• marketing efsanesi bir saat markası. saat sektöründe çalışmaya başlayana kadar saatlerden hiç anlamayan kurucusunun londra'da kurduğu, işler iyi gidince merkezi isviçre'ye taşıdığı ve ta 20. yy'da kurulan bir markadır. bunun yanında 50'li yıllardan itibaren çok kaliteli saatler üretmektedir. kendi çeliğini üretmesi olsun, yıllık belli bir sayıda üretim yapması olsun, in-house mekanizmalarının çok iyi olması olsun gerçekten kaliteli saatlerdir. bunun yanısıra en bilinir marka ve pazarlama harikası olduğundan ederinden fazlasına satılır her daim. aradaki fark prestije ödenir çünkü. en sık karşılaştırıldığı markalar ise omega, iwc ve zenith'tir. zenith'ten mekanizma ve işçilik olarak geridedir. omega ise ekstrem koşullarda daha iyi olduğunu ay programı çerçevesinde seçilerek kanıtlamıştır. iwc'yi de yine rolex'e tercih ederim, çünkü detay işçiliğinde çok daha başarılıdır iwc. hatta bu 4 marka arasında da en iyisidir. yine de farklar elbette ki çok minimaldir. en bilinir marka olması sebebiyle varoş zenginlerin de tercihi olması entellektüel zenginleri kendinden biraz soğutur. ancak bu durum rolex'in çok kaliteli ve ömürlük saatler olduğu gerçeğini değiştirmez. aynı şekilde yatırım değeri olarak da dünyanın en iyi saatidir. değerini asla kaybetmez, aksine değerlenir de değerlenir. kurucu pazarlama dehası bir tüccar olunca iş buralara kadar gelmiştir. bu derece değerlenen çok az sayıda saat vardır, komple bir marka ise yoktur. ap, patek philippe, vacheron constantin gibi markaların birçok saati de çok değerlenir ama yüzdesel olarak rolex marka bir saat ayarında değerlenen bir saat yoktur. zaten aslında bu nedenle de gerçek saat tutkunları ya da varlıklıların genelde birinci tercihi olmaz. çünkü saati tüccar kafasıyla yatırım aracı olarak değil, kullanmak için ya da özelliklerinden etkilendikleri için alır bu insanlar.
  • türkiye'de sermayenin son 20 yılda el değiştirmesiyle kullanıcı kitlesi iyice değişmeye başlayan isviçreli lux saat markası. bu durum omega'yı elinde bulunduran swatch grup'un sanırım uyanmasına sebebiyet vermiş olmalı ki, gruptaki diğer lüks saat markalarını omega ile benzer bir noktada pazarlamaya başladılar.

    rolex submariner en son ismailağa şeyhinin, menzilci gavsların, ve sadatçıların kolunda görününce türkiye'deki gerçek elit kullanıcılarını iyice kendinden soğutmuş oldu. tıpkı bmw algısında olduğu gibi lümpen ve sonradan görme kasabalı kullanıcıları ve replikaları yüzünden günden güne saatin türkiye'deki imajı yerle yeksan oluyor. batı avrupa ülkelerinde de malesef franck muller'in böyle kötü bir sicili var. franck muller de sicilya ve arnavutluk mafyasıyla özdeşleştirilen bir marka.

    türkiye'de eskortlardan kafasını kaldırmayıp en kral müslümanı oynayan münafık laz müteahitler, merter, zburnu tekstilcileri, level atlamaya çalışan anadolu kedisi osb'ci kobiler için rolex hep ilk tercih oluyor. bu algı yüzünden eğitimli üst düzey ceo, girişimci ve gerçek elitler en yakın rakibi omega'yı tercih etmeye başladı. çoğu lüks saat markasını çatısı altında bulunduran swatch grup şimdi omega'nın arkasından longines'i de iyi bir marketing başarısıyla türkiye'de yükseltmeye başladı. longines'in son çıkarttığı seriler elit kesim tarafından epey bir ilgi görüyor. otomobil gibi düşünürseniz swatch grup longines'i volvo gibi bir yerde konumlandırmaya çalışıyor.

    özgür demirtaş gibi tanınmış akademisyen, istanbul sermayesinden elit iş insanı profilindeki rolex kullancıları artık muhtemelen türkiye'de rolex takmazlar.
  • efendim bilindiği gibi rolex sevenlerinin çok sevdiği, anlamayanların da bok attığı bir markadır. ben bu argümanın neresinde durduğumu söylemeyeyim.

    rolex hakkında yazdığım the hans wilsdorf foundation entrymde bir takım konulara değindim.

    gelelim bugünkü konumuza:rolex saatlerinin seri numaraları

    değerli şeylerde hep oldugu gibi, bu saatlerde de seri numaraları vardır. hatta bu sayede, kimliği tespit edilebilen, john doe`lar, çözülemeyen bir takım adli olaylarda, saatten çıkarak iz surup, sonuca ulaşmak mümkün olmuştur geçmişte.

    bu seri numarası, 2005 yılına kadar, saatin 6 tarafında kayış çıkartıldığında görülebilen bir numarayken, 2005 ve sonrasında saatin altı hizasında fakat saatin iç kısmında (rehaut) görülebilen bir numaraya dönüştü.

    bugun 2022 model bir rolex aldığınızda bakacağınız kısım burasıdır.

    ornek verelim: https://www.pinterest.com/pin/20055160816952472/

    peki saatlerdeki bu seri numaralarının mantığını hiç düşünen oldu mu?

    ben düşündüm.

    vardığım sonuç ve araştırmalarım gösteriyor ki, rolex`in ilk üretim tarihinden bugüne, biraz daha spesifik olmak gerekirse, 1926dan 1987ye kadar, saatlerin seri numarasi, düz mantığın önerdiği şekilde, 0001`den başlayıp, her saat üretildiğinde bir artırılarak devam etmiş. demem o ki, elinizde 1986 yılına ait bir rolex varsa, seri numarası büyük ihtimalle, 9xxxxxx şeklinde bir numara olacaktır.
    sonuçta 1987 yılına gelindiğinde satılan rolex miktarı 10 milyon bandına yaklaşmış ve rolex bu noktada bir karar almış. artik rolexlere harf ve numara verelim demişler.

    bu noktadan sonra rolexler harf ve numara kombinasyonuyla devam etmis. ardından 2010daki büyük değişim gelmiş.

    bakmışlar ki, böyle numaralama mantığıyla , millet rolex`in kaç tane ürettiğini hesaplayabiliyor, biz bu saat çok nadir diyoruz, ama yüzbinlerce ürettiğimiz kod numarasından belli, bizim her saatimiz 100 yaşındaki ustalar tarafından tek tek elle yapılıyor bullshit`ini millet yemiyor, bu noktadan sonra (2011 ve sonrasında artık random kod mantığına geçmişler). bu sayede umutları, biz bu saat ne kadar nadir diyorsak, o kadar nadirdir diyebilmek.

    bu sayede, hype`i sürdürüp, kendi orijinal bayi satış fiyatlarını artırmaya devam edebilip, karlarına kâr katmak.

