• bugün uzaktan kumanda elimden uzakta kalmış diye izlemek zorunda kaldığım trt haberlerinde şehit yakınlarının protestosuna ilişkin haberde bir şehit anasının ağzından duyunca halk arasında pek de iyi anlamlara gelmediğini farkettiğim sözcük. kadın trt kameramanına "bak sesimizi duyurun, hakkımızı helal etmeyiz sonra, çünkü siz türkiyenin trt'sisiniz, öbür sivillere bişey diyemiyoruz" dedi. "öbür siviller" dediği özel televizyonlar. "sivil" sözcüğünün bu kullanılışı, bana ta askerlik dönemindeki abdullah başçavuştan, bir bakanlıkta danışmanlık yapan celil paşa'ya kadar önemli ve etkili (!) bir toplum kesiminin "sivil sivil geziyorlar", "sivil değil mi işte" vesair kullanımını hatırlattı da, halkın ta kendisi, normal hali demek olan bu sözcüğün düzensiz, disiplinsiz, kötü anlamına geldiğini dehşetle farkettim. dış politikasını beğeniriz beğenmeyiz, vatandaşlarına dallama deme hakkımızı sonuna kadar kullanırız ama bir süper güç amerika'daki sivil kavramına bakın (bkz: we the people) bir de aynı sözcüğün yurdumdaki takdimine...
  • galat-ı meşhur.
    hatalı bir şekilde sivil, asker olmayan sanılıyor. hatta bu çok yaygın 'anlı şanlı' köşeciler bile böyle yazıyor. böyle düşünenlere göre, mesela ilker başbuğ sivil değil ama recep tayyip erdoğan ya da abdullah gül sivil. oysa bunların hiçbiri sivil değil. sivil, giyilen kıyafete göre yapılan bir tanım değildir. olayın üniforma giymekle bir ilgisi yok yani. devlet erkini kullananların hiçbiri sivil değildir. sivil bunların tümünün dışında kalandır.
  • sitenin silahsız ve üniformasız bireyi. "medine"de yaşayan, "medeni".
  • askeri statu icinde olmayan..
  • yaygın bir giysi türü.
  • (bkz: civil)
  • 'sivil', 'gönül' gibi olmalı; komşuluğundaki çirkinlikleri bile güzelleştirmeli. 'gönül'ün 'alçak'a yaptığını yapabilmeli; 'alçak gönüllü'de olduğu gibi. hırsızı masum kılabilmeli; 'gönül hırsızı' misali. sivil, gönül gibi olmalı; adamın gönlü sivil olmalı.

    sivil medeni olmalı; ne denî olmalı, ne densiz olmalı. medeniyet onun sırtında yükselmeli; madeninde sırtlarda taşınmak hayali olmamalı. kimliğini söyleminde ve eyleminde sunmalı; söylem ve eylemle kimlik dayatmaya kalkmamalı.

    sivil özgür olmalı; ama özgürlüğün sınırının başkasının özgürlüğüne zarar verdiği noktadan önce kendisine zarar verdiği noktada bittiğini bilmeli. sivil, yaşamalı. hayatta olmalı ve hayata çağırmalı. yaşama ile değişim arasındaki ilişkiyi benimsemeli. beyni ideolojik prangalar altında inlerken özgürlük hitabeleri okumamalı.

    sivil dişlememeli, dişlenmemeli; fişlememeli, fişlenmemeli. dişlemek dişlenmeye davet olduğu gibi, fişlemenin kendisini 'fişleyici' olarak fişlemek olduğunu bilmeli. sivil, kendisine uzak veya kendisine yakın diye kategoriler oluşturmamalı; çünkü kendisini her yerde ve herkesle görebilmeli. sivilin gettosu da; fildişi sarayı da; korunaklı barakası da; dağ başında mağarası da olmamalı.

    sivil toplum, toplum olmalı; bir amirin veya amir ideolojinin emriyle toplanmış bir güruh olmamalı. toplum mühendisliğine soyunmamalı; elitokrasiyi savunmamalı; demokrasiden gocunmamalı. 'toplum yanlış yapmış' diyen bürokratik oligark, 'sivil' kelimesinin arkasına sığınmamalı.

    sivil toplum kuruluşu insan endeksli olmalı, insanın ihtiyaçlarını karşılamalı, insanın haklarını savunmalı; rejim endeksli olmamalı, ideolojik arayışlara kaymamalı, yeni bir toplum kurgulayan sivil kıyafetli militan, partizan ve faşizan kafaları barındırmamalı.

    `ivil, kendini dinletmeli ama dinleştirmemeli; sizin siviliniz size bizim sivilimiz bize dememeli. kendi doğrusunu sevmeli; ama başkasının doğrusuna da sövmemeli. var olmalı, varlığına saygı duyulmasını beklemeli; ama bunun başkalarının varlığından ve onların varlığına saygı duymaktan geçtiğini de bilmeli.

    sivil mûtî olmamalı; ama mûsî de olmamalı. itaatsizliğini isyana dönüştürmemeli; fikir özgürlüğünü savunmalı; ama fikri kısıtlayan, dışlayan fikir beyanında da bulunmamalı.

    sivil, çocuk gibi olmalı. yaşlılar içlerinde bir çocuk yan sakladığı gibi, apolet takanlarımız da, hukuka hükmedenlerimiz de, ilmin kapı bekçiliğine soyunanlarımız da içlerinde bir sivil yön saklayabilmeli.

    sivil, toprak gibi olmalı. hepimiz topraktan çıkıp, toprağa döneceğimiz gibi; herkes, ama herkes, içinde yetişip büyüdüğü sivil hayata bir gün geri döneceğini bilmeli.

    sivil, gönül gibi olmalı. kör adamın gönül gözü açık olabileceği gibi; asker de sivil gözüyle bakabilmeli; siyasetçi sivil bakışını yaşatabilmeli; ideolojik angajmanı olan da sivil tavır takınabilmeli.

    sivil 14 nisan günü tandoğan'da olmamalı.

    kerim balcı
  • yeni bir sekizinci nesil yazar, hoşgelmiş.
  • kedi çift kedi çocuk

    eğrilce sivilcen uyurlu olsun,
    sivil kaplamalı..
    ece ayhan'a sivik nanikler yaparaktan-

    kısa kısacık kısa öpüşler..
    dolu tuz damlacıkları
    göz kuyularında bakış kazmalar

    kedi çocuk, bütün saatler durdu.

    kedi çocuuk!
    dön gel, eve gidelim artık.
    bütün saatler durdu, görsene,
    - bak çok kötü şeyler olacak.
    dinozorlar gelecek...

    oyundan hiç beni duyar mı?
    saatler durdu derim, ne var.
    kedi çocuk, durmaz kedi çocuk,
    çok kedi çocuk.
  • bir levent çetin filmi,

    sonuna kadar sabır, hayret ve ibretle seyrettim.

    hayatımda izlediğim en kötü filmlerden birine sonuna kadar sabrettim.

    bu kadar kötü yazılmış bir senaryonun nasıl olmuş da film haline gelip de ta bana kadar ulaşmasına hayret ettim.

    kendi yazdığına aşık olup, bu kötü başrol erkek oyuncu ile yönetmenliğini de yaptığın bu kötü filme bir de yapımcı olarak para yatırmış olmanı ibretle izledim. ama iyi akıl edip, kurguyu da kendin yapmışsın da kurgucuya para kaptırmamışsın. :)
hesabın var mı? giriş yap