• türkiye'ye plug-in hybrid araçların ithal edilememesinin nedeni, aracın üstündeki nispeten daha büyük bataryanın depoladığı enerjiyi kw cinsinden vergilendirip, motor hacmi gibi hesaplayarak vergi alınması imiş. dünya'da böyle bir kepazeliği halkına reva gören başka bir devlet bulunmuyor sanırım.

    normal hibritler sadece sıkışık trafikte ve kalkışlarda yakıt tasarrufu sağlarken, plug-in hybridler ile 70-80 kmlik günlük işe gidiş gelişi elektrikle yapabiliyorsunuz. tam elektrikli araçlara nazaran, menzil problemi olmaması, gerektiğinde uzun yolda kullanılabilmeleri açısından şu an piyasadaki en kullanışlı ve ekonomik teknolojidir.
  • yetersiz bilgiler ışığında yorum yapılmış, saçma sapan gibi kelimelere maruz kalmış yeniliktir. öncelikle konuya pillerden başlayalım. neden %100 elektrikli araçların günümzde yeterince yaygınlaşamadığına da değinmiş olalım.

    1-piller ilk kez 1700'lü yılların sonlarında icat edilmiş olsa da bu gün kullandığımız ilk gerçek piller 1899 yılında kullanılmaya başlamış. üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen pil teknolojisinde aman aman bir noktaya varlılamamış, sadece kullanılan malzeme olarak nikelden lityum'a geçilmiştir. lityum çıkarılması, işlenmesi zor bir element. bu yüzden fiyatları çok yüksek. ayrıca yeryüzündeki rezervleri çok sınırlı. dolayısıyla pil teknolojisinde lityuma alternatif başka bir element bulunmadığı ya da yeni bir elektrik depolama sistemi geliştirilmediği sürece tüm dünyada %100 elektrikli otomobil kullanımını beklemek hayalden ibaret olacaktır.

    2-enerji üretimi nükleer üretim tesisleriyle çok daha verimli ve düzgün yapıldığı sürece çevreci olsa da (bu konuda tartışmayalım lütfen) üretim kadar iletimin de önemli olduğunu unutmamakta fayda var. geçmişte elektrik dağıtım şirketlerine enerji scada sistemleri kurmuş dünyaca global bir şirkette çalışmış biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, başta istanbul, izmir gibi büyük şehirlerde iletim şebekeleri allaha emanet çalışmakta. (buna inanmayanlar yeşillendirsin anlatayım) bu yüzden sağda solda irili ufaklı doğalgaz, kömür, jeotermal santralleri var. ülkenin bir noktasına 10 tane nükleer santral kurabilirsiniz ama iletim hattı bunu kaldırabilecek yeterlilikte değilse bir işe yaramayacaktır.

    bu konuyu uzattım ancak özetle, 80 daireli bir binadaki her eve ait bir elektrikli araç olsa ve bu araçların hepsi aynı gece sarja takılmak istense o mahallenin şebekesi çok yüksek ihtimalle o dakika çökecektir. demem o ki her şeyi hazır alamayız, bireysel olarak enerjiyi üretebiliyor olmamız şart.

    3-sadece hibrit araçların ne eksiği var? sadece hibrit araçlarda çok küçük bir pil kullanılıyor, bu pil elektrikli motorunuzu yavaş akan trafikte max 3-5 km idare edebiliyor.
    hybrid'in küçücük pili bittiği zaman aracınızın normal fosil yakıtlı bir araçtan hiç bir farkı kalmıyor.
    hal bu ki, biraz daha büyük boyutta pil çok daha fazla yakıt ekonomisi ve daha az karbon emisyonu sağlayacaktır.
    tamamen prize bağımlı olmaktansa, uygun zamanda veya zaruri durumlarda prize ihtiyaç duymak çok daha mantıklıdır.

    petrol kaynaklı enerji üretimine tamamen sırt çeviremeyiz, en azından şimdilik.
    yeryüzündeki tüm araçların %100 elektrikli olmasının hayalini kurmak yine şimdilik sadece hayalden ibaret.
    son enty'i bırakan yazarın ideal jeneratör, yakıt optimizasyonu gibi söylemleri de zırvalıktan ibaret. aksini iddia edenin icatlarını bekliyoruz.

    edit:imla
  • kimileri için gayet mantıklı bir araç şeklidir, bu araçlar 40-50 km kadar full elektrikle gidebiliyor, iş yeriniz de en fazla 20 km uzakta ise elektrik modunda kullanabilirsiniz, arada bir de uzun yola giden biriyseniz geçersiniz akaryakıt moduna, sizin için biçilmiş kaftan, elektrik için şarj bekleme derdiniz de olmaz, doldurursunuz benzini.

    başka durumlar için de full elektrikli araçlar daha mantıklı olabilir tabi ki. uzun yola daha sık gidiyorsanız ve şarj istasyonunda bir saat beklemek sizin için sıkıntı değilse, yemek molası veriyorsanız full elektrikli araç hem yakıt masrafı hem de bakım masrafı açısından daha mantıklı olacaktır.

    not: yukarıdaki entry abd'de yaşadığın hayal edilerek yazılmıştır, eğer benim gibi türkiye'de yaşıyosanız ver dizeli gır gır gır gırrr, sinyalsiz dön, bas gaza ya da atla metrobüse.
  • sadece hybrid olan araçlar bataryalarını benzinli veya dizel motorun çalışması ve fren enerjisi geri dönüşümü ile sağlarken herhangi bir elektrik kablosu ile şarj edilemiyorlar, plug-in hybrid ler ise hem elektrik kablosu ile şarj edilip hemde konvansiyonel motordan şarj desteği alıyorlar..

