• çayları kahveleri hazır edelim, serinin üçüncü ayağıyla, rönesans'a uzanıyoruz.
    ilk ikisini merak edenler için;

    edgar degas için şuraya,
    gustav klimt için buraya,
    diego rivera'nın hayatını merak ediyorsanız ise, hemen şurayı,
    andy warhol için ise burada bulunan dumanı üstünde linke tıklamanız yeterlidir.

    ''ilginç dönemlerde yaşayasın'' der lanet ve sandro botticelli'nin dönemi sahiden ilginçti. floransa rönesans'ının altın çağında doğdu, ''ii magnifico'' lorenzo de medici'nin himayesi altında çalıştı, istilalar ve darbe girişimlerinden sağ kurtuldu ve dönek papaz girolamo savonarola'nın ateşli vaazlarıyla titredi.
    asıl adı alessandro di mariano filipepi olan, herkesin hitap ettiği adıyla sandro, ailesinin hayatta kalan dört çocuğundan biriydi. edindiği soyadı botticelli, erkek kardeşinin (küçük fıçı anlamına gelen) lakabı, botticello'dan türetilmişti. bugün botticelli en çok, hakkında ne kadar fazla şey bilirseniz o kadar garipleşen bir resmiyle hatırlanır. uzmanlar, hala onu çözmek için uğraşıyor. klasik bir metnin düpedüz çizimi mi, yoksa sanatta karmaşık bir felsefi risale mi? yarım kabuğundaki esrarengiz venüs, hiçbir cevap sunmuyor.

    rönesans floransa'sı, kuzeybatıda iskoçya'ya, güneydoğuda ise levant'a (doğu akdeniz ülkeleri) uzanan büyük bir ticaret çarkının göbeğini oluşturuyordu. şehir, bir cumhuriyet görünümündeydi ama perdenin arkasından şehri meşhur bir aile yönetirdi. medici'ler, uluslararası bankacılığı icat ederek, fevkalade zengin oldular. muhteşem lorenzo, babasının ölümü üzerine hem bankanın hem de floransa şehrinin kontrolünü ele geçirdiğinde henüz on dokuz yaşındaydı. botticelli, loranzo'nun büyülenmiş imtiyazlı yakınlarının bir parçası haline geldi. ressam, hamisinin heykel bahçesinde dolaşıp kızarmış tavuskuşu yerken, burası ile babasının tavuk pisliği ve at idrarı yüzünden kokusu göklere vuran tabakhanesi arasındaki zıtlığı şiddetle hissetmiş olmalı.
    botticelli temel bir eğitim aldı, yerel bir ressamın yanına çırak verildi. 1470'te kendi atölyesini çalıştırıyordu, 1475'te ise ona şöhret getiren resmi ''the adoration of the magi'' / kahinlerin tapınması'nı tamamlamıştı. madonna ve çocuk'u şefkatle çizmiş olması kadar, hamileri medici'lere bağlılığı da dikkate değer. ortaçağ'dan beri ressamlar sponsorlarının portrelerini dini kompozisyonlara koymuştur, botticelli, bu eserine müşterisinin hemen hemen bütün ailesini dahil eder. ayrıca bir portre daha koymuştur; hardal sarısı bir cüppe giymiş doğrudan doğruya, adeta meydan okurcasına resme bakan genç bir adam; ressamın kendisi!
    tapınma'yı bitirmesinin üstünden çok geçmemişti ki, medici, botticelli'den daha dehşet verici bir konuyu kaydetmesini istedi: pazzi komplosunu anma. önde gelen bir floransalı aile olan pazzi'ler, floransa'da bir 'rejim değişikliği' gerçekleştirmek için medici'lerin düşmanı papa iv. sixtus ve piza başpiskoposu ile ortaklık kurmuştu. planları, lorenzo ile kardeşi giuliano'yu öldürmekti. 16 nisan 1478'de, floransa katedrali'ndeki ayin sırasında suikastçılar iki kardeşe vahşice saldırdı. birkaç kez bıçaklanan giuliano, hemen öldü, ama yaralanan lorenzo, kaçmayı başardı, kilisenin vaftiz bölümünde önüne barikat kurdu. komplocular, halkı ayaklandırmak niyetiyle ana meydana döndüler, ama floransalılar, ayaklanmak yerine onları zincirlerle sürüklediler. o gece, asıldılar. sırf medici'lere saldırma cüretinde bulunanlar için adaletin (ya da intikamın) tecelli edeceğinin iyice anlaşılmasını sağlamak üzere, aile, botticelli'ye belli başlı sekiz komplocuyu asılarak ölürken gösterecek bir fresk yapma görevi verdiler.