    2011 ve sonrası rolex seri numaralarinin mantığı söylenene göre random. bence tabi ki bir mantığı vardır, ancak henüz açıklanmış bir mantığını ben henüz bulamadım. bilen varsa yeşillendirsin.

    ve son olarak, iste 1926`dan bu yana rolex saatlerinin sıralı seri numaraları tam listesi. yıla göre seri numaraları.

    yıl - seri numarası - sıralı tam liste
    uretildigi yil seri numarasi
    2018 rastgele
    2017 rastgele
    2016 rastgele
    2015 rastgele
    2014 rastgele
    2013 rastgele
    2012 rastgele
    2011 rastgele
    2010 g
    2009 v
    2008 m or v
    2007 m or z
    2006 d or z
    2005 d
    2005 f
    2004 f
    2003 f
    2002 y
    2001 k or y
    2000 k,000,001
    2000 p,000,001
    1999 a,000,001
    1998 u,932,144
    1997 u,000,001
    1996 t,000,001
    1995 w,000,001
    1994 s,860,880
    1993 s,000,001
    1992 c,000,001
    1991 n,000,001
    1991 x,000,001
    1990 e,000,001
    1989 l,980,000
    1988 r,598,200
    1987 r,000,001
    1987 9,400,000
    1986 8,900,000
    1985 8,614,000
    1984 8,070,022
    1983 7,400,000
    1982 7,100,000
    1981 6,520,870
    1980 6,434,000
    1979 5,737,030
    1978 5,000,000
    1977 5,008,000
    1976 4,115,299
    1975 3,862,196
    1974 3,567,927
    1973 3,200,268
    1972 2,890,459
    1971 2,589,295
    1970 2,241,882
    1969 1,900,000
    1968 1,752,000
    1967 1,538,435
    1966 1,200,000
    1965 1,100,000
    1964 1,008,889
    1963 824,000
    1962 744,000
    1961 643,153
    1960 516,000
    1959 399,453
    1958 328,000
    1957 224,000
    1956 133,061
    1955 97,000
    1954 23,000
    1953 855,726
    1952 726,639
    1951 709,249
    1950 bilinmiyor
    1949 bilinmiyor
    1948 628,840
    1947 529,163
    1946 367,946
    1945 302,459
    1944 269,561
    1943 230,878
    1942 143,509
    1941 106,047
    1940 99,775
    1939 71,224
    1938 43,739
    1937 40,920
    1936 36,856
    1935 34,336
    1934 30,823
    1933 29,562
    1932 29,132
    1931 bilinmiyor
    1930 23,186
    1929 bilinmiyor
    1928 23,969
    1927 20,190
    1926 00,001

    xxx
  • bileğimize saat takmanın halen anlam taşımasını ve iyi hissettirmesini borçlu olduğumuz isviçreli saat üreticisi. saat dünyasının referans noktası.

    şahsen tanıştığım veya youtube üzerinde takibe aldığım koleksiyonerler, horolojiye meraklı kimseler vb içerisinde rolex'in üstlendiği başat rolü yadsıyan, genel üretim ve tasarım kalitesini takdir etmeyen kimseye tesadüf etmedim. hatta "gösterişçi" rolex yatch master ii dışında, hatırı sayılır eleştiri alan bir modelini dahi duymadım -ki abartılı tasarımıyla dudak bükülen bu modelin de yenilikçi mekanizması (mekanik hafızaya sahip dünyadaki biricik chronograph. boru mu?) sebebiyle takdir topladığını belirtelim ...derken... markanın uzuuuun senelerdir koleksiyonunda tuttuğu rolex air king'in de geçirdiği dönüşümlere karşın halen pek beğenilmediğini hatırladım fakat bunlara halen istisna denebilir.

    öte yandan, bugün bütün saat meraklarının rolex'e dair şikayet ettiği ortak bir mesele var ve bu memnuniyetsiz sesler pek de haksız sayılmazlar. bütçeniz yeterli olsa dahi istediğiniz saati şak diye alamıyorsunuz. üstelik rolex senede öyle birkaç on bin değil, bir milyon civarında (bazı kaynaklara göre bundan çok daha fazla) saat sürüyor piyasaya.

    yeni alıcıları üzen güncel manzaranın sebepleri neler? kıtlığa rağmen bir rolex'i bileğimize geçirmeye kafaya koyduysak nasıl bir yol izleyebiliriz? işbu entry'nin asıl amacı, ilk sorunun yanıtına dair fikir yürütmek ve bilhassa da ikinci sorunun çözümüne ilişkin makul yöntemler önermektir. dolayısıyla hedefi de ilk rolex'ini almaya hazırlanan azimli ve meraklı arkadaşlarımızdır. kendilerine bu çetin ve engebeli yolda muvaffakiyetler diliyorum. fortis fortuna adiuvat

    pandemi döneminde hemen her türlü tüketim malının üretim bandında yaşanan aksamaların rolex'in dramatik fiyat politikası değişikliği ile birleşmesi sonucu, elini kolunu sallayarak bir 'yetkili satıcıya' (bundan sonra authorised dealer'ın kısaltması olan 'ad') girip elinde yeşil poşetle mağazadan çıkma devri sahiden de kapandı. rocky balboa'nın 2. filmde, eline geçen ilk adam akıllı para ile, tamamı altın olmak üzere kendisine bir rolex submariner, paulie'ye bir rolex day-date, adrian'a da pırlanta bezel bir lady datejust aldığı günler, ne güzel günlermiş meğer. bundan sadece birkaç sene öncesine kadar, dükkana dalıp gözünüze kestirdiğiniz saat için pazarlık yapabiliyor ve hatta -ne bileyim- bir rolex gmt master ii veya rolex daytona modeli için hatırı sayılır bir indirim dahi alabiliyorken, bugün bu adı geçen modelleri geçtim almayı, mağazada görmek için dahi epey şanslı olmanız gerekiyor. saat forumları ve youtube, satıcıların kendilerine neredeyse zorla aldırmaya çalıştıkları hulk'ları smurf'leri almayıp bugün bu trajikomik hatırayı dizlerini döverek paylaşan saat meraklıları ile dolu.

    peki neden böyle bir politikaya yöneldi rolex? bir defa, bu yeni vaziyet tamamen rolex'in tercihi olmasa gerek. hatta rolex, arzı kasten sınırladığını da kabul etmiyor. pandeminin dünya genelinde yarattığı ağır tedarik aksamaları ve uzun süren karantinalar, lockdownlar vs. rolex'in tamamı isviçre'de bulunan beş fabrikasındaki üretimi hayli olumsuz etkilemiş olmalı. yani hem hammadde tedariği gecikiyor hem de üretim için gerekli ultra-kalifiye işgücü habire eve kapanmak durumunda kalıyor(du). bu durumun üretilen saat sayısına etkisi herhalde yadsınamaz. terazinin diğer kefesinde ise bambaşka gelişmeler yaşandı. belki pandemi koşullarının tetiklediği kimi psikolojik faktörlerden belki de bu süreçte hızlıca varsıllaşan kişi sayısında bir patlama yaşandığından, talep arşa fırladı. arz/talep arasındaki bu yeni dengesizlik halinde ise rolex çözümü, kendi değerini yeniden tarif etmekte buldu (rolex'in kendini yeniden konumlaması, bütün saat dünyasını da ipso facto etkileyen bir durum). netice itibarı ile rolex saatler artık dünyanın her köşesinde tıpkı değerli madenler veya hisse senetleri gibi birer yatırım aracına dönüştü. elinizden çıkartmak istediğinizde pek çok rolex modeli bırakın değer kaybına uğramayı, size ciddi bir kar bırakabiliyor. oh, suyundan da koy.

    bugün itibarı ile kapısının üzerinde beş uçlu taç bulunan dükkana girdiğinizde içerideki teşhir dolaplarının çoğunlukla boş olması kaçınılmaz. peki bu kıtlık hali kimin işine geliyor? en başta, şüphesiz rolex'in. ulaşılabilir lüks diyebileceğimiz saatler çok kısa bir süre içerisinde hem fiyatını katladı hem de marka etrafındaki sevgi/beğeni/tutku hisleri, yani markaya aidiyet kat-be-kat yoğunlaştı. "bu değişimden fayda sağlayanlar" şemasının bize işaret ettiği ikinci özne ise grey market simsarları. geçimini kıymetli saat ve mücevherat satarak kazanan bu esnaf kimseler her satıştan daha fazla para kazanmaya, stoklarını daha hızlı tüketmeye başladılar. talep yükselmeye devam ettiği sürece, alış-satış fiyatları arasındaki fark da açılmaya devam edecek. vaziyetten memnun olan bir diğer küme ise, rolex sahipleri ve koleksiyonerleri. belki bu kişilerin de yeni parçalara ulaşması nispeten güçleşiyor fakat hem ellerinin altındaki "yatırım aracı" değerleniyor hem de üyesi oldukları topluluk daha exclusive bir hal alıyor. lüks bir eşyaya veya alışkanlığa sahip olmayı, özel bir kulübe üye olmayı vb. manalı kılan faydalardan biri de exclusive ifadesinin taşıdığı münhasırlık, başkalarını/çoğunluğu dışarıda bırakan bir grubun parçası olmak gibi nadir hisleri yaşamak, bu müstesna olma/kılınma halinden haz duymak değil midir?

