• şiva. ibranicede oturmak.

    yahudilerde ölen kişinin ardından tutulan yedi günlük yası ifade eder.

    yahudiler yas zamanını üçe ayırmışlardır. ilk yedi gün (şiva), ölümden sonraki 30 gün (şeloşim) ve de ölümden sonraki 12 ay.

    yas, ölünün gömüldüğü andan itibaren başlar.

    bu süre içinde tevrat'tan dualar okutulur ve bir gün de mevlit benzeri dini bir törenle geride kalanların uzun yaşamasını simgelemek üzere gömlek yırtılır. yedinci günün sonunda yapılacak "yedinin kesilmesi" töreninin ardından ölen kişinin ailesi yastan çıkar. ölünün toprağa verilişinin üzerinden bir ay geçince yine dini tören düzenlenir.

    şiva süresi yedi günün ilk sabah duasıyla başlar ve defin günü şivanın ilk günü olarak sayılır.

    şabat da şiva sürecinin içindedir. şabat şivanın arasına gelince şabat için şivaya ara verilir ve şabattan sonra devam edilir. yine de şabat yedi günün içinde sayılır.

    kutsal bayramlardan biri şiva zamanına denk gelirse,şiva tamamlanır ve bayram bittikten sonra da şivaya devam edilmez.

    cenaze pesah veya sukot haftasına denk gelirse şiva yapılır fakat bayram tamamen sona erince başlar. diasporada bayramın son günü şivanın ilk günü addedilir.

    purim ve hanuka yası bitiren bayramlardan sayılmaz. bu süre zarfında yasta olanlar purimde megila okumak için sinagoga gidebilirler.

    uzakta veya başka şehirde olduğu için ölüm haberi geç öğrenilirse, haber ulaştığı andan itibaren şiva ve yasın gerektirdiği tüm kurallara uyulur. ölümün olduğu yerde aile fertleri şivanın ortalarındaysa, haberi sonradan alan uzaktaki aile ferdi katılabiliyorsa diğerlerine katılır ve şivayı aynı anda bitirir. katılamıyorsa veya şiva tamamlanmışsa o zaman ölüm haberinin alındığı gün şivanın ilk günü sayılır.

    ölüm haberi o kişiye 30 gün geçtikten sonra ulaşırsa şiva yapılmaz. ayakkabılar çıkarılıp bir saatliğine alçak bir yere konulur. bu simgesel bir tutumdur. ölü, kişinin anne ya da babasıysa giysisi ona sunulur.

    şiva kuralları aşağıdaki gibidir:

    yasın ilk üç günü yas tutan kişi kimseyle selamlaşmamalı ve aynı zamanda verilen selamı da almamalıdır. üçüncü günden yedinci güne kadar kendi selam veremez ancak verilen bir selamı cevaplandırabilir.

    bu yedi günlük süre içinde kişi cinsel ilişkiye giremez, deri ayakkabı giyemez ve çok gerekli olmadığı takdirde evinden çıkmaz. yerde oturur.

    yastaki kişi yıkanmamalı ve erkekse tıraş olmamalıdır. sadece elini, yüzünü ve ayaklarını soğuk suda yıkayabilir. temiz, güzel kokulu kıyafetleri şabat dahi olsa giymemelidir. kadınlar da kozmetik ürünleri kullanmamalıdırlar.

    kişi ev işi de yapmamalıdır. sadece çok gerekli olduğunda bazı önemsiz ev işlerini yapabilir.

    yedi günlük yas süresince bir mum veya bir lamba, dünyayı terk eden ruhun anısına yanar.

    yasta olanlar normal yükseklikteki sandalyelerde oturmazlar. alçak sandalye, tabure veya minder kullanırlar. sandalye koltuklarındaki minderler alçak yerlere koyarak oturulur. sefaradik aileler daha eski bir geleneğe uyarak yerde otururlar. bu kuraldan ötürü “şiva” yani “oturmak” tanımı kullanılır. yine de yasta olanların her daim oturması gerekmez.

    yas tutanlar deri ayakkabı giymezler. spor, bez ayakkabı, çorap ya da terlik giyebilirler.

    yasta olanlar işe gitmemelidir. özel durumlar için de cemaat ravına danışılmalıdır.

    yas kuralları içeren kitap ve bölümler ve yeremia’nın üzüntü ve ıstıraptan söz eden bölümlerinden başka tora çalışılmaz.

    yas tutanlar kendi görüntülerini dert etmesin diye aynaların üstü de kapatılır.

