• 1920'li yılların sonunda yıllarda devlet büyükleri, mimar kemaleddin'in temsilcilerinden olduğu milli mimari uslubunun (bkz: birinci ulusal mimari akımı), modernleşen bir toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olmadığına karar verince gözden çıkartılmış ustalardandır.

    bu kararla birlikte avrupa'dan davet edilen mimarlardan olan ernst a. egli'nin anılarında anlatttığı ve ankara'daki daha ilk gününde mimar kemalettin'in bir inşaatının apar topar ona devredilişiyle ilgili öykü bu gözden çıkarılışa dair buruk bir hikâyedir:

    --- spoiler ---

    ankara istasyonunda milli eğitim bakanlığı’nın bir temsilcisi ve türk mimarları adına da çok saygın ve değerli bir kişi olan mimar kemalettin beni bekliyorlardı. beni bakanlığa götürdüler, sonra da genç bir bakan olan necati bey’in yanına çıkardılar. … necati bey [ilk iş olarak] kemalettin bey’in planlarına göre inşaatı başlatılmış olan öğretmen okulunu hemen gezmemi ve iyice incelememi rica etti. bu incelemeyi ertesi günü hallettim. aynı gün bakan tarafından ankara palas otelindeki resmi bir baloya davet edildim. bakan beni bu davette devlet başkanı mustafa kemal paşa’ya takdim etmek istiyordu. akşam balo için hazırlandım, beni aldılar ve ankara palas’a götürdüler. … kemal paşa kendisiyle görüşmek isteyenleri kabul ediyordu. tam o sırada milli eğitim bakanı yanıma geldi … ve beni mustafa kemal paşa’ya takdim etti.
    kemal paşa bakışlarıyla beni süzdü, selamladı ve doğrudan konuya girerek bana şunları söyledi: “profesör, size inşaatına yeni başlanmış olan öğretmen okulunu ve okulun planlarını gösterdiler. gördükleriniz, modern bir öğretmen okulunu ifade edebiliyor mu?”
    kısa bir duraklamadan sonra cevap verdim: “ekselans, kemalettin’le beraber çalışırsak, bina modern bir okul olur.” bunun üzerine kemal paşa, “size bunu sormadım” dedi. “size şunu sordum: şu anda gördüğünüz modern bir öğretmen okulu mu?” bu durumda fikrimi açıkça söylemem gerekiyordu. projenin modern bir okul olarak görülemeyeceğine hak verdim.
    kemal paşa, bakana, necati’ye dönerek, “planları bir kenara bırakın. okulu, prof. egli’nin inşa etmesini istiyorum,” dedi. verilen bu karardan sonra görüşme bitmiş ve ben beynimi fırtına gibi saran düşüncelerimle baş başa kalmıştım. salonda sürekli dolaşıyor ve sadece kemalettin’i ve olanları düşünüyordum. daha bir gün önce beni istasyonda o kadar dostça, babaca karşılamış olan kişinin elinden şimdi inşaat alınıyordu. ankara’ya gelir gelmez nahoş bir olayın ortasında kalmıştım. bu durumda ne yapmam gerekirdi?
    … okulun planlarını gözden geçirmek ve yenilemek zorundaydım. bunu yaparken projenin ana hatlarına ve binanın cepheden görünüşüne dokunmadım. esas itibariyle koridorların ve sınıfların aşırı ölçüdeki boyutlarını küçülttüm ve inşaat maliyetinde önemli bir tasarruf sağladım. (ernst a. egli, genç türkiye inşa edilirken, çev. güven göktan uçer, istanbul, 2013, s. 3-8)
    --- spoiler ---
  • "taşa, gönülden bir şey koymazsan, heykel olmaz, yapıya tarihin içinden bakmazsan, eser olmaz." demiş mimar.
    (bkz: harikzedegan evleri)
  • mimarlık disiplininde eğitim alan arkadaşlar ve bunun dışında mimarlık tarihine meraklı olanların değerini, önemini bildiği, en azından kavramaya çalıştığı mühendislik eğitimi de almış tarihimizdeki önemli bir mimardır efendim kendisi.
    mimar sinan'ın önemi, etkileri tartışılmayacak boyutlarda olmasına rağmen, yaşadığı dönemin çağımıza olan uzaklığı, gerçekten kendisine ait bir portrenin günümüze ulaşmasına engel olmuştur. hani uyduruk aksakallı bir dev mimar figürünü banknot üzerine basmaktansa, eserleri keşfedilip incelenmiş, mimarlık eğitiminin gelişmesine katkısı bulunmuş, 20. yüzyılın kendi yaşadığı limitini dünya çapında yakalayabilmiş birisinin portresini kullanmak, gayet modern bir tavır olmuştur, çok da şık olmuştur bence.

