• sljivovica aşk'tır... sevdalinkaların en can acıtan yerlerindeki yüreklere saplanan sarhoş notalardır...
    sljivovica eğlence'dir... düğünler, göl kenarındaki yaz şölenleri, kendini rüzgara kaptırarak sallanan lambaların altında kurulu ahşap masa ve sandalyelerde oturarak muhabbete dalmış dostlar sljivovica kokar... tıpkı sljivovica'nın muhabbet, dostluk, "bizim oranın havaları" koktuğu gibi...
    sljivovica mutluluk'tur... acıyı unutmak demektir. dünyanın en güzel şeyi "uyuşmak" demektir... bira ya da şarap gibi "öylesine" vakit geçirmek için içilmez. içiliş amacı gerçekten sarhoş olabilmektir, her şeyi bir kadehle boğmaktır... işte bu yüzden tüm aşıklar içmelidir... karşılıksız aşka tutulanlar bir kere daha içmelidir...
    sljivovica erik rakısıdır... rakı ile hiçbir alakası yoktur aslında. kimi yerlerde "rakija" dendiği için bu isimle anılır. rengi rakıdan biraz daha koyudur, ev yapımı olanı makbuldür. fabrikalarda üretimi çok fazla değildir. alkol miktarı
    değişkenlik gösterebilir bu sebepten... yapıldıktan sonra özel, güzel görünümlü kristal şişelere konur.
    her yerde ayni olmasına rağmen farklı isimlerle anılır:
    makedonya'da; slivovica ya da slivova rakija
    bosna hersek'te; sljivovica ya da sljiva
    sırbistan'da; sljivovica
    hırvatistan'da; šljivovica
    bulgaristan'da; slivova ya da slivovica
    slovenya'da; slivovka
    polonya'da; sliwowica
    romanya'da; slibovitca
    slovakya'da; slivovice
    çek cumhuriyeti'nde; slivovice
    türkiye'de; rakiya ( erik rakısı )
    yani farklılıkların yudum yudum aynı olduğu yerdir...
    bu yüzden yugoslavya demektir sljivovica....
    http://www.google.com.tr/…88&ty=79&biw=1024&bih=677
    reklam afişinde, sloganında bile bir başkaldırı vardır...
    balkanlar gibi asidir...
    balkanlar demektir sljivovica...
  • erik cennetten çıktı !...
    ve karardı !...
    onu ak eyleyecek bir kevser ararken yolu dünyanın en güzel kokulu topraklarına düştü...
    burada öyle sevda türküleri dinledi, öyle acılar görüp, öyle hasret hikayelerine kulak kabarttı ki; sonunda kevserde değil, buranın insanlarının kanında aramaya karar verdi tadı, aklığı...
    "bal kan" sözüne kandı...
    bardaklara doldu o kanla buluşmak için!...
    sljivovica oldu!...
    sljivovica içki midir? zinhar değildir!! o benim biletimdir!... gidiş dönüşlük bir bilet; ora'nın erik bahçelerine!! ahh ne de güzel kokardı o şen bahçeler... şenlik dağıldı sonra, bir acı yel bırakıp ötesinde!...
  • rumeli beylerbeyi. balkanlar üzerine hafızamızı tazeleyen yazıları ile hem güncel balkan bilgi dağarcığımızı yeniliyor hem de balkan kültürü üzerine derin yazılar kaleme alıyor. o güzelim ülke dağılmasaydı şimdi ekşi sözlük yugoslavya masası şefi olacaktı. eli, dimağı dert görmesin. amin.
  • çek cumhuriyeti'nin doğu bölümündeki moravia'da insanların ilaç niyetine kullandığı bir içki türü. erik brendisi olarak da bilinir; ayrıca moravia penisilini olarak da.
    fabrika üretimi olanlar %35 ve % 55 arasında alkol oranlarına sahip iken ev yapımı olanlar %70 - % 80 arasında alkol değerine ulaşabilir ki bu da pek başarılı bir rakamdır.
    çekler bu içkiyi sabah kahvaltısından önce bir shot olarak içerler ve biriken zararlı organizmaları öldürdüğüne inanırlar.
    macaristan'da da bir başka versiyonu bulunur ki ona da palinka denir.
  • erikten yapilan sirp rakisi; nam-i diger rakija.
  • oldukça sert olan ama tadı fena olmayan bir içki.
  • balkanlardan ne fiskirsa icerim dedirten ilac.

    eskiden calismak icin kacak bulgaristan turkleri gelirdi rodoplarin guneyine. yillar 96-97 iste ilk o zaman tanistim bu meretle. ama o zamanlar deneyimsiz bunye kabul etmemisti.
    yillar sonra rodoplarin zirvesinde tsipouro bulamayinca, kendisinden beklenen randiman fazlasiyla alinmistir.

    troianska slivova 700ml, market fiyati 9 leva.
  • her derde devadır. bedene ayrı, ruha ayrı... her derdin reçetesi ayrıdır, kullanma şekli ve ölçeği değişir. mutsuzluğa reçete kesilmez bir tek; ölçü yoktur, zaman yoktur.
  • balkanlar'da hangi ülkeye gitseniz o ülkenin rakısı olarak tanıtılan içecek. aslı esası erik marmeladıdır.` :yok ebesinin amı` bizim rakıdan farklı olarak rengi, kokusu veya tadı yoktur. "renk yok, koku yok, tat yok ne var ulan" diyecek olunursa bilmiyorum diyebilirim ancak. tek bildiğim bu içkinin bizim edirne sınırından çıkınca ta almanya sınırına kadar her yerde üretilip içildiği.

    ilk başta rakı denmesi nedeniyle içtim ama aslında bizim rakıyla ilgisi alakası yok. misal su katınca beyazlamaz. gene bizim rakıdan farklı olarak mezeyle ve/veya yemekle birlikte tüketilmez. yemekten önce iki shot atılır sonra yemeğe geçilir. bulgaristan'da rakı denen şeyin rakı olmadığını kanıksadıktan çok sonra sonra buzlu bir uzo ikram etmişlerdi. buzun erimesiyle uzo'nun bulandığını fark edince gözlerim yaşaracak gibi olmuş ağzımdan gayri ihtiyari "işte müslüman rakısı" lafları çıkmış espirilere konu olmuştu.

    (bkz: müslüman rakısı)
  • rahmetli dedemin köyde yaptığı harika içkidir. eskiler bunu hem ilaç hemde shot içki olarak kullanırlarmış. çocukken ne zaman ateşli bir hastalığa yakalansam, annem hemen tülbente bunu döker ve o tülbenti kafama sıkıca bağlardı. sabaha da birşeyim kalmazdı. fakat kokusu korkunç ağır idi. 1 hafta alnımdan o erik rakısı kokusu gitmezdi.
hesabın var mı? giriş yap