    bugün ülkemizde kişiler ilk günden selam alıp vermektedirler. bazı kimseler hâlâ bu yas süresince yerde oturmayı tercih etseler de birçok kişi artık odanın bir köşesindeki koltukta oturmayı yeğlemektedir. oturulan o koltuğa yas tutanlardan başkalarının oturmaması gerekir. genelde var olan bir uygulama da ölen kişinin ardında birinci dereceden bıraktığı kişi sayısı kadar mum yakılmasıdır.
  • karısını bırakıp sava$a giden shiva,18 yıl sonrasında evine geri döndüğünde karısının yatağında bir erkek görür ve büyük bir hı$ımla kılıcına davranarak onun kafasını keser..lakin daha sonra karısı ona kafasını kestiği erkeğin kendi oğulları olduğunu beyan eder..deliye dönen shiva önüne ilk çıkan yaratığın kafasını kesip oğlunun bedenine yerle$tirir..eh tabii önüne çıkan ilk yaratık da bir fil oluyor..

    (bkz: elephant man)
  • hint inanisinda yikim*, yeniden dogus **, ve degisim* tanrisi. ayni zamanda dansin efendisi *. shiva'nin dansi hareketi ifade eder. boynundaki oldurucu ve dolayisiyla guclu hayvanlardan biri sayilan yilan ve saclarinin arasindan gecen ganj nehri ise doga uzerindeki hakimiyetini, alnindaki 3. goz bilgeligi, elindeki vurmali calgi evrenin kalp atislarini temsil eder. yuzundeki ifade huzuru resmeder; korkunun uzak tutulmasi gerektigini, cunku her zaman icin bir cikis yolu oldugunu ifade eder. shiva'nin uzerinde oturdugu kaplan postu ve fondaki lotus cicegi ise evrenin yaratici gucunun ifadesi.
    shiva'nin durusundaki her ayrinti birer semboldur. hint inanisindaki en karisik tanrilardan biri olmakla beraber, sembolleri en cok tartisilanlardan biridir ayni zamanda.
  • hinduizmin onemli figurlerinden biri. kimi anlatilarda erkek, kimilerinde kadin olarak gosterildigi icin
    hindistan'in cift cinsiyetli hidjralari tarafindan ayri bir anlam ve onemle sevilir. rivayet odur ki shiva dans etmektedir, ve iki ayagi ayni anda yere degdigi anda evren varolmayacaktir, allahtan ki shiva nin dansi esnasinda hep bir ayak havada durur, hatta resmedilirken de yoga da agac adiyla anilan tek ayak uzerinde durmus pozisyonda gorunur adeta. (bkz: varolus)
  • ben de bunu kadın sanıyordum; ama erkekmiş sonradan öğrendim. biraz efemine bir hali var hakkaten.

    ileri geri konuştum diye çarpmaz inşşiva.
  • şiva, hinduizmin en karmaşık tanrılarından biridir.
    hem yıkıcı hem de büyük bir çileci, hem tensellik simgesi hem ruhun iyicil çobanı, aynı zamanda gazap dolu acımasız bir öç alıcı.

    şiva'nın tanrısal çiftin oğulları ile birlikte himalayalar'da bulunan kailasa dağı'nda yaşadığına inanılır. hatta o dağların, bir metafor gibi şiva'nın kahkahası olduğu düşünülür.
  • bu ezgi ona bir yakarış, bir duadır. içine dokunur insanın:
    [http://www.youtube.com/watch?v=ntvvbxhs6g4

    "heal all the pain, heal all the fear, heal all the people with a broken heart.."
  • hinduizm'de yikim ve yeniden dogus tanrisi. kali'nin kocasi.
  • hint mitolojisinde bir tanrı. hikayeye göre tanrılar ve şeytanlar okyanusa çok güçlü bir zehir katarlar. tüm canlıların hayatını tehlikeye atacak olan bu zehri, kurtarıcı shiva içer ve boğazında tutar, zehrin etkisiyle tüm vücudu mavi renge bürünür. bu olayın şerefine her yılın bu günlerinde kuzey hindistan'da bir festival düzenlenir. inanç sahipleri kendilerini maviye boyayarak shiva'ya olan saygılarını sunarlar.
  • hint mitolojisinde, vedik dönemde doğanın fırtına, şimşek veya yangın gibi yıkıcı felaketlerinin kişileştirilmiş tanrısı olan rudra epik dönemde shiva olarak adlandırılır...zaman ile özdeşleştirildiği için yok edici denilen bir tanrıdır. sembolü erkeklik organıdır(linga).berenas ve bombay da ona bhairava adı verilir..shiva'nın elinde trişüla denilen üç uçlu mızrak vardır, bu yüzden ona triloçana (üç gözlü) denir..beş yüzlü dört kollu yakışıklı bir erkektir..
hesabın var mı? giriş yap