    rolex'e ulaşmanın güçleşmesi işine gelen son topluluk ise, bana kalırsa diğer saat üreticilerinden başkası değil. saat dünyasında standartları belirleyen firmanın kendisini farklı bir yere konumlaması, domino etkisi yarattı şüphesiz. "hepitopu bir kol saati almak için" aylarca beklemek veya böyle bir alışverişe tonla para dökmek istemeyen pek çok potansiyel alıcı yine köklü birer üretici olan omega, zenith, cartier, longines hatta belki heuer gibi (olayını bir türlü anlayamadığım grand seiko'yu kasten örnek vermedim) fiyat ve/veya sürat avantajı sunan alternatiflere yöneldi. rolex'ten sekerek gelen alıcıların talebi yükselttiği başka marka saat butiklerinde yüzler gülüyor olsa gerek.

    iyi ama, bir rolex sahibi olmak gerçekten imkansız mı? elbette değil. her şeyden önce, liste fiyatından daha fazla para ödemeyi göze alıyorsanız pekala güvenilir bulduğunuz (güvenilirlik sonsuz önemde unutmayalım) fiyakalı bir saat butiğine girip alışveriş yapabilirsiniz. bu tip butikleride pekala sıfır rolexler bulmak mümkün. rolex her ne kadar bu işin ticaretini yapan üçüncü şahıslara müsamaha göstermese de insanın aklı bir şekilde şeytanlığa kayıyor hep. kimi zaman ad çalışanlarının da karıştığı düzenekler kurulup mağazalardan grey market simsarlarına düzenli satış yapıldığına dair haberler çıkıyor. dolayısıyla bu grey market saatçilerde gıcır gıcır sıfır "mallar" olabiliyor. bu tip bir yerden alışveriş yapmak için her şeyden önce güven duyduğunuz bir simsar bulmanız ve alacağınız saate liste fiyatının muhtemelen epey üstünde bir ödeme yapmayı göze almış olmanız şart-oğlu-şart. dolandırıcının birine denk gelip binlerce öyro silkelenmek finansal tablonuz kadar ruh sağlığınızı da sarsar eminim.

    grey market içinize sinmedi fakat ad'den alışveriş yolu da halen kapalı diyelim. vintage seviyor musunuz? vintage objelere ve kıyafetlere merakınız varsa, rolex bu kulvarda gerçekten ikonik seçenekler sunuyor (evet bu ifadeden hiç hoşlanmıyorum ama rolex tasarım ve gelenek demek. dolayısıyla bir yerlerde bir şeyleri "ikonik" diye tanımlamak kaçınılmazdı). gelmiş geçmiş en havalı/cazibeli/başarılı james bond olan sir sean connery'nin bileğindekine benzer bir submariner (filmlere ilham kaynağı olan 007 romanlarında rolex explorer kullanıyormuş 007) veya american psycho filminde unutulmaz ruh hastası patrick bateman karakterini canlandıran christian bale'inkinin aynısından two-tone bir date-just kullanmak harika olmaz, sofistike bir tarzı işaret etmez mi? eder tabii ama burada da, yine güven sorunu önümüze çıkıyor. alacağınız saatin uzun bir tarihi olduğu için orijinalliğini muhafaza ediyor olması, iyi bir servis geçmişi taşıması önemli ve bu anlamda riskler de büyük. o halde yine sözüne güvenilir, helal süt emmiş bir esnaftan alım yapmanız elzem. chrono24'teki kurumsal satıcılara başvurabilir yahut büyük şehirlerin mutena semtlerinde yerleşik ikinci el saat butikleri ile tanışabilirsiniz. vintage rolex'ler gerçekten harikulade güzellikte fakat her şeyin bir modası olduğunu, eski saatlerin çoğunlukla 34-36mm kasa çapına sahip olduğunu da burada kısaca hatırlatmak isterim. gözünüz 39-41mm ve belki de daha büyük kasa çapına alışkınsa vintıç saatlerin bileğinizdeki duruşunu yadırgamanız mümkün. iyisi mi siz bol bol araştırıp deneme yapın.

    pekala... kullanılmış bir saat takmaya razı olmuyor ve yepyeni saatinizi illa ad'den mi almak istiyorsunuz? tercih elbette sizin. o halde burada kan, ter, gözyaşı tüneline giriş yapıyorsunuz. welcome to the club. elbette bu aşamada bile istisnalar oluyor. bir ad'nin patronu ile ahbap olursanız veya kapıdan içeri adım attığınızda herkesin sizi tanıyacağı, topçu-popçu familyasından biriyseniz yol sizin için çok kısa olur muhtemelen. zaten bu batasıca dünyanın her yerinde işler böyle yürür. fakat sizin de tıpkı benim gibi, herhangi bir saat meraklısı olduğunuzu varsayarak bu kestirme yola dair anlatıyı kısa kesiyor, normal insanların dünyasına dönüyorum. evet bir rolex modelinde karar kıldınız ve yeterli bütçeyi de ayırıp köşeye koydunuz. şimdi şehrinizdeki o şık cadde üzerindeki veya sık gittiğiniz avm'deki ad'yi ziyaret etmeye hazırsınız. türkiye dışındaki ad'lerin hayali listelerine filan boşa yazılmayın. belki havalimanlarındaki ve dubai gibi yabancı ağırlıklı kimi kentlerdekiler hariç, rolex butiklerin önceliği yerli tüketiciler. tatile new york'a gelmişken hazır, hanım da duştayken "ben de önce bir dondurma yiyeyim sonra da otele yakın ad'yi bir yoklayayım" diyebilirsiniz, kim tutar sizi? ne var ki başarı şansınız mikroskobik.

    şehrinizdeki ad'nin muhtemelen mermer kaplı cephesine yaklaşıp durdunuz. vitrinde ışıl ışıl parıldayan metalleri bir kez daha inceleyip, biraz vakit geçirdiniz. içeride başka hangi modellerin mevcut bulunduğunu bilmediğiniz için, bileğinizde deneyebileceğinize emin olduğunuz saatler bunlar şimdilik. denemek için bir iki tanesini önceden belirleyin ki içeride ne istediğini bilen bir profil çizebilin. vitrinin bir ucunda da david beckham'ın resmini gördünüz. sabık topçunun yakışıklı suratının önünde tudor modelleri dizilmiş. şahsen tudor benim beğendiğim ve saygı duyduğum bir kardeş. kimi modelleri fazla homage hissi veriyor ama yirmili yaşlarımda bir saat meraklısı olsam ilk saatimin bir tudor black bay olmasını arzu ederdim. böylece hem erken sayılacak bir yaşta "ciddi" bir saate kavuşmuş hem de bir rolex ad'si ile yine erken bir yaşta bir ilişki başlatmış olursunuz (burada "luxury" yerine "ciddi" dememin sebebi, luxury'nin nerede başladığına dair bir fikirbirliği bulunmamasıdır. lüks sınıfında olup olmadığı muallak tudor'un hem mekanizmaları hem de satış tecrübesi itibarı ile ciddi bir marka olduğuna ise şüphe yok).

    vitrin incelemesini bitirdiniz. öyle ya, bak bak nereye kadar? gönül dokunmak ister. içerideki güvenlik görevlisi sizin bir süredir mağazanın etrafında akbabalar gibi tur attığınızı beş dakika önce fark etti. nihayet cam kapıya yöneldiniz, içerideki beyefendi sizi güleryüzle karşıladı ve artık bundan sonrası kocaman bir iletişim meselesi. herhangi bir mağazada çalışanlardan çok daha kibar, bilgili, işini severek yapan insanlar rolex ad çalışanları. bugün türkiye'nin ciddi sorunlarından biri, dramatik biçimde bozulan insan kalitesi. ekonominin çok kötü seyretmesi ve toplumsal dokunun bozulması gibi iki temel başlık altında toplayabileceğimiz muhtelif sebepleri var bu acı manzaranın. şimdi bu nedenleri burada tartışamayız fakat içine düştüğümüz cenderenin konumuz bağlamında hissedilen can sıkıcı olumsuz sonuçlarından biri, alışveriş yaparken muhatap olduğunuz insanların ilgisizliği ve bilgisizliği. alaylı veya mektepli, yetişmiş işgücü için çalışma şartları artık evden çıkmaya değmeyecek kadar kötü. uzun saatler boyunca, hiç paraya, ağır yükümlülükler ile çalışmak istemeyen insanlar ya mesleklerini bırakıp kazancı daha yüksek başka işlere yöneliyor ya da çareyi kapağı yurtdışına atmakta buluyorlar. haklılar. neyse ki rolex ad'leri bu konuda bir vaha adeta. sattıkları ürünlere gerçek bir "aficionado" tutkusuyla yaklaşıyorlar. görgülü ve saygılılar. mağazada gayet zihin açıcı horoloji sohbetleri yapabilir, bilginize bilgi katabilirsiniz. mekanik saat merakı ve özelinde rolex üzerinden kurduğunuz bu iletişim neticesinde er-geç ilk rolex'inizi edineceksiniz. rolex, tüketici profilini korumak ve yükseltmek adına de facto bir elemeye gidiyor sanki. saati alıp kullanmadan, tamamen kar hırsı ile satacak uyanıklardan, yegane amacı "ortamlarda" hava atmak olan görgü yoksunlarından, markanın zirvedeki imajına zarar verecek her türlü uygunsuz eşleşmelerden kendisini sakınmak için aleni ama ismi de konmamış bir yol izliyor.

