler lazım size.
  • alametifarikası gol bilgisini verdiği cümleyi tekrarlamasıdır. golden sonra kurduğu iki cümle de birbirinin aynısıdır, ancak ikinci cümleyi daha sakin bir tonla söyler ve vurguyu başka bir kelimeye yapar:

    - hakan vuruyor ve gool*! [desibel: 70]
    [1 saniye boşluk]
    - hakan vuruyor* ve gol [desibel: 60]

    - rıdvan ortalıyor, tanju demarke vaziyette, tanju vurdu ve gool*! [desibel: 70]
    [1 saniye boşluk]
    - tanju kafayı vurdu* ve gol [desibel: 60]

    tansu polatkan budur.
  • geçtiğimiz yıl her çarşamba gecesi, trt2'de yaşlı bir amcayla birlikte futbol dosyası adında iğrenç bir program yapmaktaydı. program, yayınlandığı gün itibarıyla bir önceki hafta unutulmuş ve artık önümüzdeki maçlara bakmaya başlanmış olduğundan sikilmiş götün davası ayarında birşeydi. medyada çarşambaya kadar çoktan yapılmış yorumların aynılarını yapıp, alakasız insanlarla telefon bağlantıları yapıyorlardı. bu yaşlı amca ise başkaları konuşurken sürekli notlar alıyordu ama bir kere bile o notları sikleyip bir muhabbet açtığı olmuyordu. zaten programın doğru düzgün bir jeneriği de yoktu ve jenerik diye fifa 2004'ün açılışındaki vidyoyu yayınlıyorlardı. bir futbol programının başında ne diye press any key yazsın ki ya.
  • trt radyolarının unutulmaz spor spikeridir. ruhsuz ve tekdüze bir ses tonuyla anlattığı maçlar ile akıllara kazınmıştır. buna neden olarak da "şimdiki spikerleri kıskanıyorum. ömrüm "maalesef gol" demekle geçti. çünkü hep milli takım yenilirdi. şimdikiler doya doya "goooooll" diye bağırıyor" beyanında bulunmuştur. trt televizyonunun çeşitli spor programlarında ak saçlarıyla tarzını sürdürmektedir, allah uzun ömür versindir.
  • 2002 dünya kupası'nda oyuncu telaffuzunu maç sırasında değiştirmek gibi tuhaf bi davranış biçimi geliştirmiş trt spikeri... örnek olarak rusya'da sytchev oyuna girer, tansu abi güzel güzel "sitçev" demektedir, 70. dakikada ne olduysa "sitçnev" demeye başlar. oyuncu bu dakikadan sonra oyununu bu isimle sürdürmeye başlar. benzer bir olay danimarkastig tofting'in, güzel güzel töftingken aniden tiftonk olmasında da görülür.

    bir de çok ilgisini çekmeyen maçlarda uyguladığı bir gol anlatışı vardır ki, şöyledir:
    "sıkolz sağdan ortalıyor, bekım vuruyor ve gol (biraz daha yavaş ve vurgulayarak bir kez daha) be kım vu ru yor ve gol, ingiltere bir sıfır öne geçiyor..."

    bir de yine ilgisini çekmeyen maçlarda orta sahada top çevirmelerde uyguladığı bir anlatış şekli vardır ki o da oyuncuların hiçbirinin adını diğerinden farklı telaffuz etmemek üzere ikinci ve sonraki heceleri ilk heceden daha ince bi tonla okumak şeklindedir ve yazılı ifadesi çok zordur.
  • 'yeni başlayanlar için futbol' tadında maç anlatmaktadır:

