• cicero 'nun de finibus 'unda şöyle geçer;

    "..nec vero perturbationes animorum, quae vitam insipientium miseram acerbamque reddunt, quas graeci pathe appellant—poteram ego verbum ipsum interpretans morbos appellare, sed non conveniret ad omnia; quis enim misericordiam aut ipsam iracundiam morbum solet dicere? at illi dicunt pathos."

    yani türkçesiyle;

    "bilge olmayanların (insipientium) yaşamlarını zavallı ve çaresiz hale getiren, yunanların pathe dedikleri,hissi rahatsızlıklar (perturbationes animorum) için "hastalık" (morbos) kelimesini kullanıyordum. ancak bu kelime tam manasıyla, yunancadakini karşılamıyor. zira kim merhamet (misericordia) ve öfke (iracundia) hislerini "hastalık" (morbus) olarak nitelendirebilir ki? ancak stoacılar buna pathos dediklerinden, bizde de karşılığı hatalı bir biçimde rahatsızlık (perturbatio) olarak kalmıştır."

    edit @: şöyle bir şey buldum internette; ( http://www.uvm.edu/…pdf#search=%22pathos%20stoic%22 ) ".. in the classical stoic view, the word ' pathos,' (which is standardly but often misleadingly translated as ' passion,' ) always denotes a state to be avoided, a state upon whose presentation (phantasia) one must never assent."
  • hegel, estetik ( aesthetik 1' de, 313-15) üzerine derslerde pathos için şu ifadeleri kullanır:

    " bağımsızlıkları içinde yalnız kendileri için ortaya çıkmayan, fakat insan yüreğinde canlı olarak bulunan ve insan ruhunun derinliklerinde devinip duran evrensel güçleri, eskilerin de dediği gibi, "pathos" sözcüğü ile karşılayabiliriz. ama bu sözcüğü çevirmek oldukça zordur, çünkü "tutku-pathos" kavramı her zaman bayağı, aşağı bir şeyi anımsatır bize ve bizler de insanın, tutkuların kurbanı olmak zorunda olmadığı konusunda abartmalar yaparız. işte bu yüzden burada pathos sözcüğünü en genel ve üstün anlamında olmak üzere, kaprislilik, kararsızlık, ayıplanabilir ve kınanabilir gibi anlamların dışında alıyoruz. böylece örneğin antigone' nin erkek kardeşi için beslediği kutsal sevgi, bu sözcüğün yunanca anlamında bir pathos' tur. böyle anlaşılan pathos, ruhun kendi içindeki haklılığını gösteren bir güç olup özgür istencin ve usun temel bir içeriğidir. örneğin orestes, bizim tutku diye adlandırdığımız ruhun içsel bir hareketi nedeniyle annesini öldürmez, fakat onu harekete geçmeye doğru iten "pathos" iyi tartışılmış ve tamamiyle düşünülmüştür.

    tutkular yalnızca insanı bireyselliği içinde, eylemlere ve kararlara iten genel içeriklerdir. böyle anlaşılınca tanrılar bir bakıma istirahattedirler ve tutkulardan yoksun olarak oturup dinlenirler. böylece "pathos" tan [tutkudan] yalnızca insan eylemlerine bağlı kalarak söz etmemiz gerekir ve bu sözcükten de insanın kendinde ve kendi içinde bulunan ussal içeriğin özünü ve insanın tüm ruhuna sokularak onu dolduran şeyi anlamamız söz konusudur... işte bu pathos kavramının merkezi, uygun bir biçimde dile getirildiğinde, sanatın kendine özgü gerçek alanını oluşturur; onun tasarımlanışı yalnızca sanat yapıtında ve seyircide başlıca etken olarak ortaya çıkar. pathos, her insanın yüreğinde tınlayan, titreyen bir tele dokunur; her insan hakiki pathos' tan içeriğinde bulunan ussal ve değerli olan ögeyi bilir ve onu yeniden tanır. pathos heyecan verir, çünkü o, insan varlığının kendinde ve kendi için güçlü olan ögesidir. .."
  • "for years i believed pathos was one of the three musketeers" *
  • merhamet ve sempati gibi his uyandırma gücü veye yeteneği.
  • paul klee:
    derin pathos, 1915 : görsel
  • yunanca karsiligi tutku, siddet, arzu, ihtiras, duskunluk ve vurgusunun yeri degistiginde de gormus gecirmis kisi, cekmis kisi ve tecrubeli anlamlarina gelen kelime.
  • başa gelen olaylar,kaza,talihsizlik,yıkım, acı vermek ya da çekmek, ruhu derinden saran keder, ezgili olsa da hoşa giden duyuşlar, tutku, karatutku, arzu, istesek de kaçınamadığımız istekler, marazi bağımlılık, saplantı, patholojinin kökeni, tragedya şiirinin özündeki kavram, katharsis'e varışın yaratıcı kaynağı, karmaşık ya da yaralayıcı duygusal yaşantılarım birikimiyle yapılan en yıkıcı eylemler, cinayet ve intihar, cinsel-aşka ait duygular, felsefede insanın tutkuyla yarattığı yazgısı, aynı dilin farklı bir lehçeyle konuşulması sonucu ortaya çıkan dilbilgisi değişiklikleri, duygusal ve tutkulu bir yaşam tarzı, pathetikin kaynağı, isan'nın çarmıha gerilişi..-mehmet yaşın-ın pathos adli şiir kitabından alınmıştır.
  • aristonun ikna kuramına göre konuşmacının izleyicisinin duygularına
    -freud'un deyimiyle insanın sıcak düğmelerine- hitap edebilmesi için sahip olması gereken erdemler bütünü
  • acı veren eylem demektir
  • zıpkıncılar arasında "fatoş" olarak anıldığı görülmüş, çok başarılı bir markadır. bunu pahalı bulanlar başarılı bir taklit olan freesuba yönelebilirler.
hesabın var mı? giriş yap