• türkçeye çevrilmiş şiirinden bir küçük örnek :

    daldığın uykulardan arslanlar gibi uyan,
    yenilmez sayılarla kapılarına dayan,
    zincir halkaları, çiğ taneleri örneği,
    sen uyurken kaplamış olsalar da her yerini,
    silkelen, kır, at, bırak toprağa,
    yapabilrsin, çünkü sen halksın, çoksun,
    onlarsa sayıca asla ulaşamazlar sana
  • 1822'de boğularak ölmüş ve italya'da sahile vurduğu yerde yakılmak suretiyle kendisi için bir cenaze töreni düzenlenmiştir. törende, lord byron, arkadaşının kafatasını hatıra olarak saklamak istemiş, ancak yine bir yazar olan aile dostları edward trelawny buna izin vermemiştir. fakat, yakma esnasında kalp bir türlü yanmayınca, trelawny kalbi ateşten çıkarmış ve percy'nin dul eşi mary shelley'ye vermiştir (bkz: #4370572). kalp sonunda, oğlu öldüğü zaman, onunla beraber gömülmüştür.
  • birini etkilemek için hem kolay anlaşılan hem kafiyeli şiir ezberlemek istiyorsaniz uygun şairlerdendir.*

    bu da size hediyem olsun;

    love's philosophy*

    the fountains mingle with the river *
    and the rivers with the ocean,
    the winds of heaven mix for ever
    with a sweet emotion;
    nothing in the world is single; *
    all things by a law divine
    in one spirit meet and mingle. *
    why not i with thine? *

    see the mountains kiss high heaven *
    and the waves clasp one another;
    no sister-flower would be forgiven
    if it disdained its brother;
    and the sunlight clasps the earth
    and the moonbeams kiss the sea: *
    what is all this sweet work worth *
    if thou kiss not me? *
  • i.

    beni gözetleyen uykusuz saatlerde
    yatağıma uzanmışım,
    yıldızlarla işlenmiş gökçe kilimler
    serilmiş üzerime
    gökyüzünün engin ay ışığından,
    bulanık gözlerimden; yoğun
    rüyalarla sürüklenirken
    uyandım, ne zaman ki
    anneleri, gri gün doğumu,
    onlara rüyaların ve ayın
    kaybolduğunu söylediğinde.

    ii.

    sonra yükselirken ve ilerlerken
    cennetin mavi kubbesine,
    dağları geçiyorum ve dalgaları,
    üzerimdeki giysiyi
    okyanusun köpüklerine bırakarak;
    ateşten adımlarım bulutları yarıyor; boşluklar
    aydınlık varlığımla doluyor, ve hava
    yeşil dünyayı bırakıyor benim çıplak kucaklayışlarıma.

    iii.

    güneş ışınları benim damarlarım,
    geceyi ve günün korkularını seven
    kötülüğü öldüren;
    hastalık yayan ya da düşleyen tüm insanlar
    benim zafer yolumdan uçuyorlar
    doğru düşünceler ve açık eylemler
    yeni bir gücü taşıyor,
    karanlığın krallığı yok olana dek.

    iv.

    bulutları beslerim, gök kuşağını ve çiçekleri
    onların göksel renkleriyle; ayın küresi
    ve kusursuz yıldızların kutsal bahçesi
    benimle çevrelenir; bir giysi gibi;
    yeryüzünün ve cennetin hangi ışığı parlarsa
    bana ait olan tek bir gücün parçalarıdır.

    v.

