• lisanı (dil diyecektim ama yanlış yöne çekersiniz şimdi) etkili bir şekilde kullanma tekniği çalışmalarına verilen ad, ya da kelimeleri ikna etmek, etkilemek veya memnun etmek amacıyla başarılı bir şekilde kullanmak. içerik ya da anlamdan çok etki ya da stili ön planda olan metinler retorik metinlerdir. (divan edebiyatı gelsin mi akla?)
  • retorik epey dallı budaklı bir disiplindir. bildiğiniz üzere retorik denen nane kadim devirlerde bir bilim kabul edilmiş, üzerine epey kafa yorulmuş, yöntemleri, araçları yahut sanatları tespit edilmiştir. hatipliğiyle meşhur siyasilerde bu araçların kullanımını görürsünüz, müthiş bir etki yaratırlar. bunlardan en etkili ve sık kullanılan birkaç örneği paylaşayım:

    1. anaphora

    bir sözcüğü ya da cümleciği sıralı cümle başlarında sürekli tekrar etmek. birbirini takip eden cümlelerin, yahut parçaların, belli bir cümle yapısıyla, sürekli aynı formatta devam etmesidir. özellikle konuşmayı vurucu, yükselen bir sona, yahut duraklamaya hazırlamak için faydalıdır:

    kimi hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela;
    hani tauna da zuldür bu rezil istila!

    derken, aslında, güzel bir anaphora örneği görüyoruz. "kimi" sözcüğünü sürekli tekrar eden şair, yükselen diğer dizeye bizi hazırlıyor.

    2. antistrophe

    anaphora'nın tersi sayılabilir. cümle sonunda aynı kelime yahut cümleciğin sürekli kullanılması.

    "devletli budun idim, devletim şimdi hani? kime devlet kazanırım der imiş. kağanlı budun idim, kağanım şimdi hani? hangi kağana hizmet ederim der imiş."

    evet, epey edebi, yer yer şiirsel bir dille yazılmış orhun abidelerinden bu pasaj, güçlü bir retorik özelliği gösteriyor ve antistrophe sanatını kullanıyor.

    3. aporia

    “retorik soru” deriz ya, aporia biraz budur. sahte bir ikilem, sahte bir şüphe, soru yaratmaktır. en güzel örneği herhalde nedim’den:

    “ol büt-i tersâ sana mey nûş eder misin demiş
    el-amân ey dil ne müşkil-ter suâl olmuş sana”

    yani “o hıristiyan tanrıçası sana şarap içer misin demiş ey gönlüm sana ne zor soru sorulmuştur!” nedim, “tabii ki içerim, soru mu bu!” demeye getiriyor, ama şarabın islam’da yasaklandığını ve bir hıristiyan’dan gelen teklifin onu zor duruma soktuğunu ifade ederek.

    4. antimetabole

    cümlelerde ya da cümleciklerde tekraren kullanılan kelimelerin sırasını manidar şekilde değiştirmektir.

    “yemek için yaşama, yaşamak için ye” gibi.

    5. litotes

    kasten hafifleştirmek; hafif bir ifadeyi ağır bir olay ya da olgu için kullanmak.

    “ayını bilmiyom tam dokuz yıldır
    puşt osmanlı duralaştı bizinen”

    dadaloğlu, osmanlı’nın epey güçlü ve etraflı iskan operasyonlarını, “duralaşmak” yani iddialaşmak, çekişmek olarak ifade etmiş.

    -sınırdaki alman ordularının mevcudu sizin nüfusunuzun iki katı. savaş açsak ne yaparsınız?
    +iki kere ateş eder eve döneriz.

    6. onomatopoeia

    cümleyi kurarken, cümlenin anlattığı kavramın seslerini kullanmak. en güzel örneklerinden biri, nefi’den:

    "evc-i hevâda sıyt-ı çekâçâk-ı tiğden
    âvâz-ı ra'd ü saika reh-güm-künân olur"

    yani “gökyüzünün üstünde kılıç şakırtısından gök gürültüsü ve yıldırım yollarını kaybederler.” nefi bir savaş sahnesi anlatırken, savaş seslerini de kullandığı kelimelerde taklit etmiştir.

    7. epizeuxis

    tekrar. aynı sözcüğü yahut cümleyi sık sık tekrar etmek.

