• eğer the last airbender filmi için konuşacak olursak filmin yarısını gözlüğü çıkarıp daha aydınlık bir ortamda seyredebilirsiniz. böyle bir teknoloji yani. canınız sıkılıp o aptal ağır gözlüğü çıkardığınızda filmden kopmamamnızı sağlıyor.

    bu teknolojinin pazarlayıcılarının çözüm bulması gereken bir konu var. eğer yönetmenler filmleri eski tarzlarıyla çekmeye devam edeceklerse bu iş olmaz. yani şöyle ki bana filmin 3 boyutlu olduğunu gösteren bir aksiyon göstermezsen ben o gözlüğü sadece yazıları kabartılmış görmek için takmam. söyle yönetmene ekrandan bana doğru uzayan alevler, kafamın üzerinden geçen taş parçaları ve suratıma çarpan dalgalar görmek istiyorum. filme %40 daha fazla para veriyorsam 3 boyutu gerçekten yaşamak isterim. bu da böyle biline.
  • bugün, pirates of the caribbean on stranger tides filmini cinebonus'ta izledim.
    daha önce de 3b film izlemiştim ancak bunlar bilgisayarla yapılmış* animasyon filmlerdi.

    burada ise bir şey gözüme çarptı.
    3b izlediğim animasyon filmler genelde çocuklara hitap ettiği için daha renkli, daha ışıklı filmlerdi
    ve seyirciyi şaşırtmak için 3b animasyonlar özellikle yapılmıştı.
    cg filmleri izlediğinizde, koca bir topun önünüzde durduğunu sanıp elinizi gayrıihtiyari uzatabilir
    ya da bir bıçağın size doğru fırlatıldığını görünce irkilebilirsiniz.

    tabi bu durum 3b kameralarla çekilmiş normal filmlerde de geçerli.
    ancak 3 boyut etkisinin oluşması için, genelde yüksek karşıtlıklı sahneler gerekiyor ne yazık ki.

    yukarıda bahsettiğim film, fazla sayıda karanlık sahne içerdiğinden dolayı, bu sahnelerde 3. boyutun etkisini göremiyosunuz.
    gözlüğü çıkarıp izlemek pek bişey kaybettirmiyor görüntü açısından.
    ışıklı ve yakın çekim sahnelerde ise fazlasıyla hissediyorsunuz 3. boyutu.
    ayrıca, her 3b filmde olduğu gibi, bu filmde de var seyirciye süpriz yapan 3b sahneleri.

    sonuç olarak; gözlük zorunluluğu ve yetersiz teknojiyle, şimdilik gereksiz 3 boyut işi.
  • (bkz: hakiki koç)
  • bu teknolojiyle cekilmis filmleri izlediginiz sinema salonunda taktiginiz gozlukler sayesinde kendinizi blues brothersin bir uyesi gibi hissedebiliyorsunuz. filmi izlemesi de o gozlukleri takmasi da feci keyifli.
    film esnasinda yanınızdaki arkadasiniz filmle ilgili kritikler yapmak icin size dondugunde perdeden yansiyan isigin gozluklerini parlatmasi sonucu gulme krizine girebiliyorsunuz.
    ozellikle, herkes pür dikkat filmi izlerken arkaniza dönüp bakarsaniz bir sinema dolusu parlayan camlı gunes gozluklu insan goruntusu cok komik. heh.
  • beowulf, chicken little, monster house gibi filmlerde kullanilmis stereoscopic 3d teknolojisi..

    en kaba anlatimiyla; sol gozun ve sag gozun gorecegi farkli kareler tek bir kareye polarize edilerek sokulur ve yuksek hizda (saniyede 72 kare gibi) oynatilir, seyircinin giydigi polarize gozlukler de onlari dogru bicimde ayirarak iki gozun farkli goruntu gormesini (ve goruntunun sahte bir 3 boyut kazanmasini) saglar..

    dlp projectorler bu teknolojinin kullaniminda tercih edilir..
  • hem çekim ve yayın maliyetinin daha düşük olmasından, hem görüntünün ekrana bakış açısı ne olursa olsun bozulmamasından, hem de gözü daha az yormasından dolayı zaman içerisinde şu an mevcut diğer 3d teknolojileri arasından sıyrılıp, daha ileri bir şey çıkana kadar bu alanda tek olacağını düşündüğüm teknoloji.

    (bkz: avatar/@amok)
  • imax 3d tecrübesi ya$amı$ biri olarak söyleyebilirim ki, bok gibi.
  • xpand'e göre daha parlak ve canlı kontrastla 3d film izleminize olanak verir. gözlükleri diğerlerine göre hafif ve kullanışlıdır. her güzelin kusuru olduğu gibi iki buçuk saatlik film sonunda sanırım yüksek parlaklık ve 3 boyuttan retinanızın elinize veriyor. fakat yine de bundan sonra 3 boyutlu izlenecek filmlerde ilk tercihim olacak teknoloji.
    ayrıca gudik gözlükleri olduğundan filmden çıkarken görevliler bile önemsemiyor. bir sepete fırlatıp atıyorsunuz bu yüzden de xpand filmlerdeki gibi sinema görevlilerin gardiyan kıvamında xpand gözlük peşinde koşturmalarına onları hazine gibi toplamalarına kıl olmuyorsunuz.
  • verdiğim paraya değilde aptallığıma yanıyorum. sol gözümün görüşünün bir hastalık dolayısıyla normal bir görüntüyü 3d gibi kaydırdığı için bu teknolojiden bi poh anlıyamadım. haliyle sol göz iyi görmeyince "real" 3d fos çıkıyor. yahu arkadaş hani 10 sene önce uçan arabalar holografik televizyonlar çıkıcaktı? jurassic park'ı da gözlükle izledim ben. tek gelişen gözlük mü oldu yani? bunların hepsi bilim teknik yüzünden. bizi o kadar heveslendirdiler. hani benim kırmızı uçan lamborcinim? hani benim evcil dinazorum??
    tanım: real 3d diyip çok komplike olmayan bir sistem ile seyirciyi heveslendirerek kandırmanın ve sinemaya seyirci çekmenin hollywood lugatındaki yeni adı.
  • avatar'ı önce xpand daha sonra real 3d izleyen biri olarak naçizane görüşüm xpand'ın daha fazla derinlik sağladığı yönündedir.
hesabın var mı? giriş yap