    (bkz: mercedes vision s500 plug-in hybrid)
    (bkz: toyota prius plug-in hybrid concept)
    (bkz: suzuki swift plug-in hybrid)
  • mucizedir. her derde devadır phev

    yaklaşık 4 aydır kullanıyorum çok memnunum. linki aşağıda, yazdım uzun uzun.
    saf ev'lerin de şarjın da ilacı çaresi bu. phev (prizli hybrid) varken neden ev'lere bir anda geçildi hayret verici.

    arkadaşlar alet pille gidiyor ve bitince motor çalışıyor diye bişey yok. ikisi beraber çalışıyor, gerektiği zaman gerektiği kadar. siz anlamıyorsunuz zaten motor devrede mi değil mi (150yle gitmiyorsanız)

    (bkz: chery tiggo 8 pro e+)

    şöyle ki bendeki dht şanzıman bir şekilde elektrik ve benzinli motoru aynı anda kullanabiliyor (farklı cinsleri olabilir benimki böyle) diyelim düşük hızdasınız şehir içindesini pil kullanıyor hızlandınız, otobana çıktınız motoru devreye alıyor hem şarj ediyor (jeneratör) hem pili hem motor gücünü kullanıyor. zaten bu sayede 1.5lt motorlu araba 326hp olabiliyor.

    1.5lt 700hp'lik de var. (voyah free - 60 bin dolares sadece)

    1.2 330hp'lik de var. tam canavar.

    tr'deki vergi sisteminin de ilacı olacaktır 1-2 seneye gelir başka da bişey satmaz zaten.

    evde doldurursanız daha iyi, iyice ucuz gelir ama doldurmak zorunda da değilsiniz.

    sorusu olan varsa yeşillendirebilir lakin yorumları okudum kafalar karışık belli ki.
  • 300 bin mil, 600 bin mil deviren prius kullanıcıları (abd' nin gayri resmi milli "taxi" modeli) gerizekalı oldukları için, orjinal bataryaları ile yüzbinlerce hatta milyona varan km.' ler yapmışlar ve hepsi araçlarından memnun ama üstteki suser' a göre bu araçlar çok sorunlu ve problemliymiş her gün başka bir problem çıkarırmış. 621.000 mil mesela yaklaşık bir milyon km. yapıyor ve kronik sorunlu bir modelin bu rakamlara ulaşması mümkün değil.

    ilk prius üretileli de 20 yılı geçti. * plug-in hybrid araç kullanmamış olsak yiyeceğiz demek.

    herhangi bir sadece içten yanmalı araca göre daha problemsiz olduklarını bile rahatlıkla söyleyebilirim. motorları daha az yük altında çalışıyor, dur kalk trafiklerde vs. elektrikli motorun %100 desteğini alıyorlar ve fren - hidrolik aksamları da daha az yıpranıyor, regeneration sebebiyle balatalar mutlaka denk modellere ve denk kullanım stiline göre çok daha uzun gidiyor. arabayı da aylarca garajda unutmayıp düzenli kullanıyorsanız, bataryaları da 250.000 km. sonunda (yılda kaç km. yapıyorsanız artık, hesaplarsınız) yaklaşık %80 kapasiteye düşecektir. deneyimlere bakılırsa bir 250 bin km. daha (toplamda 500.000 km) kullanırsanız eğer, hala %70 üstü kapasitede kalmalarını bekleyebilirsiniz. iyi sürüşler, kolay gelsin. problemsiz ve şu geçiş döneminde şehir içi için özellikle ilaç gibi, sorunsuz, tasasız modellerdir. yine de gidip abuk subuk bilmediğiniz markaları almayın tabi. *

    buyrun 621.000 mil -->

    https://www.wilsonvilletoyota.com/…-mileage-toyotas

    buyrun 300.000 mil deviren ve hala kullanan bir başkası -->

    https://www.torquenews.com/…es-high-mileage-secrets

    binlercesini internette bulabilirsiniz. aramaya inanın.
  • kia niro ve optima, vw golf ve passat listemdedir. optima büyük yanmalı motor hacmiyle uzun yolları da keyifli hale getirirken bir de konfor sunuyor. niro daha ekonomik gibi. passat ise hepsinin bütünü gibi duruyor. sedan passat a yakınım gerçekten ama işten çıkacağım için şimdilik erteliyorum bu planı.
    80 km ler falan söylenmiş bildiğim kadarıyla o rakamlara ulaşılamıyor. 45 km civarı bir batarya desteği var. iki üç sene daha beklersem elektrikliler bu furyayı tarihe gömebilir diye de beklemekteyim bir yandan da.
  • hybrid alacak olsam kesinlikle plug-in hybrid tercih ederdim. gerçek yakıt tasarrufunu bu sağlıyor. kendinden şarjlılar günde 10 km tasarruf sağlıyorsa bu türler 70-80 km, menziline göre sağlayabilir.

