• die welle'den alıntı yaparsak:

    otokrasi, yunanca'dan gelir. yani, "oto" kendi, kendiliginden demek ve "krasi" de hükmetmek, iktidar demek. otokraside yönetimi elinde bulunduran kisi veya kisiler o kadar güçlüler ki, kanunlari bile istedikleri gibi degistirebilirler.

    neyse ki biz daha oraya gelmedik. yine de bu konunun biraz daha rağbet görmesi fena olmazdı bugünlerde.

    edit: yazdığım entry sebebi ile bir ekşisözlük yazarından aldığım mesaj:
    "merhaba... biz şu an oraya geldik..."
    koca bir maalesef diyebiliyorum sadece.

    yeni edit: bugün başka bir ekşisözlük yazarından gelen mesaj ise şu şekilde:
    "merhaba. şu an o eşiği geceli birkaç yıl oluyor"
  • hükümdarın bütün siyasal kudreti elinde bulundurduğu yönetim biçimi..**
    (bkz: otokrat)
  • "yönetimin halkın adına karar vermesi" maddesinin etrafında gelişen yönetim biçimidir. die welle adlı alman yapımı, todd strasser'ın kitabından uyarlanan filmde ilginç bir şekilde anlatılmıştır.
  • kimi filozoflarda örneğin kant'ta, insanın kendi kendine egemen olması durumu, insanın doğal eğilimlerini kontrol altında tutabilmesi yeteneği.
  • türkiye'nin iyiden iyiye sürüklendiği rejim.
  • monarşi'nin bir çeşididir. yönetici, bütün siyasî yetkileri tek başına elinde bulundurur. fakat monarşinin aksine yönetim miras yoluyla kalmamış, kişi tarafından ele geçirilmiştir.

    despotizmden en önemli farkı otokrasi'nin adı üstünde tek bir kişi tarafından yönetilmesi. despotizmde bir veya birden fazla kişi veya bir grup yönetimde bulunabilir.

    diktatörlükte ise bunlara ek olarak rejimi elinde bulunduran kişidir.
  • bir yönetim biçimi.

    suriye'de hafız esad yönetimi buna örnek olarak verilebilir; beşşar esad ise bu tanıma uymaz; çünkü miras yoluyla yönetime gelmiştir.
  • varmış böyle ülkeler, duyuyoruz biz de televizyonlardan... ya da duyamıyoruz.
  • (bkz: yeni turkiye)
hesabın var mı? giriş yap