    roma'da sistina şapeli'nde freskler yaparak kısa bir süre geçirdikten sonra (ki şimdi, michelangelo'nun tavanını görmek için boyunlarını uzatıp bakan ziyaretçiler tarafından çoğunlukla görmezden geliniyorlar), botticelli klasisizm yüzünden zıvanadan çıkmış floransa'ya döndü. floransalılar eflatun'a mumlar yakıyor ve samimiyetle ruhtan söz ediyorlardı. botticelli, 'mitolojileri'ni, primavera / ilkbahar ve the birth of venus / venüs'ün doğuşu'nun da dahil olduğu resimlerini, işte bu atmosfer içinde tamamladı. üslupları garip bir karışımdır: figürler klasik tanrılar ve tanrıçaları temsil etse de, sahneler has rönesans icatlarıdır, yeni eflatun felsefesinden kuvvetle etkilenmişlerdir. venüs'ün doğuşu'nda aşk tanrıçası denizin köpüğünden henüz doğmuş olarak bir deniz kabuğuna tünemiştir. felsefi bir yorumla venüs, güzelliği canlandırır, güzellik de hakikat olduğuna göre, eser hakikatindünyaya girişinin alegorisi haline gelir. ya da doğrudan doğruya aşkın kutsanışıdır ve kadın güzelliğine saygı duruşudur. -siz seçin.-

    lorenzo de medici, roz haline getirilmiş inciler gibi tıbbi tedavilere (ah, canım, rönesans tıbbı) rağmen, 1492 mart'ında öldü. floransa'nın kontrolü, o ölünce, uygun bir şekilde ''talihsiz'' diye adlandırılan oğlu piero'ya geçti. piero iki yıl sonra şehrin kontrolünü, istilacı fransız ordusuna teslim ederek kendi kuyusunu kazdı. çok öfkelenen floransalı'lar, medici sarayı'na hücum etti, aile kaçıp sürgüne gitti.
    botticelli'nin hamileri onu terk etti, ama o kutsal sanat yaparak, kendine kolaylıkla iş buldu. şansına, floransa'da dini coşku yükseliyordu. birkaç yıl önce, frer savonarola şehre fırtına gibi girmiş ve herkesin günahlarını kınayan ateşli vaazlar vererek epey heyecan yaratmıştı. fransız istilasından sonra savonarola, fransa kralı'nı şehri terk etmeye ikna etti, ona minnettar kalan halk da siyasi kontrolü bağnaz keşişin eline bıraktı.
    bir zamanların pervasız floransa'sı, yerini katı bir teokrasiye bırakmıştı. 'küçük melek' denen genç adamların oluşturduğu birlikler, sokaklarda dolaşıyor, parlak renkli ipekler giymiş ya da göğüslerini fazla gösteren kadınları taviz ediyorlardı. melekler evlerin mahremiyetine dalıp iskambil kartı, kzmetik ve pornografi gibi havai şeyleri arıyor, bunlara el koyuyor ve ana meydanda, neredeyse yirmi beş metrelik bir ateş olan ''boş şeyler şenlik ateşi''nde yakıyorlardı. botticelli'nin tüm bu olup bitenlere nasıl tepki gösterdiği bilinmiyor. on altıncı yüzyıl biyografı giorgio vasari, ressamın savonarola'yı destekleyip kendi tablolarını yaktığını iddia etti ama iki adamı bir araya getiren başka hiçbir kanıt yok. ancak botticelli'nin, 1490'lardaki eserlerinde yeni bir tarz olduğu meydandadır, artmış bir sadelik, hatta ciddiyet havası. paganlık devri bitmiş, hıristiyanlık devri başlamıştı.

