• bu şehir yanınıza yardım kisvesi altında yaklaşan kimseleri gerekirse kaba bi uslupla kendinizden uzaklaştırmanız gerekecek kadar dolandırıcı dolu bir şehir. hayatımda insanına karşı en kaba oldugum şehir. dolayısıyla giderseniz eğer, tanımadığınız kimseyle iletişim kurmayın. spontane bir şekilde yolda karşınıza çıkan sevimli genç bir çift size yol yardımı teklif ederken olaylar gelişebilir. aaa ne kadar insancanlısı bunlar filan diyip hadi şurda çay içelim önerilerini kabul etmeyin zira evet insan canlısılar konuskanlar hele çin'de ingilizce konuşan çinliye rastlamak bu kadar zorken insan herhalde okumus etmiş düzgün bi insandır diye dusunuyor. arkadaşınız sizi uyarsa bile kanabiliyorsunuz. bunun en iyi yolu mecbur kalmadıkça kimseyle konusmamak, konuşuluyorsa da satmaya çalıştıkları hiçbir şeyi almamak ya da davet ettikleri hiçbir yere gitmemek, kişisel güvenliğiniz açısından bir sorun olmayacaktır ancak parasal guvenliğiniz için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. hadi diyelim ki benim gibi butun uyarılara ragmen tuzaga düştünüz. bi demlik çay ve 3 kadeh kırmızı şaraba 890 yuan (neredeyse 90-95 euro) hesap geldiğinde sogukkanlı olun ve polis çağırmalarını isteyin. o zaman zaten aynen tornistan yapıyorlar. bu olay tian'anmen meydanında pek çok kişinin başına gelmiş ben dahil. ben oyunlarını hiç bozmadım ve beni bıraktıkları metro istasyonundaki polise durumu izah etmeye çalıştım. metro polisleri metrodan sorumlu oldugu için caddeye geri gonderdiler, bu arada pek tabii pek çok polis de ingilizce bilmiyor. neyse sonra polisle gidip paramı geri aldım ve dolandırıcılarımın içtikleri ve kendi içtiklerim için 100 yuan odeyerek, kredi kartımdan yapılan işlemi iptal ettirdim. (insallah) yani napıyoruz? konuşmuyoruz, konusursak da uzatmıyoruz, diyelim ki uzadı ve kendimizi bi tiyatro oyununun icinde bulduk cafeye girince fiyat soruyoruz. olmadı acele bi işimiz cıkıyor kalkıyoruz. hadi hiç birini yapamadık elimizde delil olsun diye fotoğraf çekiyoruz. tercihen kredi kartımızı ve uzerimizdeki parayı çaktırmıyoruz. ben karttan ödeme yaparken tamamen elimde bir belge olmasını amaçlamıştım.

    böyle yani, yurda dönmek isteğiyle doldugum dışardaki "may i help you" ısrarlarına direnmeye gucum olmadıgından bugun evde oturdugum, yarın da turistik olmayan yerlerini gezeceğim şehir pekin. ayrıca buraların terkos pasajını vs bilemediğimden de aradığınız markalardaki ucuzluğun söz konusu olmadığı bi şehir. yeme içme ve ulaşım çok ucuz ama magazada satılan her şey nerdeyse tr fiyatına. tükürük, itiş kakış ve şehrin belli yerlerindeki (bazı sokaklar, bazen metro ve marketlerin bazı kısımları) korkunç kokuya değinmiyorum.
  • taksi şoförlerinin, postanedeki memurların, restoran sahiplerinin ve polislerin ingilizce bilmediği, ama tiananmen meydanındaki son derece sevimli dolandırıcıların ingilizceyi geçtim türkiye'nin büyük şehirlerini ve bazı türkçe isimleri ezbere bildiği şehir. gelmeden önce lavinia'nın başından geçenleri okumuş olmasak, istanbul'da seda isminde bir arkadaşı olduğunu söyleyen ve bizimle kahve içmek isteyen hatuna kanabilirdik belki.
    bu vesileyle kutsal bilgi kaynağına saygılarımı sunuyorum.
  • 2 saat sonra uçacağım ve 7 ay kalacağım şehir ,ama nedense çok stresliyim .

