• eğer lady bertilak, sir gawain ile yatsaydı ; sir gawain ev sahibine o akşam ne verecekti diye beni düşündürten bir hikaye.
  • kral arthur mitosunun bir parcasidir, tolkien kisisi tarafindan yazilmamistir, hikayesi su sekildedir:
    bir gun kral arthur ve yuvarlak masa sovalyeleri yemeklerini yerlerken, iceriye yesil bir at uzerinde yesil zirhli cok cok iri bir sovalye girer ve kendisini yesil sovalye olarak tanitir. salondaki yuvarlak masa sovalyelerine bagirir: "sizlere meydan okuyorum, cesareti olan kisi yanima gelsin, elimdeki baltayla kafami kessin ve tam bir yil sonra yesil kilisede beni beklesin, ki orda ben onun kafasini kesecegim"
    sovalyeler noluyoruz yahu bu manyak da kim boyle tovbe estagfurullah derler fakat birazcik da tirsarlar haliyle, bu sirada kahramanimiz sir gawain ayaga kalkar ve meydan okumani kabul ediyorum der. yesil sovalye elindeki baltayi gawain'e verir ve boyunlugunu cikarir ki gawain rahatca kafasini kesebilsin, gawain baltayla yesil sovalyenin kafasini keser. yesil sovalye kopan kafasini yerden, baltayi gawain'in elinden alir ve "bir yil sonra, yesil kilisede gorusuruz" der, salondaki herkes, vay be adama bak yesil mesil ama cok yigit biriymis derler, gawaine olu gozuyle bakarlar, bu yuzden bir yil boyunca herkes gawaine cok iyi davranir. gunler mevsimler gecer, bulusma vaktine bir ay kala, gawain arkadaslariyla kraliyla vedalasir ben yesil sovalyenin yanina gidiyorum, vakit geldi der bahsi gecen yesil kiliseyi aramaya baslar ulkede. ve de tam bulusmaya uc gun kala bir avcinin evinde bulur kendini, yav avci kardes buralarda bi yesil kilise varmis nerde biliyon mu der, avci da kilise hemen su tepenin arkasinda, yesil sovalyeyle karsilacaksin demek ki der. ey soylu sovalye ama daha uc gunun var, bizim fakirhaneyi senlendir, benim yanimda kal uc gun sonra gidersin kiliseye der gawain de iyi bari uc gun bosta bekleyecegime kaliyim burda der. aksama kadar sohbet ederler sarap icerler. avci der ki ey soylu sovalye ben her sabah ava cikarim, fakat sen misafirim oldugun icin bu uc gun boyunca avladiklarimi butun gun boyunca kazandigim elde ettigim seyleri sana verecegim, sen de gun boyunca ne elde ettiysen bana vereceksin anlastik mi der, gawain de anlastik der gulerler neseli sarhos sarhos sonra uyurlar. sabah olunca gawain bi bakar avci gitmis ava, fakat o da ne avcinin guzeller guzeli karisi evde kahvalti hazirlamis, buyrun soylu sovalye demis, fakat avcinin karisi gawaine seninle birlikte olmak istiyorum, ne olursun teklifimi kabul et, sevis benimle demis, malum kadin soylu bir sovalyeyi, hem de koskoca kral arthurun yuvarlak masa sovalyelerinden birini ilk defa goruyormus. fakat gawain soylulugunu gostermis, olmaz oyle sey demis, sen benim arkadasin karisisin yakisma bize demis ve kadinin teklifini reddetmis. kadin cok uzulmus bari bi kerecik opmeme izin ver demis. gawain de iyi bari op bakalim demis ve guzel kadin gawaini opmus. ogleden sonra avci avdan donmus bissuru tavsan geyik vs. avlamis, al demis bugunku hasilat budur, al hepsi senin demis, gawain de, dogru ya bu adamla bi anlasma yapmistik biz demis, ve de avciyi yanagindan bir kere opmus, ikisi de gulmusler nihoha nihoah diye ve de sarap icmisler et yemisler uyumuslar, ertesi gun ayni olaylar olmus fakat kadin daha da cok israr edip gawaini iki kere opmus, avci gelip de avladigi bir iki tavsani gawaine verince de, gawain avciyi iki kere opmus yine gulmusler, icmisler sizmislar. ucuncu gun genc ve guzel kadin suslenmis puslenmis, her zamankinden daha cekici olmus, gawain dusunmus "ben soylu bir sovalyeyim ve de bugun zamanim doldu ogleden sonra yesil kiliseye gidecegim ve onurumu koruyacagim yasamim pahasina ve de burda genc ve guzel bir kadin kendisiyle sevismem icin yalvariyor, ve benim olme vaktim gittikce yaklasiyor", ve de bu sefer kadinin kendisini uc kere opmesine izin vermis* kadin da bunun uzerine bari sana olan askimin bir sembolu olarak bu corap bagimi al demis, sana ugur getirir seni kotuluklerden korur, gawain bu hediyeyi kabul etmis, avciyi beklemis avci bu sefer sadece ciliz bir tilki avlayabilmis, avini gawaine vermis, gawain de avciyi uc kere opmus fakat kadinin corap bagini vermemis. avciyla vedalasip yesil kilisenin yolunu tutmus. oraya vardiginda yesil sovalyeyi gormus elinde baltasiyla gawaini bekliyormus, gawain sovalyenin karsisinda durmus ve bogazini acmis ki sovalye rahatca isini gorsun, yesil sovalye: "az biraz daha bi ac bakiyim boynunu" demis, gawain soyleneni yapmis, "biraz daha, az biraz azicik daha ac" demis yesil sovalye gawain de birazcik daha acmis boynunu, yesil sovalye baltasini havada dondurmus dondurmus ve hamlesini yapmis fakat gawain olmemis, hatta gawainin boynu bile kopmamis cunku yesil sovalye baltasiyla gawainin boynuna bi cizik atmis ve soyle demis: "bu, corap bagi icindi" megersem yesil sovalye avcinin ta kendisiymis.

