orchid

• opethin ilk albümü.
  morningrise herkes tarafından bilinmesine rağmen, bu albüm ondan biraz geri kalmıştır, fakat genede ^*mükemmel bir albümdür, dinlemek farzdır.
  tracklisti de şöyledir:
  
  1. in the mist she was standing (14.09)
  2. under the weeping moon (09.52)
  3. silhouette (03.07)
  4. forest of october (13.04)
  5. the twilight is my robe (11.01)
  6. requiem (01.11)
  7. the apostle in triumph (13.01)
• opeth'i benjamin button misali uzaktan yakına dinlemek için en önemli neden. her ne kadar sonrasında da muhteşem albümler gelse de hiçbirinde bu muazzam müzikal gösteriye yaklaşamamıştır opeth.
• yagmurda semsiyesiz bir sekilde yururken, saclar yuze yapısmıs, iliklere kadar ıslanılmısken tadı cıkan, yuruyus hızınzı tempoya gore degistiren album..
• gelmiş geçmiş en mükemmel debut albümü olarak nitelendirilebilecek opeth albümü.... kesinlikle muazzamdır, ancak benim gibi ilk önce morningrise ve my arms your hearse gibi daha profosyonelce yapılmış opeth albümlerini dinlediyseniz ilk başta gençlik yıllarının verdiği tecrübesizlik sizi biraz rahatsız edebilir, daha bir zor alışırsınız albüme. kimi yerleri çocukça ve aptalca gelir. ancak biraz zaman tanıyıp albümü iyice anlarsanız aslında morningrisedan pek de bir farkının olmadığını görürsünüz. o tecrübesizlik gözünüze batmamaya, hatta ve hatta bir insanın daha 20 yaşında nasıl olup da bu kadar mükemmel, kimi zaman bu kadar komplike ve de aynı zamanda duygulu bir müzzik yapabildiğine akıl sır erdirememeye başlarsınız.
  işte böyle bir albümdür orchid.
• opeth'in ilk ve en iyi albümüdür kanımca. ilk kez 1999'da dinledim bu albümün kasetini. 10 sene olmuş vay be.. geceleri ıssız karşıyaka sokaklarından dinlemek ayrı bir keyiftir hele. hala hiç sıkılmadan dinlerim. neydin ne oldun opeth vay be..
• kimse bahsetmemiş, 2007 de amerikada doğmuş black sabbath reenkarnasyonudur. kulağa rip-off bir grup olarak geldiyse bu cümleden, yanlış anlaşılmasın, dünya güzeli bir heavy-doom metal gürültüsü çıkarmaktadır bu arkadaşlar; floydlardan zeppelinlerden harmanlanmış, en çok da sabbath dan etkilenmiş, 40 yıl öncesinin soundını misler gibi yaratıcı rifflerle sunmaktadırlar.
  
  halihazırda iki stüdyo albümleri bulunmakta, capricorn ve the mouths of madness. dinleyin, dinletin.
  
  alın bu da sample olsun kenarda,
  orchid - nomad
• opeth'in 1994 yılında, daha mikael 20 yaşındayken kaydedilmiş albümü. bi insan 20 yaşındayken nasıl yapıyor bu işi... bunu ve bu albümü düşündükçe kendimden iğreniyorum, lanet olsun. lan bir insan nasıl yazar o twilight is my robe ve forest of october'ı 20 yaşındayken. okuyorum da opeth sitesinde anılarını mikael'in orchid'i oluşturacak deneyime erişmesi müzikal anlamda (yoksa gitarını daha erken almış, o ayrı) 5 yıl mı ne sürmüş. yuh be kardeşim.
• opeth'in 1994 yılında yayınladığı ilk stüdyo albümüdür.
  
  bangır bangır black metal çalarken jazz ritimleriyle afallatan şarkılara sahiptir aynı zamanda. opeth'i opeth yapan müzikal çeşitliliği ve geçişleri bu albümde sıkça görüyoruz.
  
  under the weeping moon bu albümün en sevdiğim parçasıdır. biraz reklam metni gibi olacak ama; akustik tınılar ile brutal vokal arasında muazzam bir denge var. insanı oturduğu yerden alıyor, karanlık bir ormanın en derinine atıp orada "ağlayan bir ay'ın altında" bırakıyor.
• ee screamo mu dersiniz hardcore mu dersiniz, ne derseniz diyin, cok basarili bir muzik grubu. basimdan ayirmadigim chaos is me gibi bir albumleri bulunmakta. dagildilar tabi, elemanlar simdi ampere, wolves gibi gruplardalar.
• opeth'in en güzel albümlerinden biri. ne blues heritage'lar, ne pale communion'lar çıkarsa çıksın; ne sert deliverance'lar, still life'lar var olursa olsun bu albümün tadı değişmiyor. en eski de olsa hala benim için en canlılarından biri.
  
  twilight is my robe nasıl bir şarkıdır allasen? bu kadar güzellik olur mu? şarkıya o kadar saygı duyuyorum ki, bir anlamı olsun diye sıradan zamanlarda açmıyorum. the night and the silent water adlı allah'tan sonra en sevdiğim ikinci opeth şarkısı.
  
  bundan sonra sırasıyla apostle in triumph, in mist she was standing ve forest of october favorilerim. dinleyin, dinlettirin.