    edit:geldiğim 20 gün oluyor ve cidden düzenli ve güzel şehir

    geleli 8 aydan fazla oldu normalde 7 ay kalacaktım ama sevdiğim için uzattım ama ne yazık ki gerçek dünyaya dönmeme sadece 20 gün kaldı :(
  • ordegiyle me$hur bir ilimiz..
  • dünyadaki en güvensiz şehirlerden biri. üç beş dolar için hayatınızı riske atabileceğiniz yer. hem okumanız yazmanız yok, hem sağır ve dilsizsiniz hem de bir tuk tukçu tarafından kaçırılmışsınız. yaşamayan bilemez.
  • ilk kez bu sene gidip epeyce bulunduğum şehir. küçük küçük gezi notlarım, aşağıda bulunabilir, saklanabilir; gereğinde kullanılabilir... vs. vs.

    gezilecek yerler:

    1. tian tan meydanı (meşhur mao zedong mozolesi, kahramanlık anıtı vs. hep burada. dünya’nın en büyük meydanı olarak geçiyor burası.)

    2. qianmen bölgesi (burada otantik çin pazarı, alışveriş caddesi var; görün derim...)

    3. forbidden city (buraya bir yarım gün ayırmak gerekir... tam çıkışında bir ımperial garden var, o bahçeyi biz çok beğenmiştik.)

    4. summer palace (burayı biz çok çok beğendik. çok güzel bir göl var içinde. işlemeler filan çok güzel yapılardaki. çok güzel bir “uzun koridor”u var; meşhur. buraya muhakkak gitmeye çalışın. yine bir yarım gün gerektirir ama...)

    5. bei hai park (burası da çok güzel bir park. özellikle öğleden sonra gidin. gün batarken, akşamın ilk saatlerinde çok güzel oluyor. lotuslara bineyim, gölde gezeyim, derseniz 15.00'ı geçirmeden orada olmakta fayda var. bir de ilginç not: hava, pekin'de genellikle berbat olduğundan olacak (çok kirli bir havası vardır; yakınlardaki fabrikaları bir bir kapatmışlar ama hala hava kirliliği had safhada. o yüzden çinliler maskeli dolaşırlar büyük şehirlerde heo.) parka giriş ücretli. şaştık kaldık. bir parka gideyim, hava alayım deseniz; para ödüyorsunuz girerken...)

    6. nanluoguxiang (burası, çok otantik bir cadde. gitmenizi kesinlikle öneririm. alışveriş yapılabilir. hediyelik-hatıra eşya alınabilir. bu caddenin çevresinde hutong denen yerleşim birimleri var. çinliler, çok kalabalık oldukları için topluca –komünler halinde- yaşıyorlar bazı bölgelerde. bu hutong’lar da koca avluları ve ortak yaşam alanlarıyla; bir sürü çinli ailenin birlikte yaşadıkları yapılar. ilginizi çekerse; etrafı gezebilirsiniz.)

    7. temple of heaven (çok eski bir yapı yine. ming ve qing hanedanları cennet’e tapınmışlar burada. zamanınız uygun olursa; gidin, derim.)

    8. pekin’in merkezinde wungfujing/wanfujing denen bir cadde var. gece pazarı gibi bir şey. aslında sadece sokak yemeği-atıştırmalık satılan bir sokak ve çok işlek. akrebinden, solucanına, böceğinden, yengeç bacağına; her şeyi kızartıp yiyor bu çinliler. burası o sebeple çok ilginç bir sokak. batılı dünya’da göremeyeceğiniz cinsten...

    9. sanlitun (soho), gece eğlencesi bölgesi. biz birkaç akşam gitmiştik. aşırı bir lüks var orada. inanamazsınız. alışveriş merkezleri özellikle çok lüks. karaoke delisi bu arada çinliler ve aşırı derece yüksek alkollü içki tüketiyorlar. gece hayatı anlayışları, bu temellere dayalı.

    10. liulichang diye bir sanat/antika sokağı var. ilginizi çekiyorsa; uğrayabilirsiniz.

