• türk olduğunuzu anlayınca (zaten saç sakal var ya arapsınız ya türk) camdan "come come ramadan is over" diyen hatunlara sahip mekan. (ramazan ayında tabi)
  • giden bir arkadaşımın bana "abi burdaki kızlar tamam güzel de hepsi çok kaşar ." demesi bir hayli şaşırtmıştı beni . ya kızların mesleklerini anlamadı ,ya da bu mesleği yapmanın daha ciddi yollarını biliyo heralde .
  • çok güzel bir yerdir. burada genç kızlar oturur. hollanda medeni memleket. ısıtma sorununu halletmiş olmalıdır ki hepsinin üstünde başında bir şey yoktur. hollandalılar rahat ve cana yakın insanlar. bu kızlar rahat rahat cam önlerinde oturular. hatta dikkatli bakarsanız -avrupa nezaketi işte- sizi içeri davet bile ederler. çoğu eğlenmeyi seven insanlardır. cam önünde dans ettikleri bile olur. biraz da saf kızlar bunlar. her geleni içeri alırlar. ben çekindim doğrusu , rahatsız etmek istemedim. şimdi kızcağız rahat rahat oturmuş, girip ne rahatsız edeyim. ama camlara bakıp rahatsız eden oluyor. çoğu turist tabii bu kültürü anlamıyor. entersan memleket.
  • genel olarak kızlar gayet iyi. fakat şişman ve zenci bir tanesi pide gibi memesini çıkarıp sallarken dil hareketi yapıp bana gel şeklinde işaret yapınca ne yapacağımı bilemedim. normalde kafamı çevirip yürümem gerekirken koşarak kaçtım. koşar adımlarla bile değil, bildiğin koştum. bu da böyle mal bi anımdır.
  • dünyanın en meşhur kerhanesi.

    merak içinde gittim ve gördüm. kanal boyu uzanan karşılıklı iki yol ve bu yolları dik kesen sokakların birçoğu kırmızı ışıkların aydınlattığı küçük cemakanlarla çevrili. erken saatlerde pek birşey yok, varsa da anlatılanların gerisinde, bekleyen kızları gördükten sonra bu ne abi denilebilir. her sokakta bir sex shop, bir coffea shop, bir de malum tiyatro muhakkak var. oturacak yer bulmanın zor olduğu pubları hiç saymıyorum. sokaklarda bitmek bilmeyen ot kokusu, sarhoşluk sınırını çoktan aşmış insanlar, sokak gösterileri ve inanılmaz bir kalabalık (haftasonu istiklal caddesi gibi) red light'ın ayrılmaz parçaları. red light sokaklarında gezinen insanların %90 turist olduğu şehir rehberlerinde rastladığım ilginç bir ayrıntı.

    saatler ilerledikçe hava kararıyor, hava karardıkça kırmızı ışıklar yanıyor, perdeler açılıyor. kızlar inanılmaz güzel, açık yüreklilikle söylüyorum, hepsi birer huri. müşteri çekmek için ellerinden geleni yapıyorlar, bu hareketlere el sallamak, gülümsemek, göz kırpmak, kapı açmak, seslenmek, kolundan tutmak dahil. 50 euro ödeyerek istediğin kıza "sahip" oluyorsun, yada mavi ışıklar altında kendini sergileyen transeksüellere.

    coffea shoplarda sadece uyuşturucu madde içeren ürünler var, space cake ve magic mushrom bunlardan en bilineni ancak başka birçok çeşit olduğunu söylemeliyim. içeriğine göre bile pek değişken, kiminde toz var, kiminde ot var, kiminde bilmem ne. fiyatlar 10-15 euro. aç karna alacağın bir space cake seni uçurmaya yeterli, öyle söyleniyor. bulldog cafe en muşhurlarından birisi.

    casa rosso başta olmak üzere birçok live sex show sergileyen tiyatrolar var. 25-35 euro arası para ödeyerek türkiye'nin hiçbir yerinde göremeyeceğiniz şovlara şahit olabiliyorsunuz. isterseniz içkili menüler de var. bu şovlar için içerden çıkan tipler ve kuyrukta bekleyenler hiç de sanıldığı gibi sapık, kro, abaza tipler değil. sevgilisiyle giriyor adam, kız grubu çıkıyor dışarı, yaşlı teyzeler var bekleyen.