    "koşmak için bacaklarını kullanan vittek, yeşil çimlerle kaplı, oyun alanı denen alanın sağ tarafındaki, kendisinin korumak ve atak geliştirmekle yükümlü olduğu bölgeden yan çizgiye paralel şekilde ilerliyor. onun göndereceği uzun, kısa, yüksek ya da yerden paslara sahip olup kaleye göndermek anlamında pozisyon alan ekip arkadaşları yüzlerini vittek'e dönmüş vaziyette, rakip takım oyuncularından kurtulup içeri sızmak için çaba gösteriyorlar. vittek, karşı takımın kanat savunucusunu futbol oyun kuralları dahilinde hareketlerle geçmek, meşin yuvarlakla birlikte kale çizgisine yaklaşarak daha tehlikeli bir açıdan servis yapmak, arkadaşlarını daha etkili olabilecekleri bir pozisyonda golle burun buruna bırakmak niyetiyle tekniğini altyapısıyla ve oyun zekasıyla birleştirerek en akılcı çözümü üretmeye çalışıyor. rakip takım oyuncusu ise karşısındaki rakibinin hareketlerini önceden tahmin etmeye çalışarak, ona rahatça hareket edeceği bir alan bırakmamanın peşinde. karşılaşmanın yürütücüsü, hakimi durumundaki orta hakem ise yardımcı hakemlerin de katkılarıyla bu ikili mücadeleleri yakın bir noktadan takip etmeye, centilmenlik dışı hareketlere müsamaha göstermemeye özen gösteriyor. vittek'in takım arkadaşlarından dördü, rakibin savunmakla mükellef olduğu cezasahasının içine doğru giriş yapıyor, beyaz ve düzgün çizgilerle çevrilmiş bölgenin içinde avantajlı bir pozisyon kapmaya çalışıyorlar. vittek tarafından ceza sahasına yüksek bir irtifayla gönderilebilecek pasları alabilmek adına bacak kaslarını da kullanarak en yüksek noktaya sıçrayabilip kafalarıyla topa temas ederek üç tarafı direklerle çevrili kale denilen dikdörtgene topu gönderebilmek için bekleyen oyuncular, bir yandan da rakip ekibin savunmacılarına karşı pozisyon alma mücadelesi veriyor, onların futbol oyun kuralları içerisindeki sertliklerine karşı futbol zekalarıyla öne çıkmaya çalışıyorlar...."

    diye gider.
  • trt merkez stüdyolarının çok standart spikeridir. trt radyolarının maç yayınlarında "mikrofonlarımız gaziantep'te.." deme görevi onundu zamanında.. televizyonda yurtdışından yayınlanan maçlar esnasında ses bağlantısı koptuktan 5 dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi maçı anlatmaya başlar, lafın bir yerinde de "londra'yla olan ses bağlantısında bir aksama olduğu için sizlere ankara'dan merkez stüdyolardan yardımcı oluyoruz.." diye olayı bağlardı.

    gol olduğu zaman tekdüze ses tonuyla aynı kalıbı kullanırdı, halen de kullanmaktadır: "... rıdvan'ın vuruşunda filelere giden top, karşılaşmanın 74'üncü dakikasında fenerbahçe'yi sarıyer karşısında 1-0 öne geçiriyor.."

    sarıyer demişken, kendisi sarıyer spor kulübünü tutmaktadır..
  • kendisiyle ilgili bir görüntü aklımda kalmış, aktarmadan geçmek olmaz..
    90ların ortalarında kayserideki bir kayserispor-beşiktaş maçının rutin özetini vermişti trt.. ardından röportaj faslı geldi her maçta olduğu gibi.. bu galibiyeti taraftara hediye ediyoruz türünden geyikler.. ama en son ne olduysa oldu maçı radyodan veren tansu polatkanın stadyumdan ayrılışı da yayınlandı.. elinde plastik bir tabureyle anadol model tenteli bir kamyonetin arkasına bindi.. yanında kablolar cihazlar falan. resmi plakalı anadol stadı terk etti sonra.. tansu polatkan da el sallıyordu kameraya..
    olay biraz kurgu gibiydi. trt bize bakmıyor, bu soğukta kamyonet arkalarında gidiyoruz mesajıydı herhalde.. gerçi hala merak ediyorum. tansu polatkan hakkaten o tabure üstünde ankaraya kadar gitti mi diye?
hesabın var mı? giriş yap