    11. çin seddi: en az yarım gün ayırmak gerekir. tren varsa tren ya da didi ile gidilebilir. pahalı bir gezi. dilerseniz; internet’ten rehberli gezi de satın alabilirsiniz. sizi alırlar otelinizden vs. bir fiyat kıyaslaması yapın. hava açıkken gidin mutlaka. badaling pekin'e daha yakın olmasına rağmen hem daha az kalabalık hem de daha güzel dendiği için mutianyu’ya gitmeniz, önerim.

    yeme-içme:

    çok fazla sayıda yer öneremeyeceğim; zira benim yiyebildiğim çok az yer oldu.
    ilki, dadong. orada mutlaka pekin ördeği (roasted duck) yiyin.
    nanluoguxiang yakınlarındaydı sanıyorum, grandma’s kitchen diye bir yer var. çok salaş ama açık hava avlusu güzel. sevimli bir yer. oraya gidebilirsiniz. amerikan mutfağı yapıyor.
    son olarak; little yunnan diye yunnan bölgesi yemekleri yapan bir restoran var. orayı da beğenmiştik biz.
    bira seviyorsanız; tsingtao diye bir bira var (japon birası da olabilir bu), o güzeldi. alkolde, bai jiu dedikleri beyaz likör çok ünlü ve çok kıymetli ve aşırı tesirli.
    bunlar dışında; her taraf mantı (kocaman çin mantıları, bun diyorlar ingilizcede). ben sevmemiştim. yine her yerde meşhur mooncake’leri benzeri koca koca kurabiyemsi şeyler ve şeker vs. satan dükkanlar var. ben yine bunlara da bayılmamıştım. noodle’ları da bence aşırı yağlı. mc donald’s aynı tatta (çin’e uyarlayıp da soya sosu filan koymamışlar içlerine, şükür). kfc, çok seviyorlar. pizza hut da var; çok aç kalırsanız...
    hey tea diye bir zincir çaycıları var. özellikle şeftalili/yaseminli her içeceklerini öneriyorum. soğuk çay (içine dondurma ile) çok lezzetli. yalnız aşırı kuyruk oluyor, hafta içi ölü saate denk getirip uğrarsanız; kesinlikle deneyin. bambu, lotus gibi değişik tatları da deneyebilirsiniz.
    her taraf hot pot’çu. ancak; ben, hot pot da sevmiyorum.
    bir de; biraz tuzlu olur ama hilton’da bir öğle yemeği yemiş ve orada yediğimiz tüm otantik çin yemeklerine de bayılmış idik.

    alışveriş:

    ahşap işçiliği, gümüş işçiliği, yeşim (jade), inci ve ipek çok meşhur çin’de. tabii bir de çay. envai çeşidi var... tüm bunlardan alabilirsiniz. bai jiu da götürülebilir hediyelik olarak. ancak; mutlaka pazarlık edin. 100 diyorsa 20 diyerek pazarlığa başlayabilirsiniz. taklitte çok iyiler ve teknolojide kendi lokal markaları da çok iyi. hoparlörler, drone’lar, kulaklıklar vs. bakabilirsiniz. telefon da (özellikle huawei) eskiden epey fark ediyordu ama şimdi yurtdışından getirtilen telefon için ödenen ekstralar dolayısıyla anlamsızlaştı oradan telefon almak...

    nelere dikkat etmelisiniz?

    · hırsızlık, güvenlik gibi problemler sıfıra yakın. çok güvenli bir ülke çin. her taraf robot/insan polis/asker dolu, uygun adım yürüyen. o biraz huzursuz ediyor ama komünist, üniter yapı. hiyerarşi ve baskı çok yoğun. yadırgamayın. zaten turist olarak siz hissetmezsiniz... kendi içlerinde baskıcılar. bu arada batılı turist hatta yabancı turist yok denecek kadar az çin genelinde. en çok batılı yüze yine şangay'da rastlarsınız muhtemelen. dolayısıyla; özellikle renkli göz, açık ten ve/veya açık saç renginiz varsa; sizi yabancılarlar, dik dik bakarlar. muhakkak beğenirler ve beğenirlerse; bol bol fotoğraf çektirirler. özellikle beyaz ten rengine takık çinliler. renkli göz de onlarda hiç olmadığından; çok özel bir şey gibi geliyor onlara. velhasıl; kendinizi celebrity gibi hissedebilirsiniz pekala çin'de.