    evet birkaç ay, belki bir sene sonunda eve yeni oyuncağınızla döndünüz. içiniz haliyle kıpır kıpır. artık neredeyse kusursuz bir mekanizma taşıyan, olağanüstü tasarım güzelliğinde bir saatiniz var. hayatınızda hiç bu kadar etkileyici, her bakışınızda farklı etkiler yaratabilen bir eşyanız olmamıştı (anın heyecanı ve sıcaklığı ile abarttıkça abartın). kendinize muhtemelen olabilecek en fiyakalı hediyeyi aldınız. güle güle kullanın. ama mutlaka kullanın. kutulara, çekmecelere hapsetmeyin. gündelik yaşamınızın bir parçası olsun. sizden bir şeyler taşımasına ve ifade etmesine izin verin.

    naçizane önerim, ilk alımınızda model konusunda ısrarcı ve inatçı olmamanız. "pepsi olmadan yaşayamam", "starbuck's olmadan ben bir hiçim" gibi nafile beyanlarla kendinizi harap etmeyin (gerçi dünya malı için kendinizi harap etmeyeceğinize eminim. kendinizi bir rolexle ödüllendirecek öz-sevginiz var. birisi "oksimoron!" mu dedi?) daha çok üretilen, ulaşması daha kolay modellerle başlayın. esasen en ekonomik tercih olan ve muhtemelen bu yüzden de bulunması güçleşen rolex oyster perpetual ile giriş yapabilirsiniz (oskimoron #2). jübile kordonlu bir rolex datejust ii tadından yenmez, oyster kordonun daha sportif havası da farklı bir haz. birer tool watch olan ve haliyle daha sportif görüneme sahip rolex milgauss ve rolex explorer da halen ulaşılabilir halde. hepsi tarihi, kültürü ve mirası olan nesneler bunlar. bir dolu kombinasyon ve modelle bu özel aleme giriş yapabilir, prestijli saatinizin keyfini çıkartabilirsiniz.

    kendinize bir hedef model, bir kutsal kase belirlemenizin önünde hiçbir engel yok. internette (internet bu bağlamda = youtube) izleyeceğiniz inceleme videolarının altında, izleyicilerin rolex modelleri için "işte bu benim kutsal kasem" diye yorum girdiklerine şahit olabilirsiniz. neticede her rolex ürünü kıymetlidir ve birilerinin arzu nesnesidir. birine sahip olduktan sonra, demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. o çembere girdikten sonra da, zaman içerisinde saatlerinizi değiştirmeniz, model yükseltmeniz ve kutsal kasenize ulaşmanız, bu esnada da değişen beğenilerinize göre farklı modelleri deneyimlemeniz pekala mümkün. bunun için elbette zamana ihtiyacınız olacak ama bileğinizde artık bir rolex olduğuna göre zamanın akışından daha çok keyif alıyorsunuz. model değişikliği için acele etmeyin. anın ve sahip olduklarınızın tadını çıkartın.

    edit: butiklerde saat bulunamamasına ve ikinci el rolex fiyatlarının hızlıca tırmanmasına sebep olarak pandemi döneminde yaşanan süratli zenginleşmeyi göstermiştim. tükeci davranışları konusunda uzmanlaşmış bir bloomberg yazarı olan andrea felsted, 2020 baharından itibaren coşan borsaların gerilemesi ve kripto para piyasalarının yerin dibini boylaması sebebiyle patek philippe nautilus, audemars piguet royal oak, rolex daytona gibi lüksün zirvesi saatlerin ikinci el piyasasında da gerileme yaşandığını işaret ediyor. gerileme dedik ama, yüzünüzde sinsi bir gülümseme ile ellerinizi ovuşturmak için halen daha çok erken. zira makaleye göre, bu efsanevi parçaların her biri, ikinci el pazarında orijinal perakende fiyatının 3.5 (daytona), 5.5 (nautilus) ve 6.25 (royal oak) katı fiyata alıcı buluyor.

    ps biraz uzunca bir entry oldu. aslında bir youtube kanalım olsaydı, bu kadar laftan muhtemelen 10-15 dakikalık bir video ancak çıkardı ve siz de x1.5 hızda izleyeceğiniz için çabucak biterdi ancak maalesef böyle bir imkanımız bulunmuyor.

    pss ilgi duyduğum bir alanda tecrübelerimi ve sınırlı da olsa bildiklerimi, sağlıklı biçimde aktarmaya çalıştım. tespit ettiğiniz hatalarımı paylaşan olursa, memnuniyetle düzeltme yaparım.

    psss bu başlık altındaki girdilerin çoğu son derece toksik maalesef. ekşisözlük'e gelip biraz dolanınca insanın içi kararıyor. ortaya çıkış zamanları itibarı ile kendince 'kutsal bilgi kaynağı' olmak iddiasını taşıyan, kullanıcılarının nispeten özenli ve 'komikli' girdileri sayesinde bilgi edinmeyi sahiden zevkli hale getiren bu websitesinin, öfkeli ve mutsuz insanların toplanıp dışlanmış hissettikleri her şeye karşı bilgi veya mizahtan uzak vulgar bir dille, çocuksu bir öfkeyle ve rastgele ateş püskürdükleri habis bir ortama dönüşmesi, yaşadığımız son 20 yılın türk insanı üzerindeki yıkıcı etkisinin bir başka örneği.
  • isviçre'de sahte rolex yapılmamaktadır. "italyan" diye satılanlar da uzak doğu yapımı olanların daha kaliteli olanlarıdır. kalite farkını belirtmek için sahte saat satanlar öyle derler. yoksa italya'da da sahte rolex üretimi yoktur.

    hakiki rolex saatlerin kasaları el yapımı olmaz. çok büyük preslerde basılarak üretilir. zaten o yüzden sağlam olurlar. sahte olanların içinde evladiyelik olanlar yoktur. çelik; "döküm" tekniğiyle üretilememektedir. sadece pres olarak üretilebilmektedir. sahte olan rolex saatler döküm kasalıdır ve çelik değildir. altın olanlarda dökümdür ve genellikle orijinali kadar keskin ve düzgün hatlı olmaz. hatları düzgün olsa bile üretim tekniği itibariyle o kadar sağlam olamaz.

    sahte olanlar ile hakikisi arasında büyük bir işçilik ve malzeme kalitesi farki bulunur fakat amatörlerin yaptıkları incelemede bu farkı anlamaları zor olur. en kötü taklitler genellikle quartz (pilli) olurlar. bunların saniye ibresi "tık-tık-tık" gibi duraklamalı bir şekilde hareket eder. oysa hakiki rolex'lerin hemen hemen bütün modelleri otomatik mekanizmalıdır ve saniye ibresinin hareketi "tıkı-tıkı-tıkı" gibi duraksamasız bir şekilde olur.*

    seri olarak üretilen rolex modelleri sadece çelik, 18 ayar masif altın ve bu iki malzemenin birlikte kullanılması ile üretilir. altın kaplama ve gümüş olanları yoktur.

    sahte olanları da hakiki olanlarıda internetten satılmaktadır. alıp almamanız güven meselesidir. bütün mücevherler gibi orijinal "garanti sertifikası" ile almanız, hem güven hem de satmak istediğinizde kolaylık açısından tavsiye edilir.

    ikinci el bir rolex almak isterseniz bütün dünyadaki yetkili servislerde bulunan çalıntı listelerinden küçük bir "seri numarası" kontrolu yaptırmanız, ileride problem yaşamamanız için iyi olur. türkiye'de de otap bayileri bu konu ile ilgileniyorlar.

    bu saatlerin tek dezavantajı 31 günden daha az çeken aylardan sonraki ayın ilk gününde tarih ayarını düzeltmeniz gerekmesidir. dijital saatlerin aksine rolex'lerde bunu hesaplayan ve düzenleyen bir mekanizma -doğal olarak- yoktur.
  • ————————————————
    rolex ve popüler modelleri hakkında kısa bir yazı
    ————————————————
    bu entry’mde rolex markasına kısaca değindikten sonra tüm zamanların en popüler 10 modelini sizlerle paylaşmak istiyorum.

