• (bkz: kamil koç)
  • izmir - ankara yolculuğu için mecburen binmek zorunda kaldığım, arka koltukta taşınan firma görevlisinin bana yaklaşık yarım saat boyunca belindeki av bıçağını işaret ederek, öfke, nefret, korku, kızgınlık, pişmanlık duyguları arasında git gel yaşamama sebep olan, firma ünvanının "hakiki öküz seyahat" olarak değiştirilmesinin daha uygun olacağına inandığım, non-stop sefer uygulamasını, her uğranılan garajda yirmi dakikadan fazla kalınmaması olarak algılayan, çoktan tarihin derinliklerinde yitip gitmiş olması gereken kervan firması.
  • 97 senesinde izmirdeki asker arkadaşlarımın yemin törenine gitmek isterken bilet bulamadığım için mecburen müşterisi olduğum şirket.

    meğer tüm anne babalar yavrularının yemin törenlerine akın edermiş o vakitler. ve haliyle de önemli illerin tüm biletçiklerini de tüketirlermiş. ben garip yolcu nerden bileyim. izmir güzel şehir, büyük şehir. saniye başı otobüs kalkıyordur, yer sorunum olmaz düşüncesiyle akşam 11 gibi otogara damladım. bilinmiş bütün büyük firmaları yoklamaya başladığımda durumun vehametini anlamıştım ama kader ağlarını örmüştü birkez.

    tam umudu kesip geri dönmeye karar verdiğim sırada "içmir, izmir. kalkıyor" haykırışıyla bilet bulamamış yolcu adayları ile birlikte çığırtkana doğru seyirttim. evet, hakiki koç. eh, hakiki makiki, izmir işte. bileti alıp otobüsü aramaya başladım. yirmi yaşında çift katlı bir neoplan kapılarını açmış bizi bekliyordu. dikkatimi çeken ise otobüste herhangi bir firma isminin olmayışıydı. anlaşılan müşteri potansiyelini gören uyanık firma bi neoplan sahibini yataktan, otobüsü de mezardan kalkmaya ikna etmişlerdi. buna da şükürdü.

    neyse, fazla uzatmayayım. üst katta bi beyamca ile yanyana seyahat başladı. tepe ışığımın yanmadığı görüldü. yolda yağmura yakalandık, yanmayan ampul damlatmaya başladı. ısınma yetersiz kaldı, üşüdük. öndeki araç girdiği su birikintisinden korkunca frene asıldı, tabi bizim otobüs arkadan bindirdi. jandarma geldi, şoförü alıp götürdüler. yolculardan biri otobüsü bursa'ya sağ salim ulaştırdı. bir saat beklememize rağmen yeni otobüs ayarlanamadı. aksi gibi şoför de bulamadılar. yolculardan bi kısmı otobüsü terkedip şanslarını denemeye karar verdiler.

    bi şoför bulundu ama ilk şoföre ödeme yapılmış olduğu ve o da parayı yanında götürdüğü için anlaşamadılar. bi yarım saat daha geçtikten sonra başka bi şoför ve bir adet de muavin buldular da yola koyulduk. yeni şoför kazancını maksimize etmek için yolda el edeni almaya başladı. bu durum yolcuların asabını iyice bozdu. balıkesir çıkışında bi yolcuyu daha almak için ani manevrayla kenara yanaşırken açılmakta olan kapı kaldırıma tosladı. yolcular koro halinde "oh olsun" diye bağırdı. kapı bir daha kapanamadı.

    izmir'e ulaştığımızda yeminler edilmiş törenler dağılmıştı. gezdim, tozdum, yedim, içtim. pamukkale ile döndüm. sanırım izmir'i sevmememin bu tatsız seyahat ile bi ilgisi var.
  • bir mecburiyet sonrasi bodrum'dan istanbul'a donmek uzere otobusune binildiginde gorulmustur ki; bu firmadaki tum soforler, muavinler, arac sahipleri vs goblinmis.*
  • metro turizm'in artik otobuslerini kullanan antin kuntin $irket, pencere kenari bilet alirsiniz yan taraf kocaman otobus reklami oldugundan cam komple kapali oldugundan 9 saatlik izmir yolu yan koltuktaki zibidinin horlayi$lariyla bamba$ka anlamlar kazanir. (bkz: uzun yol keyif adamlari)

    ote yandan bu adamlarin tek kayda deger hatti edirne-izmir hattidir.. man fortuna olsun, duzgun hosting olsun bunlar guzel $eyler.
  • sanırım seksenli yıllarda kamil koç ortaklarından biri ya da birkaçı diğerleriyle anlaşmazlığa düşünce ayrılarak kurmuşlardı bu firmayı...
    isim seçme konusunda hakikaten talihsiz bir karar vermiş olmaları dışında yazılanlara bakılırsa, geçen yıllar içinde yönetim kararları konusunda da çuvallamışlar.. ne diyelim önce kamil koç vardı.
  • müşteri almak için tüm şehir merkezlerine uğrayarak 8 saatlik yolculuğu 11 saatte tamamlayabilen otobüs firması.
hesabın var mı? giriş yap