• uzun zamandır sözlüğe pek entry girmiyorum. 6 ayda bir falan belki giriyorumdur. yani dişe dokunur bi halta yarar bi icraatim yok özünde.

    ama eşimle 4-5 saattir bu heriflerin tales of the sands albümünü tarif edilemez bir hayranlıkla dinledikten sonra yazmak istedim.

    uzatmayacağım. 33 yaşımdayım. lise 1 den bu yana metal müzik ve türevleri konusunda ciddi bir dinleyiciyim. ben hayatımda böyle bir şey görmedim. eşimle hatta şey demişim az evvel : "en son lisede bir albümü dinlerken bu kadar heyecanlandım." kalbimde tarif edemediğim bir duygu var ve ciddi söylüyorum "aşk" tarifine yakın olur ancak.

    oryantal metal falan demek çoook basit bir tanım bunların yaptığına. orphaned land, pentagram v.s yok arkadaş ben böyle bir ustalık ve kalite görmedim.

    inanılmaz. inanılmaz bu!

    (edit: allahım! o beyond the stars ciddi manada söylüyorum bu işin zirvesi artık. o ne öyle o neee???)
  • özellikle neredeyse her parçası efsane olan tales of the sands albümü ile tanıştığım muazzam prog-ethnic rock grubu.
  • tunus dolaylarından bir progresive metal grubu. kadro;

    malek ben arbia / guitar
    elyes bouchoucha / keyboards,vocals
    zaher zorgati / vocals
    anis jouini / bass
    saif ouhibi / drums

    myspace linki;

    http://www.myspace.com/myrathband
  • merciless times şarkısı bağımlılık yaratan grup. dinledikçe ''şöyle bir eurovision şarkımız olmadı lan'' dedirtiyor bana.
  • vokalde baya mustafa sarp var bu grupta.
  • nedense adamı bir prince of persia havasına sokan progressive metal grubu.
  • progresif rock'ı ya da metali çok sevmemin nedenlerinden biri de her zaman beni şaşırtan ve müzik dinleme hazzını derinlerde yaşama şansımın olduğu gruplara rastlamak muhtemelen. pop müzik buna izin vermez mesela; ruhsuz bulurum o yüzden. progresif rock-metal derya deniz ve ben sadece üstünde sörf yapmaya çalışan bir faniyim. myrath da o müthiş gruplardan biri oldu benim için; yeni keşfettiğim için biraz üzülsem de dinleme listelerime bir grup daha eklemenin sevincini yaşıyorum.

    2001 yılında kurulan bu tunuslu grubun tarzı olarak progresif metal, oryantal metal, power metal dense de bence progresif ve etnik rock-metal demek daha mantıklı gibi. ben şu ara sadece bir albümlerini dinliyorum. bu albümü o kadar çok istekli dinledim ki diğer albümlerine sıra gelmedi henüz, biraz daha suyunu çıkarınca diğerlerini de dinleyeceğim. dinlediğim albüm ise; 2019'da çıkan shehili albümü.

    shehili, tunus çöllerinde güneyden esen ılık ve kuru rüzgar demekmiş. grup bunun kendi soundları için bir metafor olduğunu düşünüyor.

    buraya birkaç parçalarını eklemeden olmaz. ben spotify dinleyicisi olduğum için bu youtube klibini ilk defa izledim. bir hikaye ile başlıyor ve devam ediyor, güzel olmuş. şarkı 1. dakikada başlıyor.

    dance

    albüme adını veren şarkı; shehili

    ve sözlerine bayıldığım geceleri dinleyince daha çok anlam kazanan parçaları;

    monster in my closet

    ''ı feel the wicked mist surrounds me now
    ı hold my breath and wait in fear and in sorrow
    ıt crawls at night in the dark
    whispers pain into my mind
    my guilty thoughts are going back and forth
    to ripe the fruits of my madness to season
    monster in my closet
    consuming my soul alive
    ı will wait for the sun
    to make my demons run
    after they fed overnight
    ıt's consuming my life
    burning deep in my soul
    ıt will come back tonight
    the pain is real, it's no more a fiction
    ıt comes at night and wants my submission
    ı can feel that ı'm loosing my sanity
    ı am longing for some peace and silence
    ı can feed it with my lust and vanity
    ı am sinking deep into the violence
    ı will wait for the sun
    to make my demons run
    after they fed overnight
    ıt's consuming my life
    burning deep in my soul
    ıt will come back tonight
    ı can feel that ı'm loosing my sanity
    ı am longing for some peace and silence
    ı can feed it with my lust and vanity
    ı am sinking deep into the violence
    ı will wait for the sun
    to make my demons run
    after they fed overnight
    ıt's consuming my life
    burning deep in my soul
    to make my demons run
    ı will wait for the sun
    to make my demons run
    after they fed overnight
    ıt's consuming my life
    burning deep in my soul
    ıt will come back tonight''
  • yanarım yanarım, pentagram'ın esasında anatolia albümü ile açmış olduğu türkiye'deki metal gruplara rol model olabilecek uluslararası çapta bir iş varken, tunuslu abilerin bunu kullanarak lokal özgün sound ile yakaladıkları popüleriteye...
    beğenerek takip ettiğim gruptur kendileri velakin umudum odur ki türkiye'den bir grup asia minor , okay temiz in altyapısını 70'lerde kurmuş olduğu özgün türk caz, rock ile başladığı 90'larda pentagram'ın metal arenasına taşıdığı bu özgün soundun 21. yüzyılda yeni bir grupla uluslararası platforma taşınması
  • imagine dragons'ın believer'ını ararken denk geldiğim grup. imagine dragons'ın believer'ından daha güzel bunlarınki.
hesabın var mı? giriş yap