    1905 yılında londra’da alman kökenli hans wilsdorf ve alfred davis tarafından kurulan rolex'in başarısındaki en önemli faktörlerden birisi hiç kuşkusuz markanın inovasyona olan bağlılığıdır. bu anlamda rolex ilk atılımını 1910 yılında gerçekleştirmiş, daha önce deniz kronometrelerine tanınan bir ayrıcalık olan isviçre kronometrik hassasiyet sertifikasına sahip olan ilk saat üreticisi olmuş ve bu başarı sonrasında kol saatlerinde doğruluk standartını belirleyen marka olarak sektörün lideri konumuna gelmiştir.

    rolex, ileriki dönemlerde şu geçirmez kol saatini, kol saatinde tarih gösterimini, gün ve tarih gösteren saati, dalgıç saatlerindeki helyum valvini, otomatik kurmalı kol saati rotorunu, gmt olarak anılan 2 farklı zaman dilimini tek saate gösteren teknolojiyi ve kilitli metal bilezik sistemini saat sektorüne kazandırmıştır.

    rolex, patent ve inovasyon sayısına bakıldığında, kesinlikle saat sektörünün liderlerinden birisidir ve ar-ge’ye günümüzde de ciddi yatırım yapmaktadır.

    peki bir rolex sahibine dair akla ilk gelen imge nedir? meşe duvar panelli, giorgetti mobilyalı lüks bir ofiste puro içen bir kodaman mı? bir statü göstergesi olarak bundan keyif alan başarılı bir profesyonel mi? yoksa kaliteli saatlerin aşığı bir koleksiyoncu mu? ya da belki de bir rock yıldızı? hepsi ?

    türkiye’de rolex’in imajı bugün için genel olarak bir miktar irite edici gibi dursa da dünyada saatlerden bahsedildiğinde rolex halen prestijin, zamanın ötesinde zarafet ve tasarımın sembolü olarak görülmektedir. 1905 yılından bu yana güvenilirliği ve tasarımlarıyla tanınan marka, halen birçok saat sever tarafından hayatlarının bir döneminde sahip olunulması hedeflenen saatler üretmektedir.

    günümüzde rolex sahiplerinin ortalama yaşı 40+ iken saatleri web’de en çok araştıranlar 25-34 yaş grubundan kişilerdir (link) bu durum, markanın zamandan bağımsız çekiciliğinin bir kanıtı olarak düşünülebilir; keza rolex, kalıcı tarzı, kült tasarımları ve ürün değeri ile hem genç meraklıların hem de tecrübeli kişilerin ilgisini aynı anda çekebilen ender markalardan birisidir.

    sigorta şirketi homeprotect tarafından ingiltere’de yapılan bir araştırma, rolex sahibi kişilerin ortalama yaşının 68 olduğunu ortaya çıkarmıştır. üstelik rolex’e sahip erkek kullanıcıların sayısı, kadınlardan neredeyse iki kat daha fazladır. yine rolex sahibi katılımcıların %66'sı 65 yaşın üzerindeyken yalnızca %1,5'i 35 yaşın altındadır. bu çalışma yanlızca birleşik krallık ‘da yapılsa da, sonucun diğer ülkelerde çarpıcı biçimde farklı olacağına inanmak için bence bir sebep bulunmamaktadır.

    multidisipliner bir tasarımcı olarak logo dizaynını da es geçmek istemiyorum; yazı vesilesiyle bundan da kısaca bahsedelim:

    rolex tacının kökeni ve gizli anlamları hakkında birçok teori mevcut olsa da en meşhur olanlarından ilki taçta yer alan beş ucun insan elinin marifetli beş parmağını temsil ettiğini savunur; diğeri ise tacın incilerle kaplı beş ağaç dalını temsil ettiğine inanır.

    gelelim başlığa konu olan 10 şahane rolex modeline:
    ————————————————
    10. rolex deepsea
    görsel
    ————————————————
    adından da anlaşılacağı üzere bir dalgıç saati olarak tasarlanan rolex deepsea, 2008 yılında, 44 mm deepsea sea-dweller 116660'i (dssd) modeli ile piyasaya sürülmüştür.

    rolex deepsea'nin derinlik dayanım limiti tamı tamına 3900 metredir (12.800 ft). bu mühendislik başarısı, 5 mm'lik safir cam, helyum kaçış valfli 44 mm'lik kasa ve özel 'gaz kaçış valfi halka kilit sistemi'nin saate eklenmesiyle elde edilmiştir.

    2014 yılında piyasaya sürülen rolex deepsea d-blue 116660 modeli, yönetmen james cameron'un mariana çukuru'nun dibine ulaşan tarihi solo dalışı anısına piyasaya sürülmüştür. deepsea d-blue, kadran dışında her yönüyle 116660 ile aynıydır, farklı olan tasarım öğeleri, parlak yeşil renkte deepsea kelime eklentisi ve maviden siyaha geçişli çift renk bir kadran tasarımıdır. rolex deepsea 116660, rolex kalibreli 3135 otomatik mekanizmaya ve fliplock uzatma bağlantısına sahip bir kayma kilidi sistemine sahiptir.

    2017 yılında piyasaya sürülen rolex deepsea ve d-blue'nun 126600'da kasa büyüklüğü 44 mm'de kalmıştır ve fakat kulaklar tasarıma biraz daha ince bir görünüm kazandırmak adına yeniden tasarlanmış, saate daha dengeli bir his kazandırmak için de bilekliğin ve tokanın genişliği arttırılmıştır. yine bu versionda yer alan mekanizma, rolex kalibreli 3256 otomatik olan ile güncellenmiştir.

    saatin guncel versionu 2022 yilinda piyasaya surulen 136600 referanslı modelidir; bu versionda 44 mm'lik kasa, d-blue kadran ve 22 mm bağlantılı fliplock sistemi iptal edilen bilezik bulunur. rolex ayrıca bu güncel versiyonda çerçeveyi inceltmiş, tarih penceresini de büyütmüştür.
    ————————————————
    9. rolex milgauss
    görsel
    ————————————————
    bilim insanları için tasarlanan rolex milgauss, saatin yüksek düzeyde elektromanyetizmaya dayanabilmesi gerekliliğinin bir sonucu olarak 1956 yılında piyasaya sürülmüştür. rolex bunu, manyetik enerjiyi kalibreden uzaklaştıran ve yumuşak demirden üretilen faraday kafesi ile kaplayarak başarmıştır.

    milgauss ismi rolex tarafından kurgulanmış özel bir isimdir: mil, mille (fransızca 1000) ve gauss'tan (manyetik alanlar için bir ölçü birimi) türemiştir. rolex milgauss, daha sonra 28 yıl üretimde kalan 1019'a dönüşmüş ve versiyonun üretimi 1988 yılında durdurulmuştur.

    2008 yılına gelindiğinde rolex, büyük hadron çarpıştırıcısı'nın tamamlanmasını kutlamak için milgauss'u yeniden piyasaya sürmüştür. saatin üç versiyonu bulunmaktadır: siyah kadran, beyaz kadran ve benim kişisel olarak en favori rolex tasarımı olarak bulduğum yeşil renkli safir kristallı siyah kadran.

    rolex milgauss 116400'ün tüm versiyonları modele özgü turuncu renkli şimşek biçiminde saniye ibresine sahiptir.