    · pazarlık cidden çok önemli bir husus. avm’ler, zincir mağazalar ve yemek dükkanları dışında her yerde pazarlık edin. 1/5, pazarlığa başlamak için iyi bir oran. dediğim gibi; 100 yuan dedikleri şeye karşılık olarak 20 yuan teklif ederek başlayın. çok büyük ihtimalle alırsınız.

    · restoranlarda bahşiş bırakma adetleri yok. bırakmanıza gerek yok.

    · çince (yazıları) doğrudan ingilizceye çeviren uygulamalar var, google’ınkiler başta olmak üzere, onlardan yüklemeyi düşünebilirsiniz.

    · gitmeden mutlaka vpn yükleyin. oradan hat alabilirsiniz. internetsiz kalmamış olursunuz. wifi yaygın ama yine google, whatsapp gibi uygulamaları desteklemeyebilir.

    · yine gitmeden didi yükleyin, derim. amap yüklemeyi de düşünebilirsiniz. google maps de kullanabilmiştik biz ama.

    · döviz olarak usd götürün. onu döndürmek daha mantıklı oluyor.

    · yanınızda mutlaka pasaport (fotokopiniz) ve varsa davet mektubunuzun / adresinizin (otelinizin adresi) / konaklama/tur detaylarınızın bir sureti olsun. aslında kaldığınız yerin adını/adresini çince olarak yazdırsanız ve taksilere direkt onu gösterseniz; en kolayı olur. pekin'de ingilizce konuşan bulmak zor zira. özellikle profesyonel bir turla gitmeyecek gruplar için çince bilen biri yoksa aranızda iyi bir ön hazırlık yapmaları gerektiğini söylemekte fayda var...