    bu hikayenin halen ingilterede bulunan the order of the knights of the garterin ki cok eski bir olusumdur* cikis noktasi olduguna dair iddialar vardir.
  • sanıldığının aksine bir tolkien öyküsü değil,ondördüncü yüzyılda yazılmı$,britanya kökenli romanslardan biridir bu..

    lakin hikaye $öyle geli$ir..sir gawain,kral arthur'un yeğenidir ve aynı zamanda bir yuvarlak masa $övalyesidir..kralın yeğeni olduğundan ötürü torpille $övalye olduğu dü$üncesini ortadan kaldırmak maksadı ile kendini gösterecek yer arar bu karde$..

    günlerden birgün kral arthur'un camelot'taki $atosuna,atı ye$il,kılıcı ye$il,kendisi ye$il mert bir sava$çı gelir. bu sava$çı kendini ye$il $övalye olarak adlandırmı$ ve arthur'un huzuruna meydan okumaya gelmi$tir..bu ye$il mertlik abidesinin meydan okuyu$u kar$ısında tüm yuvarlak masa $övalyelerinin dizleri titrer..lakin içlerinden bir tek sir gawain,kendisini kraliyet ortamlarına kanıtlamak maksadı ile ye$il $övalyeyi düelloya davet eder..i$in esas bundan sonrası bu mitosu ilginç bir hale sokar..o da nedir ? $udur..

    ye$il $övalye gawain'e "bana bir tek vuru$ yap ve bu en öldürücü vuru$un olsun,lakin bende bugünden tam bir yıl sonra geri dönüp sana aynı vuru$u yapacağım.."