    2023 yılında satılan modelin en güncel versionu rolex milgauss 116400, siyah ve mavi kadranla satışa sunulmuştur. her iki versiyon da artık yeşil renkli safir kristalle donatılmıştır ve rolex kalibre 3131 otomatik mekanizma ile çalışır.
    ————————————————
    8. rolex air-king
    görsel
    ————————————————
    pilotlar için dizayn edlien ilk rolex air-king 5500, 1957 yılında piyasaya sürülmüştür ve 1989'da yerini rolex 14000'e bırakana kadar üretimde kalmıştır.

    air-king 5500, güneş ışığı kadranına, kubbeli akrilik cama ve otomatik mekanizmalı 34 mm paslanmaz çelik kasaya sahiptir. air-king 5500, saatin ilk satın alındığı yere bağlı olarak kalibre 1520 ve 1530 mekanizmayla satışa sunulmuştur. şayet saat kadranı 'precision' kelimesini içeriyorsa kalibre 1520 tarafından çalıştırılıyor, eğer 'super precision' tanımını içeriyorsa 1530 tarafından destekleniyordur.

    2007 yılında rolex, 14000 koleksiyonuna beyaz altın yivli bir çerçeve eklemiş ve modeli 114200 referans numarası ile yenilemiştir. aynı yıl, rolex ayrıca ref. 114234'de de benzer bir kadran tasarımını kullanmış ve bu modeli de referans 114234 olarak tanıtmıştır.
    ————————————————
    7. rolex datejust
    görsel
    ————————————————
    rolex, 1945 yılında şirketin 40. yıldönümünü kutlamak için datejust modelini tanıtmıştır. saat, kadran üzerinde 3 rakamı konumunda tarihi gösteren bir pencereye sahip ilk otomatik kurmalı, şu geçirmez ve kronometreli kol saatidir.

    bu benzersiz kombinasyon, 1953 yılında cyclops merceğinin ekran üzerindeki büyütme etkisi ile daha da geliştirilmiştir. model çok başarılı olmuştur ve bugün halen mücevheri andıran görünümüyle markanın en popüler saatlerinden birisidir.

    36 mm datejust başlangıçta yalnızca 18 ayar sarı altın olarak planlanmıştır ve 1950'li yıllara kadar çelik ve rolesor (iki tonlu) modeller piyasaya sürülmemiştir.

    1988 yılında rolex, yeni kalibre 3135 otomatik mekanizmaya ve safir cama sahip 36 mm datejust 162xx serisi saatleri piyasaya sürmüştür. bu model, datejust ii’nin piyasaya sürüldüğü 2009 yılına kadar üretimde kalmıştır.

    rolex datejust'in mevcut sürümü, 31, 36 ve 41 mm olmak üzere üç farklı kasa ölçüsünde oyster veya jubilee bilezik opsiyonları ile sunulur. datejust 31, rolex kalibre 2236 tarafından çalıştırılırken, datejust 36 ve datejust 41, kalibre 3235 tarih içeren otomatik mekanizma tarafından desteklenmektedir.
    ————————————————
    6. rolex explorer ii
    görsel
    ————————————————
    rolex, 1971 yılında dünya yüzeyinin altındaki derin mağaraları keşfeden mağarabilimciler için özel olarak tasarladığı explorer ii’yi piyasaya sürmüştür. bu saat günümüzde ikonik hale gelen sabit 24 saatlik çerçeveye ve turuncu gmt ibresine sahiptir. bu çerçeve ve gmt ibresi, 'çukur avcılarının' gün ışığına bağlı kalmadan a.m veya p.m olarak zamanı okuyabilmelerini sağlamıştır.

    1655 referans no’lu ilk explorer modeli akrilik bir cama, kalibre 1575 mekanizmaya ve 40 mm'lik paslanmaz çelik bir kasaya sahiptir. 1655 modelinin üretimi 14 yıl sürmüştür ve bu süre zarfında kadran ve çerçeve tasarımı bir miktar değiştirilse de genel olarak dizayn aynı kalmıştır.

    1989 yılında rolex explorer ii 16570 piyasaya sürülene kadar explorer ii'de mercedes tarzı ibreler yer almamıştır. rolex explorer ii 16570, siyah veya beyaz kadranlarla üretilmiştir ve 3165 otomatik mekanizmayla çalışır. beyaz kadranlı explorer ii, piyasaya sürüldüğünden beri polar explorer ismiyle anılmaktadır. bu son model explorer ii 16570'ler, markanın koleksiyonluk hale gelen ve fiyatları sürekli artan modellerindendir, aklınızda bulunsun.
    ————————————————-
    5. rolex explorer
    görsel
    ————————————————
    1953 yılında sir edmond hillary ve tenzing norgay’in modifiye edilmiş rolex oyster perpetuals saatleri ile everest dağı'nın zirvesine tırmanmaları sonrasında rolex, insan dayanıklılığının bu inanılmaz becerisinden ilham alarak 6289'u piyasaya sürmüştür. bu saat explorer’in ilk versionu da olsa kadranında explorer tanımı bulunan ilk model referans 6530’dur.

    daha sonra rolex, 1959 yılında, explorer'ın tüm klasik tasarım özelliklerini taşıyan 6610'u piyasaya sürmüştür; bu version 36 mm ölçülerinde paslanmaz çelik istiridye tasarımlı bir kasaya, 3-6-9 numerasyon diziliminin yer aldığı siyah bir kadrana, 12'de yer alan ters bir üçgene ve mercedes logosu tarzı ibrelere sahiptir.

    bu model daha sonra, 1963 yılında, 1016'ya evrilmiştir ve 1570 mekanizmaya geçiş yapılmıştır.

    1989 yılına gelindiğinde rolex 1016'nın üretimini durdurmuştur ve 36 mm kasa, oyster bilezik, 3-6-9 kadran ile kalibre 3000 otomatik mekanizmayla çalışan 14270'i piyasaya sürmüştür. bu versionda akrilik kristal camın yerini safir kristal almıştır.

    rolex explorer 14270'in dört versiyonu bulunmaktadır; ilk saatlerde 'tswiss-t<25' yazılı kadranlar, ardından beyaz yerine siyah boyalı 3-6-9'lu yalnızca 'swiss' yazan kadranlar ve 2000'den sonra ‘swiss made’ yazılı kadranlar kullanılmıştır. 2001 yılında rolex, explorer'i yeniden güncellemiştir ve kalibre 3130 otomatik mekanizmaya sahip 114270'i piyasaya sürmüştür. 114270, 14270'ten biraz daha kalındır ve fakat çapı aynıdır.

    2010 yılında rolex, kalibre 3132 otomatik mekanizmaya sahip explorer 214270'i piyasaya sürmüştür. bu versionda kasa 39 mm'ye büyütülmüş ve 3-6-9 numerasyonlu kadran formatı korunmuştur.

    bu entry’i girdiğim tarih itibarıyla saatin güncel versiyonları 36mm çapıyla ref 124270 ve 40mm çapıyla ref 224270' dir.
    ————————————————
    4. rolex sea-dweller
    görsel
    ————————————————
    rolex sea-dweller in 1665 referanslı ilk versionu, submariner'dan daha yüksek derinlik dayanımına sahip bir dalış saatine duyulan gereksinimin sonucu olarak 1967 yılında piyasaya sürülmüştür. 'double red' olarak isimlendirilen sea-dweller bu modelinin adı, kadran üzerindeki yazının kırmızıdan beyaza doğru değişmesi sonrasında 'great white’ olarak revize edilmiştir. 1665 referans no’lu sea-dweller'in 610 metre (2.000 ft) olan derinlik dayanımı, 1977'de piyasaya sürülen sea-dweller 16660 'triple six' modeli ile 1220 metreye (4.000 ft) yükseltilmiştir. 16660, safir kristal cama ve kilitli metal bilezik tasarımına sahiptir. ilk sea-dweller olan 16660'lar mat kadranlarla donatılmıştır ve piyasaya sürüldüğünde büyük rağbet görmüşlerdir.

    rolex sea-dweller 16600 referanslı modeli ise 1998 ve 1999'da piyasaya sürülmüştür ve dizayn olarak 'triple six' sea-dweller ile neredeyse aynıydır. ilerleyen yıllar içerisinde 16600 da geliştirilmiştir; ilk örnekler t25 trityum ile donatılmış kadranlarla üretiliyorken 2000 yılından itibaren 16600 sea-dweller'in tümü, superluminova ikonlara ve ibrelere sahip isviçre yapımı kadranlar ile donatılmışlardır. 16600 sea-dweller'in üretimi 2008 yılında durdurulmuştur.

