• eğer sabreder de kapanış kısmını izlerseniz shizuke'nin arkadaşıyla hoşlandığı çocuğu beraber görebilirsiniz.
  • çocukluğunuz kütüphanelerde geçtiyse, oralardan aldığınız her bir kitabın sizden önce kimler tarafından alındığını ve okunduğunu merak ederek büyüdüyseniz, kitap kapağındaki kayıtlara illâki göz atıp isimleri incelediyseniz kesinlikle izlemeniz gereken bir anime.
  • izleyin efenim izleyin.
    mümkünse tek başınıza izleyin.
  • bir suru seyin yamaclardan asagi dortnala gidip devrileyazdigi
    zamanlarda miyazaki paklar.

    evet, nacizane kanaatimce
    miyazaki arindirir.

    koca bir kentte emekleyen bir ergenin oykusunu, yalin ve boyle leziz, ayrintilari boylesi nefis anlatabildigi icin belki.
    bir trenin ilerleyisini, iceriden, boylesi sahici resmedebilisi icin belki.
    ya da belki yalnizca safliktan, naiflikten.

    ileride olur da -basimda bir cinar gibi diledigim- bir cocugum olursa,
    onun cirkefe battikca bagiran cazgir adamlarla kadinlarla, turlu yalan dolan sikeler dalaverelerle, kokusmus guc savasimlariya, boynu bukuk cocuk oluleriyle, kepcelerle toplanan cesetlerle, yakilmis asker govdeleriyle, mayinla bombayla parcalanmis aile bireyleriyle degil,
    miyazaki masallariyla, miyazaki renkleriyle buyumesini isterim.
  • az önce bitirdiğim tatlı mı tatlı animedir.

    en çok hoşuma giden yanı tsukishima ailesinin evinin her köşesinden kağıtların, kitapların çıkmasıdır. baba zaten kütüphanecidir, anne yüksek lisans yapmaktadır, abla üniversite öğrencisidir. küçücük evin her tarafı kitapla defterle kalemle doludur, anne sürekli bilgisayar başında bir şeyler yazmaktadır falan... küçük çocuklara resmen okuma sevgisini aşılamak için film birebirdir.
  • aşağıdaki yazı ufak tefek spoilerlar içerir:

    bu animedeki detayların en güzellerinden birisi de; bir eserin ortaya çıkış sürecinde sanatçıda oluşan kaygıyı saf bir çocuğun hareketleriyle betimlemesidir. küçük kız bir kitap yazma işine girişir, bu iş için günlerce doğru düzgün uyku uyumaz. ne ders dinleyebilir, ne kafasını başka bir işe verebilir. tek istediği bir an önce öyküsünü bitirmektir. günlerce uyuyamamış olan ufaklık eseri tamamlanınca deyim yerindeyse horlaya horlaya uyur. sonra iş eserini beğeniye sunma kısmına gelir. kıza gelen rahatlık bir anda uçuverir çünkü eserinin eksik yanlarının olmasından, beğenilmemesinden endişeleniyordur. öyküsünü verirken "ya beğenmezsen? ya olmadıysa?" diye sorar yaşlı adama. herşeyin sonundaysa, içinde bir eseri tamamlayabilmenin huzuru ve mutluluğu vardır.
  • gerçek olabilecek bir öykü o kadar tatlı, o kadar saf, o kadar masalsı anlatılmış ki bu yaşımda hala masallara inanmamı sağlayan anime olmuş kendisi..
  • kız çocuklarını sanata ve çevresiyle ilgili, hayvanları seven, hayallerinin peşinden koşan tüm duygusal karmaşasına rağmen merhameti terk etmeyen ve kalbinin sesini dinleyen karakterler üstünden anlattığı için ayrıca takdir ve beğenimi kazanmış hayao miyazaki eseridir.

    bundan böyle kızların kaderini miyazaki yazsın.
  • terapi gibi bi film.

    yorucu bir günün ardından ve "insanlar çok kötü, hayat çok zor" modundayken izleyin, tavsiye ederim işe yarıyor. ertesi gün kalpler çıkarıp, mutluluk saçarsınız.
  • kedi.

    obur ve koca gövdeli ay .. benim kızıma benzeyen can kuzu, ay!

    ergenlik döneminde bir kız çocuğunun, kitaplar, zeka ve sanat ile birlikte,
    hayallerinin peşinden gitmesidir bu film.

    sonu da aşka çıkmıştır, ne de güzel olmuştur.

    ayrıca, yönetmeni yoshifumi kondô,
    bu tatlı filmi yaptıktan kısa bir süre sonra ölmüştür.

    yoshifumi kondô'nun ilk ve tek filmidir.
hesabın var mı? giriş yap