    sir gawain tek bir kılıç hamlesi ile ye$il $övalyenin ba$ını gövdesinden ayırır..herkesin $a$kın bakı$ları arasında ye$il $övalye kopan kafasını yerden alır ve ye$il atına binip uzakla$ırken "bir yıl sonra geleceğim" der ve olaylar geli$ir..
  • 1375 yıllarında yazılmış aliterasyon zengini, yaklaşık 2500 mısraya sahip olan anonim şiirdir. romans geleneğinin getirdiği sembolizm, çok açık bir şekilde hikaye boyunca görülmektedir. kendisini yeşil şövalye olarak tanıtan the green knight'ın üzerinde taşıdığı, 5 köşeli yıldız olan pentangle sembolü, isa'nın çarmıhtaki suretinden esinlenilmiştir ve bu 5 köşe meryem'in 5 mutluluğuna gönderme yapar; isa'nın doğuşu, göğe yükselişi, dirilişi, meryem ana'nın cennete yükselişi, cebrail'in meryem ana'ya yeni bir mesihin geleceğine dair yaptığı duyurusudur.
    saray aşkı, kibarlık ve hristiyanlıkla ilgili tabirlere bolca yer verilmiştir. aslında geçiş şiiri sayılabilir. kendisinden önce gelen epik döneminde olduğu gibi, onur ve şan (bkz: honour and glory) vurgusundan çıkılmış, daha çok karakter kişiliğine önem verilmiştir. zayıflık ve cömertlik hususlarına pek çok gönderme içerir. kadınların önem kazanmaya başladığı hikayedir ayrıca. beowulf'ta olduğu gibi kadınların ismi söylenmeksizin, yatak arkadaşı bedmate gibi metaforlardan uzaklaşılıp, kralın eşine hizmete dönüşüp, isimlerinin de hikayede geçmeye başladığı şiirdir.
  • bu hikayedeki yeşilin sembolizmi çok karışıktır. şövalye büyük ihtimalle burada doğayı, arzuyu ve doğurganlığı sembolize ediyor. büyük ihtimalle diyorum zira bu hikayeyi analiz eden filologlar tam olarak bu hikayedeki yeşilin ne anlama geldiği hakkında hala bir fikir birliğinde değiller. zira bu renk camelot şövalyeleri tarafından şeref sembolü olarak görülüyor ama lady bertilak'ın yeşil kuşağı gawain'in suç işlemesine sebebiyet veren bir araç olarak görev yapıyor.

    bir başka teori ise hikayenin kökeninin bir irlanda halk masalı olan cú chulainn'den esinlenildiğini ve yanlış çeviri neticesinde gri şövalye olması gerekirken yeşil şövalye olmasıdır. zira bu şövalye iyi veya kötü değildir. şövalyeliğin onurunun koruyucusudur ve şövalyeliği test eden bir güçtür.

    hikaye zaten aşağı yukarı, yukarıda yazıldığı şekildedir. hikaye bize korkunun en cesur şövalyelerinin içinde bile saklandığını, saf cesaretin çok nadir bulunduğunu anlatır. bu yüzden alt metin olarak cesaretin öneminden bahsedilir.
  • yuvarlak masa sovalyelerinden gawain ve sovalyeligini kanitlamak icin onu duelloya davet eden green knight kodadli sahsin hikayesi.
  • ingiliz dili ve edebiyatı okuyanların başına bela olmuş, kimin kime gidip geldiği belli olmayan edebi eser
  • sir gawayne and the grene knight diye de bilinen 14. yüzyılın ikinci yarısından (tahmin edilen 1375) kalma, yazarı bilinmeyen orta ingilizce aliterasyonlu şiir.

    konusu arthur döneminde geçen büyülü, şövalyelik gibi unsurlarla anlatılan lirik bir aşk hikayesidir.

    kahramanı sir gawayne (gawain), dindar ama insani açıdan kusurlu bir hıristiyan olarak betimleni; bir düello teklifini kazanır, bir lordun karısının ayartmasına direnir, ancak bir dokunulmazlık/ululuk teklifine yenik düşer.

    şiir teknik olarak bir başyapıttır.

    alliterative dizeleri (yaklaşık 2.500), kısa kafiyeli pasajlarla düzensiz kıtalara bölünmüştür... şiirin dizeleri kasvetli ve gergin bir şekilde inşa edilmişlerdir ve kelime dağarcığı şaşırtıcı derecede zengindir. sarayda geçen kısımlarda döneminde sarayda kullanılan fransızcadan etkilenmiş, ancak genelinde kuzeybatı ingiltere'ye ait, genellikle iskandinav kökenli birçok lehçeyle güçlendirilmiştir.

    sofistike atmosfer, psikolojik derinlik ve canlı dilin karışımı, zamanın diğer eserlerinde bulunandan daha üstün bir etki yaratır.
  • youtube'da güzel bir animasyonu bulunan şiir.
  • zamanında cumhuriyet gazetesi merkezine giderek cumhuriyet kitaptan satın alıp okumuştum ve artık kazım taşkent klasik yapıtlar dizisinde yer alıyor

    insanın beğendiği ve bir kaç kere okumaktan keyif aldığı kitapların itina ile hazırlanmış kapak tasarımlarıyla ve iyi bir kağıt kalitesiyle sunulması arsız bir zevki elde etmek gibi nazarımda

    sir gawain ve yeşil şövalye
hesabın var mı? giriş yap