    mimarlık eğitimi almış bir insan evladı değilim; sadece kenarından köşesinden merak edebildiğim eserleri veyahut akımları takip edip okuyabilecek kadar basıyor bu işlere kafam. ama işte, çok tipik yurdum hareketi olarak en nihayetinde bina dikmektir nedir yani anlayışıdır işte bugünkü köyden kırma şehir silüetlerinin.

    neler yapmış bu mimar merak edenler için yazalım;

    tarihi saptanabilenler:

    ahmed cevad paşa türbesi 1901
    gazi osman paşa türbesi 1901-2
    filibe gar binası 1907-8
    yeşilköy mecidiye camii 1909
    fethiye medresesi 1909-19
    beyoğlu kemer hatun camii 1911
    sultan beşinci reşat türbesi 1911-12
    ikinci vakıf hanı 1911
    üçüncü vakıf hanı 1911
    beşinci vakıf hanı 1911
    eyüp reşadiye mektebi 1911
    istanbul gureba hastanesi 1911-40
    bostancı kuloğlu camii 1911-13
    bebek camii 1913
    bakırköy kartaltepe amine hatun camii 1913-24
    mahmut şevket paşa türbesi 1913
    edirne gar binası 1914
    bostancı ibrahim paşa mekteb-i idadisi 1913
    medtesetül kuzat (i.ü. kütüphanesi) 1913
    istanbul göztepe mekteb-i idadisi 1915-24
    medine dar-ul ulumu 1915
    dördüncü vakıf hanı 1916-26
    üsküdar ayazma sultan 3. mustafa mekteb-i ibtidaisi 1913-17
    sultan abdülhamid-i evvel medresesi 1915-17
    laleli harikzedegan kat evleri 1922
    ankara palas (tasarım mimar vedat (tek) bey) 1927
    ankara vakıf evleri 1927
    devlet demiryolları genel müdürlüğü 1928
    ankara gazi ilk muallim mektebi 1927-30
    ankara ikinci vakıf hanı 1928-1930

    tarihi henüz saptanamamışlar:

    rumeli hisarı üstü galip bey köşkleri
    nişantaşı ismail paşa konağı
    nişantaşı halil paşa konağı
    ortaköy enver paşa köşkü
    ahmet ratıp paşa köşkü (çamlıca kız lisesi)
    haydarpaşa muhacirin misafirhanesi
    selanik gar binası
    ali rıza paşa türbesi
    hüsnü paşa türbesi
    vaki efendi medresesi
    şehzadebaşı talebe yurdu
    edirne ittihat ve terakki klübü
    uşak meslek okulu
    bandırma hükümet konağı
    aydın evkaf müdürlüğü
    ankara belvü palas
    amerikan sefareti

    tasarımları:

    istanbul için cezaevi
    mühendis mekteb-i alisi (azak sineması temelleri üzerinde yükselmiş)
    evkaf-ı hümayun nezareti
    aydın milli bankası ve camii
    edirne karaağaç mekteb-i iptidaisi
    yeni bab-ı ali binası
    şam ittihat ve terakki kulübü
    selahaddin eyyubi türbesi
    bursa için kaplıca kompleksi
    mescid-i aksa tasarımları
    türk ocağı binası (yarışmayı arif hikmet koyunoğlu kazanmıştır)
    başvekalet ve şura-yı devlet binaları tasarımları (yarım kalmıştır)