    savonarola güçlülere cehennem ateşi ve kükürt yağdırmayı ebediyen sürdüremezdi. 1497'de aforozu görmezden gelmeyi başardı ama bir yıl sonra papa vi. alexander şehri dini yasaklama ile tehdit edince, şehrin büyükleri freri daha fazla desteklemenin ekonomiyi mahvedeceğinin farkına vardılar. savonarola ile en yakın ortakları tutuklandı, işkence gördü ve infaz edildi. vasari, botticelli'nin savonarola'nın ikbalden düşüşünden bir daha asla resim yapmayacak kadar rahatsız olduğunu söyleyerek aslında yanlış bilgi veriyor. aslında, hem dini hem mütolojik pek çok eser tamamladı. botticelli 1510'da bilinmeyen nedenlerden öldüğünde, sanat yanından geçip gitmişti -solgun madonnaları, michelangelo'nun kıvrımlı nü'lerinin yanında sönük kalıyordu..-
    botticelli üç yüzyıl kadar unutulmuş kaldı. eserleri ancak 1800'lerin ortasında yeniden keşfedildi ve kitleler tarafından yeniden takdir edildi. dini resimleri bugün neredeyse hiç fark edilmese de, mitolojileri, tuhaf bir şekilde olsa da, ikon statüsü edinmiştir. venüs'ün doğuşu'na kahve fincanlarında, ekran koruyucularında, sözlük profil fotoğraflarında ve simpsons dizisinin bölümlerinde raslanıyor ama hala ona ne anlam vereceğimizi pek bilemiyoruz. belki de sorun, ressamın tam anlamının yüzyıllarla kaybolmuş olmasında. botticelli, leonardo da vinci'den de michelangelo'dan da daha fazla bir rönesans adamıydı.

    peki ya insan olarak botticelli?
    giorgio vasari, (ki eğlenceli ama bazen de süslenmiş biyografileriyle tanınır) ressamı, 'kaprisli ve egzantrik' biri olarak tanımlıyor. bir hikaye, bir dokumacının nasıl botticelli'nin evinin yanındaki evi aldığı ve buraya, botticelli'nin çalışmasını engelleyecek bir şamata koparan dokuma tezgahları kurduğunu anlatır. ressam komşusuna şikayette bulundu, o da kendi evinde ne isterse yapabileceğini söyleyerek cevap verdi. botticelli kendi çatısına, her an komşusunun tavanından içeri girerek kırıp dökeceğe benzeyen büyük bir kaya yerleştirdi. komşusu şikayet edince de, kendi evinde ne iserse yapabileceğini söyleyerek cevap verdi.
    komşusunun tezgahları kaldırması çok uzun sürmedi. *

    venüs'ün doğuşu'na da kısaca değineyim.
    zavallı venüs! tabloda yüzünün güzelliği dikkatimizi orantısız bedeninden uzaklaştırmayı başarıyor. vücudunda kürek kemiği ve göğüs kafesi yok, sol kolu da tuhaf bir şekilde yanında sarkıyor. göğüsleri kusursuz bir yuvarlaklıkta ve vücuduna göre çok küçük, göbek deliği de karnında çok yükseğe yerleştirilmiş. ağırlığı sol kalçasına öyle bir kaydırılmış ki, okyanusa düştü düşecek gibi görünüyor. ama bu hatalar hiçbir şekilde resmin değerini azaltmıyor.
    botticelli, her zaman zarafeti, biçimin gerçekçi resmedilmesinden üstün tutmuş ve venüs'ün boynu garip bir şekilde uzun olsa bile, gene de inkar edilemez bir güzellikte resmetmiştir.

