on every street
-
bir kaydın olmalı bir yerlerde
birilerinin kitabında olmalısın
işin aslı yüzünün bir fotoğrafı
yaralı bakışların
kutsal ve adi
zevk ve acı
bir yerlede parmak izin kalmış olmalı
ve her caddede aradığım senin yüzün
bir kadın katili-her şeyi anlatan bir dövme
topuklarında gümüş mahmuzlar
diyor ki- ne diyebilirim ki yanında duruyorken
kendini tekerleklerimin altına attı
ah gerçekten tehlikeli
ve zararlı bir yol
özgürlük anıtı üzerindeki havai fişekleri patladı sıcaktan
ve her caddede aradığım senin yüzün
üç akorlu bir senfoni parçalanıyor uzayda
ay baş aşağı asılı duruyor
niye böyle bilmiyorum, hala iz üstündeyim
burası aç bir kent
ve hala reddediyorsun izlenmeyi
bence boşuna bu çaba
her zaferin acı bir tadı vardır
ve her caddede aradığım senin yüzüm... -
istemeye istemeye beşiktaşa gidilmiştir. onun* okulu beşiktaştadır ara ara ders çalışmaya gittiği arkadaş evlerinin yakınından geçerek varılması gereken yere ince ince yol alınmaktadır, tuhaf bir korku vücudu sarar ve kafayı kuşatan cümleler "ya şimdi biriyle sarmaş dolaş karşıma çıkarsa , bir yıldır da görmedim nasıl olmuştur yüzü acaba, saçları, ulan resimleri atmasaydım keşke, atmayıp napıcaktım o yüzü o bakışları hele hele şimdi başkalarının içinde durduğu gözleri" şeklinde uzamaktadır. bu şarkı o anda akla geliverir gidilecek yere daha önceden bilinen yol üzerinden değilde o yüzün kullanması muhtemel yolların dolaşılarak gidildiğinin farkedildiği anda. her caddede aradığım senin yüzün? hadi canım. ulan havada amma soğudu poyrazla gelecek kar of of*.
-
91 tarihli dire straits albümü ve albüme ismini veren süper şarkı
there's gotta be a record of you some place
you gotta be on somebody's books
the lowdown, a picture of your face
your injured looks
the sacred and profane
the pleasure and the pain
somewhere your fingerprints remain concrete
and it's your face i'm looking for on every street
a ladykiller, regulation tattoo
silver spurs on his heels
what can i tell you as i'm standing next to you
she threw herself under my wheels
oh it's a dangerous road
and a hazardous load
and the fireworks over liberty explode in the heat
and it's your face i'm looking for on every street
a three-chord symphony crashes into space
the moon is hanging upside down
i don't know why it is i'm still on the case
it's a ravenous town
and you still refuse to be traced
seems to me such a waste
and every victory has a taste that's bittersweet
and it's your face i'm looking for on every street
and it's your face i'm looking for on every street -
bu parçanın sonundaki solo ,benim için dünyanın en güzel melodilerinden birisidir.arındırıcı,huzur vericidir.sevmediğim okul yollarında dinlediğim için emektardır,yeri ayrıdır.
-
dinlerken solosu sabırsızlıkla beklenen dire straits parçası. on the night yorumu bir kat daha şahanedir zannımca.
-
dünya üzerindeki en güzel kapanışa sahip olan şarkıdır.
-
"bütün pencerelerde bekleyen benim,
ve o çalmayan bütün telefonlarda
aylardır konuşan da.
kabul.
bir kez yolda karşılaşalım
onunla da avunacağım.
adımı sesince duymaktan vazgeçtim,
sesini duysam, susacağım.
yel esiyor ama
değirmen dönmüyor.
kuraklık bu,
adın ekmeğe dönüşmüyor."
(bkz: bütün pencerelerde bekleyen benim) -
yıllar önce aylak adam'ı okuduğum o şanslı ve yalnız günlerde ilk kez duymuştum dire straits'in bu hüzünlü, yalnız şarkısını. roman ve şarkı öyle bir bütünlük arz eder; c.nin peşinden gittikçe kulaklarımda sürekli bu şarkı vardı misal, ya da bu şarkıyı bilinçli bilinçsiz dinlemeye koyulduğumda aylak adam'ın sayfaları çarpıyordu zihnime, acı verdiğini fark ettim sonra. abartıyorsun, derdim, romanı da şarkıyı da abartıyorsun. hatta ingilizce bir şarkıyla halis mulis türkçe anlatıyı aynı fırtınada aynı kayıp yola sokuyorsun. on every street'te aranan yabancı bir yüz vardır, onu arama saplantısı içinde biri vardır, der ki:
niye böyle bilmiyorum, hala iz üstündeyim
burası aç bir kent
ve hala reddediyorsun izlenmeyi - bence boşuna bu çaba
her zaferin acı bir tadı vardır
ve her caddede aradığım senin yüzün.
bu cümleleri söyleyen kesinlikle c. roman boyunca aradığı yüz, büyük bir şehri çirkinleştiren yüz binlerce yüze karışır, bazen c. aradığı yüzü unutacak gibi olur veyahut öteki yüzlerle karıştırır, ama saplantısından hiç vazgeçmez. arayışını sürdürür, zafere ulaşsa da tatmin olmayacağını, acı çekeceğini, her arayışında aslında gene kendi kıyısından öteye gidemeyeceğini bile bile. -
baslarda aslinda biraz vasat bir sarkiymis izlenimi veriyor olsa da sondaki solonun girisi ile sarki daha bir anlam kazanmaya baslar. bir daha mi dinlesem yav, haksizlik ettim sanirim diye dusunen birey ikinci ve ucuncu dinleyis derken kendini kaptirir. dire straits buyusu ile sarilmis beden artik sarkinin sonlarina dogru ritim tutmaya baslar, yok efendim sozlere eslik etmeye baslar. bir sure sonra bagrina basar, cocugu gibi sever. dim dirim tirim tiriiii dim.
ideal aski arayan insanin yorgunlugunu, pes etmisligini anlatirmis gibi gelir bana. yollar tehlikeli, yollar zararli.. umursayan kim? ben seni ariyorum yollarda. ah ulan ah. bir gorsem yuzunu.
albumun en guzel sarkisidir, dogrudur. ama bu album en guzel dire straits albumu degildir bence. sahsen, sahsi kanaatimce. cagrisim:
(bkz: where the streets have no name)
dingin gidip de bir anda super hizlanmaya ornek olarak da ;
(bkz: the ground beneath her feet) -
her caddede o'nun yuzunu arayip - nafile - bulamayan ve bundan sebep artik tum yollari kosar adim gecenlerin sarkisi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap