• açıklamaları sebebiyle tüm dünyaca konuşulan ünlü aktris.
    (bkz: sandra bullock'un çocuk derisi itirafı)

    enjekte sonrası vücuttaki işlevi şu şekilde

    (bkz: grönland)'dan tut (bkz: güney afrika)'ya kadar tanınıyorsun,
    2015 yılında people dergisi tarafından en güzel kadın olarak seçilmişsin,
    2010'da (bkz: time)'ın dünyadaki en etkili 100 kişisi arasına girmişsin,
    ''dünyanın en yüksek ücretli oyuncusu'' ünvanını almışsın,
    55 yaşında hala at gibi kadınsın ama yeter mi yetmez...

    dünyada her sene kaybolan/kaçırılan milyonlarca çocuk var.
    saç derisinden, ayak parmağına kadar enjekte edilen ''deri'' dediği şey aslında insan!
    kimse kusura bakmasın bunun adı nefis falan değil.
    istediğin şeyi giyer, istediğini yer/içer, istediğin yerde istediğin kişiyle sevişirsin,
    istediğin jeti alır, istediğin katamaranda yaşarsın ama bunu yapamaz bi insan. yapmamalı.
    bizim dilimiz tabiriyle tam olarak ''teröre yardım ve yataklık etmek'' bu iş.
    onların dilinde ''beauty ındustry''.
    beauty ındustry, adı altında resmen insan kesiyorlar, sömürüyorlar...

    çocuklar üzerinden akla hayale gelmeyecek şeyler yapılıyor; içimiz şişti artık yeter!
    umarım tez zamanda, tüm dünya ülkelerince bu teröre karşı top yekün savaş açılır ve somut adımlar atılır.

    ayrıca akıllara fransız düşünür (bkz: j.p sartre) sözünü getirmiştir;
    “avrupalı, adam olmayı; ancak köle edinmek ve canavarlar yaratmakla başarır”

    edit: olay sadece penis olayı değil.
    küçük çocukları, kanlarına varıncaya kadar sömürüyorlar! abd'den israil'e, israil'den kuzey kore'ye kadar...
    acı ama gerçek; bu ve benzeri işlemleri yaptıran binlerce insan var ne yazık ki ...
  • "en berbat aktris" altin ahudu odulunu* ve "en iyi kadin oyuncu" oskarini* ayni sene icerisinde alabilmis tek kisi. altin ahududusunu da bizzat torene katilarak almistir.
  • yaz günleriydi. play station furyası vardı. birde film makinası takılıyordu bunlara. akşama kadar winning eleven, fifa ve resident evil manyaklığından çıktıktan sonra; sarı altyazılı vcd efsanelerine sıra geliyordu bahçeye koyduğumuz 37 ekran tv ve playstation günlerinde.

    yine böyle bir günde bütün gün winning eleven, fifa turnuvaları ile resident evil manyaklığından sonra sıra filmlere geldi. adlarını pek hatırlayamasam da ilk film armageddon'du sanırım, sonra bir film daha üstüne ve saat artık gece 3 gibi en son filme sıra gelmişti. playsatation artık elektrikli soba kıvamına geliyor tabi bu saate kadar ama hem buzlukta bekleyen yedeğiyle değişiyor hem de kimin umrunda ps. neyse son film olarakta zaten uyuklaya uyuklaya izleriz diye vasat bir film takalım olsun mantığıyla practical magic' i seçtik.

    o güne kadar sandra bullock' u tanımayan biri olarak; benim o gece hayatımın geri kalanında hayran olacağım kız modelinin şekillendiğini ve hayalimdeki kızın nasıl olması gerektiğini bana gösterecek modelle karşılaşacağımı bilmiyordum. belki ne abarttı diye küfür ediyorsunuz bana ama valla öyle oldu.

    ben o gece filmi ağzım açık bir şekilde izledim. he böyle bitti mi o gece? hayır tabi ki. eve geldim attım kendimi yatağa bir yandan gözlerim yanıyor sabahtan akşama kadar it gibi playstation oynamışım uyumam lazım ama aklımda başka birşey var. salakça bir mutluluk var içimde. halbuki kadın taa amerikalarda, hayatımda bir kez bile kanlı canlı göremicem ama sanki ertesi gün buluşucakmışım gibi içim kıpır kıpır. mal mal tavana bakarak önce ünlülere aşık olan salaklar kervanına katıldığıma gülümsedim. daha sonra onu, hareketlerini, gülümsemesini düşündüm. öylece sızmışım zaten.

    sabah uyandım yine aynı salak mutluluk var bende. bu böyle bir kaç hafta gitti. neyse daha fazla uzatmıyım o filmle tutuldum ben. internet kafeler yeni yeni yayılıyo heryerde quake ve cm fırtınaları esiyor. o aralar paraya kıydım internet kafede resimlerini bulup renkli çıktı alıp odamı doldurmuştum bunlarla, öyle bir tutulmuştum yani.

    bana o yaşlarda bunları hissettirebilmiştir, hala severim, hala aradığım insan için örnek modeldir.
    dip not olarakta bugüne kadar hakkında entry nasıl girmedim şaşırdım. kendisinden özür dilerim. belki bir gün okur taa amerikalardan.
  • aynı yaşlarda olduğu meg ryan 2 yıldır evinde soğan soyup "vah benim romantik komedi kariyerim" diye ağlarken, sandra bullock elinde oscar heykelciği mutluluk gözyaşları dökmüştür. hak etmiştir etmemiştir tartışılabilir ama 90'lı yılların romantik komedi starlarının henüz ölmediğini kanıtlamıştır.
  • annemin bana telefon açıp "hayırlı olsun seninki sonunda oscarı aldı" dediği hanfendidir kendisi. benimkidir ayrıca evet.
  • ümraniye atakent'te seveni çoktur hatta akdeniz caddesinde üzerinde ismine bir site bile yapilmistir.
    (bkz: sandra bloklari)
  • ergenlik yıllarımda çok beğendiğim oyuncu kadın. hayallerimi süslüyordu be resmen.

    internetin ve bilgisayarın yaygın olmadığı yıllarda şehrin yerel radyolarında radyo sunucuları cep telefon numaralarını verip, dinleyicilerden mesaj atmalarını isterlerdi ve yayın esnasında bu mesajları okurlardı. gecenin bir yarısı yine böyle bir yerel radyo sunucusu şarkı aralarında dinleyicilerden gelen mesajları okuyordu. herkes "sıradaki parça çok sevdiğim bilmem kime, sevdiklerime, x radyo çalışanlarına, kuzenime, aşkıma, aileme, tüm dinleyenlere vs vs gelsin" diye mesaj atarken, ben hiç unutmuyorum aynen şöyle bir mesaj atmıştım.

    "gecenin bu dingin karanlığında sıradaki tüm parçalar sandra bullock'a gelsin"

    sunucu mesajı okuduktan sonra gülüp " eminim şu anda duymuştur" demişti.

    ah şu ergenlik!
  • kendisi aynı sene , birer gece arayla hem razzie (ahududu ödülü , en kötü kadın oyuncu) bir gece sonra da the blind side ile de oscar kazanmıştır. rekor kırdı kendisi ayrıca her iki ödül törenine de giderek ödüllerini almıştır.
  • son yılların en sıkıcı oscar törenini -benim için yine son yılların- en güzel sürprizi olarak kapatmış kadındır; lise zamanlarımı kendisine aşık geçirmiştim, gençliği boşa harcamamışız. helal olsun.
  • yaptığı şeyi itiraf edecek kadar rahat olduğuna göre demek ki bu iş normal hale gelmiş ve sektörel bir hal almış.

    böyle şeyler olurken nedir bu kadar genç kalma arzusu diye sormadan edemiyor insan. oysa ki iyi insan her yaşında güzeldir, yakışıklıdır.
hesabın var mı? giriş yap