• antik çağ hikayesi şöyledir:
    iki dost, birbirlerine çok değer verirler ama bir gün ayrılmak zorunda kalırlar, ayrılık günü bir veda sofrası kurmaya karar verirler, elveda demeden bi kere kadeh tokuşturmak isteyen iki dostun kadehleri cınlatmasıyla kadehler paramparca olur, her ikisi de kadehlerden küçük birer parça saklamak için alırlar, bu parçaya da 'simbolin' derler, aslında hiç ayrılmadıklarını hissetmek üzere bu parçaları kalpleri üzerinde taşımaya karar verirler.
    zamanla bu kelime değişip yerini sembole bırakmıştır -bazı kesimlerde de senbol'e-
    çok şey ifade eden minik parcacıklara sembol denir olmuştur.
  • (bkz: gezi parkı)
  • göstergenin bir türüdür. gönderme yaptığı kavramla arasında fiziksel bir benzerlik, bağlantı yoktur. aradaki ilişki tamamen conventionnelledir. örneğin beyaz güvercin barışın sembolüdür.

    diğer gösterge türleri için (bkz: ikon) (bkz: indice)
  • varlığa dair bildiğimiz ne varsa, hepsi. hepsi birer harf, hepsi birer kelime. tüm evren bir mektup. hem okunan hem kendini okuyan bir kitap.

    semboller, harfler kendisini anlatmaz. bir manayı ifade eder, başka bir şeyi anlatır. yazıdaki harflerin kendilerini değil kendilerinin ötesinde bir manayı ifade etmeleri gibi.
  • "dünyayı sözler veya kanunlar değil; semboller yönetir."

    (bkz: konfüçyüs)
  • farsça* kökenli bir kelime.

    kararlaştırılmış bir anlamı olan işaret. bir anlamın şekil veya madde halinde gösterilmiş sureti.

    .
  • saint benoit'nın ilkokul kısmı.
  • rüya kanatan şeyler.
  • zamanın somutlaştığı nesne veya şekil.

    bir sembole anlam yüklediğiniz an, sizle o nesne veya şekil arasındaki zaman donup kalır. her baktığınızda o hakikate döner insan. tabi ki değişebilir. ama o zaman da değiştiği anda kalır.
  • sembol genel olarak bir nesne veya imgenin kendiyle ilişkili ama kendinden başka bir anlam taşımasıdır. bu açıdan eski insanların düşünce biçimidir denebilir. hala da sembolik düşünme günümüzde en yaygın şekildir.

    (bkz: sembolizm)
    (bkz: simge)
hesabın var mı? giriş yap