• hindistanda gosterime girdigi 5 agustos 1975 tarihinden itibaren tam bes bucuk sene kapali gise oynamis bollywood saheseri. ilk televizyon gosterimi uc yuz elli bin hintli tarafindan izlenen gelmis gecmis en populer hint filmi, ki bu istatistik cani gonulden inanilasi cunku salondaki hint nufusu cogu replige yuksek sesle eslik ediyordu.

    sholay bu seneki londra film festivalinde yapimcisinin (bkz: ramesh sippy) cok bilmis torunu tarafindan altyazilanarak gosterildi. filmi kiz kardesim olarak adlandiran kucuk beyefendi sippy, 2006 versiyonuyla mahkemelik. filmin takrar cekilemeyecegini (bkz: cesedimi cignemen gerek) cekilse de daha onceki 7 tekrar gibi husranla sonlanacagini iddia ederken, gunumuz bollywood filmlerinin 20 kati kadar bir butceyle cektikleri filmi, ingilizlere maletmeye neden bu derece hevesli oldugu bir merak konusu.

    filme gelince, super, harika, efsanevi, 199 dakikanin nasil gectigini bu kadar mi anlamaz insan. danslar, catismalar, hatta duygu somurusu bile bu kadar mi guzel yayilir bir filme. amitabh bachchan sahneye adim attigi her anin alkislara bogulmasini sonuna kadar hak ediyor. o ne karizma oyle.

    --- spoiler ---
    konumuz soyle: veeru (bkz: dharmendra) ve jai (bkz: amithabh bachchan) kanka iki haydutturlar. daha once onlari hapse atan thakur (bkz: sanjeev kumar) iclerindeki iyiyi gordugu bu iki sevimli haydutu gabbar singhi (bkz: amjad khan) canli olarak yakalamalari icin kiralar. gabbar kotu adamidir filmin, kendisini iceri tikan thakurdan intikam almak icin, 2 oglunu, kizini, gelinini ve torununu oldurmus, thakurun da kollarini kesmistir. (bkz: allah gozunu doyursun) veeru dirdir prensesi basantiye (bkz: hema malini), jai de thakurun dul kalan gelini radhaya (bkz: jaya bhaduri) abayi yakar.

    filmin sonuna gelince, tabi ki kotu adam cezasini bulur ancak ne yazik ki jai bu ugurda harcanir. filmin jonunden hic beklenmedik bir olumdur bu maalesef, sirtindan yedigi iki kursunla umudunu yitirmeyen seyirci karina giren kursunla husrana kapilmistir. (bkz: kendimden biliyorum) thakurun gabbari canli istemesinin sebebi onu kendi ayaklariyla oldurmektir (bkz: oeehh) ve bu istegini gerceklestirir. film biter, ancak emekli bir polis memurunun bir sucluyu adalete teslim etmemesine karsi cikan sansur kurulundan geri doner. nitekim gosterime giren filmin sonunda thakur gabbari adaletin ellerine birakmaktadir. gabbarin, hatta jai ve veerunun da defalarca hapisten kacisina tanik olmus izleyici filmin sonundan yeteri kadar haz alamaz. kucuk sippy mutesekkirdir sansur kuruluna. ancak her ne hikmetse sansurlenmemis kopyalar yanlislikla bazi ulkelerde gosterime girmis ve her ne hikmetse bir firma tarafindan dvd olarak piyasaya surulumustur. (bkz: saibe)
    --- spoiler ---

    ve muzikler... ruhal dev burmana ait. kronos quartetin son albumlerinde neden onca bollywood bestecisi arasindan onu bulup cikardigini anlamak hice de zor degil. cingenelerin gabbar icin mehbooba mehbooba esliginde dansetmesi, basantinin veerunun hayati icin cam kiriklari uzerinde dansetmesi, iki kafadarin motorsikletin uzerindeki gosterisi, jainin her aksam radha isiklari sondururken mizika ile caldigi sarki, hepsi hespi oyle guzel ki, burman muzigi filmin uzerine dikmis resmen.
  • çocukken anlamadan, altyazı dublaj falan kullanmadan, kullanamadan defalarca izlediğim bir filmdir kendisi.

    motosiklet sürerek söyledikleri, sonradan adınının yeh dosti olduğunu öğrendiğim bir şarkı ve başroldeki sonradan adının amitabh bachchan olduğunu öğrendiğim abinin artist artist konuşup sakız çiğnemesi aklımda kalmış.