    modelin güncel versiyonu 2017 yılında piyasaya sürülmüştür ve 43 mm'lik bir kasaya sahiptir. sd43 olarak adlandırılan bu versionun en tartışmalı özelliği, sea-dweller'larda bir ilk olan tepegözlü safir kristal camdır. bu güncel modelin kadranında tek satır kırmızı metin bulunur ve 70 saatlik güç rezervine sahip rolex kalibre 3235 otomatik mekanizma ile çalışır.
    ————————————————
    3. rolex gmt master ii
    görsel
    ————————————————
    saat dilimleri arasında uçan havayolu pilotları için özel olarak geliştirilen gmt-master’lar, birden fazla saat diliminin aynı anda takip edilebilmesine imkan sağlayan ek akrep özelliğine sahip saatlerdir.

    saatin ilk versionu 1954 yılında 6542 referansıyla piyasaya sürülmüştür. kırmızı/mavi çerçevesi, kullanıcının iki farklı zaman dilimini takip edebilmesine olanak sağlamak için amerikalı pan-am airways ile iş birliği içerisinde tasarlanmıştır ve renklerini de bu firmanın logosundan alır.

    gmt master ‘in çerçeve malzemesinde, üzerinde yer alan işaretleyiciler için parlak bir görünüm elde edebilmek adına, bakalit tercih edilmiştir; böylece kullanıcının, ışığın az olduğu koşullarda bile (kokpit gibi) saati okuyabilmesi hedeflenmiştir. buradaki tuaf nüans, numerasyondaki parlak malzeme için oldukça radyoaktif bir malzeme olan uranyumun kullanılmasıdır.

    abd atom enerjisi komisyonu tarafından saatin çok yüksek düzeyde radyoaktif radyasyon içerdiğinin tespit edilmesinin ardından kullanılan radyumla ilgili endişeler de gündeme gelmiş ve sonunda abd’ye satılan 605 adet bakalit çerçeveli gmt-master geri çağrılmıştır.

    bu başlığa konu olan gmt master ii, 1983 yılında 16760 referans no’su ile piyasaya sürdüğünde gmt master'in tasarımı da güncellenmiştir. bu yeni model, safir kristale ve serinin ilk modelindeki iki saat dilimi özelliği, kullanıcıların üçüncü bir saat dilimini takip etmesini sağlayan hızlı ayarlı akrep ile güncellenmiş 3085 otomatik mekanizmaya değiştirilmiştir.

    rolex gmt master ii 16760, bu üç saat dilimi özelliğinden ötürü artan kasa kalınlığı sebebiyle "fat woman" ya da "sophia loren" olarak da adlandırılmıştır ve yalnızca kırmızı/siyah çerçeve ile satışa sunulmuştur.

    rolex, gmt master ii 16710 modelini 1989'dan 2007'ye kadar üretmiştir. bu model zaman içerisinde üç çerçeve seçeneği ile satılmıştır: bunlardan ilki pan-am airlines’in renkleri ve sonradan pepsi olarak adlandırılan kırmızı mavi renk kombinasyonu, tamamı siyah bir çerçeve ve kırmızı siyah kombinasyonlu coke versionu.

    gmt master ii’nın güncel versiyonları arasında 126720vtnr referansli sprite, 126710 blro pepsi ve 126710 blnr mavi/siyah çerçeveli batgirl bulunmaktadır. bu iki saat yalnızca jubilee bilezikle sunulurken oyster bilezikli batman modeli de 2013-2019 yılları arasında üretilmiştir. bu saatlerin tamamı, gmt işlevlerine sahip rolex kalibre 3285 otomatik mekanizmaya sahiptir.
    ————————————————
    2. rolex şubmariner date
    görsel
    ————————————————
    bir dalış saati olarak dizayn edilen rolex submariner 1954 yılında piyasaya sürülse de marka aslında rolex 6202 turn-o-graph'ı 1953 yılında üretmiştir ve bu tarihin submariner’ın doğum tarihi olduğuna inanılır. 6204 referans numaralı bu saatler, klasik rolex tasarımı olan "submariner" tanımının, saat 12 konumunda ters bir üçgenin ve 3, 6 ve 9 numerasyon sembollerinin kadran yerleşiminde kullanıldığı ilk rolex’lerdir. mercedes tarzı akrep ve yelkovan da ilk olarak yine submariner’in 6205 referanslı modelinde yer bulmuştur.

    submariner, 1962 yılında sean connery'nin ilk james bond filmi dr no'da referans 6538'i kullanmasıyla beyazperdede boy göstermiştir. bu saat 1969 yılına kadar tarih fonksiyonu olmadan üretilmiştir. referans 1680 hem bu fonksiyonu içeren hem de tarih penceresinin üzerinde büyütme tepegözüne sahip ilk submariner'dir.

    saat 1970'ler boyunca geliştirilmeye devam etmiştir ve 1979'da, referans 16800'den başlayarak rolex, submariner'ın 5 haneli referans numaralı modelini piyasaya sürmüştür. bu geçiş submariner'ı, önceki versiyonda yer almayan safir kristal cama, patentli triplock tacına ve derinlik derecesi dahil olmak üzere bir dizi yeniliğe sahiptir. saat ayrıca 300 m (1.000 ft) derinlik dayanımına, mandallı tek yöne dönen bir çerçeveye sahiptir.

    rolex submariner referans 16610, 1988 yılında piyasaya sürülmüştür ve markanın en uzun süre hizmet veren mekanizması olan rolex kalibre 3135 ile güçlendirilmiştir.

    saatte kullanılan trityum kadran, 90'ların sonlarında superluminova dolgulu numerasyonların ve "swiss made" tanımının yer aldığı kadranların kullanılmaya başlanması sebebiyle aşamalı olarak üretimden kaldırılmıştır.

    2010 yılına gelindiğinde rolex, referans 116610ln'yi piyasaya sürmüştür. bu model, siyah cerachrom (seramik) çerçeve, 40 mm 'super case' ve 'maxi dial' dahil olmak üzere önceki versiyonlara göre önemli sayılabilecek güncellemelere sahiptir.

    70 saatlik güç rezervi olan rolex calibre 3235 otomatik mekanizma ile çalışan submariner’ın en güncel versiyonu referans 126600ln, 2020 yılında piyasaya sürülmüştür; bu saate kasa 41 mm'ye büyütülmüş ve fakat tasarımda kullanılan daha ince kulaklar nedeniyle saatin genel büyüklük hissi artmamıştır. gelen bu değişikliğe bağlı olarak ayrıca saatin oyster bilekliği de güncellenmiştir.
    ————————————————
    1. rolex daytona
    görsel
    ————————————————
    araba yarışı pilotları için tasarlanan rolex daytona’nın ilk versionu 6239 referansıyla 1963 yılında piyasaya sürülmüştür ve orijinal adı rolex le mans'dır. modele daytona adının verilmesi 1965 yılında gerçekleşmiştir ve saatte 321 km hıza kadar ölçüm yeteneği bulunur.

    saatin hikayesinde 1959 yılında inşa edilen daytona uluslararası yarış pisti, kısa sürede dünyanın en prestijli pistlerinden biri olarak ün kazanınca rolex burayla güçlü bir ilişki kurarak ismin artan popülaritesinden yararlanma fırsatını yakalamıştır.

    marka, o dönemde daytona uluslararası yarış pisti'nin resmi zaman tutucusu olmuş, saatin model ismini daytona olarak revize etmiş ve böylece markanın yarış dünyasındaki varlığını da güçlendirmiştir. rolex halen daytona yarışlarının resmi sponsorudur.

    saatin 1965 yılında piyasaya sürülen ilk versiyonu, basmalı kronograf düğmeler ile donatılmıştır. ardından 1988 yılında, zenith el primero mekanizmasını kullanan ilk otomatik kurmalı daytona piyasaya sürülmüştür. bu mekanizma, sonrasında rolex tarafından revize edilmiş ve 4030 olarak yeniden adlandırılmıştır.