    öğlen cennetin tepesinde dururum,
    sonra isteksiz adımlarla aşağıya yönelirim
    atlantigin* düzce bulutlarına doğru;
    arkamda bıraktığım acı için
    onlar ağlarlar ve kaşlarını çatarlar:
    hangi bakış daha mutluluk vericidir şu gülüşten
    batının adasından* sakinleştiririm onları.

    vi.

    ben evrenin kendine bakan
    ve kendini kutsal bilen gözüyüm;
    bütün uyumun aracı ve kitabesi
    bütün alametler, bütün şifalar benim
    bütün sanatın ışığı; ve doğanın.
    benim şarkımadır
    zafer ve övgü, onun doğru varoluşuna.

    insanın dünyadaki eşsiz özgürlüğünü, yok etme, yeniden yapma ve yaratma gücünü bu kadar güzel anlatabilen, insanın niteliğini farketmeden baktığı tanrısal ellerini bu kadar keskin gözlerle görebilen bir kişi daha, bu dizelerin taşıdığı varoluşu sorgulamayı yararsız kılan anlamı verebilen bir kalem daha yoktur.
  • sıradışı kişiliği nedeniyle nietzsche'nin de sevdiği ingiliz şair. zira başına gelenler sıradışı ya da dahi olmanın bedeli gibidir: tanrıtanımazlığın gerekliliği adlı kitabı nedeniyle oxford'dan kovulur ve babası tarafından reddedilir. 1818'de geri dönmemek üzere ülkesini terk eder, vereme yakalanır. shelley'in hıristiyan ve gelenek düşmanlığı şiirlerinin idealizmini oluşturur.

    walter bagehot'un şu tespiti önemlidir: "bu tür sıra dışı kişilikler başlangıçta sinerler, sonra melankoliye yönelirler, sonra hastalanırlar en sonunda da ölürler. bir shelley ingiltere-de yaşayamazdı ve bir shelleyler soyunun ortaya çıkması imkansız olurdu."
  • ingiliz yazınının ve romantik dönem'in en önemli şairlerinden biri.(4 ağustos 1792, horsham, 8 temmuz 1822, livorno)

    eton'da eğitim gördü. 1811'de yazdığı "tanrıtanımazlığın gerekliliği" adlı makalesinden dolayı oxford'dan atıldı ve babası tarafından da reddedildi ve londra'ya gitti. orada harriet westbrook adlı bir bayanla evlendi. irlanda'da ayaklanmayı kışkırttı.

    1815'de godwin'in kızı mary (frankenstein'in yazarı) ile tanıştı. evli olmasına rağmen onunla beraber oldu. godwin'nin bu ilişkiye sert tepkisi üzerine ingiltere'yi birlikte terk ettiler. isviçre'de lord byron ile tanıştı. eşinin ölümünden sonra ingiltere'ye dönüp evlendiler fakat 1816'da italya'ya yerleşmeye karar verdiler.

    1816-1818'lerde the revolt of islam ve 1820'de prometheus adlı yapıtlarında kadın ile erkeğin beraberliğini, kurtarıcı bir ilişki olarak kutsadı ve umudunu "doğu"ya bağladı.

    ayrıca bu yüzyılda hızla yayılmaya başlayan vejetaryen'liğin, gönüllü avukatlığını leo tolstoy ile birlikte yaptılar. 1822'de boğularak ölmüş ve italya'da sahile vurduğu yerde yakılmak suretiyle kendisi için bir cenaze töreni düzenlenmiştir. törende, lord byron, arkadaşının kafatasını hatıra olarak saklamak istemiş, ancak yine bir yazar olan aile dostları edward trelawny buna izin vermemiştir. fakat, tören sırasında trelawny shelley'nin kalbini ateşten çalmış ve percy'nin dul eşi mary shelley'ye vermiştir. kalp sonunda, oğulları sir percy florence shelley öldüğü zaman, onunla beraber gömülmüştür. mezarında latince cor cordium ("kalplerin kalbi") yazmaktadır.

    kaynak: wikipedia
  • tanrıya inanmıyorum ama bir güç var adlı dinin kurucusudur kendisi.

    percy bysshe shelley 25 mart 1811'de yayınladığı "ateizmin gerekliliği" adlı risalesinden dolayı oxford üniversitesinden kovuldu. o sırada üniversitede bir öğrenci olan shelley bu kısa risalesini üniversitenin bütün bölüm başkanlarına gönderdi. yazının içeriği o kadar şok ediciydi ki otoriteler shelley'i bu risalenin yazarı olduğunu inkar etmesi için zorladılar. fakat shelley ısrarla risalesinin arkasında durduğu için arkadaşı thomas jefferson hogg'la birlikte okuldan atıldı. shelley 1813'te ateizmin gerekliliği'nin genişletilmiş bir versiyonunu yayınladı.

