switch

• bir seks oryantasyonu. kişinin tercih ettiği cinsiyetten öte, bir de seks esnasında bulunmayı isteyeceği durumlarla ilgili bir oryantasyonu var, standart kişilerde bu genelde kadınlarda biraz submissive, erkekte de biraz dominant olurken, bir çok kişinin farklı istekleri bulunmakta ve bir skala gerekmekte.
  
  bir çok fetiş için farklı skala getirilebilir ama bunların en başında dom-sub skalası gelir, yani dominant ve submissive, etken ve edilgen olma.
  
  bunun, cinsel yönelimden çok farklı olduğunu söyleyeyim. mesela heteroseksüel-homoseksüel arasındaki skalada kişi genelde bir noktada olur, örneğin homoseksüel 0 ve heteroseksüel 10 ise, kişi "ben 4 civarındayım" diyebilir, bir nokta seçebilir kendine.
  
  dom-sub skalasında ise bir nokta yerine bir doğru parçası seçilir. şöyle ki,
  
  yine 0 ve 10 arası yapalım skalayı, 0 köle olsun, 10 da efendi, köle sahibi, master. kişi domine edilmeyi biraz seviyorsa (bkz: standart türk kadını) kendini 3 numarada görüyor olabilir. bununla beraber, bir çok insanda, partnerin skalasına göre değişkenlik gösterir davranışları, özellikle biseksüel insanlarda kadınlara karşı sahip olunan dom-sub skalası ile, erkeklere karşı sahip olunan dom-sub skalası çok farklı olabilir. dolayısıyla, kişi "ben 3 ile 8 arasındaki alanda yer alıyorum" diyebilir.
  
  bu skalada, 5 numaranın iki tarafında da yer alan, yani yer yer sub, yer yer dom olmak isteyen kişilerin tamamına switch denir.
  
  switchlik "ben dom da olmalıyım sub da olmalıyım" gibi değildir tam olarak, ikisini de tercih edebilirim, ikisi de bana uyar anlamına gelir. örneğin 3-7 arasındaki bir switch, poposuna tokat yemeyi de, başkasının poposuna tokat atmayı da sevebilir, partneri yalnızca 8 olan biriyse, switch arkadaşımız hep 3'te takılmayı tercih edecektir, "hadi sıra bende" deme isteği gelmez, partnere uyar, zaten sevdiği 3 numaranın tadını çıkarır. yani, switch ile dom, switch ile sub gibi ilişkiler mümkündür ve sorun yaşanmaz.
  
  tabii ki bir switch ile en iyi başka bir switch geçinir, sürekli değişen dengenin tadını çıkarır iki taraf da. bir örneğim var bununla ilgili.
  
  switch sevgilimle beraber evimdeyiz, sevişmişiz, beni tokatlamış, öpmüş, kullanmış, kısacası tam bir dom olmuş yatak odasında, ben de dom kadının davranışlarının tadını çıkarıyorum sub erkek olarak. biraz dinlendim, sonra salona gittim. salonda oturuyordu sevgilim, üstünde de hello kitty'li boxerım vardı. gözüm döndü resmen. kızı oracıkta domalttım, "noluyo ya" gibi panik sözcükleri sarfetti, ama ben çoktan onu tokatlamaya başlamıştım. o boxerı onun üstünde görmek nedense beni bir anda dom yapıverdi, bendeki hızlı değişimden keyif alan partnerim de tekrar sub olmanın tadını çıkarmaya başladı...
  
  dom veya sub olup switchle takılmanın şöyle bir güzel yanı da var: subsanız ve dom ile beraberseniz o kişi bir sub ile tam empati yapamayabilir, ancak bir switch tam empati yapar, çünkü sizin olduğunuz yerde bulunmuştur, bilir hissettiklerinizi.
  