    · son olarak; çin, halihazırda, t.c. vatandaşlarının münferit turistik vize başvurularını kabul etmiyor. bildiğim kadarıyla minimum 5 kişilik bir grup olmanız ve/veya (bundan emin değilim) profesyonel bir turizm acentesi aracılığı ile başvuru yapmanız gerekiyor. tabii ticari vize ya da davet üzerine sağlanan özel vize tipleri, ayrı... çin'e uçak oldukça pahalı. giderken air china, dönüşte thy daha ucuz oluyor sanki ama tamamen atış bir bilgi de olabilir bu. iyice kontrol edip önden alın. kim gider çin'e, diye düşünmeyin; koca koca uçaklar dopdolu oluyor genellikle. turistik amaçlı olarak gidecekseniz; nisan-haziran arası güzel pekin için. en az 3-5 gün gerekir (yolculuk günleri hariç) ama tabii oraya kadar uçmuşken; daha uzun kalmak hatta mümkünse şangay, hangzhou, suzhou, hong kong, taiwan, taipei, macau gibi yerlere de uzanmak mümkün. çok da güzel olur. hızlı trenle kolayca ve uçaktan daha ucuza gidebilirsiniz her yere... pekin'e ve özellikle de kış aylarında gidiyorsanız (ki gitmeyin de); maske alın yanınıza muhakkak...
  • sehirde kayboldugunuz takdirde hep sola donerseniz tiananmen meydani na cıkarsınız diye ortaokul ingilizce kitabından kalma bir yargıyı aklıma getiren sehir.
  • artik kendisinden beijing seklinde soz ettigimiz kent. nedendir bilinmez birkac yil once boyle bir sey cikti: atrik pekin e beijing denecek turkcede diye. o gun bugundur thy tarifelerinde ya da trt haber bultenlerinde boyle gecer. ne vefasiz bir ulusuz, kirk yillik pekini sonradan cikma bir beijing icin hemen de sattik diye dusundurur. bi de soyle dusundurur: acaba kendimizden hindi diye soz ettirmemek icin bir al gulum ver gulum olayina mi girmeye calistik bu cinlilerle?
  • enteresan, görülesi çin şehri. çok otantik çin şehri beklentisiyle gitmemek lazım, gayet modern. belki öncesinde çok fazla yerildiğini duyduğum için beni hayalkırıklığına ya da kasvete boğmadı. iş için gittiğimden az gezebildim ama bir daha gitmek isterim fırsatım olsa.
    -yasak şehir'e sırf gittim demek için bile olsa gitmek lazım. mao zamanında kültürel miras çok hasar gördüğü için binaların içinde pek bir şey yok ama binalar veya binalardan oluşan labirentimsi dev yapı kendi başına görmeye değer. çok büyük olduğu için 2 saati bulabilir gezmek, bir yerden sonra tüm binalar aynı görünüyor, gerekirse hızlı geçip kestirmelerden çıkılabilinir. ya rehber ya da audioguide alınması tavsiye olunur yoksa biraz boş bakılır etrafa.
    -wanfujing ve ve qianmen istiklal caddedsi vari* yaya gezmek için güzel alışveriş sokakları. wanfujing çok daha uzun ve daha modern.
    -gece kesinlikle sanlitun'a gitmek lazım. nevizade vari bir havası var. bolca yabancı da görebilirsiniz. insanlar yolda bira içip türlü pislikleri(kızarmış bilumum deniz ürünleri) yiyor, bir yandan her tarafta bangır bangır müzik çalan gece kulüpleri var.
    -qianmen üzerinde capital m diye bir restaurant var. karışık dünya mutfağı olan ambiansı ve balkonu pek hoş bir yer. çin standartlarına göre pahalı
    -da dong gidilmesi gereken bir restaurant. çin mutfağını düzgün şekilde yapan ambiansı dekoru vb ile çok şık ve hayli lezzetli yemekleri olan bir yer. yine çin standartları için pahalı ama değer.
    -ulaşım çok ucuz. otobüs 1 yuan*, metro 2 yuan. taksi 10 yuandan açılıyor ama gideceğiniz en uzak mesafede bile(bkz: havaalanı) 60 yuan yazıyor. şehirde 24 saat trafik var. bu sebeple taksi ucuz olsa da mümkünse kalabalığa katlanıp metroyla gitmek zaman açısından çok daha anlamlı.
    -havaalanı olimpiyatlar için yenilenmiş ve devasa bir yer. böyle olmasına rağmen duty free alanından pek beklentiniz olmasın. baya ufak. hatta akşam 8'den sonra bir çok mağaza kapanmış oluyor. bir tek sigara/alkol satan standart duty free mağazası ile bir de hediyelik eşya mağazası açık oluyor. onlar da fazla geç saate kadar devam etmiyordur herhalde.
  • şimdiye kadar herhalde 15ten fazla ülke gezmişimdir ama beni farklılıklarıyla en çok cezbeden şehirler hep uzak doğudan oldu. pekin de bunların başında geliyor.
    çin'de üç şehre gitmiştim. gidince beni ilk şaşırtan durum, diğer şehirlerde konuştuğum hiçbir çinlinin pekin'e hayatı boyunca gelmemiş olmasıydı. ve bu bahsettiklerim, gelir seviyesi düşük insanlar da değildi. bilgisayar mühendisi vb. çin standartlarında gelir seviyeleri orta üzeri olan orta yaş civarı insanlar bile, ülkelerinin başkentini hiç görmemişlerdi. her ne kadar yurt dışında çok çinliye rastlasak da bizzat tanıdıklarım, pek seyahat eden insanlar değillerdi. genelleme yapamam yine de.
