• albumun genelinde olum temasi islenmistir, ornegin:

    fight fire with fire parcasinda nukleer bir savas sonucu dunyanin sonunu gelmesi

    ride the lightning de elektrikli sandalye ile olum

    for whom the bell tolls da savasta olum

    fade to black de intiharin esigine gelen bir insanin duygulari

    trapped under ice da buzun altinda donarak olum

    creeping death de misirlilarin veba salgini ile olumu konu edilmistir.
  • finlandiya'da 2007 yılının en çok satanlar listesinde 9. sırada olan albüm. yuh amına koyim 25 sene geçmiş hala top 10'a giriyor albüm.
  • heavy metal tarihinde uretilmi$ en saygideger albumlerden biridir.

    grubun henuz sopalik gencler olmasina ragmen harika orkestrasyon kasi$i, can sikici tek parca bile bulunmamasi ve fade to black 6 ayda bir album cikartan gerizekali bilmemnecore (bkz: atmosferik yarrak metal) gruplarina ders niteligi ta$imasiyla bilinir.
  • samimiyetimle söylüyorum, bana göre, dünyada yapılmış en iyi müzik albümüdür.
  • bu yıl peşpeşe gerçekleştirilen orion festivalinde ride the lightning konsepti de yaparak beni mutlu etmiştir metallica. keşke kill 'em all da yapsalardı da bu yaştan sonra speed metal bir albümü sondan başa nasıl çalarlar merak ediyorum ? gerçi konserlerinde en az 3-4 parça patlatıyorlar kill 'em all'dan. neyse, ben ride the lightning'e geleyim.

    metallica, ilk albümleri kill 'em all ile "isyankar metalci gençleriz lan biz, amarikalı metalcileriz, alayınızın amına koruz ulan" konseptli bir albüm yaratmıştı 1983'te. bunu kötü anlamda söylemedim, metallica'nın puppets'dan sonra en sevdiğim albümüdür. ama hem sözler, hem de speed metalin dibine vuran bir sound ve hız ile 19-20 yaşındaki gençliklerini saklayamıyorlardı. "metal kick your ass" diye bir söz geçiyordu albümde mesela, bu bile belli ediyor aslında. ama bu yaşlarda bu kadar müthiş bir albüm çıkarabilmek kimsenin harcı değil.

    ride the lightning ile kimilerine göre bu çocuksuluğu "1 yıl" gibi bir süre sonrasında attılar üzerlerinden ve heavy sounduna döndüler. bence ride the lighning, metallica'nın "1 albüm thrash, bir albüm heavy" çizgisinin ilk örneğiydi. ardından gelen master of puppets ve ..and justice for all ile tekrar bu garip bağlantıyı kurdukları gibi. sertliklerinden hiçbir şey kaybetmeyip nefes kesici karanlık ve umutsuz bir öyküyü anlatan ride the ligntning, harika konsept bir albüm her şeyden önce. metallica ile özdeşleşmiş bir çok şarkı bu albümde. sadece metallica dinleyicileri değil, genel anlamda heavy metal dinleyicileri için bu albüm en kötü ihtimalle "iyi ve dinlenince zevk veren bir albüm" yaftasına sahip olur her zaman. davul riffleri de ayrı güzel gelir insanın kulağına. ayrıca fight fire with fire belki de lars ulrich'in "ben buyum işte" demesidir, bunu da neden söyledim bilmiyorum.

    kısacası "büyük dörtlü"den hiçbir albümü kıyaslamayı beceremeyen bendeniz için yine apayrı bir yere koyacağım albümlerden ride the lightning. ruh halime göre herhangi bir albümlerini dinliyorum, bazen load başyapıt oluyor gözümde, bazen garage inc., bazen black albüm. bu aralar da ride the lightning. parçaları teker teker yazmak istemiyorum, beceremem de incelemeyi. bu yazıyı es kaza okuyan birisi de baştan sonra tekrar göz atsın albüme deyip kapatayım.
  • "eğer kill em all bir manifesto idiyse ride the lightning kesinlikle devrimin ta kendisidir." -allmusic.com
  • zamanının çok ötesinde, son derece olgun ve klasiklerin de üstünde sayılabilecek, gelmiş geçmiş en önemli bir kaç metal albümünden biri. yüzlerce grubu etkilemiş bir grubun belki de en ilham verici çalışması.
  • 1994 veya 1995 yılında hayri plaktan kasetini almıştım ve her iki tarafında da "a" yüzü şarkıları vardı. gidip değiştirememiştim nedense. "b" yüzündeki şarkıları dinleyebilmek de o yıllarda oldukça güç olmuştu benim için. televizyonda çıkmaz, radyoda bulunmaz, internet daha emekliyor, bize ulaşamamış bile...

    kasetin "a" yüzündeki parçalara oldukça aşinayım, çok güzeldir hepsi.
  • mevzubahis albume adini veren parca... elektrikli sandalyeyle idam edilecek bir mahkumun son saatlerindeki dusuncelerini anlatir.
  • albüm kapağında elektrikli sandalye ve şimşekler vardır... müzikal olarak speed thrash'den çıkıp daha melodik hale geldikleri albümdür... (ilk albümden sonra bu albümü dinleyenler ilk şarkının* başındaki akustik bölümü duyunca şok olmuştur muhtemelen) 20 yıl önce kaydedilmesine rağmen soundun çok temiz olması dikkat çeker... en sevdiğim metallica albümüdür, fade to black'i içinde barındırır...
hesabın var mı? giriş yap