şişli

• milli gelirdeki payını aşağı çektiğim ilçe.
• dedem zamanında kurtların inermiş, bu nedenle babaannem dedem şişli adasını almak istediğinde " oraya kurt iner ben orda yaşayamam" demiş. yıllar sonra konu açıldığında dedem "40 yılda bir hatunun sözüne uyduk zarar ettik" der.
• bahşiş toplayan ramazan davulcusundan kurtulmanın en rahat olduğu semt. yoğun gayrimüslim nüfus sebebiyle "biz.." der demez arkasını dönüp gidiyo davulcu.
• evimizin önündeki sokagı bize otopark olarak kiralayıp, bundan paramızı alan sonra da arabamızın lastiklerini caldırma becerisi gösterebilen bir belediyeye sahip olan sanırım tek semt...
• sahur yaptıktan sonra ezanı dinleyebileceğiniz, evinizden çıktıktan sonra sinagogların önünden geçerek yürüdüğünüz, kilise çanlarını duyarak yolunuza koyulduğunuz ve pazar sabahları bir batı avrupa kentini andıran semttir...
• tüm griliğine, binadan ve mezarlıktan başka birşey barındırmayan sokaklarına, tozuna toprağına, kaotik insan ortamına rağmen, kendini nasıl sevdirdiğini anlayamadığım semt. burada bir müddet yaşadıktan sonra başka yerde yaşamak istemeyebiliyor insan, garip bir aidiyet duygusu geliştiriyor.
  (bkz: bomonti)
• apartman kapılarının kilitlerinin deliği (çok pis zincirleme isim tamlarım) kapının sağ alt köşesinde konumlanan ilçe. çağın icadı düşük belli pantolonunuzla çatalınızı göstermek suretiyle apartmana girilebiliyor böyle olunca. bi' nevi vize gibim yani.
• meşhur olduğunu iddia edilen bir dürümcünin tabelasında yazan komik bir reklamı muhitinde barındıran ilçemiz. dürümcü amca'nın olaya yaklaşımı çok komik, ondan daha komik olanı ise bu mekanın şişli'de olması. işte o şok sözler:
  
  'diyet, perhiz, rejim gibi faaliyetler hedefte türk delikanlılarının ve genelde de türk milletinin devamını engellemek için dış mihraklar tarafından gündeme getirilmiş şuurlu bir düzmecedir. gaye, eskiden bir koyunu, bir oturuşta götüren dev gibi babayiğit atalarımızı (bkz: yeniçeriler) ve tarlada doğum yaptıktan sonra bebeğini kundaklayıp, elde orak tarlada çalışmaya devam eden türk kadınlarını; kalori hesaplayan, hapşırınca yatağa giren, fitness ve aerobik yapan çıtkırıldım tiplere dönüştürmek ve büyük türk ırkını çinliler, japonlar gibi sıska, zayıf ve sağlıksız bir irk haline getirmektir.icabı halinde 240 kiloluk top mermisini tek başına namluya süren bir babayiğidin (bkz: seyit onbaşı), kalori hesaplayan, yoğurtlu kebabı reddeden bir züppe (bkz: beyaz türk) haline getirilmesinden daha büyük bir soykırım olabilir mi?
  iç yağının, kuyruk yağlarının, anamızın vita yağının kolesterol yaptığı palavradır.
  kolesterol, kebapları yedikten sonra iki sise soda içerek ayarlanabilecek bir gaz durumudur.
  sakin bu oyuna düşmeyin.'
• geometri konusunds ders diye okutulacak ilce. ben boyle tipsiz, boyle yamuklu yumuklu binalarin toplandigi bir de ayazaga'yi biliyorum ki o da artik sariyer'e bagli.
  
  ısminin daire olmasina aldiris etmeden kare ya da dikdortgen olmasi gereken ev; ucgen odalari, yuvarlak (bayaa boyle kamara penceredi gibi) pencereleri olan, cokgen bir ev olup cikiyor. ucgen oda derken abartmiyorum. bildigin odanin toplam 3 duvari var...
  
  etraftaki binalari gordukce ve icine esyalarin nasil sigdigini dusundukce sinirlerim bozuluyor.
• klavye üzerinde bulunan harflerin diziliş itibariyle tamamının yan yana olduğu ilçe.