straight
-
ingilizcede "düz". (bkz: heteroseksüel)
-
(bkz: delikanlı)
-
(bkz: straight jacket)
-
pokerde sıra anlamına gelen el. farklı renkler ama sıralı 5 kart.
-
ingilizce'de tam kelime karşılığı "düz" olan ancak konuşma dilinde gay olmayan heteroseksüel erkekleri tanımlayan kelime.
-
türküm straightim çalışkanım...dan sonra ne gelir.. yasam der di mi. işte bu yasam lacan'ın tam da açık ve net bi şekilde dediği.. babanın yasası / nom-du-père neyi emreder bu yasa çalışkan olmak, iyi kalpli olmak, vip olmak, temiz olmak, straight olmak (when psychosis is normal straight is weird) gay olmak, cicilibicili olmak, türk olmak ve bütün semptomlar alev alev yanan bir ideolojinin obsesyondan başka bir şey olmayan değerleridir. korkarım bu adlandırmalar pedervari bir teoloji karikatüründen başka birşey değildir.
-
boy george 'un kitabının pek anlamlı ismi. paul gorman ortaklığıyla yazılmış, yaşam öyküsünün bir başka cildi.
(bkz: take it like a man) -
(bkz: straight, no chaser)
-
günlük kullanımda "ibne olmayan" anlamında kullanılır sıkça..
doğal hayatın bir parçası olarak buyurun:
(bkz: kendilerini gay magnet zanneden straight erkekler)
(bkz: aptal straightlerin kamyon arkası yazilari) -
(bkz: straight edge)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap