savunma

• tutanak tutulması durumunda öyle dilekçelere dökülür ki bu savunma olayı kendinizi yerlerde bulursunuz:
  
  "sabahları bir iki gün geç geldim minübüsle geliyorum. bazen dolu geçiyor almıyor. ama bir saat önceden yola çıkıyorum erken geliyorum. beş on dk verdiğim kayıtlar geç açıldığına dikkat edilmiş neden birtek benimkine dikkat edildiğini bilmiyorum ama nedeni yazıcım çok sorunlu olduğu için ve bazen içeride çok personel oluyor o yüzden biriki tane masama bırakıp yapsana diyorlar özellikle bana tutanak tutan güvenliğe iyilik yapınca demekki böyle oluyor. bilgilerinize arz ederim."
• kırıldığını sandığın anlarda ha susmuşsun, ha sen de deli gibi kırmak istemişsin. ama öyle olur mu? 'sonra bakıyorum, bir kokuyu hatırlıyorum; o an düşüyorum,' diyor. bu adamda savunma, kalkan mı bırakır?
  
  en güzel sevişmemiz, henüz sevişmediğimiz değil her biriydi. çok az fire vermişizdir. öpüşmenin kolay kolay yabana gitmemesi gibi. o kadar zor beğenir değilim, biraz da ondan.
  şimdi bile yukarı kaldırıyorsun beni. aynı zamanda sana karşı kendimi savunma gereği duyuyorum. belli ki beni sevgiyle sevişmenin tekeşlilik manastırına kapayacaksın.
  
  kadınlar kadın günlerinde aynı anda hem savaşı hem politikayı geliştiriyorlar. savunmayı, saldırıyı, taktiği, ittifakı, yalnızlığı ve yalnızlaştırmayı deniyorlar. (bkz: kadın günleri/@ibisile)
  
  "o nedenle hücum etmesini bilen karşısında düşman neresini savunacağını bilmez, savunmasını bilen karşısında düşman neresine saldıracağını bilmez." sun tzu - savaş sanatı
  
  "bu acıya karşılık, sözlerimi sokrates'in 2500 yıl önce yaptığı savunmaya atfen ve bu meslektaşlarıma ithafen tamamlamak isterim:
  
  haksız bir suçlamada suçlananın değil suçlayanın ruhu zarar görür." ferda keskin
  
  "kendi eleştirilerimi üye olmayan birinin ağzından duymak benim örgütü savunmama yol açacaktır." susan sontag - i, etcetera
  
  [başkomutanın sonraki sözünü bilirsin!.. "savunma çizgisi yok, savunma yüzü var." hiç bir birlik iki yanına bakmayacak, dövüşecek aralıksız...] kemal tahir - yol ayrımı
  
  (ilk giri tarihi: 10.9.2017)
  
  (bkz: savunmak/@ibisile), savunu, savunma hakkı
  (bkz: söz savunmanın)
  (bkz: sivil savunma)
  (bkz: iç kale), kale, burç, burgaz
  (bkz: siper)
  (bkz: hendek), timsah
  (bkz: kızgın yağ), grejuva
• 1986 yapımı bir türk filmi. başrollerinde gülşen bubikoğlu, kenan kalav, fikret hakan, erol günaydın var. bu kadar korkutan bir yerli film izlememiştim. gerilim bazı sahnelerde zirve yapıyor.
• işverenlerin bir çalışanın iş akdini feshetmek istemesi durumunda, tazminat vermekten kurtulmak amacıyla, osuruktan mevzuları çalışana bahane ve isnat ederek çalışandan istenen yazıya kısaca verilen addır. asıl doğrusu ise "savunma istem yazısı"dır.
• savunma üslubu ve karakter
• benim için bir dosya adı. mesela "x savunma.doc" ya da "x savunma son hali.doc"
• bir ibrahim tenekeci siiri. seneler evvel bir yerlerde okumustum meger onun imis. tum magluplara gelsin.
  ı
  mutluyum, çünkü galip gelmedim
  cana ferahlık veren o gizemli sarnıçtan
  arklar açmalıyım bahçesine kalbimin.
  
  mutluyum, çünkü galip gelseydim
  madalyam olacaktı, yüreği kangren yapan
  ve bir gururum, kendini okşatan.
  
  mutluyum, çünkü yenilmeseydim
  ey hırs, ben senin ürkek ülkenim-
  diye bitmeyecekti şiirim.
  ıı
  gidenleri öp benim için, çünkü benim
  ceylan bakışlı bir kırlangıçtan
  bile mahcup ruhum var.
  buruk bir ömrü yaşasa da bedenim
  mutluyum, çünkü hâlâ kılıçtan
  utanan bir boynum var.
• kenan kalav'ın karısını öldürüp olaya şahit hizmetçilere ilişmediği gibi bıçağı da olay yerinde bırakarak polislere "gelin enseleyin beni" dediği süper gerçekçi film.
• savunma, disiplin soruşturmasında memura anayasal bir hak olarak tanınmıştır.
• benim en çok yaptığım eylem. birini savunmaya öldüğüm, bayıldığım için ya kürt olmuşumdur, ya terörist, ya ateist ya da fahişe.
  bi düşünceyi savunmak, bi insanı savunmak zor artık günümüzde. kabul etmiyorlar, illa kendileri haklı. yere batasıcalar.
  
  az kavga etmedim, az dövüşmedim elin adamlarıyla, ergenleriyle, kızlarıyla. herhalde birini ya da bi şeyi savunduğum için öleceğim bi gün. olsun. vazgeçemiyorum bu huyumdan.