    “ölmeye, ölmeye, ölmeye geldik”

    “satanlardan olmayacağız!
    kaçanlardan olmayacağız!
    yıkılmayacağız!

    başaracağız!
    başaracağız!
    başaracağız!

    tanrı türkü korusun ve yüceltsin!”

    gibi.

    işbu entry vakit buldukça genişleyip retorik araç ve sanatları sözlüğüne dönüşecektir.

    edit: genişlemiş hali:

    https://www.tamgaturk.com/…rigin-sirlari-16972.html
    https://www.tamgaturk.com/…rigin-teorisi-16974.html
    https://www.tamgaturk.com/…tin-ornekleri-16981.html
  • retorik, insanın karşısındakine yakışanı giydirmesidir.
  • kökeni antik yunan dönemine uzayan , sofistlerin site site dolaşıp önde gelen kişilere verdikleri eğitim, hitab etme sanatı. kişilerin bilgileri değil bu bilgiyi nasıl sunduklarının önemli olduğu bir devirde söylenilenin önemsenmesi için gerekli olan bilgi.
  • kısaca; güzel söz söyleme, hitab etme sanatı.
  • kaliteli yalan söyleme tekniği. ustaca yapıldığında ikna edemeyeceğiniz zat yoktur.
  • retorik, en kestirme haliyle hitabet sanatı, güzel söz söyleme, belagât gibi isimlerle anılmaktadır.

    retorik, fikirleri düşünceleri en iyi biçimde ifade etme/etkili konuşmadır. dili mahkemede adaleti gerçekleştirmek, politikada yarar sağlamak gibi temelde ikna etmek amacıyla en etkili ve cezbedici bir biçimde kullanma sanatıdır.

    retorik, söylemin içeriği ile ilgilenmez ancak içeriğin bir takım yöntemlerden yararlanarak değerlendirilmesine çalışır. kısacası, retorik herhangi bir içeriğe uygulanabilecek katışıksız bir biçimler bütünüdür.

    bu kavram, aristoteles'le birlikte anılmaktadır. seneca ve cicerogibi büyük hatipler tarafindan roma’da da geliştirilen retorik, teorik bir açıdan değerlendirildiğinde şu özelliklerle sıralanılabilir:

    1. fikir geliştirme şemalarının incelenmesinden oluşan buluş.
    2. konuşmada plan yapma ile ilgili bölüm olarak düzenleme.
    3. üslûp ve ritim kurallarını kapsayan ifade.
    4. konuşmada daha önce söylenmiş olanları hatırlatma,ilk ve son söylenenler arasında bağ kurma, olarak anımsama.
    5. ses dozu, davranış tarzı ve el-kol hareketleriyle belirlenen eylem gibi unsurlar birbirinden ayrılır.

    retorik, kendi içinde bir bilgi bütünü oluşturmaktan çok kendi dışındaki bir nesneye, düşüncenin genellikle, önermelerin verilip bir olgu ile uyuşmasına yani doğruluğa erişme yolu yordamıdır.

    retoriğin nesnesi olan doğruluk türü bilimsel tanımlamasıyla doğruluğu bilinen öncülere dayanarak yapılan çıkarımla gösterilmez.

    konuşan ile dinleyenin ortak varsayımlar temelinde buluşturan olası öncülere dayalı çıkarımlar ancak yaklaşık olarak betimlenebilir. (antik) retoriğin ilkesi bu yüzden, doğruluğun, zorunlu olarak ancak belirli koşullarda belli kişiler içinde geçerli olduğu biçimindedir.
  • gün itibariyle büyük türk düsünürü ertugrul ozkok tarafindan laf salatasi olarak tanimlanan sanat.

    "retorik kelimesini bilmeyenler için mealini veriyorum.

    "bunlar laf salatasıdır" demek istiyor."

    http://www.hurriyet.com.tr/…arid=10&gid=61&sz=99175

    - lan cicero ortaya yap bi coban, niccolo olum sen de etleri atese at bakayim. floransa odunuyla yakin mangali
  • formunu diyaletikten, maddesini politikadan alan söylev formu. aristo retoriği herhangi bir bilimsel bilgi gerektirmeyen ikna methodu olarak tanımlar.platon ise retoriği hakikat yerine yanılsamaları üreten bir konuşma türü olarak ele alır.diyaletik yöntemde amaç konuyu tartışarak, zıt yönleri, çelişkileri sistematik bir şekilde ortaya koyarak açmakken, retorikte amaç konuyu istenilen noktada kapatmaktır.
  • bir de mahalle retoriği vardır ki en iyi temsilcileri ülkemizde yaşar. gelmiş geçmiş en başarılı temsilcisi için:

    (bkz: rte)
hesabın var mı? giriş yap