straight
-
ingilizcede "düz". (bkz: heteroseksüel)
-
ing. (hafif argo kullanım)
i. iyi, kendinde, sağlam gibilerden:
"you straight dawg?" (iyi misin adamım?)
"- you want some beer? -nah, i'm straight." (-bira ister misin? -yok, iyiyim ben.)
ii. a. heteroseksüel
b. esrar, hap vb kullanmayan.
iii. doğru, yalansız:
"you being straight with me?" (yalan konuşmuyon di mi?)
iv. hemfikir, aralarında bir sorun olmayan:
"we straight on this issue?" (bu konuda mutabıkız zannediyorum.)
v. doğrudan, direkt:
"he went straight to his room." (doğrudan odasına gitti.)
(bkz: straight up) -
şekillinin tersi.
-
(heteroseksüel anlamında olan için) türkçede birebir, günlük dilde kullanılacak bir karşılığı olmayan söz. ki sıkıntı yaratıyor bu durum.
-
boy george 'un kitabının pek anlamlı ismi. paul gorman ortaklığıyla yazılmış, yaşam öyküsünün bir başka cildi.
(bkz: take it like a man) -
-
(bkz: straight jacket)
-
pokerde sıra anlamına gelen el. farklı renkler ama sıralı 5 kart.
-
güzel bir fiil hali vardır.
"to straighten someone out" şeklinde kullanırsak; hizzaya sokmak, adam etmekanlamına gelir. -
elinizde 5 veya 10 karti olmadan yapamayacaginiz poker eli.
edit: yazarlarimiz elimizde olmadan da yapariz diyorlar ki dogrudur. pokerin texas hold em turunde ortadaki kagitlar da elimize her zaman dahildir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap