• gençlik filmlerinde özellikle de tarık akanlı olanlarında keçi kız saçları, bir elinde ısırıp durduğu elmasıyla "eeeh! işine gelirse" diye posta koyan tavrı ve incecikliğiyle süper tatlı bir kızken seneler geçtikçe tarzını, tavrını ve hatta aklını yitirdiğini düşündüğüm ünlü türk aktris. dün izlediğim bir programda bir takım evliyaların gelip kendine manevi ameliyat yaptığını, evin içine birden beyaz bir perde indiğini, perdenin arkasından çıkan mübarek kişilerin kendisini iyileştirdiğini savunmuştur. bu konuda ne düşündüğü sorulan eşi ferdi tayfur ise "herkesin inancı kendinedir, o da bu inancıyla görmek istediğini görüyor ve bir nevi kendini iyileştirmeye çalışıyor" demiş, kendisini ellemiyoruz, he diyor geçiyoruz demeye getirmiştir.
  • olur da cennete girebilirsek (ek kontejyandan falan) ben huri olarak, necla nazir'in hirsiz olarak tarik akan ile birlikte oynadiklari filmdeki karakterini istiyorum arkadas.. onlarca film izledim, diane keatonlar ne bileyim efendim mia farrowlar, sienna millerlar gordum ayni ayarda, ama hic biri necla nazir'in o filmde oldugu kadar naif, hareketli degil.. elma da oyle tatli yemiyorlar.. ah be..
  • balık etli yeşilçam güzellerinin arasında fütüristik bir sıfır bedene sahipmiş arkadaş. 2018 güzellerine benziyormuş. günümüz ergenlerinin dilinden düşürmediği hande erçel, burcu özberk, bensu soral tırt kalıyor necla'nın yüz ve fiziğine kıyasla.

    tabii özel hayatı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. tamam, herkesin hayatına kimse karışamaz da sen sırım gibi akdeniz güzeli ol, tarık akan'la üst üste iki film çevir. şöhret, para... sonra git ferdi tayfur ile evlen. (ya da yaşa) sonra da onun kıytırık arabesk filmlerindeki ağlak kız ol.

    neyse ne. gerçeği bilemeyiz . bana göre heba edilmiş bir hayat başkasına göre güzel bir hayat olabilir.
  • kendisi turk sinemasinin copur suratli guzeliydi. yarin artik bugundur isimli dizide oynadigini yine ferdi tayfurla beraber bi takim filmlerde oynadigini da eklemek gerek.

    necla hanım'a, özür borçluyum. yukardaki satırları yazdığımda, sözlüğün bu kadar çok referans alınacak bir yer olacağını hayal bile etmiyor, arkadaş meclisindeki gibi yazıyordum. sözlüğe olan ilgi biraz arttıktan sonra, bu konular üzerinde düşünme ihtiyacını hissedip, "bir kişinin hakkında yazarken, yüzüne karşı söyleyemeyeceğin hiçbir şeyi yazma" prensibini izlemeye başladım.
  • seda sayan'a ciktiginda izledim bu kadini. öncelikle ferdi tayfur'un kendisine basini ac dedigini söyledi. sonra da israrla maddi sikintim oldugu icin sacimi acarak calismak zorundayim dedi. laf lafi acinca da ferdi tayfur'un haftalik verdigini söyledi. seda sayan haftalik yetmiyor mu deyince de ay ben bu konularda daha fazla konusmak istemiyorum dedi. resmen uydurdugu belliydi.
    bugün hurriyet'te gördüm, ferdi tayfur kendisinin 5 milyon dolarlik evde oturdugunu ve evin tüm giderlerini kendisinin ödedigini söylemis.

    necla ablacim sacini acarsin, kaparsin bu sadece senin problemin de, sacini acmak icin yillardir uydurdugun bu ucuz bahanelerden ve dahasi sürekli onu bunu suclamandan biz biktik sen bikmadin. ac su basini sen de kurtul, biz de.

    zannediyor ki, sacini acsa hollywood'dan teklif gelecek.
  • nedense her adını duyuşumda otomatikman aklıma gülşen bubikoğlu gelen kadın. hayır ikisini karıştırmıyorum ama o dönemler rakip miydiler yoksa tarık akan'dan dolayı mı böyle bilemiyorum.
  • 1973 yılında düzenlenen ses dergisi geleneksel yarışmasında gülşen bubikoğlu'nun önünde birinci seçilmiştir.

    fakat bu birinciliğin çok farklı bir hikayesi vardır. gülşen bubikoğlu'nun hayat hikayesinde bu ayrıntı atlanmaz. beraberce okuyalım;

    "1973 yilinda düzenlenen geleneksel ses dergisi artist yarismasina katildi.ilk elemelerden itibaren dikkatleri üzerinde toplayan bu yildiz adayi yarismanin rakipsiz favorisi olarak göz dolduruyordu. bu yildiz adayina, ortak isletme kuran, erler film - türker inanoglu, arzu film - ertem egilmez, akün film - irfan ünal ilk seçmelerden sonra göz koymuslardi. yildiz olacagina mutlak gözüyle bakilan bu adayin, yalniz kendi isletmelerinde calismalarini istiyorlardi.

    ses dergisinin her yil düzenledigi bu yarismada sekiz büyük film yapimci sirketi, 3 kadin, 3 erkek oyuncu adayi seçerdi. birinci seçilen kadin ve erkek oyuncu adayin bu sekiz yapimciya iki yil süre ile birer film yapma mecburiyeti vardi. bu yüzden gülsen bubikoglu birinci secilirse bu sekiz firmaya film yapma zorunlulugu duyordu. diger seçici yapimci sirketleriyle film yapmamasi için bubikoglu birinci seçilmemeliydi.

    secim gizli oyla yapiliyordu, 3 ortak yapim sirketi (erler film - türker inanoglu, arzu film - ertem egilmez, akün film - irfan ünal) bubikoglu'na 10 üzerinden 1 verdiler. oylar acildiginda 55 oyla necla nazir birinci secilmisti. gülsen bubikoglu ikinci secilmisti. bu sayede, sadece bu 3 yapim sirketi ile daha yüksek ücretle kendisiyle film yapacakti ama gülsen bubikoglu'nun bunlardan haberi yoktu. "
  • hakkını teslim etmek lazım gelir ki, yeşilçam'ın onca geniş basenli ve göbekli jöndam'ının arasında ince ve orantılı fiziğiyle kendisini hemen belli eder.
  • çok ama çok güzel bi kadındı. gerçekten de zaman ne acımasız bir şey. ya şuna bakar mısınız bi, mütiş:
    http://www.turkdizi.tv/kisi_img/necla-nazir.jpg
  • bir yudum mutluluk filminde orhan gencebay'la kavga ettikleri sahnede, baba onu siyah geceliğiyle oradan oraya savururken, en keş ve berduş halleriyle bile (ki bir eroinmanı canlandırıyor) bir zamanlar ne kadar süper sexy, fit ve bir içim su olduğunu anladığımız kadın. zarafet, güzellik abidesi mübarek. o vicut, o narinlik. bir kadın olarak, kadın estetiğine olan tüm sanatsal yaklaşımımla, içimin yağları eridi izlerken.

    zaman ne acımasız bir şey.
hesabın var mı? giriş yap