• “sabahleyin
    - elbiseyi ne yapacağız mazhar? der demez:
    - kolay paşam.
    dedim. aklıma geldi, hemen valiye gittim.
    -paşa için sizin elbiselerinizden bir tane istiyorum.
    münir bey bir hayli sıkıldı:
    -evet ama, paşa hazretlerine layık temiz bir elbise bende yok.
    dedi, haksız değildi, harp içi ve harp sonrası kimsede el dokunulmamış elbise kalmamıştı. bununla beraber akıl etti:
    - benim ya bir ya iki defa giydiğim bir jaket atayım var, paşa hazretlerine onu takdim edelim.
    - gayet iyi.
    diyerek hemen jaket atayı aldım, bende de temiz bir fes vardı. gömlek, yaka, kıravat da uydurmuştum. paşa’nın işte ilk sivil kıyafetini bu süratle temin etmiştik...”

    işte 100 yıl önce bugün, üzerindeki ödünç takım elbiseyle “ya istiklal ya ölüm” diyen bir adam sivas’ta yeni cumhuriyetin temellerini attı. kutlu olsun!

    sivas kongresi çalışmalarının en büyük meselesi amerikan mandasıdır, lakin bir avuç vatanperver mandacılara “ manda ve himaye kabul olunamaz” diyerek gerekli cevabı vermiştir.
    (bkz: tıbbiyeli hikmet)

    erzurum kongresi’nde alınan kararlar üzerinde yeniden çalışmalar yapılıp müzakereler tamamlanınca 12 eylül 1919’da sivas kongresi kararları duyurulmuştur. kararlar misak-ı milli’nin teyidi niteliğindedir.

    kongrenin sonunda başından beri sivas kongresi’nin toplanmasını engellemek isteyen, erzurum valisi ali galip’i mustafa kemal ve arkadaşlarını yakalatmak için görevlendiren istanbul hükümeti ile 12 eylül’de haberleşme kesilmiştir. bu bir devrim eylemidir. bu gelişmelerden sonra ingiliz gazeteleri de “bir anadolu cumhuriyeti, başkaldıranların lideri mustafa kemal” şeklinde haberler yapmaya başlamıştır. ali galip olayının da boşa çıkartılmasıyla istanbul hükümeti mustafa kemal ve rauf bey hakkında tutuklama kararı çıkarmıştır.

    sivas kongresi anadolu hareketi için bir dönüm noktası olmuş, manda fikri hiçbir platformda bir daha tartışılmamıştır. istanbul hükümeti’ni ise vicdanlara kara leke olarak kazımıştır.
  • 4 eylul 1919'da yapılmıştır. anadolu'nun tam ortasında bulunmasından dolayı ataturk'un milli mücadelenin en önemli toplantısı sırasında özenle geçtiği sivas'ta yapılan kongre'de, vatandaki tüm yerel direniş örgütleri tek bir isim altında birleştirildi. mustafa kemal o toplantının başkanlığına seçildi, "vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz" sözüyle birlik ve beraberliğin, daha sonra da tbmmnin kurulmasının kararını alındığı kongre turkiye cumhuriyeti'nin kuruluşunda çok büyük değer taşımaktadır...

    atatürk bu kongre'nin bitiminde "cumhuriyet temelini burada attık" demiştir.
  • 29 agustos'ta erzurum'dan sivas'a hareket edilir. dahiliye nezareti, 29 temmuz'da sivas valisi'ne, "mustafa kemal ve rauf bey'in istanbul'a gonderilmeleri" icin emirler vermistir. harbiye nezareti'nin, kolordu kumandanliklarina tebligat yaptigi da bildirilir. ama bu emirleri yazanlar da, alanlar da, bu emrin yerine getirilemeyecegini bilirler. fakat burokrasinin aciz durumda kaldigi zamanlar, kendi kendini aldatarak oyalamasi bir gelenektir.

    mustafa kemal, kendisinin istanbul'a yollanmasi hakkinda yazismalarin dosyalar doldurduğu sivas yolundadir. 2 eylul 1919'da sivas'a varilir. sivas kongresi, 4 eylul 1919'da saat 14'de sivas lisesi salonunda acilir. bilindigi gibi, bu kongreye 21-22 haziran'da, amasya genelgesi ile karar verilmistir. o tarihten beri, kongreye üye gondermeleri icin vilayetlere haber gönderilmektedir ama istanbul dahil ancak 31 üye gelmistir.

    kongre acildiginda hava karisiktir. rauf bey'in de aralarinda bulundugu bazi delegeler, mustafa kemal'i reis sectirmeme gayreti icindedirler. bunun yaninda, bazı delegeler de milli istiklal degil, bir yabanci devletin himayesini (manda) istemektedirler. hatta bu himayecilik fikri, amasya genelgesi'ne imza koyan refet bey'i bile sarmistir.

    bu arada bir yandan da elazig valiligi'ne ve sivas vali ve kumandanligina tayin edilen ali galip'in, ingilizler ve kurtlerin destegiyle sivas'a baskin yapmak, kongreyi dagitmak, onculeri tutuklamak niyetinde olduğu haber alinir. cidden tehlikeli, korkulu gunler yasanir. ancak ali galip, istanbul'ca safdışı bırakılır. ingilizler ve kurtler de halep yonune kacarlar.

    sivas'ta derin bir nefes alinir. kongre'nin acildigi bu karisik havaya ragmen mustafa kemal, 3 oy farkla reis secilmistir. ilk uc gün süren sekil veya duygu tartismalarina ragmen 4. gun konuya girilebilmistir. erzurum kongresi'nde alinan kararlar, bu kongreden de gecirtilebilmistir: "vilayat-i sarkiye mudafaa-i hukuk cemiyeti" yerine, "anadolu ve rumeli mudafaa-i hukuk cemiyeti", "vilayat-i sarkiye" yerine "vatanin butunu" gibi sozler konularak cemiyet, butun turkiye'nin teskilati halini almistir.

    kongre, butun turkiye'yi temsil eden bir kongre haline gelmistir. bir temsil heyeti seçilir. bir de "misak-i milli"nin ilk esaslarina sekil verilmistir ki, bu misak, milli direnis ve mucadelenin hedef ve sinirlarini tespit etmektedir.

    milletin, kendi kaderini kendi tayin etmesi ve kendi sinirlari icinde kayitsiz, sartsiz bağımsızlık davasinda birlesen bu milli misak gorusu, ileride, istanbul'da toplanacak mebusan meclisi'nde, bir milli yemin olarak ilan edilecektir.

    sivas kongresi, 12 eylul 1919'da calismalarina son verdi. kongre, erzurum prensiplerine yeni birsey ilave etmedi. beliren cesitli egilimlere ragmen, sonunda, onlari zedelenmeden koruyabildi.

    milli hareket'e milli bir boyut verdi. milli bir merkez oluşturuldu. mustafa kemal, bu milli hareketin, yetkili oncusu olarak seçilmişti.

    sivas kongresi calismalarinin sonunda, bir beyanname yayimlandi. bu beyannamede, kongrde alından 10 karar yeralmaktaydı:

    30 ekim 1918 tarihinde ve mutareke imzalandigi siradaki sinirlar dahilinde kalip, ezici bir islam cogunlugunu barindiran topraklar icindeki osmanli topraklari, hicbir suretle bolunmez bir butun oluşturur.

    osmanli toplulugu'nun butunlugu, milli bağımsızlığın saglanmasi, saltanat ve hilafet makaminin dokunulmazligi icin kuvay-i milliye'yi yetkili ve milli iradeyi hakim kilmak esasi kesindir.

    vatanin neresinde olursa olsun bir isgale ve rumluk, ermenilik teskili gibi girişimlere birlik halinde karşı konulmalıdır.

    azinliklarin hak üstünlüğünü sağlayacak veya siyasi hakimiyeti bozacak esaslar reddedilir.

    hukumet bir dis baski karsisinda topraklarının herhangi bir parcasini bırakmak zorunda kalirsa, buna karsi butun tedbirler alinir ve kararlar verilebilir.

    bağımsızlık ve millyet esasina uyan dis iktisadi ve teknik yardimlar kabul edilir.

    merkezi hukumet, milli iradeye tabii olmalidir, milli meclis toplanmalidir.

    anadolu ve rumeli mudafaa-i hukuk cemiyeti kurulmustur. cemiyet'in bir temsil heyeti kurulmustur.
  • 92 yıl önce bugün yapılan, cumhuriyetimizin kurulmasına temel oluşturan kongre. sivasın gururu, çünkü sivas 2 temmuzla değil 4 eylül ile anılmayı hakediyor.
  • 90 yıl önce bugün toplanan "vatan bir bütündür, parçalanamaz" kararı ile günümüze bir asist yapan kongredir. cumhuriyete giden yolda önemli bir adımdır.
  • nutuk'tan..