    shelley risalesinin girişine şu açıklamayı yazmış:

    "bu eserin yazımındaki tek sebep hakikat sevgisi olup, okuyucularımdan, eğer mantık yürütmemde bir yetersizliğimi tespit etmişlerse veya yazdıklarımın tersini ispat eden bir kanıt elde etmişlerse bunları yayınlayarak herkesin dikkatine sunmalarını rica ediyorum."

    david berman 1988 tarihli a history of atheism in britain (ingiltere'de ateizmin tarihi) kitabında shelley'nin tanrının varlığıyla ilgili tüm olası argümanları toptan reddettiğini iddia etmiştir. berman'ın bu iddiasına karşılık olarak ilginç bir nokta ise shelley'nin yazısının başında yaptığı ateizm tanımıdır:

    "tanrı yoktur. bu reddediş sadece yaratan tanrıyı içermektedir. evrenle birlikte herşeyi kapsayan sonsuz bir ruhun varolduğu varsayımı bu iddianın dışındadır."

    bu cümle, risalenin daha sonraki kısımlarında hollandalı panteist filozof spinoza'dan yaptığı alıntıyla birleştiğinde shelley'nin panteist inanışa saygı duyduğunu göstermektedir. (burada bahsedilen spinoza metninin latincesini buldum. çevirisini malesef bulamadım. kendim de çeviremiyorum, güya latince dersi aldım okulda. spinoza'dan alıntılanan latince kısım şöyle: omnia enim per dei potentiam facta aunt: imo quia naturae potentia nulla est nisi ipsa dei potentia. certum est nos eatenus dei potentiam non intelligere, quatenus causas naturales ignoramus; adeoque stulte ad eandem dei potentism recurritur, quando rei alicuius causam naturalem, sive est, ipsam dei potentiam ignoramusd -- spinoza, tract. theologico-pol. chap 1. p. 14." ) shelley panteizmden bu şekilde bahsetmiş olsa da "ateizmin gerekliliği" makalesinde bu tür görüşleri benimsediğine dair başka bir gösterge yoktur.
  • ''percy bysshe shelley, ingiliz yazınının ve romantik dönem'in en önemli şairlerinden biri. eton'da eğitim gördü. 1811'de yazdığı "ateizmin gerekliliği" adlı makalesinden dolayı oxford'dan atıldı ve babası tarafından da reddedildi ve londra'ya gitti.''

    alıntısı bile ona hayran olmama yetti.
    ''ne kadar okuyup öğrenirsek, o kadar farkına varırız cahilliğimizin.''

    edit: frankenstein'ın yaratıcısı mary shelley eşi olmaktadır. hatta öyle ki sir öldüğünde (sanırım yanarak ölmüş..), yanmaktan kurtarılan kalbini eşarba sararak ömrünün sonuna dek boynunda taşımış.

    ''1822 yılında percy shelley boğuldu ve bedeni yakılırken kalbi yanmadı. bunun da sebebi büyük olasılıkla tüberküloz nedeniyle kireçleşme meydana gelmesi. kalp, mary shelley'e verildi. o da ölene dek sakladı. 1852 yılında mary'nin ölümünden sonra kalp 'adonais' adlı şiirin bir sayfasına sarılı halde mary'nin masasında bulundu.''

    romy-alain ikilisinden sonra favori ikilim.

    monalirsa magazin sundu.
  • milan kunderanin zivot je jinde adli romaninda sikca bahsettigi, romanin ana karakteri jaromil gibi feminen yuzlu, yasindan kucuk gosteren, 'yasami baska yerde' arayan ve bu nedenle dublin sokaklarinda kosusturan ingiliz sair.
  • frankenstein yazari mary shelleynin kocasi da ayrica. romantik sairler arasinda sayilir. byron ve keats ile dostluklari hosmus.
hesabın var mı? giriş yap