    tamirat ve restorasyon çalışmaları

    yeni camii
    sultan ahmet, fatih ve ayasofya külliyeleri
    mescid-i aksa ve hazreti ömer camii
  • mezari kayip-mis.
    akimi bu: (bkz: birinci milli mimari akimi)
    bu da oglu: (bkz: ilhan mimaroglu)
  • ulustaki küçük tiyatro binasının da mimarıdır.
  • 20 tl'lik banknotun arkasında kendisinin resmi, ardında ise eseri gazi üniversitesi rektörlük binasının silueti bulunmaktadır.
  • 1870 - 1927 yılları arasında yaşayan klasisizm tadında cami, okul, türbe, iş hanı ve apartmanlara imzasını atan mimarlarımızdandır..

    istanbulda'ki birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü vakıf hanları ile çamlica kız lisesi , bostancı, bebek, bakırköy, yeşilköy camileri, ankara'daki devlet demir yollari merkez binası başlıca eserleri arasındadır.. * *

    ayrıca, 1918 yangınında evsiz kalmışlara tahsis edilmek üzere harikzedegan diye bilinen yapının da mimarıdır üstad.. diğer eserleri arasında ise istanbul'daki gureba hastanesi bulunur ki, ankara'daki devlet tiyatroları ana binası ve cumhuriyet'in en önemli yapısı olan ''ankara palas''a da mimar vedat tek'le birlikte imza atmıştır..
  • ahmet kemalettin bey, 1870 yılında, istanbul’un acıbadem semtinde orta sınıftan bir osmanlı ailesinin tek çocuğu olarak doğdu. ilköğretimine, 1875 yılında, ibrahim ağa ibtidai mektebi’ne başladı. ortaöğrenimine, 1881 yılında girit ’te başlayan kemalettin bey, 1882 yılında ailesi ile birlikte istanbul’a geri döndü. yüksek eğitimini 1887-1891 yılları arasında henedese-i mülkiye’de tamamladı; fakat sanata yatkınlığı nedeniyle daha çok resim ve mimarlık derslerine özen gösterdi ve diplomasını aldıktan sonra hiçbir zaman mühendislikle uğraşmadı. 1891 yılında okulu bitirince prof. jachmund’un asistanlığına atandı. bu görevi dört yıl boyunca yürüten kemalettin bey, bu arada okul dışında özel bürosunu açarak ilk yapıtlarını tasarlamaya başladı. 1895’te mimarlık eğitimini ilerletmek için devlet eliyle berlin’e gönderildi. almanya’daki eğitim yaşamı, mimarın üzerindeki alman kültürel etkisini pekiştirdi. berlin’de charlottenburg technische hochschule ’de iki yıl mimarlık eğitimi gördükten sonra, iki buçuk yıl da berlin’de mimarlık bürolarında çalıştı.

    1990 nisan ayında yurda döner dönmez hendese-i mülkiye ’deki görevine yeniden başladı. 1901 tarihinde harbiye nezaretei ebniye-i askeriye mimarlığına ek görevle atandı. bu yıllarda kemalettin bey’in, ulusal mimarlık konusundaki düşüncelerini geliştirmeye başladığı biliniyor.