    "...

    bu sebeple, 18 haziran 1919 tarihinde, trakya'ya verdiğim direktifte işaret ettiğim bir noktanın uygulanma zamanı gelmiş bulunuyordu. hatırınızdadır ki, o nokta, anadolu ve rumeli'deki millî teşkilâtları birleştirerek, bir merkezden temsil ve idare etmek üzere, sivas'ta genel bir millî kongre toplamaktı. bu gayenin gerçekleştirilmesi için yaverim cevat abbas bey 21 /22 haziran 1919 gecesi, amasya'da yazdırdığım genelgenin esas noktaları şunlardı :

    1 - vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir.
    2 - istanbul hükûmeti üzerine aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. bu durum milletimizi yok olmuş gibi gösteriyor.
    3 - milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. ·
    4 - milletin içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve haklarını gür sesle cihana duyurmak için her türlü baskı ve kontroldan uzak millî bir hey'etin varlığı zarurîdir.
    5 - anadolu'nun her bakımdan en güvenli yeri olan sıvas'ta hemen millî bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır.
    6 - bunun için bütün illerin her sancağından milletin güvenini kazanmış üç temsilcinin mümkün olan en kısa zamanda yetişmek üzere yola çıkarılması gerekınektedir.
    7 - her ihtimale karşı, bu mesele milli bir sır olarak tutulmalı ve temsilciler, gereğinde yolculuklarını kendilerini tanıtmadan yapmalıdırlar.
    8 - doğu illeri adına, 23 temmuzda, erzurum'da bir kongre toplanacaktır. o tarihe kadar öteki illerin temsilcileri de sıvas'a gelebilirlerse, erzurum kongresi'nin üyeleri de sıvas genel kongresine katılmak üzere hareket ederler.

    görüyorsunuz ki, bu yazdırdığım hususlar, zaten vermiş ve dört gün önce trakya'ya tebliğ etmiş olduğum bir kararın bir genelge ile anadolu'ya da bildirilmesinden ibarettir. bu kararın 21/22 haziran 1919 gecesi, karanlık bir odada alınmış korkunç ve esrarlı yeni bir karar olmadığı, zannımca kolaylıkla takdir buyurulur

    bu noktanın aydınlanması için, arzu buyurursanız küçük bir açık zorlamada bulunayım.

    efendiler, o müsvedde işte bu kâğıtlardır (göstererek), dört maddeliktir. içindekileri bildirdim. sonunda benim imzam vardır. bir de görevi dolayısıyla kurmay başkanım olan albay kâzım bey 'in (şimdiki izmir valisi kâzım paşa), kurmay hey'etinden tebliğ işleriyle görevli memur husrev bey 'in ( şimdi büyükelçi ), askerî makamlara şifreleyen yaverim muzaffer bey 'in ve sivil makamlara şifreleyen bir memur efendinin imzaları vardır. bunlardan başka daha bazı imzalar vardır.

    ..."
  • nutuk'tan...

    "...

    sivas kongresi'ni baltalama tesebbüşleri
    efendiler, kongre 11 eylül'de sona erdi, 12 eyiül'de sivas halkinin da hazir bulundugu açik bir toplanti yapilarak bazi nutuklar söylendi. kongre görüsmeleri sirasinda, önemli olarak meclis-i meb'usan seçimlerinin çabuklastirilmasi ve meclis'in nerede toplanmasi gerektigi konularina dokunuldu. ancak, simdi açiklamaya baslayacagim mes'eleler, kongre görüsmelerini kisa kesmeyi gerektiriyordu. bu son noktalarla daha sonra hey'et-i temsiliye mesgul oldu. 9 eylül 1919 günü, toplanmis olan bazi bilgiler kongre'ye su sekilde açiklandi "eskisehir ve afyoiikarahisar'daki ingiliz kuvvetler' bir kat daha artirildi. general mi11er konya'ya geldi. konya valisi cemal bey ve ankara valisi muhittin pasa karsi koymaya çekiniyorlar. yeni kastamonu valisi ali r1za bey de tipki cema1 bey türünden bir adammis. pek sayin arkadaslarin böyle durumlar karsisinda siddetli davranma taraflisi olduklarim bildigimden, hemen sert tedbirler alimnasini fuat pasa'dan rica etmistim. fuat pasa da kongre'nin kendisine olan güvenine dayanarak, kongre adina gereken tebligat ve tesebbüslerde bulunmustur. bu davranis tarzinin yüce hey'etinizce kabul edilmesini rica ediyor. fuat pasa, valilere sert uyarilarda bulunuyor. bölgelere yüksek rütbeli subaylardan milli komutanlar tayin ediyor ve bu komutanlara millet adina her türlü yetki verilmistir" diyor.
    kongre teklifi kabul etti. bundan sonra ben açiklamalara söyle devam ettim:

