• (bkz: meneksenos/2)
  • topluluk karşısındayken sesi etkili kullanma, doğru yerde/zamanda nefes alma, doğru tonlamalar ve vurgularla anlaşılır ve etkileyici konuşma yeteneğidir. diğer ismiyle retorik olarak bilinir.

    kimi örneklerde doğuştan gelen bir yetenek olarak görülse de profesyonel eğitimlerle geliştirilebilir. bunun için açılan kurslar vardır.

    ama diksiyon ile karıştırılmamalıdır. (bkz: diksiyon)
  • tarihte tüm hareketi sağlamış sanat. bu unsurun altından çıkmadığı hiçbir halk hareketi, savaş ve tohumu ekilen nefret görülmez. bugün kirletilerek adına "gaz verme" şeklinde yakıştırmalar yapılması dokundurucu.
  • koca bir ülkeyi yönetmek ve peşinize milyonları sorgusuz sualsiz takabilmek için gerekli olan, sadece tek başına bile yetebilen seslenme sanatı.

    türkiye gibi cahillerin cirit attığı bi ülkede başka hiçbir şey bilmenize gerek yok. ne diplomasi, ne tarih, ne kültür, ne ekonomi, ne de sanat... biraz diksiyon çalışın, ayna karşısına geçip hitler gibi pratik yapın ve meydanlara atılın, kafi.
    sürü psikolojisindeki insanlar söylenen sözün içeriğine ve manasına değil; sadece nasıl söylendiğine bakıyor. düşünmekten aciz insan yığınları için konuşma biçimi düzgün ise, gerisi onlar için teferruat bile değil.
  • (bkz: çiçero) nun kekemeligini yenmek icin gelistirdigi ve gunumüze kadar gelen bi sanat.
    konusmanin anlam butunlugu ve ifadesi disinda vurgu ve sesi alcaltip yukselterek dinleyicinin dikkatini cekme ve bu dikkati istediginiz noktaya yoneltme konusunda size yol gosterecektir.
    ıyi bi hitabet icin diksiyonun ve beden dilinin de bilinmesi ve birlikte ortaya konulmasi gerekmektedir.
    yakin tarihten hitabeti ile un salmis ve kitleleri etkilemis ornek ise adolf hitlerdir.
    (bkz: adolf hitler)
  • "hiçbir yunanlı aforizmaya dayanamaz; biçiminden dolayı onun doğru olduğuna inanacaktır, yanlış bile olsa." lawrence durrell - bitter lemons of cyprus [bu hitabete çok duyarlı olan türkler için de geçerli.]

    [zaten şeyh de böyle bilinmek isterdi. ülkesindeki insanlara -hatta en yaşlı olanlara bile- hitap ettiğinde, "yabne", "oğlum", veya "ya binte", "kızım" derdi.] amin maalouf - le rocher de tanios

    "(vaiz, karşısında bin kişi de olsa dinleyenlerine daima 'sen' diye hitab ederdi.)" yakup kadri karaosmanoğlu - anamın kitabı

    (bkz: hatip), hutbe
  • topluluk karşısında olmasına bile gerek yok. bir yerde birden fazla fikir varsa hitabet* önemlidir.

    iki fikir arasında kararsız kalmış ve kendi kendine konuşan bir kişi düşünün. kendince yapacağı muhasebe sonrası bu kişi hangisini seçer?
    - tabii ki "kulağa hoş geleni"
  • din
  • çobanlık sanatinı iyi icra etmesidir. nitekim kendisi bunu açıklamalarında belirtmiştir. haklıdır. herkesin yapamayacağını yapmaktadır. şimdi cehapeli terbiyesizlere üç koyun verseler, ikisini yolda kaybederler. bu işleri, işin ehline vermek gereklidir.
  • etkili söz söyleme sanatı
hesabın var mı? giriş yap