    çinli kadınlar, özellikle pekin'de, şık giyiniyorlar. zaten minyon yapıları olduğu için fiziklerine yakışan sade ve şık bir tarzları vardı. çinli arkadaşıma bundan bahsettiğimde, bizim sizin gibi kadınsı kıvrımlarımız yok. o yüzden de güzel giyinmemiz gerekiyor, size tshirt-jean giyseniz bile yakışıyor demişti. gerçekten de çin'de kadın ve erkek fizikleri birbirine çok yakın. ne erkekler maskülen ne de kadınlar feminen, iki cins de orta karar.
    kadınlar için beyaz ten çok önemli. yanık tenliyseniz, alt sınıf/köylü bir imajınız oluyor. bu neredeyse tüm uzak doğu ülkelerinde böyle. yanık ten, dışarıda güneş altında çalışan kesimin sahip olduğu bir renk olduğu için, tercih edilmiyor. uzakdoğudaki beyazlatıcı kremlerin bu kadar yaygın olmasının nedeni de bu.
    her ne kadar gençlerde çok rastlamasam da, orta yaş üstü veya gelir düzeyi düşük insanlarda, kadın erkek ayırt etmeden sokaklara tükürmek çok yaygın. balgam çıkararak tükürüyorlar hem de. örneğin önünüzden şık giyimli tin ton yaşlı bir kadın yürüyor, ne hoş bir kadın diyorsunuz. sonra "hhahh tuuu" diye tüküren bir maganda çıkıyor içinden. yemeklerinden ötürü olan bir durummuş ve kültürlerinde ayıp karşılanmıyor.
    kadın ve erkek fizikleri birbirine yakın olduğu için neredeyse tüm işlerde kadın çalışana rastlayabilirsiniz çin'de. bizzat çöpçü veya kamyon şöförü kadın görüp şaşırmışlığım var.
    yemek olarak ben çin yemeklerine bayılıyorum. ama artık hepsi türkiye'de de var. burada pek olmayan ve özlediğim yemekler hot pot ve değişik cinsteki mantarlar sanırım. en son londraya gittiğimde chinese market'e özellikle gidip, çin'de tanıştığım birçok çeşit kuru ve taze mantar alıp soğutucu çantada türkiye'ye taşımıştım.
    marketleri de bizimkinden farklı. carrefour'da canlı kurbağa veya kaplumbağaya rastlayabiliyorsunuz. canlı canlı alıp evde pişirmek için.
    dışarda yemek kültürü çok yaygın. garip ve pis kokan yiyecekleri de var ama alternatifler çok fazla, illa yemek zorunda değilsiniz. tabii ki kentucky veya mcdonald's gibi fast food zincir restoranlarında karidesli, yengeçli veya değişik tatlı ekşi soslu dürümlere rastlamak da değişik bir deneyim. deniz mahsulleri zaten avrupa, amerika veya uzakdoğudaki birçok ülke bizden daha yaygın maalesef. istanbul'da bile surimi olmayan bir yengeç bulup yemek mesele, kaldı ki marketten alıp evde pişirmek. surimi yengeci de yemeyin, kedi mamasından hallice yapay bir şey.
    dolayısıyla pekin'in en çok yemekleri özledim diyebilirim.
    gezilecek yerler konusunda forbidden city evet güzeldi ama ben çok etkilenmedim. bana topkapı sarayının devasa ve çinli versiyonu gibi gelmişti. ben çin seddinden daha çok etkilenmiştim. ama tabii ki orada da sonradan yapılmamış kısımlar çok çok az. zaten o kadar zaman ilk haliyle kalması beklenemez ama yine de görünüş itibariyle de yeni yapılmış kısımlar insanın biraz hevesini kaçırıyor.
    thai'ların tuk tuk dedikleri şeye çinliler ne diyor bilmiyorum ama özellikle pekinde binmenizi önermem. benim bindiğim beni tek gördüğü için rmb cinsinden verdiği fiyatı sonra dolara güncellemek istemişti de neyse ki beni şehirde gezdiren taksici sayesinde tartışmama gerek kalmadan bu ufak yanlışı düzeltmiştik. bu arada yeri gelmişken, çok uygun fiyatla sizi tüm gün şehirde gezdirecek şoförlü bir araba kiralayabiliyorsunuz. sizi havaalanından alıyor, şehirde gezdiriyor akşam da istediğiniz yere bırakıyor. mr.kong bana yemeklerde de eşlik ettiği için bol bol muhabbet etme fırsatımız da olmuştu. hatta komik bir muhabbet de geçmişti aramızda. bana "siz türkler neden pandalardan nefret ediyorsunuz?" diye sormuştu. ben de "yoo pandalardan niye nefret edelim, çok tatlı hayvanlar" demiştim. sonra panda ile domuzu karıştırdığını fark ettik.
    özetle yol uzun da olsa, pekin kesinlikle görülmesi gereken bir şehir. hatta ben şangay'dan daha çok sevmiştim. hoş tekrar çin'e gitme şansım olsa, yunnan ve hunan bölgelerindeki şehir dışı doğa rotalarını gezmek isterdim. oraya kadar gitmişken turlarına katılmadığım için çok pişman oldum sonra.
hesabın var mı? giriş yap