    iyice dengesizleşen iklim, fosil yakıt tüketimini ve planned obsolescence'ı minimize etmemizi zorunlu kılıyor.
  • çok kısa süre önce chery tiggo 8 pro e+ siparişini verdiğim araç türü. haziranda gelecek inş (yurtdışında yaşıyorum) 19.27 kwh pili ve 1.5 benzinli motoru var. sadece pille 80km'ye kadar mesafe gidebiliyor. sadece ev modda 110km yaptım ama yolda hız limiti olduğundan test sürüşünde daha fazla basamadım (evet sadece elektrikle basabiliyorsunuz öyle 40ı geçince motor filan devreye girmiyor) . (510nm tork ve 326hp araç) 8 yıl / 200 bin km garantili. 1 yıl da beleş şarj veriyorlar istasyonlarda.

    bunun dışında hayalimde geely monjaro phev vardı ki onun pili 41.2 kwh 180km'ye kadar sadece elektrikle ilerleyebiliyor o da 1.5 benzinli (çinliler bulmuş yolunu konfigurasyon hep aynı) ama globale satılmıyor. sagda solda çokça görüyorum almış biniyor millet bayi resmi olarak satmasa da. istersem çin'den kapı teslim çok uygun fiyata geliyordu ama getiren firmadaki eleman "abi emin misin bu alet sadece çince. latin alfabesi yok" deyince vazgeçtim. evet abi koymamış adamlar başka dil. youtube'da suudi'ler de aynı şeyden yakınıyorlar. kendim getirtirsem garantisi de yok. vazcaydım.

    haval h6 hybrid. 2.0 benzinliyi kullanan arkadaşım var çok memnun. alet çok güzel de tr'ye gelsem bişey olsa (kaza bela) servisi yok. otur ağla. alternatiflerine bakmaya devam ettim.

    bir de vw tayron vardı ki. çok yakışıklı alet. onun pili de 13 kwh ve 1.4 benzinli. o da phev (prizli diyelim şuna) biraz ufaktı. fiyatı hepsinden yüksek garanti süresi alayından azdı (2 yıl / 50 bin ne lan? ) öyle olunca dümeni chery'ye kırdım.

    alet gelsin kullanayım biraz güncellerim.
  • plug-in hybrid (phev)

    bir plug-in hibrit, elektrifikasyona daha fazla vurgu yapan tam bir hibritin evrimidir.

    phev'ler tam hibritlerden daha büyük pillere sahiptir, bu da sadece elektrikli araçlardan çok daha büyük bir menzile sahip oldukları anlamına gelir – yine de saf elektrikli arabalardan çok daha azdır.

    örneğin, bir range rover evoque phev, şarj başına 66 km'ye kadar yalnızca elektrikli olarak ilan edilmiş bir menzile sahiptir; bu, sizi yerel mağazaya ve hatta belki işe gidip gelmek için fazlasıyla yeterli, ancak uzun yolculuklar için yeterli değildir.

    bu, daha uzun yolculuklar için kullanışlıdır, çünkü otomobilin benzin veya dizeli bittiği zaman bir benzin istasyonunda yeniden doldurabilir ve tekrar yola çıkabilirsiniz, ancak yakıt ekonomisi phev'ler gibi uzun otoyol yolculuklarında full bir hibridden bile daha kötü olabilir. çünkü daha büyük pil şeklinde ekstra ağırlık taşır.

    yine de, büyük ölçüde artırılmış sıfır emisyon menzilleri ile şehir etrafında bunu telafi edebilir. koşullarınıza bağlı olarak, bir phev akaryakıt istasyonunu çok nadir ziyaret edebilir.

    elektrik gücüyle çalışmak, yerel hava kalitesi için hem çok daha ucuz hem de çok daha iyidir ve ayrıca benzinli, dizel otomobiller ve tam hibrit ile karşılaştırıldığında şirket otomobil sürücüleri için mükemmel maliyet tasarrufları vardır.

    tam hibrid (kendi kendine şarj olan hibrit olarak da bilinir) ve plug-in hibrid otomobillerde hem elektrik motoru hem de içten yanmalı motor güç üretmek ve arabanızı hareket ettirmek için birlikte çalışır. bununla birlikte, fişli hibritlerde daha uzun süreli yalnızca elektrikli sürüş için daha büyük piller bulunur ve bunlar bir elektrik priziyle doldurulabilir.

    + elektrikli otomobiller ile ilgili daha fazla bilgi isteyenler bakabilirler
hesabın var mı? giriş yap