    kemalettin bey’in mimarlık açısından en verimli dönemi, 1909-1919 arasındaki 10 yıllık dönemdir. 1909 yılında evkaf nezareti’ nin başına atanan kemalettin bey’in vakıflar’daki görevi, kentin önemli eski yapılarının büyük ya da küçük kapsamlı onarımlarını yürütmekti. bu görevdeki yoğun onarım çalışmaları, kendisinin ulusal mimarlık anlayışını geliştirmesine zemin hazırladı. vakıflar’ın yaptırmayı düşündüğü bir dizi yeni yapı için vakıflar bünyesindeki inşaat ve tamirat heyet-i fenniyesi kadroları genişletildi; örgütün büyük bir mimarlık ve inşaat bürosu biçiminde çalışması sağlandı. “kemalettin okulu” olarak da anılan bu büro, ulusal mimarlık anlayışını ülkenin tüm yörelerinde uygulayan bir dizi mimar, mühendis ve yapı ustasının yetişmesine olanak tanımış; böylece evkaf nezareti, inşaat ve tamirat heyet-i fenniyesi, birinci ulusal mimarlık akımının odak noktasına dönüşmüştür.

    kemalettin bey, 1908 yılında kurulan osmanlı mimar ve mühendis cemiyeti ’nin kurucuları arasındadır. cemiyetin kurulması için görüşmeleri yürütmek üzere tanin gazetesi’ne kendi imzası ile çağrı veren de kemalettin bey’dir.

    1914 yılında evkaf nezareti’ndeki görevine ek olarak istanbul şehremaneti heyet-i fenniye müşavirliği’ne atandı. işgal döneminde, 1919 yılında nezaret’teki işine son verilen kemalettin bey, bu yıllarda yalnızca şehremaneti’nde ve özel atölyesinde çalışmalarını sürdürdü.

    1919 yılında ingiliz yönetimine geçen kudüs ’te mescid-i aksa’nın onarımı için müftü tarafından kudüs’e çağrıldı. çağrıyı kabul eden kemalettin bey, mescid-i aksa camii’nin onarımında gösterdiği başarıdan dolayı, ingiliz kraliyet mimarlar akademisi’ne (riba) şeref üyesi olarak seçildi.

    1925’in yaz aylarında ankara palas’ın yapımının tamamlanması için kudüs’ten geri çağırıldı. 1925 yılında evkaf müdüriyeti umumiyesi inşaat ve tamirat müdürlüğü’ne atanan kemalettin bey, ankara palas’ın tamamlanması için çalışmalarını sürdürürken, başkentte gerçekleştirilmesi düşünülen bir dizi başka yapıyı da tasarlamaya koyuldu.

    1926 yılında maarif vekaleti ’nce kurulan sanayi-i nefise encümeni üyeliğine, daha sonra aynı kurulun başkanlığına getirildi. 1927 yılı içinde mimarın en önemli uğraşı, maarif vekaleti adına tasarladığı gazi ilk ve orta muallim mektebi oldu. 12 temmuz 1927 günü, ankara palas şantiyesinde kaldığı odada geçirdiği beyin kanaması sonucu 57 yaşında vefat etti. 17 temmuz günü istanbul karacaahmet’te yapılan büyük bir törenle toprağa verildi. mezarı daha sonra yol geçmesi dolayısıyla kaldırılınca, (kitabesiz olarak) beyazıd camii mezarlığına taşındı. mezarının yaptırılması yönündeki çalışmalar sürdürülüyor.

    kaynaklar:
    - yıldırım yavuz, mimar kemalettin ve birinci ulusal mimarlık dönemi, 1981, odtü mimarlık fakültesi basım işliği, ankara.
    - derl. ilhan tekeli, selim ilkin, 1997, mimar kemalettin’in yazdıkları, şevki vanlı vakfı yayınları, ankara.
  • vedat tek'le birlikte ulusal mimari akımının kurucularındandır. kamerhatun cami, bebek cami, harikzedegan apartmanları bazı eserleridir. özellikle harikzedegan apartmanlarında barokun etkisi göze çarpar.
  • eserleri arasinda gazi egitim enstitusu de bulunmaktadir ki o bina su an gazi universitesi rektorluk binasi olarak kullanilmaktadir. hatta icerisindeki salona kendi ismi verilmistir. (mimar kemalettin salonu)
hesabın var mı? giriş yap