    sokaklarda gezinirken türkçe konuşmalara şahit olmak ilginç oldu, bu insanların sayıca fazla olması daha da ilginç. çalışanlar arasında da türk var, bulldog cafe'nin güvenlikleri diyarbakırlı mesela. bu kadar türk'ün red light'ta buluşması sosyolojik olarak belki açıklanabilir, geleneksel türk toplum yapısı, baskıcı kültür, yasaklar ve cezalar. ben başka birşeye dikkat çekmek istiyorum. red light district ile amsterdam şehri incil ve tevrattaki sodom ve gomore tasvirlerine benziyor. evet diyorsun, bu şehir modern dünyanın sodom ve gomoru'u ki içki, sex ve uyuşturucu oradaki hayatın ayrılmaz bir parçası. bu hayat artık amsterdam ile özdeşleşmiş sanki. böyle güzel bir şehrin, sokakları binaları meydanları harika gerçekten, uyuşturucu ve seks üzerinden markalaşması garip bir durum evet, aynı zamanda turist çekmek için çok akıllıca bir fikir. uyuşturucu bir kenarda dursun, ordaki doğu avrupa kökenli zavallı kadınların şehir turizmine katkısı aşikar. amsterdam şehir olarak sanki bir pezevenk. düşününce bu adi bir suç, yapılan herşeyin yasal olduğu hesaba katılınca, devlet nezdinde böyle bir politikanın benimsenmesi daha da vahim.

    şimdi esas soru, türkiye'de hangi büyükşehirde kerhane yok? karaköy'ü, bent deresi'ni, izmir ve mersin genelevini, maraş ve meram pavyonlarını kim bilmiyor, kim duymamış. hepsinde var, ancak gizli, saklı, merdiven altı, sokak arkası, izbe, uzak, dışlanmış ve yok sayılmakta. red light'ta alenen yapılıyor tek fark bu.

    amsterdam modern dünyanın sodom ve gomore'u mı dersek eğer, onun cevabı daha sarsıcı, sodom ve gomore, benim, sensin canım kardeşim. oraya gidip heyecanla ot çeken, toz alan, casa rosso'daki şovu izleyen, seks malzemeleri araştıran, aç kurtlar gibi sokaklarda gezinen, kırmızı ışıklı vitrinlere avcı bakışlar atan, güzeller güzeli kızlarla para karşılığı yaptığının "seks" olduğunu zanneden bizleriz; yada gitmek için fırsat kollayan, para biriktiren, can atan sizlersiniz.
  • masallah ne kadar elit bir sozluge sahip oldugumuzu gosteren yerdir. herkes parayla sekse karsi, katiyyen kimse iceriye girmemis, istisnasiz herkes kadinlari cirkin bulmus, etraftaki barzo turklerden sikayetci olmus. hassasiyetten olecek sevgili yazarlarimiz.

    kadin vucudunun metalasmasindan giren de var, ''avrupa'da buna nasil izin veriyurlar :(('' diyen de.

    he yavrum he. insanimizi bilmesek waaaoowww diyecegiz okuyunca.
  • oldukca daracik olan sokaklarinda tek basima dolanirken kulagima gelen "lan lan karilara bak olm", "vasss" gibi efektlere once hayret ile yaklasip, ardindan normal bulup duz devam ettigim yerdir redlight district.
    yurtdisinda onca sehire git, o kadar muze gez, turkce kelimeler duydugun tek yer redlight district olsun.

    (kultur ve sanatla ic iceyim ama kari kizdan da geri kalmam mesaji vermis gibi oldum ya neyse).
  • kardeşim ve annemle amsterdam'ı geziyoruz, kardeşimin ısrarlarına dayanamıyorum, anneme rağmen gidiyoruz redlight'a.

    annem:

    -ay nerden düştük buraya..
    -güzelim de kızlar vah-vah...yazık yazık!
    -başımıza bişii gelmese bari..
    -...tööbe estafurulla
    -aa..şeye bakıın!!...ay yavrum yok bakmayın siz kapatın! kapatın gözlerinizi..
    -e..yavrum ne kadar kaldı..hadi biraz hızlı yürüyelim de çıkalım bu şer yuvası yerden
    -bi yere götürcektin turistik biyere sen bizi...hani..hı?

    ben: anne burasıydı o gelceemiz yer..

    annem: ....bak terbiessiiizzzz....biz seni buralara.bıdı..bıdı...bıd..
hesabın var mı? giriş yap