    başka filmler de vardı böyle. ikiz kardeşler falan. bu hint filmlerini nerden bulur ve neden seyrederdik bilmiyorum ama.
  • daha dvd - vcd nedir bilmediğim dönemler çok ufakken video kasedi vardı bizde bu filmin. babamın gençliğinde yaptığı film koleksiyonu arasında en sevdiği filmlerden biriydi hala evde bir yerlerde duruyordur. çocukken defalarca izlerdim bu filmi rusça dublajlı olarak şu kadın, çocuk, adam gibi herkesi bir kişinin seslendirdiği dublajlardandı. sonunda geçen gün director's cut versiyonunu buldum ve indirdim. her zaman bu filmi en sevdiğim bollywood yapımı olarak düşünüyordum fakat bilirsiniz insanlara çocukken güzel gelen şeyler büyüyünce güzel gelmez diye bir daha izledim ve gerçekten de ne kadar kaliteli bir bollywood yapımı olduğunu bir daha anladım. özellikle köprüdeki çatışma sahnesi filmin en güzel sahnelerinden biriydi.
  • hint sinemasını sevenler için güzel bir film.
    o kadar film seyrettim, bi o kadar filmin de methini duydum ama 5 buçuk yıl ne demektir yavv. braveheart gişede 150 hafta kaldığında rekor söylentileri falan çıkıyordu. adamlar çıtayı alıp resmen ve alenen arşın üzerinde bir yere bırakmışlar. bu internet nanesinin icadından sonra da gişede 5 buçuk yılı geçecek bir film ne yapılır ne de ne bilim yapılmaz işte. helal olsun. kahrolsun holivud!!!

    film ile alakalı olarak doyurucu bir yazı okumak isteyenler için:
    http://yedincisamuray.wordpress.com/…sholay-1975-3/
    *
  • baştan sona efsane film. öveyim diyorum, nerden başlasam bilemiyorum. şahane oyuncuları bir yana, film salim-javed* kaleminden çıkmış, müzikleri on numara, aksiyonu beş yıldız, duygusal,dramatik, kalpkalpkalp. müziklerini şöyle bırakayım favorim
  • öncelikle uzun süredir bombay'deki* tek bir salonda gösterilse de benim de çok sevdiğim dilwale dulhania le jayenge21 senedir ve hala devam eden gösterimiyle sholay'ın en uzun süre gösterimde kalma rekorunu, kırılması güç bir şekilde geride bırakalı bile 15 sene oldu. sholay şu anda hindistan'da* en uzun süre gösterimde kalan ikinci film.

    sholay bir bollywood klasiği. bu dilwale'den falan önce tüm hindistan'ın en bir beğendiği film. örnek olsun diye diyeyim bizim hababam sınıfları gibi ama onlardan da büyük. öyle ki izlediğim hint filmlerinde ara ara gönderme yapıldığını görüyorum. mesela en son izlemenizi tavsiye etmeyeceğim andaz apna apna filminde karşıma çıkmıştı sholay.

    her ne kadar insanın aklına ister istemez mükemmel shichinin no samurai ve ünlü once upon a time in the west gelse de sholay özgün bir film. mesela ana karakterlerden birisinin hindistan ile alakasız bir şekilde mızıka çalması* biraz abes kaçsa da ya da işte klasik* köylüleri zorba haydutlardan koruma benzeri bir konusu olabilse de sholay özellikle güldürü öğeleriyle, basanti karakteriyle, ana karakterlerin birbirleriyle iletişimleriyle ve müzikleriyle hindistan... ama işte öyle bir çizgisi var ki örneğin hindistan kalabalık ve işlek hatlarıyla ünlü, başka bir ülkeye benzemeyen bir tren ülkesi olmasına rağmen tren sahnesi direk vahşi batı'dan alınmış. olay şöyle: klasik western filmlerini -çok iyi john wayne filmleri de dahil- başka bir noktaya taşıyan kurosawa'nın yojimbo ve shichinin no samurai gibi filmlerinden sonra ortaya çıkan güzel spaghetti western haklı olarak tüm dünya tarafından sevildi. türkiye de dahil birçok ülkede benzer western filmleri çekilmeye çalışıldı ve sonuçları genellikle hüsran oldu. sholay da bu furyada çekilmiş filmlerden biri. yalnız bence sholay'ın başarısı (diğerlerinin çoğunlukla başarısız olmasının nedeni) saf taklitten öteye geçip içine hindistan'ı da koyabilmesi. hindistan tarzı güldürü, hindistan tarzı dostluk ve en önemlisi her ne kadar western benzeri bir kasabada geçse de hindistan köyü ve köylülerinin olması bu filmi saf taklitten çıkarıyor.

    bunların dışında film gerçekten de akıcı. "3,5 saat nasıl geçti anlamadım" demeyeceğim tabii ama film kolayca izleniyor. flashbackler yerli yerinde ve hikayeye çok şey katıyor. örneklerini çok gördüğüm-ve belki de bu yüzden sevdiğim- diğer 3 saatlik hint filmlerinde başarıyla kotarıldığı gibi hüzün ve güldürü iyi bir şekilde serpiştirilmiş. işte hint tarzı dolandırıcı-haydut iki iyi arkadaşın yaşlı bir adamın intikamını almasına westernvari yardım etmelerini izliyoruz. ha spoiler olmasın da sonundaki ayakkabı sahnesi de klasikleşmiş tabii.

    7.9-8.2 falan veririm 10 üzerinden bu 1975 yapımı filme.

    amitabh bachchan'ın gençliği de çirkinmiş. en azından şimdi bir tarzı var.
  • awaara ile birlikte bollywood'un baş yapıtlarından olabilir. 199 dk ama nasıl sürükleyici. danslar, müzikler hint filmlerinde banko güzeldir zaten. bir de bunda konu çekici; hapishaneden kaçış, intikam, haydutlar, aşk ve gerçek arkadaşlık. bi yerlerden bulup izlemeye, vakit ayırmaya kesinlikle değecek bi film.

