• oldukça başarılı bulduğum bir indie oyun.

    tek kişilik (derek yu) bir çalışma olan spelunky roguelike oyun kavramıyla iki boyutlu platform oyunlarını bir araya getiriyor. oyunda amaç, 20 levelı da bitirmek. fakat bazı inovasyonlar var ki oldukça leziz olmuş.

    - mesela levellar procedurally generated, yani oyunu her oynadığınızda farklı farklı level tasarımlarıyla karşılaşıyorsunuz. dolayısıyla oyun platformerlarda görülen level ezberleme unsurunu tamamen ortadan kaldırıyor, oyunu taze tutuyor.
    - oyun roguelike gibi dedim, yani oyunda save yok, load yok, random yaratıklar, tuzaklar çok. hadi kolay gelsin. hal böyle olunca iki sonuç doğuyor. 1) oyun zor. 2) arayüz, tuşlar, oynanış falan basit olsa da oyunu oynamak yetenek istiyor ve her öldüğünüzde biraz daha tecrübe kazanmış olarak daha ileri gidebiliyorsunuz. bu açıdan keyif veriyor oyun.
    - fizik kuralları var. mesela önünüzde bir duvar mı var diyelim? geçilmez mi diyorsunuz? koyun bombayı patlasın. attığınız taşlardır, bombalardır, kadınlardır falan (evet, mesela damsel in distress tarzı kadınları kurtarma var oyunda. ama isterseniz kucağınızdaki kadını çat diye bir tuzağın üstüne fırlatabiliyorsunuz) gerçekçi olabildiği kadar sekiyor, başka türlü etkileşime giriyor vs.
    - oyun deneyselliğe izin veriyor. yani "hmm, bu olur mu ya denesem?" diye düşünüp yapmaya koyulduğunuz şeylere olumlu tepkiler alıyorsunuz. mesela bazı levellarda bomba falan satan tüccarlar var. bu adamları isterseniz soymaya kalkabiliyorsunuz, fakat ellerinde sizi bir vuruşta öldüren bir tüfek var. ama mesela adamı bir tuzağa ya da yaratığa doğru çekip öldürtmek, sonra da cillop gibi tüfeği herifin cesetten almak mümkün. bu sadece bir örnek tabii ki.

    ve şu anda aklıma gelmeyen başka başka güzellikler..
    şu adresten edinebilirsiniz (beleşe, indie forever diyorum, teşekkür ediyorum):
    http://forums.tigsource.com/index.php?topic=4017.0
  • eğer bir ps vita'nız var ise tuvalet molalarının vazgeçilmezidir. uyku öncesi "dur bir el oynayayım, ölünce kapatırım." dersiniz, yatakta 1-2 saati çabucak geçirirsiniz. sahip olduğum 1 yıl içerisinde toplam 1978 defa ölüp, sadece 2 defa olmec'i gördüğüm, ancak halen kazanamadığım şahane bir roguelikedır. bu ölümlerden yaklaşık 800 tanesini 2-1'i görmeden başardım, 850lerde falanken aklıma yeni yatan "yahu neden bütün altınları toplama derdindeyim ki ben? en kısa ve en güvenli şekilde bölümü bitirmeliyim bence." fikri sayesinde 3-4'ü zar zor görebilmiştim. "how to play"lermiş, yok "walkthrough"larmış falan, hiç ilgilenmedim. kendi başınıza oyunu çözerseniz daha bir zevk alıyorsunuz bence bu roguelike türü oyunlardan. black market'i nasıl bulacağımı ilk keşfettiğimde 1880'lerdeydim sanırım. bir de hell bölümü varmış diyorlar. onu da kısmetse 2000+lerde göreceğim.

    ps: ilk kez 2. 3. ve 4. bölümlere geldiğinizde karşınıza çıkan bir npc var, sizden bilimum eşyalar isteyip sonra da size kısa yollar açar. şerefsizin tekidir. 4-1'e ilk defa geçerken "golden key" istedi. yavşağa o altın anahtarı getirmek için bin defa öldüm lan. en sonunda elimde altın anahtarla geldiğimde "ben aslında senden 4-5 adet ip isteyecektim." dedi. o an konsolu fırlatasım geldi. hayır, bölüm geçişlerinde kontrol de bende değil, yoksa alıcaktım elime bu herifi, vuracaktım kırbacı.
  • aldığı 90 metascore puanını sonuna kadar hakeden zor ama zevkli indie oyun.
  • bulaştığım güne lanet olsun dediğim oyundur.

    oyun süper, lafım yok ama çok zor arkadaş. çok kolay ölüyorsun ve her öldüğünde oyunun başına dönüyorsun. dikkatinizi çekerim; bölümün başına değil, oyunun başına.
    zar zor 2/1'e geldim, 1/4'ü bitirince 2'de kayıt olur, artık yansam da 2'den devam ederim dedim ve biraz da onun rahatlığıyla dikkatsizlik sonucu kazığa düştüm, hoop 1/1'e geri döndük.

    böyle olunca da sinir oluyorsun ama vazgeçemiyorsun çünkü oynaması çok zevkli :)

    edit: olay benim yanlış anlamamdan kaynaklanıyormuş. zaten bu zorluk derecesi saçma olmasına rağmen kendimi zorla bir mantığa oturtmaya çalışıyordum.

    1/4ten sonra tünelci elemana istediklerini verdikten sonra 2’ye giden kapalı yolu açıyor ve direkt olarak 2’den başlayabiliyormuşsun.
    bunu da tesadüfen fark ettim. ne diyeyim, mallığıma yanayım.
  • bugün steam'de midweek madness fiyatı 7.49$.

    metacritic puanı 90 olan, güzele benzeyen bir oyun. merak ediyorsanız, sözlük yazarlarından fenadam da gayet güzel bir incelemesini yapmış. buyrun: http://www.youtube.com/watch?v=klitbmmfjyg
  • biraz daha iyi bir konsept ve hikaye ile bir binding of isaac olabilirmiş.
  • pc gamer'ın 2013'ün en iyi oyunu seçtiği oyun. *
    http://www.pcgamer.com/…-of-the-year-2013-spelunky/
  • ofiste oynamalara doyamadığım, pek keyifli ve bir o kadar detaylı indie-rogue like oyun. her oynayışta farklı bir detayı keşfetmek gibisi yok mirim. oyun esnasında ana menüyü açtığınız vakit fondaki müziğin yan odadan geliyormuşçasına bir anda eko yemesi mesela akıllara zarardır.

    (bkz: how to kill shopkeeper easily)
    (bkz: shotgun)
  • xbox live gold üyelerinin bu ay bedava indirebileceği oyundur.
  • uzun süredir xbox'ın toplistlerinde takılmış bu güzel oyun nihayet pc'de de steam üzerinden birkaç gün önce yayınlandı.
hesabın var mı? giriş yap