    "buraya galip bey adinda bir vali tayin edilmis, geliyormus. ancak, bunun harput valisi ali galip bey mi, yoksa trabzon valisi mehmet galip bey mi oldugu anlasilamadi. fakat biz baska bir bilgi elde ettik. mister nowil adinda bir ingiliz binbasisi bedirhanlilar'dan kamuran celadet ve cemil bey'lerle birlikte, yaninda on bes kadar kürt atlisi oldugu halde malatya'ya gelmis ve mutasarrif bedirhanli halil bey tarafindan karsilanmislardir. harput valisi de görünüste bir posta hirsizinin pesine düsme bahanesiyle otomobille malatya'ya gelmistir. bu maksatla bunlara adiyaman'daki müfreze de verilmistir. maksatlarinin kürtleri, kürdistan kurulacagi vaadiyle aleyhimize çevirerek, bize karsi suikast yapilmasina yöneltmek oldugu anlasilmis ve karsi tedbirlere de basvurulmustur. diyelim ki, valiyi ve digerlerini tutuklatmak istiyoruz. malatya mutasarrifi da kürt asiretlerini malatya'ya çagirmistir. bu durum üzerine 13' üncü kolordu bölgesinde faaliyete geçtik. gereken tedbirler alinmistir. yarin aksam harput'tan gönderilecek bir askerî birlik bozguncuları tepeleyecektir. buradaki kolordu komutani da gereken tedbirleri almistir. malatya'ya ve öteki yerlere de gereken emirler verilmistir."

    efendiler, sivas kongeresi'nin hemen hemen bütün toplanti süresince, sinirlere gerginlik verecek nitelikte haberler almaktan geri kalmiyordum. ancak, aldigim bütün bilgileri oldugu gibi kongre hey'etine sunmakta yarardan çok sakinca buluyordum. gördünüz ki, simdi açikladigim üzere, gerçekten tehlikeli sayilabilecek nitelikte olan a1i ga1ip meselesinden de söz ederken ihtiyatli bir dil kullanmayi tercih etmistim. bence en önemli mesele, her türlü güçlük ve tehlikelere ragmen, sivas kongresi'nin sonuca ulasan kararlarla, görüsmelerini bir an önce tamamlamis olmak ve alinan bu kararlari memlekette uygulamaya girismekti. bu istegim yerine geldi. bütün memleketi içine alan milli teskilat tüzügünün ve genel kongre bildirisinin hemen bastirilarak her yere dagitilmasi yoluna gidildi. ancak, beklenenlerin disinda yeni olaylar karsisinda kalindigindan, kongre sona erdigi halde, kongre üyelerinin yeni gelismeler kendini gösterinceye kadar sivas'ta kalmalarini uygun gördüm ve gerekirse daha etkili olaganüstü bir kongre toplamak için de hazirlik yaptim. a1i ga1ip'in kaçmasi üzerine, kongre üyelerini sivas'ta bekletmekten vazgeçildigi gibi, ferit pasa kabinesi'nin düsmesi üzerine olaganüstü kongre toplanmasina da gerek görülmedi.

    ..."
  • bugün yıl dönümü olan türkiye cumhuriyetinin temellerinin atıldığı bir avuç vatanperverinsanın neredeyse imkansızı başardığı mücadelenin önemli bir adımıdır.
    yıllar geçmiş üzerinden hey gidi günler hey, bir o günleri düşünün birde bugünkü sivas'a bir bakın.
  • ulusal bağımsızlık savaşımızın mihenk taşı olan kongre.

    kutsal isyan'ın 101. yılı kut'lu olsun...
  • istanbul’da bir hükümet vardı ama sivas’ta bir başka hükümet oluşmuştu, kuvay-ı milliye otoritesi gerçekleşmişti.

    talimat veremeyen, anadolu ile iletişimi kesilen ve çaresiz kalan damat ferit hükümeti, 2 ekim 1919’da istifa etmek zorunda kaldı.

    damat ferit’in istifasından sonra kurulan ali rıza paşa hükümeti, sivas kongresi kararlarını ve kongrede seçilen temsilciler kurulu’nu tanıdığını açıkladı. (4 ekim 1919)

    bu durum, milli mücadele’de atatürk’ün ilk siyasal zaferidir. 19 mayıs 1919’da samsun’a çıkan mustafa kemal, 50 gün sonra erzurum’da 8 temmuz 1919’da askerlikten tart ediliyor (çıkarılıyor), generalliği elinden alınıyor, savaş meydanlarında elde ettiği rütbeleri sökülüyor, asi (isyan eden) olarak ilan ediliyor ve tutuklanıp istanbul’a getirilmesi için hakkında kararlar çıkarılıyordu.

    ancak, sadece 4 ay 10 gün sonra, istanbul hükümeti, mustafa kemal’i ve kuvayı milliyecilerin gücünü kabul etmek zorunda kalıyordu.
hesabın var mı? giriş yap