    rolex, 2000 yılına gelindiğinde kendi geliştirdiği mekanizmaya sahip daytona'yı piyasaya sürmüştür; rolex cosmograph daytona 116520 olarak adlandırılan bu model, beyaz ve siyah kadran seçenekleriyle tasarlanmıştır , 72 saatlik güç rezervine sahip rolex kalibre 4130 otomatik mekanizmaya sahiptir. rolex daytona 116520, gravürlü paslanmaz çelik çerçeveye sahip son çelik modeldir.

    saatin 2016 yılında 116500 referans no’su ile piyasaya sürülen modeli, siyah seramik çerçeveye sahip ilk çelik rolex daytona'dır. 116500, beyaz ve siyah renk kadranlarla üretilmiş, yalnızca tamamen çelik oyster bilezikle kombine edilmiştir. saatin kauçuk oysterflex kayış seçenekli versiyonu ise sadece değerli metal seçeneklerinde bulunmaktadır.

    daytona’nın bugün alınabilecek en güncel versionu, 2023 yılında piyasaya sürülen ve kalibre 4131 ile donatılan modelidir.
    ————————————————
    ————————————————
    özetle bu saatlerden birisini edinmek kuşkusuz sizi hayat ölçeğinde daha başarılı bir insan yapmayacaktır ve fakat konu saatler olunca, şayet bütçeniz el veriyorsa, rolex bir ömür boyu kullanılabilecek ve çocuklarınıza bırakabileceğiniz değerini kaybetmeyen bir anı olarak düşünülebilir.

    bununla birlikte size dışarı çıkıp bir rolex satın almanızın tüm sorunlarınızı çözeceğini söylemem de yanlış olur; keza işin bu kısmı aslında içerisinde yaşadığınız topluluk için sembolik değer taşıyan objelerle sizin için özgün olan konular arasındaki kesişimi bulabilmeniz ile ilgili bir durumdur.

    sağlıcakla kalın,
    halis saygı, mart 2024
  • yirmili yaslarin ortasindayiz. is yerinden bir arkadasimiz araba almisti. yanilmiyorsam sifir, toyota yaris gibi bir sey… heyecanli ve mutluydu tabii. sigara icilen avluda paylasti haberi bizimle. cogumuz tebrik ettik, iyi dileklerde bulunduk filan.

    o an orada bulunan, genelde bu ayakustu sohbetlere katilmayan ve bizden birkac yas buyuk olan bir tip, bir “hayirli olsun” dahi demeden daldi mevzuya. oyle telaslanmisti ki, bos laflarla vakit kaybetmek istemiyordu sanki. vay efendim, kendisi olsaymis, o paraya -simdi ne oldugunu hic hatirlamadigim- baska bir marka/model arabayi tercih edermis. belki muadil bir sifir arac veya birkac yasinda, daha donanimli, daha kuvvetli, daha saglam vs bir seydi bahsettigi, onemi yok. bu elemanin o anki yersiz ve tatsiz cikisi, sevimsizligi oyle yer etmis ki hafizamda, bu basliga her girisimde, okudugum entrylerin epey bir kismi, o adamin manasiz heyecanini getiriyor gozlerimin onune. uzerinden cok seneler gecmis, onemsiz, esasen paylasmaya degmeyecek bir sahneden bahsediyorum belki. fakat henuz calisma hayatina adim attigimiz ve ilk kayda deger alisverislerimizi yapmaya basladigimiz o zamanlarda gozlemledigim bu asiri ve gorgusuz tepkinin daha sonraki yillarda da farkli agizlardan, benzer vesilelerle ve bicimlerde kendisini tekrar ettigini uzulerek gozlemledim.

    bu basliktaki olumsuz havanin da tabii rolex'le -daha dogrusu rolex'in saat dunyasindaki yeri ile- ilgisi yok. yazilanlarin cogu zaten ipe sapa gelmez hatalarla dolu. mukayeseler de genellikle komik derecede sacma yahut ilgisiz. saat sevgisi ile, horoloji ile, hatta lüks tuketim hazzi ile filan alakasiz bir ofke, bir taarruz var. illa bir yerlerden hakli bir konum araniyorsa, ben olsam bu isi sinif ve kapitalizm analiziyle yapardim. isteyene meta fetisizmi, isteyene gelir adaletsizligi, isteyene tas gibi artik deger teorisi; marksizm luks tuketimi mahkum etmek icin size sayisiz ve bereketli araclar, kuvvetli bir birikim sunuyor. dunyayi degistirmek varken, hafta sonu garajindan cikardigi countach'ini suren kurgusal adamin kolundan daytona'sini cikartip onun yerine bir reverso mu gecirmek istiyorsunuz sahiden? bunun mesru bir amac oldugunu kabul etsek dahi, rolex'i saatcilik icerisinden yermeye calismak, tanriyi kendi gonderdigi peygamberle tenkit etmek gibi bir sey: “ya tanrim fikir iyi guzel ama isa sence de biraz overrated degil mi?"

    sahit oldugumuz vaziyet, bir tatminsizlik/eksiklik hissinin, zayif fakat duzenli bicimde, okuyucularin/dinleyicilerin uzerine boca edilmesinden ibaret. o araba alinir mi? o saat takilir mi? o otele gidilir mi? vs vs… baskalarinin begenilerini, hislerini, stillerini; bunlarin toplumsal yahut bireysel kaynaklarini ve etkilerini dikkate almaksizin tenkit etmek, nihayetinde bize ne kazandiriyor? elbette her sey elestiri konusudur. fakat yeterli bilgi ve dogru baglam olmaksizin yapilan bu sarjlarin rasyonel ve tutarli bir hedefi oldugunu, saglikli bir tartisma zemini sundugunu iddia etmek guc.

    neyse, eksisozluk dahil hemen butun sosyal medya mecralari biraz da bu muphem muarizligin uretilmesi ve biriken enerjinin yine bu kalabalik kanallara bosaltilmasi icin varlar. cumleten hayirli desarjlar.

    tanim: saatci
  • oyster perpetual ve datejust modellerini yetkili mağazasından satın alma işlemleri:

    1) cebinizde/banka kartınızda yeterli parayı (5-7 bin usd) hazır ettikten sonra doğruca mağazaya gidin,
    2) aldığınız saatin detaylı kontrolü ve garanti kaydı işlemlerinin tamamlanmasının akabinde rolex kutusunu kolunuza asıp, saati de bileğinize takıp çıkın.

    bu iki model haricindeki, daha üst modelleri yetkili mağazasından satın alma işlemleri:

    1) cebinizde/banka kartınızda yeterli parayı (8 bin usd ve üzeri) hazır ettikten sonra doğruca mağazaya gidin,
    2) ödemeyi yaptıktan sonra, kişisel bilgilerinizi ve irtibat numaranızı not alacaklar, verin.
    3) artık modeline göre değişen ve genelde 2-3 yıl bekleme süresi olan uluslararası bekleme listesindesiniz. saatiniz hazır olduğunda size ulaşacaklar. sayılı gün çabuk geçer, sabredin.

    tebrikler ve güle güle kullanın.

    edit: osyter/oyster yazım hatası düzeltimi. (credit: @voucher)

    debe edit: kurum ve kuruluşlara bağış yapıp sonrasında sağa sola aktarıldığını görerek, kahır bela mı okuyorsunuz? okumayın.

    lösev’e bağış yapın, hem siz hem çocuklar mutlu olsun. lösev bağış
  • bir kereste tuccarinin kolunda gorunce igreniyor ama steve mcqueen'inkine bakip ic geciriyorsan, reza zarrabin kolunda gorunce kusuyor ama paul newman'da gorunce dusa giriyorsan eger, sorumuza gelelim; sikinti nerdeymis? sorun saatte degilmis, adamdaymis. simdi bunu diger tum satin alinabilir seylere uygulayabilirsin ( araba, telefon, muzik calar, kulaklik, gitar, sneakers vs. ). bir aydinlanma geldiyse eger bir sonraki asamaya gecebilirsin; reza zarrab olma. steve mcqueen ol, paul newman ol, clapton ol. ama oldugu kadar. zarrab olma.
  • insan kendinin alamadığı bir saati takanlara bok atmak için bu kadar debelenmemeli ya. tyler durden gülüşü falan atıyormuş. manyak aq.
hesabın var mı? giriş yap