  kısacası, hem dom hem sub olmayı seven kişilere switch denir ;)
• bdsm de her iki güç tarafına da geçen anlamında bir rol.
  (bkz: bdsm)
  bir güç oyunu olarak bdsmde iki temel taraf vardır;dominant(top) ve submissive(bottom) bir de bu iki tarafın arasında yer alan switch diye adlandırılan bir grup vardır. zaman zaman top zaman zaman da bottom rolunu üstlenirler. bu kendi ruh hallerinden dolayı olabildiği gibi partnerin belirgin derecede belli bir tarafta olmasından dolayı diğer bdsm taraflarını tetiklemesi sebebiyle olabilir. bdsm içindeki en ilginç gruptur. ruh hallerine ve ortamdaki güç dengesine göre kendilerini rahatsız etmeyecek(yada rahat ettirecek) role bürünürler.her iki tarafın hissettiklerini de tattıkları için rollerininde daha başarılı oldukları söylenir.
• layer 2 network cihazi. hubda olusan buyuk collusion domain'i bolen bridge'lerden sonra ortaya cikmistir. switch'ler bridge'lerden farkli olarak genellikle cok portludur ve her iki portu arasında bir bridge yeralir. biraz daha karmasik yani. her client switch'in bir portuna baglandigi durumda collusion domain sadece pc ile switch arasındaki kablodur. switch'ler layer 2'de yer alan mac'a gore forwarding islemini gerceklestirir. switch'in bir portuna sinyal gelmeye basladigi anda switch o port uzerinde hangi mac'larin oldugunu ogrenir ve daha sonrasinda bu adresleri cam'inde tutarak hizli bir sekilde forwarding islemini gerceklestirir. forwarding islemi destination mac'a gore yapilir. bilinmeyen mac adresleri^* icin, alinan frame tum portlara gonderilir. full duplex haberlesme yetenekleri vardir. guzel kutulardir bunlar. hub'la 10mbps'nin maksimum 4mbps'sini kullanabiliyorken 10mbps'lik bir ethernet switch ile throughput 9mbps'lere kadar cikartilabilir.
• 91 yapimi bir blake edwards saheseri. basrollerini ellen barkin ve jimmy smits paylasir. film womanizer, $oven karakterimizin uc sevgilisi tarafindan katledilip, yeryuzune kadin olarak geri yollanmasini konu alir. kahramanimizin cennete kabulu icin tek yapmasi gereken, bir kadin tarafindan gercekten sevilmeyi basarmasidir.
  
  cok keyifli bir calismadir, kahkahalarla izlenir. ellen barkinin performansina tanik olunduktan sonra ise "baska kimse bu role bu denli hakkini veremezdi" denir.
• ing. elektrik bağlantısını açıp kapayan düğme
• genelde osi ikinci katmanda (data-link) calisan network cihazi. frame'leri portlarina forward eder (switching).
• başrollerinde ellen barkinve jimmy smith'in oynadığı, şeytan rolünün ise (ki kendisine pek uymuştur) bruce payne'e verildiği öte dünyadan geri gelme konusuyla ilgili çok eğlenceli bir blake edwardsfilmi. türkiye'de erkek kadın olunca adı ile oynamıştı ki zaten bu isimle filmin konusu da kısaca özetlenmiş oluyordu.
  konuya göre; ölüp de cehenneme giden rezil bir adam için cennetin anahtarına sahip olmak dünyaya bir kaç aylığına geri dönüp kendisini seven bir tek kadın bulmasına bağlıdır.
  
  --- spoiler ---
  adamımız dünyaya döner ve fakat kadın olarak ve tabi ki de büyük bir şans eseri ellen barkin olarak. jimmy smith ellen barkin'in cazibesinden kaçamayarak dost ayağı göt ayağı deyişine uygun düşecek bir şekilde merhum eski arkadaşının yeni haline yazan kişi rolünde... (şimdilerde ise senatör organa olarak tanınıyor kendileri. nereden nereye...)
  film özellikle erkeklerin bir türlü anlayamadıkları kadın günlük hayatının zorlukları hakkında oldukça eğitici bilgiler sunuyor. bu konuda benim unutamadığım sahnelerden biri, ellen barkin'in parkta koşarken "bunlarla nasıl koşuyor bu kadınlar" diye söylenerek herkesin gözü önünde memelerini avuçlayarak koştuğu sahne... lisedeki beden eğitimi derslerini anımsayan ve 70b'den büyük sütyen numarasına sahip olan her kadının bu sahnede gözleri dolmuştur sanırım.
  --- spoiler ---
• hubtan daha akillidir.ikiden fazla portu vardir.bir porta gelen sinyali inceler ve gitmesi gereken yerdeki ethernet karti hangi porta bagli ise ona gonderir.
• mal programcı/coder'ları tespit etmek için select case gibi birebirdir.
  
  bu insanlar kendini source içinde şu şekilde belli eder.
  
  hedevalue=15;
  switch(hede)
  {
  case 0:
  hodo=0*hedevalue;
  break;
  case 1:
  hodo=1*hedevalue;
  break;
  case 2:
  hodo=2*hedevalue;
  break;
  case 3:
  hodo=3*hedevalue;
  break;
  case 4:
  hodo=4*hedevalue;
  break;
  }
• bdsm jargonunda "sahip pozisyondan köle pozisyonuna ya da köle pozisyonundan dominant pozisyonuna geçmeyi tercih eden", başka bir deyişle, "bu deneyimlerin her ikisini de edinmiş kişi" anlamına gelen kelime, bir nevi 'dönme'..