    --- spoiler ---

    - veeru'nun paranın hileli olduğunu anladığı sahnede, gözleri dolmayan arkadaşlık bu be demeyen yoktur zannederim.
    - amitabh bachchan'ın teoman'la bi akrabalığı olduğuna artık iyice inanmaya başladım.
    - bir de hint kızları ne güzeller. geveze basanti (bkz: hema malini) mesela. şaheser gibiler maşallah. iyice kendimden utandım ben eheh.

    --- spoiler ---
  • batılı muadillerini aratmayan süper bir western, evet western. film köyü koruyan yabancılar temasıyla açık bir şekilde the magnificent seven / shichinin no samurai'dan, ayrıca yer yer once upon a time in the west ve the wild bunch'tan etkilenmiştir. bu haliyle çok sevilen film, ismiyle spaghetti western türüne gönderme yapan curry western alt türünü de başlatmış, bollywood'da ardısıra bir çok benzer deneme yapılmıştır.
  • filmi büyük bir beklentiyle izlememekte fayda var. zira imdb puanı olan 8,6 yı kesinlikle haketmiyor
    ayrıca 3,5 saatlik süre kesinlikle çok fazla.
    izlerken bir an için shichinin no samurai havası sezdim. ancak yanına yaklaşması mümkün bile değil.
    kısaca benim için zaman kaybı olmuştur
  • eski bir polis memuru olan takur azılı bir haydut olan gabbar’ı hapsetmiştir. gabbar hapisten kaçtıktan sonra ise intikamını almak için ramgorh köyündeki takur’un beş akrabasını öldürür. takur bunun üzerin gabbarın peşine düşer ama gabbara yakalanır. gabbar takuru’un iki kolunu kesip onu serbest bırakır. velhasıl takur intikamını almak için polisken yakaladığı iki haydut olan veeru ile jai’den 20bin rupi karşılığında yardım ister. bu anlaşma sonrası gabbar ile takur arası olaylar silsilesi başlar. bu olaylar silsilesi zaman zaman flashbackler ile verilir. film 1970’lerde hindistan’da siyasi iktidarsızlığın olduğu, ohal’in olduğu bir dönemde sıkı bir yönetimden dolaylı olarak film çekebilmek için aksiyon filmlerine yönelmiştir. bu aksiyon filmleri işte o sıkıntılı krizli dönemin ürünleridir. çünkü yönetmneler sansür şeridine yakalanmamak için dolaylı yoldan filmler çeker. bu aksiyon filmlerinde güçlü ve yakışıklı bir yıldız oyuncu oynar. aksiyon filmleri tüm türleri iç içe geçirir. hindistan'da bu türler arasılığa çeşitliliğe masala adı verilir. masala; tüm baharatların karışımı olan bir tür çeşnidir. işte aksiyon filmleri de bu masala çeşnisi gibidir. her çeşit film türü içinde vardır. türler arası kenar çok incedir.film bir türden diğerine hemen kayabilir. dram komedi aksiyon müzikal ile melodram’lar genelde içiçe olur. filmin içinde ton değişikliği çok keskindir. filmde acı dolu ağlamaklı isyan dolu bir sahne kesme ile dans müziğe geçebilir. basati’nin dans ettiği sahnede cam kırıkları ayağına batar. yani burada dans ile cam kırıkları ne kadar tezat oluşturursa filmde de o kadar tezatlıklar var. mutluluk ve acı, gözyaşı ile ter kan bir birine karışır. sürat ile sakinlik birbirine karışır. sürüne sürüne ayaklar kana kana dans edilir müzik çalar. bu filmde benim dikkatimi çeken diğer şeyler. artık masala film türünün kendisini, ülkesini aşıp başka denizaşırı ülkelerden bile tür ithalat edip kendi geleneksel formülüne yedirmesidir. söz konusu filmde karakterimiz westernden film türünden çıkmış gibidir atlı, beyaz giyinmiş, haydut, mızıka çalar, tren, kelle başı ödül, çalar. ayrıca filmin biçimi bile zaman zaman batıdan, amerika’dan özenilmiş gibidir örneğin: geniş planlar vs. diyaloglar bile biraz öyledir: jai ve veeru’nun son karşılaşmasındaki diyaloglar tam bir amerikanvaridir. karakter oyunculukları çok aşırı ve çok hareketlidir. değişik sesler çıkarıp, değişik hareketler sergilerler. mesela bu filmi amerikan body filmleri dedikleri film türüne çok yakındır. iki avare kafadarın hayatına şahit oluruz aynı bonnie and claude ve thelma ve louise gibi. filmdeki romantizm bile aynı batı tarzıdır. sakin bakışmalar, sade müzik gitar ve mızıka ilk defa bir hint filminde şarkılara hiç eşlik etmeyen bir karakter görüyorum oda beyazlar içindeki dul kadın radha’dır radha hint mitlojisinde tanrı krişnanın sevidiği kadındır.
hesabın var mı? giriş yap