• hogwarts'a çağrılsaydım eğer (ki hala umudum var, okumanın yaşı yoktur) girmeyi en çok isteyeceğim bina olurdu. ne hangi sınıf olursa olsun birbirleriyle liseli gibi çekişen gryffindor ve slytherin ikilisi ne de hiç etliye sütlüye bulaşmayan hufflepuff... safkan takıntısı yapmadan, gereksiz ve anlamsız cesaret gösterilerine de girmeden efendi gibi büyülerimi, iksirlerimi öğrenir mezun olurdum. hem ismin zeka ile özdeşleşiyor yahu buraya kabul edilince, daha ne olsun? j.k. rowling'e de bu binanın hakkını doğru düzgün veremediği için teessüflerimi bildiriyorum ayrıca.
  • sembolü nedense kuzgun* değil kartal olan hogwarts grubu, bölümü, evi, sınıfı vs.

    kitaptaki büyücülerden asa ustası garrick olivander, ve sırasıyla ilk ve ikinci kitaplarda defense against the dark arts hocalığı yapan quirinus quirrell ve gilderoy lockheart da ravenclaw üyesidir. ilki ve kısmen ikincisi ravenclaw'un karakterine uysa da lockheart'ın ne sebepten ötürü hufflepuff değil ravenclaw üyesi olduğu gerçekten bir muamma.

    bir dönem ginny weasley'le çıkan michael corner isimli ergen de bu bölümün bir üyesi.

    rowling'in adam gibi sevilebilecek bir karakteri bünyesine koymayarak çok büyük ayıp ettiği bölüm ayrıca. en büyük başarıları lider ruhlu ve cesur gryffindor üyelerinin yakalamasının sebebi, rowling'in ravenclaw özelliklerinin tamamını da çaktırmadan gryffindor'lara vermesi. hermione'nin bir ravenclaw değil gryffindor üyesi olması tamamen rowling'in saçma aslan sevgisi, sarı-kırmızı sevdası yüzünden mesela. ben buna bazen çok üzülüyorum sözlük. saygılar.
  • "sınır tanımayan bir zeka, en büyük hediyedir insana."

    harry potter ve felsefe taşı'nı ilk kez okurken, hagrid'in harry'e hogwarts binalarını anlattığı bölümde bana en sempatik gelen bölüm olmuştu ravenclaw. hatta harry'nin ravenclaw'da olacağını tahmin etmiştim, seçmen şapka "gryffindor!" diye bağırınca "anaa" diye bir tepki verdiğimi hatırlıyorum kendimce.

    fenerbahçe sevgimden de olacak, serinin en sevilen karakterleri genel olarak gryffindor'dan olsa bile gryffindor'un o "sarı kırmızı aslan" figürünü hiçbir zaman tam olarak benimseyemedim zaten, hep ravenclaw'u daha çok sevdim.

    j.k. rowling de gerçekten ravenclaw'a hak ettiği değeri pek fazla göstermese de en azından luna lovegood gibi bir karakteri ravenclaw'a armağan ederek bir nebze olsun gönül almıştır bu konuda. ayrıca hermione'nin de "seçmen şapka beni ravenclaw'a koymayı ciddi ciddi düşündü" diye bir lafı vardı ki, düşünmemesi öyküye aykırı olurdu zaten.

    bir de son kitaptan önce "ravenclaw will have its day" diye bir açıklaması olmuştu j.k. rowling ablamızın. tam olarak sözünü tuttuğu söylenemese de, son kitabın sonlarında bir "ravenclaw" tantanası oldu tabii ki. yine de insan ravenclaw'un daha da bir "çıkarıp masaya vurmasını" bekliyordu, hak ettiği gibi.

    velhasılıkelam, canımızdır ravenclaw.

    pottermore'da da yerimizi aldık zaten. çiçek.
  • en zeki büyücüleri ve seherbazları çıkarmış bölümdür. rawenclaw maalesef j.k. rowling tarafından da pek önemsenmemiştir. hep en sonda kalmıştır. mızmız myrtle ve cho chang haricinde ismini duyduğumuz pek ravenclaw öğrencisi yoktur. binanın hayaleti gri leydi'dir. hogwarts'da zekaya ve yaratıcılığa önem veren tek binadır. genelde gryffindor'un çalışkanların ve başarılı öğrencilerin bölümü olduğuna inanılır ama öyle değildir. gryffindor, kahramanlığa ve cesarete önem verir.

    edit: amateur hatırlattı gözden kaçmış. luna lovegood'u unutmamak lazım. teşekkürler.
  • hogwarts'daki binamdır. pottermore tescilli hem de ! tamamen kendine has,özgür, zeki , yaratıcı ve orjinal insanları barındıran binadır hatta sınıf başkanlarından robert hilliard der ki "biz insanların istediklerini giymeye istediklerine inanmaya ve hissettiklerini söylemeye hakkı olduğunu düşünürüz, şarkıyı farklı bir tonda söyleyenleri susturmak yerine farklılıklarına değer veririz. "
  • diğer binaların aksine ortak salona girmek için bir bilmeceyi yanıtlamanız gerekmektedir.
    soruyu yanıtlayamazsanız büyük sınıflardan birinin gelip yanıtlamasını bekler ve bu yolla öğrenirsiniz.

    örneğin, harry ve luna 7. kitapta ravenclaw ortak salonuna gireceği zaman luna'ya sorduğu soru şöyledir:

    "anka kuşu mu daha önce gelir yoksa alev mi?"
    cevap: bir çemberin başlangıcı yoktur.

    bölümün devamında minerva mcgonagall'a sorduğu soru ise şu şekildedir:

    "yok olan şeyler nereye giderler?"
    cevap: var olmayışa ki bu da her şey demektir.

    bu bilmecelerden yola çıkarak söyleyebiliriz ki kartal şeklindeki kapı tokmağı soruyu kişilerin karakter ve ilgi alanlarına göre sorar.
    luna, buruşuk boynuzlu hırgürler, hımhımlar, yercüceleri ve elbette anka kuşları da dahil olmak üzere büyülü yaratıklara son derece ilgili bir cadıdır. nitekim ilerleyen yaşamında bir magizoologist olacaktır.
    minerva mcgonagall ise hogwarts biçim değiştirme profesörü olmasının yanı sıra, bir animagus olduğu da göz önünde bulundurulduğunda son derece yetkin bir transfiguration(biçim değiştirme) üstadıdır. ve kartal'ın sorduğu bilmecede nesneleri yok etme (vanishment) bilinen temel biçim değiştirme formlarından biridir.

    bu detay rowling'in seriye serpiştirdiği sihirli kırıntılardan yalnızca biri...

    cursed child garabeti ve neredeyse transfobik bir yarasa olması sebebiyle kendisine en sinir bozucu uğursuzluk büyülerimi gönderiyor olsam da, kabul etmek zorundayız ki rowling çağımızın fantazyayı en iyi anlayan yazarlarından biridir.

    düzelti: imlaus reparo.
  • şanssızlığı rowling'in cesurları seviyor olması. hikayede yeri biraz daha fazla olsaydı keşke, ben bunu isterdim.
  • hogwarts'tan hala mektup beklediğim şu günlerde taptığım bölümdür. arması da çok klas vallahi, gryffindorlar akıllı olsun.
  • kendi halinde,mantıklı insanların toplandığı bina.
hesabın var mı? giriş yap