    okuduğunuz için teşekkür ederim. ilginizi çeken bir ressam varsa, yeşillendirmeniz yeterlidir. bilgim olduğu müddetçe, dilim döndüğünce paylaşırım.
  • bugün doğum günü olan büyük ressam.

    ailesi kuyumculuk yapıyormuş ve kendisi de sanata kuyumculuktan hareket ederek başlamış. çok isterdim yaptığı takılara sahip olmak.

    eserlerinde yunan mitolojisine olan hayranlığını görüyoruz, kendisi hayran olduğu kadar bizi de hayran bırakmayı başarıyor.

    en meşhuru da bilindiği üzere venüs'ün doğuşu tablosudur. venüs'ün yani afrodit'in doğuşu başka ressamlar tarafından da işlenmiş, fakat bu tablolar arasında en bilineni botticelli'nin olmuştur.

    eserlerinin çoğunun floransa’daki uffizi galerisi’nde sergileniyor.

    iyi ki doğmuş, iyi ki üretmiş.
  • 1445-1510 yılları arasında yaşamış italyan ressam.15. yüzyıl floransa sanatı’nda insan figürü, öykü anlatımı ve antikiteye yaklaşımıyla ayrı bir yere sahiptir. onun resimlerinde antikiteden yararlanma, sadece kompozisyonda antik öğelere yer vermekle kalmaz, o konularını da pagan mitolojisinden seçer. bu nedenle botticelli’nin sanatı, şiirsel tarzı ve mitolojik konuları nedeniyle eleştirmenler tarafından, pompei 2.stil ve 4. stil resimleriyle karşılaştırılmaktadır.
    botticelli’nin klasisizmi, roma sanatının özellikle i.s. 2. yüzyıl döneminin klasisizmi niteliğindedir ve rönesans gelişim çizgisinin temelinde bulunur. siparişlerinin büyük çoğunluğunu floransa’daki medici ailesi’nden alır.
  • asil ismi alessandro di mariano filipepi dir. 1445-1510 yillari arasinda yasamistir. özellikle medici ailesinin siparisi olan iki önemli tablosu ile taninir : la primavera ve la nascita di venere ki ikisi de uffizi'de yanyana hayranlarina bakarlar hemen hemen hergün.
  • diğer pek çok italyan ressam gibi tam olarak 'dahi' olarak adlandırılmamasının nedenini, varlıklı olu$una, resmini yoksulluk, zorluk, büyük çaba içinde yapmaktansa, sazlı sözlü eglencelere gidip, kadınlarla hoş vakitler geçirip, yine medici ailesinin o görülmeye değer e$siz evinin bahçesindeki sazlı sözlü eğlencelerde socrates ve platonu yad edip, resmini kendisini iyi hissettiği anlarda, en güzel mekanlarda yapmasına bağlayabileceğimiz ressamdır.. oldukça keyifli, lükse, estetiğe, eğlenceye odaklı hayata sahip olabilmi$ ve bu hayat tarzı da ortaya çıkan eserlerine birebir yansımı$..ne mutlu ona.. gecelerine, gündüzlerine venus doğurabilmi$..
  • hayrani oldugu dantenin , ilahi komedyasi icin yaptigi 92 cizimler.
    cizimler koyun derisi uzerinde cizilmis , bu eserler o zamanlarda bir cok buyuk sanatcilara sponsor olan lorenzo de medicitarafindan yaptirilmistir.

    muthis
  • inferno çizimi beni benden alan ressam.

    kaynak 1

    kaynak 2

    bir başka eseri nativita mistica
  • gercekcilikten uzak sekilde ince ve uzun olan insan figurleri ile calismistir.

    ayrica resimlerinde mitolojik ogeleri sarkastik bir sekilde islemistir.
  • "la nascita di venere" diye (venusun dogusu) bir tablosu vardir ki 4000 parcalik puzzle'sini yapabilene ask olsun.
hesabın var mı? giriş yap