spoken word
-
adı üstünde ve mclerin bir rap düzme tekniğidir,tarzdır...
slam sözler barındırır.saul williamsa da bu başlık altına bkz verilebilinir... -
the tea partynin guzel bir parcasi.(bkz: the edges of twilight)
as you draw near
i hear the mutter of the worried earth
the joyous girl, the crystal clear
deliver us of our poor hearts from naked fear
as you draw near
as you draw near
i feel the goddess, her celestial birth
the fullness of a love so real
the twilight of the god in me glows in my tear
as we draw near -
(bkz: sarah jones)
-
bomfunk mc'sinde bu isimli mükemmel bir şarkısı vardır. spoken word tekniğine güzel bir örnek olmasının yanı sıra bambaşka bir zenci dünyasına sokan bir havası vardır şarkının.
-
bol ödüllü bir film.. official movie site: http://www.spokenwordmovie.com/
-
-
eski yunan olimpiyatlarına kadar giden bir tarihi olan sözlü edebi gelenek. harlem rönesansının şiirsel yanı ve blues müziğinin 1960'lardaki beatniklerinin etkisinde oluşmuştur.
modern zamanların spoken word geleneğini ise siyahi camiada patlama yaratan the last poets ekibi başlatmıştır. bu ekip afro-amerikan sivil halk hareketine dayanan şiirsel ve politik bir müzik grubudur. en çok bilinen spoken word örnekleri için buyrunuz.
siyahların tarihi derdi olanın derdini ifade etme isteği açısından derya deniz bir tarihe sahiptir. birçok konuşmacı içindeki öfkeyi yeni filizlenen bu metodla müzikte eritmiştir. nasıl ki vaizler vaazlarını cemaatlerine türlü inanç iletim yöntemleriyle tanrıya ulaşması için aracılık ederler spoken word konuşmacıları da o şekilde inandıkları dünyayı mikrofon aracılığıyla toplumsal ortamlarda bulundukları mekânlarda ifade ediyorlardı. kelimeler kamyon oluyor ve zihindeki yolculuklar dinleyicilere daha iyi bir anlamanın anlatıcınınsa daha iyi bir anlatımın ortamını sağlıyordu. martin luther king'in i have a dream'i, sojourner truth'un ben kadın değil miyim?'i booker t. washington'ın yine cast down your buckets ile başlayan diskuru siyahi hareketin vücudunda epey bir enerji depolamasına yol açtı. bunları spoken word'ler ve sonrasında rap müzik ile dünyaya haykırdılar. nasıl haykırmasınlardı? sırf siyah olduğu için kovulan afro-amerikanlar, sırf siyah olduğu için beyazların kullandığı araçları kullanmasına izin verilmeyen afro-amerikanlar... bunlar ortadayken nasıl haykırmasınlardı?
70'lerin sıcak atmosferine , gil scott-heron ilk albümü small talk at 125th and lenox'taki spoken-word şiiri "the revolution will not be televised" ile girdiğinde artık bu arena bangır bangır mainstream yokuşunu çıkıyordu. kulak kabartmaca
70'lerin sonunda los angeles'lı şair wanda coleman black sparrow yayınlarından yayımlanan mad dog, black lady'i çıkarttığında yeni bir dönem başlatıyordu. bu kitapla spoken word yazılı versiyonunu da görmüştü.
80'lerin erken dönemlerinde çeşitli okullardaki öğrenci grupları spoken word'ü sanat alanına taşıdılar.
birçok şair şiirlerini yazılı alana taşımamışlardır. özellikle hedwig gorski bunların başını çeker. bu kadın yazılı dünyayı sessiz davullar olarak niteler. ona göre bir şeyi matbuata dökmek manasızdır. çeşitli ses ve görüntüyle kaydedilmiş performanslar onun için vazgeçilmezdir.
spalding gray'in swimming to cambodia filmindeki gray'in the killing fields filmini çekerken ki deneyimini bir sırada otururken anlatması çok meşhur bir spoken word sahnesi olarak anılır.
bugün, sözlük kültürel devinimin önemli yapıtaşlarından biridir spoken word. 1960'lardaki beyaz erkeklerin egemenliğindeki beat kuşağının aksine kadınlar için her zaman meselesini kitlelere ulaştırmanın bir aracı olmuştur spoken word.
amerika'daki nuyorican poets café word spoken adına ilk çekilen belgesele ev sahipliği yapmış bir kafedir. aynı zamanda bu tür etkinlikler de burada gerçekleştirilmiştir.
ilk olarak 86'da marc smith'in başlattığı slam şiiri de spoken word'ü rekabet dünyasına sokmuştur. 90'da başlayan ve national poetry slam adı verilen organizasyon şu anda dünyanın en büyük slam organizasyonudur. birleşik devletlerde her sene farklı bir şehirde düzenlenir.
daha çok performansal şiirsel etkileşimlerin sergilendiği da poetry lounge ve daha çok edebi türün sergilendiği the world stage şu anda amerika'nın spoken word alanında çalışmalar üreten iki büyük mekânıdır. -
(bkz: sister spit)
-
(bkz: slint)
-
third rainbow color precipitates in this damp city
the sewer system is so complex, kittens shit on mittens
all these ears hear pseudo voicer overs
clogged with a gray fabric, mists dripping
thrice this territorry thrived, trapezoid buildings took over
tedious or mundane, which one to choose
tottered tittles, ı ı ı ı ı ı ı ı
relapse relapse relapse
and then resuscitate in a second hand swine incubator
proofread your silent speech
world has its own pubic hairs
inferior's infidelity: infertility
inland inmate
do i need corkscrew for a dim o sunshine?
contortion
contraptıon
acorn is contraband for squirrels
thissentenceislazy
internal combustion engine of a coccooooooooonn
please barf carefully below
\............................................./
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap